Connect with us

Genel

Bakan Koca’dan kritik uyarı!

Published

on

blank

Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, “Virüsün etkisinde azalma olmamıştır, bu duruma ilişkin bilimsel bir kanıt yoktur. Bu kanıyı günlük hayatımıza dayanak yapmanızı istiyorum.” diyerek uyardı.

Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, Koronavirüs Bilim Kurulu Toplantısı’nın ardından açıklama yaptı.

Fahrettin Koca’nın konuşmasından satır başları:

*Her zaman gittiğimiz mekanlar, eski emniyet duygusu içinde bir daha ne zaman gideceğimizi bilemediğimiz mekanlardı. Berberimiz, pastanemiz, kafemiz, kitapçımız kapalıydı.

*Normal şartlarda hayatın en canlı taraflarını gösterdiği alışveriş ortamları eski halinden uzaktı. Geldiğimiz nokta çok şükür çok ileri bir noktadır. Mevcut durum, korunması gereken bir kazanımdır.

*Hastalık riskine karşı kontrol mekanizmalarını sıkı tutmaya mecburuz. Maske, corona virüsün yayılması için elzem bir tedbirdir, mecburiyettir. Maske, virüse karşı alınacak kişisel bir tedbir değil, ortak bir tedbirdir.

*Bu tedbir, etkileşim halinde olan kişilerin tamamı tarafından alınmalıdır. Bir ortamda 3 kişi maske takıyor ama bir kişi takmıyorsa, hepimiz risk alıyoruz demektir.

*Maske takmayan kişinin, ortak mekan ya da özel mekanda maske kullananlara karşı sorumluluğu vardır. Bu durumlarda maske kullanmamak, kişisel hukukun ihlalidir. Herkesi bu kurala uymaya davet ediyorum. Tedbir alanların hakkında riayet edelim. Bu medeni davranışa, aynı medeni davranışla karşılık verelim.

Bankta denize karşı yalnız oturuyorsak, maske elbette gerekli değildir. Maske tedbirinin gerekli hallerde uygulayalım ki zamanla bıkkınlığa yol açmasın. Sonbaharda risk beklentisi Dünya Sağlık Örgütü’nün özellikle Güney Amerika kaynaklı günlük vaka sayısı açıklaması, bizi tedbirlerin sürekliliği konusunda uyarıyor. Bıkkınlığa düşmek, bu mücadelede geriye düşmek riske açılmak, rehavete kapılmak demektir. 62 il merkezinde maske zorunlu hale getirilmiştir. Bu mecburiyet ya vakaların arttığı, zincirlerin bulaşma riskinin uç verdiği yerlerdir. Sokağa çıkma kısıtının salgının önlenmesi açısından önemi neyse, bugün aynı önemi maske ve mesafenin taşıdığını unutmamalıyız. Bu tedbirlere ne kadar uyarsak, birbirimizle tokalaşacağımız, sarılacağımız günler yakın olacaktır.

Sıcak yaz günlerindeyiz. Bu havada maske kullanmak, geçen aylardaki gibi kolay değil. Hepimiz zorluk yaşıyoruz. Lütfen sıcaklara yenilmeyelim. Yenilirsek vaka sayısının artacağını, bunların yoğun bakıma düşeceğini unutmayalım. Salgının ilk günlerindeki bir belirsizliği açıklığa kavuşturmak istiyorum. Corona virüsün daha çok kış aylarında etkili olacağını, yaz aylarında kaybolacağını söylüyorlardı. Virüsün etkisinde azalma olmamıştır, bu duruma ilişkin bilimsel bir kanıt yoktur. Bu kanıyı günlük hayatımıza dayanak yapmanızı istiyorum.

Üzerinde durmak istediğim bir diğer nokta, büyüklerimizle ilgilidir. Büyüklerimiz ve kronik hastalıkları olanlar halen risk grubundadır. Bizim için en endişe verici olan, risk grubunda olanların ve yakın çevresinin tedbirleri aksatmasıdır. Mücadelenin büyük bir kısmını büyüklerimiz için verdik. Lütfen aynı hassasiyeti koruyalım.

