Connect with us

Genel

Adem Ayverdi: Başarmak, sadece bizim elimizdedir

Published

on

blank

Sarıyer’in başarılı iş insanı, Mali Müşavir Adem Ayverdi gazetemizin sorularını yanıtladı. Ayverdi, “Mesleğime aşık bir insanım. Mesleğimde hiç zorlanmadım. Gençlerimize bu mesleğimizi öneriyorum.” ifadelerini kullandı.

Sarıyer’in başarılı iş insanı, Mali Müşavir ve de CHP Sarıyer’in aktif siyaset yapan ismi Adem Ayverdi, içinde bulunduğu mesleğiyle ilgili gazetemizin sorularını yanıtladı, önemli mesajlar verdi. Ayverdi, “Mali Müşavirlik zor bir meslektir. Birçok firmanın kalbini adeta elimizde tutuyoruz. Ancak ben mesleğime aşık bir insan olduğum için, mesleğimde hiç zorlanmadım. Özel hayatımla iş hayatımın dengesini de kurmam gerektiğini bilen biriyim ve bunu da becerebildiğimi düşünüyorum. Gençlerimize bu mesleğimizi kesinlikle öneriyorum. Çünkü uzun yıllardan beridir süren ve daha da uzun yıllar sürecek bir mesleğimiz var. Sadece firma sahiplerinin bir mali müşavire ihtiyacı olduğunu düşünmüyorum. Toplumumuzdaki her bireyin bir mali müşavire ihtiyacı olduğunu düşünüyorum.” diye konuştu.

İşte Mali Müşavir Adem Ayverdi ile gerçekleştirdiğimiz o röportaj:

Adem Ayverdi olarak kendinizden bize biraz bahseder misiniz?

25 Ocak 1976 yılında İstanbul Sarıyer’de doğdum. Sarıyer’in aşığı olan bir insanım. Gerekli eğitimlerimi tamamladıktan sonra Mali Müşavir oldum. 5 Ocak 2005 yılında ise Mecidiyeköy’de “Başarı Mali Müşavirlik bürosunu kurdum.” İş hayatım dışında siyaset ve dalgıçlık ile de ilgiliyim. 2014 ve 2019 yerel seçimlerinde Sarıyer Belediyesi CHP Meclis Üyesi Aday Adayı olmuştum. Aslında Sarıyer aşığı, Sarıyer’i çok seven bir insan olarak tek derdim, bu güzel, doğduğum ilçeme fikirlerimi aktarıp hayata geçirmekti.

Mali Müşavirlik mesleğini bize biraz anlatır mısınız?

Mali Müşavirlik zor bir meslektir. Birçok firmanın kalbini adeta elimizde tutuyoruz. Ancak ben mesleğime aşık bir insan olduğum için, mesleğimde hiç zorlanmadım. Ben mesleğime 1991 yılında, işin mutfağında başladım. Yılların nasıl geçtiğini bile anlayamadım; ama şu an gençlere bakıyorum da, bir hayli zorlanıyorlar.

Peki, işkolik biri misiniz?

Az önce de belirttiğim gibi, işime aşık bir insanım. Ancak özel hayatımla iş hayatımın dengesini de kurmam gerektiğini bilen biriyim ve bunu da becerebildiğimi düşünüyorum. Çalışmayı çok seviyorum…

Bize biraz mali müşavirliği anlatır mısınız?

Bilirkişi tarafından mevzuat gereği yasal defterlerin tutulması, kar-zarar hesaplarının yapılması, beyannamelerin düzenlenmesi, muhasebe sisteminin kurulması ve geliştirilmesi, bu konularla alakalı mali tabloların analizinin yapılmasıdır. Ama benim şahsen mali müşavirlik tanımım bu değildir. Bu anlattıklarım, mevzuattaki tanımdır. Benim için mali müşavir; işletmelerin, firmaların mali psikoloğudur. Devletin işletmelere karşı, işletmelerin devlete karşı mali yüzüdür. Yani aradaki köprüyü, o bağlantıyı oluşturmaktayız.

Sizce, başarılı bir mali müşavir nasıl olmalıdır?

Bence bir mali müşavir, öncelikle firmalarla duygusal bir bağ kurmalıdır. Firma sahiplerini, firmanın çalışanlarını, kendi çalışanlarını sevmelidir. Zaten sevgiyle çalışıldığı zaman başarı kendiliğinden gelecektir.

Bir mali müşavir kendini nasıl geliştirebilir? Bu konu hakkında düşüncelerinizi alabilir miyiz?

Mali müşavirlerin yasaları sürekli olarak takip etmesi gerekir. Ama şunu da unutmamak gerekir ki, sadece yasaları takip ederek iyi bir mali müşavir olunmuyor. Mali müşavirlerin her alanda kendisini geliştirmesi gerekir. Mesela, bir liderlik eğitimi, pazarlamacılık ve konuşma eğitimi alması gerekiyor. Ayrıca sosyal biri olması gerekiyor. Yani iyi bir mali müşavir olabilmek için, birçok alanda eğitimlerin tamamlanması gerekiyor.

