Genel
Koronavirüs kaygısıyla baş etmeye yardımcı öneriler
Published
4 yıl agoon
Tüm dünya ülkelerinin mücadele ettiği koronavirüs salgını insanların sağlığını, yaşam tarzını, ekonomik ve sosyal yaşantısını oldukça etkiledi. Vaka sayılarındaki değişimler yeni kısıtlamaları gündeme getirirken, hastalığın getirdiği riskler sebebiyle tedirginlikler arttı. Bu süreçte kişilerin kendi bireysel dünyalarında pozitif kalabilmeleri ve kaygıyla baş edebilmeleri için Kişisel Gelişim Dersleri Eğitmeni Sevgi Keleş öneriler verdi.
Yalnızca ülkemiz değil, tüm dünya ülkeleri Koronavirüs salgınına karşı bir çok adım attı ve önlemler aldı. Kişisel Gelişim Dersleri Eğitmeni ve Sevgi Ötesi Enerji kitabının yazarı Sevgi Keleş bu süreçte pozitif kalabilmek için şu önerilerde bulundu: “Kolay olmayan bu süreci deneyimlerken fark etmemiz ve keşfetmemiz gereken bir çok konu var. İnsan bedeni stresi adrenalin olarak algılayabiliyor. Bu da kişinin bedeninde depolanmış bir enerji olarak kalıyor. Bedensel yapılacak egzersizler, enerjinin dengelemesi için güçlü katkılar sağlayabilir. Tedbirler kapsamında şu an en güvenli yer, evimiz. Evde yapacağımız aktivelere yoğunlaşmak bizleri destekleyecektir. Evde yapılabilecek sporlar, çocuklarımızla yapabileceğimiz aktiviteler dışında; mutfak dolaplarının düzenlemesini, kıyafet dolabının düzenlenmesini, çekmecelerin düzenlenmesini öneriyorum. Çünkü evrensel enerji dağınık duran, kullanılmayan, ihtiyaç olmayan her şeyin ağır bir enerjisi olduğu kanaatinde. Yaşamımıza daha fazla bolluk, yenilik ve yüksek enerji çekmek istiyorsak, işe dolaplardan ve çekmecelerden başlayabiliriz. Böylece hem bedende biriken enerjiyi atarken hem de bolluğu evimize davet edebiliriz.”
Bilinçlenmeli ve tedbirlere uymalıyız
Herkesin bilinçlenmesi, tedbirlere uyması ve farkındalığını yüksek tutması gereken bu dönemde mevcut kaygılar daha çok, kişinin kendi ve sevdiklerinin sağlığı, işlerinin akıbeti, özlenen eski hayatlara ne zaman dönülebileceği üzerinde yoğunlaşıyor. Sevgi Keleş bu süreç için: “Kaygılarımızı, stresimizi, enerjimizi ne kadar yapıcı şekilde yönetirsek o kadar bu süreçten daha az negatif alarak çıkarız. Burada bilmemiz gereken en önemli şeylerden biri; kontrolümüzde olan şeylere müdahale edip değiştirebileceğimiz fakat kontrolümüzde olmayan şeyleri değiştirmeye çabalamanın herkes için yorucu ve hayal kırıklığına sebep olduğudur. Bunun bilinciyle odağımızı kontrol edebildiğimiz davranışlarımıza ve tedbirlere uyarak kendimize güvenli alanlar oluşturmaya yöneltmeliyiz.” dedi ve önerilerine şöyle devam etti:
Süreç kişisel değil herkes için yorucu
Salgınla mücadele kişisel değil, dünya çapında yürütülen bir süreç. Bu dönemde geleceğe umutla bakmak ve insanların var oluşundan bu güne dek bir çok olumsuz koşulu aştığını, değişimlere ayak uydurduğunu, hastalıklara karşı kendini geliştirdiğini bilmek rahatlatıcıdır. Her durumun insanlar için bir öğreti olduğunun bilinciyle sahip olunan imkanların ve güzel anların değeri fark edilmeye çalışılmalı. Eskiden sıradan olan bir çok konuya özlemle bakılan bu günler; evde yarım kalan kitapları, işleri bitirerek, dinlenerek, alınan her nefesin kıymetini bilinerek geçirilmeli.
Kaygıyı azaltmaya yönelik evde yapılabilecekler
Yazı yazmak çok eski zamanlardan beri duyguları açığa çıkarma aracı olarak kullanılmıştır. Duyguları yazmak biriken negatif enerjinin akmasını sağlarken, olması istenen şeyleri yazmak kişileri rahatlatarak hedef belirlemeye itecek ve pozitif enerji verecektir.
Evlerin paylaşıldığı diğer canlılar olan saksı bitkileri ve varsa ev hayvanlarını yalnızca beslemek değil, onları doğalarını keşfederek incelemek, muazzam özelliklerini fark etmeye çalışmak kişileri anlık telaşlardan çıkarmaya yarayabilir.
Uzun süredir yaşanan salgınla beraber kişiler günlük telaşlı hayatlarında hayal kurmayı ve imgelemeyi bıraktılar. İmgelemek, zihni hayalleri gerçekleştirmek için harekete geçirir. Kişiler rahatlamak istedikleri zamanlarda hayatlarının olmasını istediği şekillerini imgeleyerek ve sağlıklı oldukları, sevdikleriyle beraber güvende olduklarına odaklanarak rahatlamaya çalışabilirler.
Sevgi Keleş önerilerine ek olarak “Kişilerin salgın süreci sonrasında kendilerini geliştirmiş ve daha güçlü hissetmeleri; bugünkü düşünce, inanç ve alışkanlıklarına bağlıdır.” diyerek her zamankinden daha pozitif olmamız gereken bu günlerde bilinçli olmaya ve tedbirlere uyum sağlamanın gerekliliğine dikkat çekti.