YKS AÇIKLAMASI

Bilmenizi isterim ki, dünyada iyilik, güzellik adına ne yapılmışsa bunların hepsi sizin yaşınızda kalmayı bilenler tarafından yapılmıştır. Bilim, sanat, icat sizin yaşınızın tutkularını ebediyete taşımak içindir. Gençlik bir kez gelir, onu hayatı boyunca sürdürebilenler, toplumları, ülkelerini, dünyaları değiştirir. Bugünün dünyasını, sizin yaşınıza yakın olanlar değiştirdi. Geleceği bize gençler getiriyor. Önümüzde hepimizin heyecanla beklediği iki sınav günü var. Birkaç ay boyunca sizden bazı fedakarlıklar isteyen bir doktor ağabeyiniz olanlar, bu iki günün iki başarı günü olmasını yürekten diliyorum. Bu yıl hekim olmak isteyenlerin sayısı her zamankinden fazla. Gelecekteki meslektaşlarımı şimdiden kutluyorum. Günümüzde meslekler kişilerle değer kazanıyor. Zekaya, hayal gücüne, çalışkanlığa tüm meslekler aynı derecede ihtiyaç duyuyor.

Pandemi boyunca toplumsal sorumluluğun gerekliliğini yerine getirmekle kalmayıp örnek oldunuz. Sağlık yönünden sınava uygun şartların hazırlanması konusunda bizler elimizden geleni yaptık. Bilim kurulumuz, sınav tedbir rehberi hazırladı. Milli Eğitim Bakanlığımız ve kurumlar, titiz hazırlıklarını tamamlayıp sizlerle paylaştı. Bizim de belirtmekte fayda gördüğümüz hususlar var. Okul girişlerindeki yığılmalarda ailelerin etkili olduğunu biliyorsunuz. Yığılmanın daha az olduğunu umuyoruz. Ailelerin kendilerinden sınav merkezinin biraz daha uzağında beklemelerini rica ediyoruz. Sınav tarihi üzerinde bazı gündemler oluştu. Sınav tarihlerinin belirlenmesi, durumun niteliğini ortaya koyacak ana düşünceyi arz etmek isterim. Hepimiz sizlerin yaşadığı sınavları yaşamış kişiler olarak duygularınızı çok iyi anlıyor ve saygı duyuyoruz. Fakat gerçeğin hakkını gerçeğe vermeliyiz. Salgın hastalık söz konusu olduğunda 1-2 ay sonrasını öngörmek çok zordur. Bunu artan vakalarla da tahmin edebilirsiniz. Risk bugünden çok daha büyük olabilirdi. Bugünkü gerekçeler yarın da büyüyebilir. DSÖ’nün Eylül ayı için risk ölçeğinde bulunduğunu belirtmek isterim. Sınavın meçhul bir zamandansa şimdi yapılması doğru görülmektedir.

TURİZM AÇIKLAMASI

*Özellikle yurt dışından gelen hem turistlerin hem de vatandaşlarımızın hangi tedbirlerle gelişini sağlamak üzerine bir görüşme yaptık bakan arkadaşlarımızla. Özellikle 7 merkezde Antalya, Dalaman, İzmir, İstanbul’da iki merkez, Bodrum ve Trabzon olmak üzere test merkezlerini oluşturacağız.

*Kapıkule ve Sarp gibi sınır kapılarında test merkezini oluşturmuş oluyoruz. Semptomu olan kişilerin hem testlerini yapmak, hem de tedavilerini yapmak suretiyle bir hazırlık yaptık. Ayrıca Türkiye’de 135 merkezde de özellikle bu anlamda uygunluğunu verdiğimiz testler ayrıca zaten yapılmakta.

İKİNCİ DALGA AÇIKLAMASI

*İkinci dalgayı yaşamadığımızı rahat söyleyebiliriz. Şu an yaşadığımız birinci dalganın etkilerini görmüş oluyoruz. Dünyada halen birinci dalganın etkisi devam ediyor.

*Yer yer dalgalanmaların olduğunu görmüş oluyoruz. Bu dönemde bazı bölgelerimizde vaka sayılarının daha arttığını görüyoruz. Öncesine göre de 1 ay öncesine göre vaka sayılarımızın artışına rağmen yoğun bakıma giren hasta sayımız, entübe edilen ve vefat eden hasta sayımızın azaldığını görüyoruz.

*Eskiye göre virüsün etkisinin düştüğü anlamında değil, tedaviyle erken dönem yaklaşımla burada sonucu daha pozitif aldığımızı net söyleyebiliriz.

*Şu dönemde birinci dalganın devamını olan dalgalanmaları yaşadığımızı yeni bir ikinci dalga şeklinde olmadığını vaka sayıların yer yer öngördüğümüzden daha fazla olduğunu görüyoruz, ama eskiye göre hastane yükümüzün daha az olduğunu, entübe eden hastamızın vefat etme oranlarının giderek düştüğünü görüyoruz.