Mali müşavirler her alanda renkli bir kişiliğe sahipler değil mi? Yani birçok yönünüz var.

Şimdi az önce de ifade ettiğim gibi, çok yönlü özelliklerin bir kişide toplanması kolay değildir. Bunun için zaman gerekiyor. Ve zamanla da alışmaya başlıyoruz. Her şey otomatik olarak gelişiyor. Doğru eğitim alındığı sürece, işletmeye faydalı olabiliyoruz ve iyi bir mali müşavir olma şansı yakalıyoruz. Tabi, bunun olabilmesi için de, bu eğitimlerin tamamlanması gerekiyor.

Mali müşavir denilince, hep bir ciddiyet fikri öne çıkıyor? Sizce, toplumun mali müşavirlere bakış açısı nasıldır? 

Benim ofisimin kapısında, “İçeri gülümseyerek giriniz” diye bir yazı bulunmaktadır. Bizlerde diğer insanlar gibi güleryüzlüyüzdür. Ama tabi toplumun mali müşavirlere bakış açısı, işletmelerin bakış açısıyla aynı olmuyor. Bizlerde zaman zaman bazı arkadaşlarla bir yere gidip oturduğumuz zaman bize en çok sorulan soru, hatta tek sorulan soru, “Ne zaman emekli olabilirim” sorusudur. Mali müşavirlere genelde sosyal danışmanlık uzmanı olarak bakıyorlar. Yani hep ciddi olarak değil, samimi olarak bakıyorlar. Gönül rahatlığıyla yanımıza gelip, sormak istediklerini sorup konuşuyorlar. Biraz önce söylediğim gibi, sevgiyle yaklaşmak, sevgi dilini göstermek çok önemlidir. Onlar da, bizim bu yaklaşımımızı hissederek bizimle gönül rahatlığıyla iletişim kurabiliyorlar.

Mali müşavirlere güven sorunu var mıdır?

Ülkemizde ne yazık ki böyle bir problem bulunmaktadır. Ancak zamanla bunun düzeldiğini gözlemleyebiliyoruz. Ben buradan firma sahiplerine şunu söylemek istiyorum; “Lütfen mali müşavirlerinize güvenin.” Çünkü güven o kadar ince bir çizgidir ki, çok zor oluşur; ama çok kolay kopar. Mali müşavire ne kadar güven duyduklarının hissini verirlerse, mali müşavirlerini devlete karşı çok daha başarılı bir şekilde takip ederler. Yani o güven sorununu aşmak gerekiyor.

Firma sahiplerinin bir korkusu da, maliyedir. Sizce maliyeden korkmalı mıyız?

Kesinlikle korkmamalıyız. Çünkü mali müşavir arkadaşlar mevzuata uygun bir şekilde gerekli resmi kurumlara gerekli bilgileri zamanı ve süresinde belirttikleri için hiçbir korkacak bir şey yoktur. Ama işte böyle bir algı olduğunu da zaman zaman hissetmiyoruz değiliz. Sonuçta maliyede bizler için, bizlere hizmet için hazırlanmış bir kurumdur. Dediğim gibi, korkulacak bir durum asla yoktur. Karşılıklı anlayış içinde her sorunu aşabiliyoruz.

Çalıştığınız firmaların bilgiye ve belgeye ulaşabilmesi adına, onlara ne tür kolaylıklar sağlayabiliyorsunuz?

Firma sahiplerinin işveren olarak her türlü bilgiye ve belgeye ulaşma güçleri olmalıdır. Ben yaklaşık 12 yıl önce Türkiye’de ilk defa “basarimuhasebe.com” diye bir web sitesi oluşturdum. Burada firmalarıma kullanıcı adı ve şifre tanımladım. Bunu da, kendileriyle paylaştım. Ve oradan girdiklerinde istedikleri bilgiye ulaşabiliyorlardı. Fakat işletme sahipleri bizden istemek daha kolay olduğu için hala bizden istemeye devam ediyorlar. Bende bu konuda direnmeye devam ediyorum. Ama dediğim gibi, her türlü bilgiye ulaşma lüksleri ve kolaylıkları var.

Mali müşavirlerin ayrı bir misyonu bulunmaktadır. Sizi zorlayan olumsuzluklar olduğunu düşünüyor musunuz?

