Genel
Kimya Çiftçi Dumlu: O benim dünyam
Published
4 yıl agoon
Duygusal ilişkinizde partnerinize; bağlı mısınız, bağımlı mısınız? İlişki bağımlılığı, partnere karşı aşırı derecede bağlılık göstermeye başladığınızda ortaya çıkan bir durumdur.
***
“Ben onsuz yaşayamam”, “ne yaparsa yapsın ondan vazgeçemiyorum”, “o olmadığı zaman kendimi eksik hissediyorum” gibi cümlelerin içeriklerinde hep bir bağımlılıktan söz etmek mümkündür. Maalesef ki bu şekilde devam eden ilişkiler de partnerinizi hayatınızın merkez noktası haline getirdiyseniz, ilişkiniz size bir şeyler katmıyor aksine sizi olduğunuz noktadan da geriye götürüyorsa fakat buna rağmen ilişkinizi bırakamıyorsanız, çaresiz kabullenişleriniz başladıysa ve ayrılık halinde hayatınızın mahvolacağına inanıyorsanız, giderek benliğinizi kaybetmeye başlayarak bağımlı bir ilişki içerisinde yaşıyorsunuz demektir. Bu ilişkiler sağlıksız bir döngüye ve kronik bir mutsuzluğa neden olmaktadır.
***
Bağımlı ilişki örüntülerine sahip olan kişi de bağımlı olunan kişi de yaşadıkları ilişki içerisinde mutsuzdur. İlişkiler ve iletişimler kişileri mutlu edebilmek ve kişileri geliştirebilmek için var olması gerekirken; bağımlı ilişkilerde başlarda mutluluk veren bir ilişkiymiş gibi görünse de zamanla iki tarafa da zarar veren sağlıksız bir hal almaktadır. Her iki tarafta bunu hisseder; fakat çözüm noktasında ilk adım için atılması gereken adımı atamazlar.
***
Bağımlı ilişki örüntülerine sahip olan birey kendi içinde sürekli kızgınlık, öfke, korku, kıskançlık, kaybetme ve terk edilme endişesi gibi yoğun olarak olumsuz duygular hissetmeye başlar. Kendi içsel dünyasında çok fazla çözümleyemediği sorular ve olumsuz duygular ile içinde yaşadığı anın değerini ve mutlu olma şansını kaybetmektedir. Çünkü düşüncesi sürekli partnerine yönelik ve onu kaybetme endişesi ile ilgilidir. İlişkilerde bağımlılık ilk zamanlarda sorunmuş gibi görünmemektedir. Çünkü ilişkilerde partnerlerden biri diğerine çok fazla ilgi gösterirse önce karşı tarafın çok hoşuna gider. Fakat zamanla bu ilgi bağımlılığa evrilmektedir. Partnerine daha fazla yakınlık kurmak, huzurunun bağımlı olduğu kişiye endeksli olduğunu ve bu nedenle o kişinin vazgeçilmez olduğunu düşündüğü için daha fazla ilgi gösteren kişi partnerine bağlı kalabilmek ve daha fazla yakınlaşmak için; kendi ihtiyaçlarını göz ardı edip, bağımlı olduğu partnerinin kurallarına ve isteklerine göre hareket eder. Partnerinin daha fazla hoşuna gitmesi ve kabul görmek için kendi benliğine aykırı davranarak ‘-miş gibi’ bir hayat yaşar. Bağımlı olan kişi sorgulamadan, kendini yok sayarak bağımlı olduğu kişinin her dediğini yapmaya başlar. Hayatındaki mutluluk hissinin bağımlı olduğu kişiye bağlı olduğuna inanmıştır. Burada çok yoğun bir kaybetme korkusu, terkedilme veya yalnız kalma korkusu vardır. Bu korkular o kadar yoğun yaşanır ki; bağımlı olunan kişi de artık üstündeki yoğun ilgi, etrafında bir uydu gibi davranılması ve sürekli kontrol ediliyormuş hissi ile sorumluluk duygusunun verdiği suçluluk ile kendisini mutlu ve huzurlu hissedemez. Sık sık kendine ‘bir yerde hata yapıyoruz ama’ dediği huzursuzluk hali mevcuttur.
***
Bağımlı mısınız; aşırı fedakâr mısınız?
Fedakarlık; aynı zamanda özverili sözcüğü ile tabir etmek mümkündür. İlişkilerin devamı için partnerimizi önemsemek, özveride bulunmak ve bunu hissettirmek önemlidir. Bunun fedakarca ve sevgiyle yapılması gerekir; fakat bazı ilişkilerde sınırlar net çizilmediği için fedakarlık ve bağımlılık ‘iç içe geçme’ durumundadır. İlk zamanlar ‘verilen’ ve ‘alınan’ sağlıklı ilişkilerde olması gereken gibi denk gibi görülse de zamanla bağımlı ilişkilerde bunun tek taraflı olduğu görülmektedir. Sürekli fedakarlık yapılarak kendi ihtiyaçlarını bastırıp partnerinin ihtiyaçlarına odaklanması, kendi hislerinden çok partnerinin hislerini önemsemesi ilk zamanlar ‘fedakarlık’ gibi görülse de iki taraf üzerinde kalıcı hasarlar bırakacak kadar sağlıksız bir hal almaya başlar. Zamanla ilişkide “her şeyi senin için yaptım ve karşılığı bu oldu”, “senin için neler feda ettiğimi bilmiyorsun.” gibi cümleler kurulur. Bu da ilişkilerde çatışmalara neden olacaktir. İlişkilerin devamlılığı ve sağlıklı bir şekilde sürdürülebilir olması için özverinin karşılıklı olarak sevgiyle yapılması gerekmektedir.
***
İlişki bağımlılığının temel özellikleri nelerdir?
Kendini yetersiz ya da değersiz gören insanlar, ilişkisiyle var olma eğilimi gösterebilir. Ancak pek çoğu bağımlılığın farkında bile değildir.
Düşük ögüven:
İlişki bağımlısı kişiler kendilerini yeteri kadar ‘iyi’ olmadıklarını düşünürler. Kendilerini sürekli başkalarıyla ‘kıyaslama’ yaparak kendi yeteneklerinin farkında olmazlar. Sürekli kendilerini eleştirerek; hatalı durumlar karşısında kendilerini suçlarlar. İkili ilişkilerde ‘bir adım geri de durmalıyım’ diye düşünürler. Kendi sınırlarının farkında değillerdir ve sürekli sevilmek için çaba harcamak zorunda olduklarını düşünürler.
İnsanları memnun etmeye çalışmak:
Sevdiğini mutlu etmeye çalışmak sağlıklı ve ilişkilerde olması gereken bir istektir. Ama ilişki bağımlısı kişiler için partnerini mutlu etmek dışında başka bir seçenek yoktur. ‘Hayır’ kelimesi onlar için sevilmemenin en temel kelimesidir. Hayır dedikleri anda ilişkilerinin yürümeyeceğini ve sürekli partnerinin ihtiyaçlarını karşılama ve kendini partnerini memnun etmek için feda etmesi gerektiğini düşünür. Partneri üzgün ya da sinirliyse bu benim hatam, düzeltmeliyim düşüncesi ile sürekli bir içsel huzursuzluk yaşarlar.
***
Aşırı derecede onaya ihtiyaç duyarlar.
Birilerinin size “harika” demesi size müthiş bir yaşam enerjisi verirken, etrafinızdan kendinizle ilgili olumsuz bir yorum duyduğunuzda karalar bağlıyorsanız; bir iş yaptığınızda birilerinden “bu güzel olmuş” cümlesi duymazsanız bir yanınızı eksik hissediyorsanız ve becerilerinizden şüphe duyuyorsanız özgüveniniz konusunda bir sorun var demektir. Tam olarak da ilişki bağımlıları büyük oranda onaylanma ihtiyacı duyarlar. Başkalarının gözünde kim olduğunu, nasıl algılandığını yaşamlarının hedefiyse, iş kontrolden o zaman çıkıyor. Bu da ilişkilerinde bağımlılığa yol açıyor.