Bu sorunun cevabı için güven meselesini hatırlatmam gerekir. Tabi ki, olumsuzluklarla çok sık karşılaşıyoruz. Ancak problemin ana kaynağına inildiği zaman çözülmeyecek problem yoktur. Bizim yaşadığımız sorunlar, sektörel bazdadır. Biz işimizi yapıyoruz. Piyasada dolaşan bir kirli bilgi bulunmaktadır. Bu kirli bilgiye karşı çalışmalarımız devam etmektedir ve mutlaka bir gün ortadan kalkacağını düşünüyorum. Aslında bizim en başından farklı güncel problemlerimiz bulunmaktadır. Mesela bir şirket personel alacağı zaman şirketin iyiliği açısından diyoruz ki, “Buraya bir muhasebe personeli almalısınız.” Onlarda bize, “Tamam, alalım” diyor. Verdikleri ilan ise şöyle: “Ön muhasebeden anlayan, telefonlara bakan, sağa sola gidecek ve zaman zaman da içecek servisi yapacak.” bir personel arıyorlar. Dört kişinin yapacağı işi bir kişiye yükleyeme çalışıyorlar. Böyle kişileri bulduklarını zannediyorlar. Buldukları kişilerden de bir süre sonra zaten memnun kalmıyorlar. Memnun kalma şansları da yok. Muhasebeci muhasebeciliğini yapacak, sekreter telefonlara bakıp sekreterliğini yapacak, ofis boy da kendi işine bakacak… Çünkü bariz ortada, yani işe aldıkları kişilerden memnun kalmayacaklar. Bizim amacımız, işletme sahiplerini memnun etmektir.

Peki, sektörünüzün en büyük sorununun bu olduğunu mu düşünüyorsunuz?

Bence, en büyük sorunlarından bir tanesi budur. Yani birkaç sorunumuz var elbet, o da bu önemli sorunlardan bir tanesidir; ama yavaş yavaş bu sorunları aşacağımıza inanıyorum. Zaten karşılıklı anlayış içinde çalışıyoruz. Anlayış, sorunları aşmamızdaki en büyük etkendir.

Doğru müşaviri nasıl anlarız?

Bana göre doğru müşavir, tecrübe sahibi iyi müşavir çok yorum yapmayan müşavirdir. Netice söyler.

Firmalar büyüdükçe mali müşavirlerin sorunları, işleri artar mı?

Yasa karşısında sorumluluklarımız aynıdır. Ancak iş yükümüz tabi ki artmaktadır. Çünkü büyüyen firmalarda gözden kaçan bir panik yaşanıyor. Fakat mali müşavir gerekli anlarda gerekli müdahaleyi yapacağı için, o paniği en aza indirgiyor. Dolayısıyla, herhangi bir sıkıntı veya sorun olmuyor. Herkes büyümeyi ister. Büyüdükçe yaşanan o panik, aslında iş heyecanıdır. O heyecanı kaldırmak için de, mali müşavir arkadaş zaten gerekeni yapacaktır.

Gençlerimize bu mesleği öneriyor musunuz?

Kesinlikle öneriyorum. Çünkü uzun yıllardan beridir süren ve daha da uzun yıllar sürecek bir mesleğimiz var. Sadece firma sahiplerinin bir mali müşavire ihtiyacı olduğunu düşünmüyorum. Toplumumuzdaki her bireyin bir mali müşavire ihtiyacı olduğunu düşünüyorum.

Bağlı bulunduğunuz bir oda var. Odanızın çalışmalarından memnun musunuz?

Serbest Muhasebeci Mali Müşavirler Odası’nın çalışmalarından çok memnunum. Mesleğimizin gelişimi açısından doğru zamanda doğru eğitimleri meslek mensuplarımıza seminerleri ile farklı eğitimleri ile ulaştırıyorlar. Ben bu röportaj üzerinden bütün oda çalışanlarıma teşekkür etmek istiyorum.

İş dışında aktif bir siyasi yaşamınızda var. Bununla ilgili bir şeyler söylemek ister misiniz?

Yaşamı, yaşamayı seviyorum. Bu yüzden de, çok aktif bir yaşamım var. O yaşamımın içerisinde siyaset de var. Ben insanlar için bir şeyler yapmayı, mücadele etmeyi seven biriyim. Siyasette bu alanın bir parçası olduğu için, tabi ki, bazı fikirlerimi hayata geçirmek için mücadele ediyorum. Yaşamayı seven insanlar, insanlık için mücadele eder. Ben de, o mücadeleyi yapanlardan biriyim. Bu hangi alan olursa, o alanda her zaman yer alırım.

Peki, son olarak düşüncelerinizi alabilir miyiz?

Sevgi, yaşamımızdan hiçbir zaman eksik olmasın. Hayata, doğaya, çevreye sevgiyle bakarsak başarabiliriz. Başarmak, sadece bizim elimizdedir. Dış etkenlerin yaşamımıza müdahalesi; ancak ve ancak biz istersek olur. Biz istemedikten sonra kimse bize istemediğimiz bir şeyi yaptıramaz. Onun için hayatı her anlamda tüm güzellikleriyle yaşamak için, sevgiyi hayatımızdan eksik etmeyelim. Hatta fazlalaştıralım.

Click to comment

Bir Cevap Yazın