***
İlişki bağımlılığı ilişkide kendini nasıl belli eder?
‘Seven insan kıskanır’ diyerek.. Kıskançlık sevdiği veya sahip olduğu bir şeyi kaybetmekten duyulan, belli bir düzeyde yaşandığında normal kabul edilebilen bir duygudur. Fakat bir başka açıdan kıskançlık, çiftler arasında ilişkinin özel alanına yönelik bir tehdit algılandığında ortaya çıkar. Aşırı kıskançlık; korku, kaygı, güvende olmama gibi başka duygulardan kaynaklanan sağlıksız ve normal olmayan bir tepkidir ve sevginin yaşanmasını engeller. Kıskançlık, kişinin sağlıksız muhakeme yapmasına bazen de eşine duydugu güvensizliğe işaret eder. Kıskançlığın kişinin kendine duyduğu güvensizlikten kaynaklandığını da düşünebiliriz.
***
Gerçek sevgide güven, hoşgörü; partnerinin ihtiyaçlarına karşı hassasiyet ve dengeli bir tutum vardır.
***
Sağlıksız bağımlılıktan, sağlıklı bağlılığa nasıl geçilir?
Bağlı olmak mı, yoksa bağımlı olmak mı? İlki sağlıklı davranış örüntülerini tanımlarken, diğeri sağlıksız olanları ifade etmektedir. Bağlılık ise sevgi yolu ile olan karşılıklı iki tarafı mutlu eden, sadakat, ilgi ve hoşgörü ile kurulur. Bağlı olmayla bağımlı olmanın arasındaki farkı kavradıktan sonra yukarıda tarif edilen özellikleri göz önünde bulundurarak bağımlı yapıya sahip olduğunuzdan şüpheleniyorsanız, bazı adımları takip etmenizde yarar vardır.
***
1. Değişime karşı istekli olmalısınız. Otomatik davranışlar ve tepkiler alışkanlık haline gelmiştir ve bunlardan kurtulmak için zaman ve emek gerektiğini bilmelisiniz.
2. Kendinizi iyi tanıyın ve ilişkiden beklentilerinizi gözden geçirin. Bugüne kadar içinde bulunduğunuz ilişkiniz de önceliğiniz hep sevgilinizdi. Hayatınızın her anını, yapacağınız her şeyi partnerinize göre planlıyordunuz; kendi isteklerinizi hep görmezden geliyordunuz. Şimdi kendinizi düşünme zamanı geldi. Bu nedenle istemediğiniz konular da ‘hayır’ demeyi öğrenmeniz gerektiğinin farkında olun.
3. Sınırlarınız olsun ve kendinize zaman ayırın. İlişkinizden önce ne yapardınız, hobileriniz nelerdi bir düşünün. Belki spor yapıyordunuz, belki müzik aleti çalıyordunuz. Kendinize özel olarak ayırdığınız zamanlarınız olsun.
4. Kendinizle ilgili ihtiyaçlarınızın üzerine eğilin. Ne istediğinizi ve ilişkiden ne beklediğinizin farkında olun.
5. Başkalarını yönetmekten ve kontrol etmekten vazgeçin; kendi ihtiyaçlarınız üzerine eğilmekle, başkalarını değiştirmeye çalışmak yoluyla güven duygusunu aramayı bırakabileceksiniz.
6. Sabırlı olun. Diğer seçeneklerin de etkili olabilmesi için olmazsa olmaz koşuldur.
7. Uzman desteği alın. Kişiliğin bir parçası haline gelmiş olan takıntılı özelliklerden uzman desteği olmadan kurtulmak oldukça güçtür. Uzman desteği ile içinizdeki ‘SEN’ i keşfedin.