YAŞ ORTALAMASI 32’YE DÜŞTÜ

*Her geçen gün vefat eden vatandaşımızın da yaş ortalamasının giderek yükseldiğini görüyoruz. Vaka sayılarında ise daha önce 41 iken ortalama yaş şu an 32’ye kadar düşmüş oldu.

*Ön planda vaka sayılarında her geçen gün gençlerde göründüğünü, ortalama yaşın aşağıya doğru indiğini ama hayatını kaybeden vatandaşlarımızın yaşlarının arttığını görüyoruz.

*Gençlerimiz kendilerini rahat hissetmemelidirler. Riskli olan özellikle büyüklerimize, kronik hastalığı olanlara bulaştırma potansiyeli taşıdıklarını, riskli olan vatandaşlarımızın kendilerini korumalarını tekrar hatırlatmak istiyorum.

ANTİKOR AÇIKLAMASI

*Dünyada benzer şekilde büyük ölçekte yapılan başka çalışmanın olmadığını 153 bin kişiyi PCR, antikor taramasından geçirdiğimizi, bulaşıcılık, taşıyıcılık oranımızı hem de bu anlamda antikor bağışıklık oranımızı tespit etme açısından önemli olduğunu söylemiştim.

*153 bin kişinin taranan 118 bin oldu. 118 bin içinde PCR taramasıyla pozitif bulduğumuz oran binde 2.8. Son derece düşük. Yine antikor testi aynı zamanda yapıyoruz. Bu ise şu dönemde binde 8.1. Yani toplumun bağışıklığı yüzde 1’in altında.

*Bazı illerimizde bunun biraz daha yüksek olduğunu biliyoruz. Adıyaman yüzde 3, İstanbul’da yüzde 3’ün üzerinde. Toplamda 0.81. Birçok kimsenin toplum bağışıklığı anlamında yüksek oranlar beklediği, bağışıklığın giderek arttırılmasının anlamlı olduğunu düşündüğü noktada biz bu çalışmayla toplum bağışıklığının kolay gelişmediğini görüyoruz.

*Toplum bağışıklığının oluşması için yüzde 60-65’ler hedeflenirken 60-70 kat benzer pandemi yaşamayı gerektiriyor. Toplumda yaygın bir taşıyıcılığın ve koruyuculuğun da olmadığı.

*O nedenle herkesin tedbirlere önem vermesi gerektiği ortada. Yani aşı gelişmedikçe, yaygın aşı yapılmadıkça bu tarz pandemi sonrası bağışıklıkla toplum bağışıklığının olamayacağını görmüş oluyoruz.

*Hepimiz tedbirler noktasında hassas olmalıyız. Virüsten korunmanın en bariz yönü maskeyi takıyor olmak, mesafeyi korumak. O nedenle biz virüsten korumak istiyorsak, kendimizi potansiyel virüs taşıyıcısı gibi görüp bu iki tedbire ve el hijyenine devam etmeliyiz.

*Herkesin yaygın test yapma çabası içinde olmaması gerekiyor. Toplumda bu kadar düşük oranda bildikten sonra. Belirtisi olan kişilerin test yaptırmak,sağlık kuruluşuna müracaatı daha çok önemli.

AŞI AÇIKLAMASI

*Türkiye’de 4 tane özellikle hayvan çalışmasına başlandığını biliyoruz. Bu konuda TÜBİTAK ve TUSEB’in desteği var. Hayvan çalışmalarının tamamlanması sonucu klinik döneme gelinmiş olacak.

*Bakanlık olarak klinik araştırmayı sürdürme çabası içinde olacağız. Devam eden çalışmalarla ilgili sonuçların iyi olduğunu, insan çalışmalarına zannediyorum Eylül-Ekim’den önce gelmek şu an için zor görünüyor.

*Biz Türkiye olarak Rusya ile görüşmelerimiz olmuştu. Bu çalışmalarla Rusya ve Çin’le görüşme yapıldı. Aşı çalışmalarını birlikte özellikle klinik çalışma safhasında birlikte yapma noktasında genel bir yaklaşım içindeyiz.

*Rusya ile daha ileride olduğumuzu söyleyebilirim. Dünyada Çin’in önde olduğunu, İngiltere’de ikinci faza geçildiğini biliyoruz. Daha net önümüzdeki bir iki ay içinde sonuç alınacak yaklaşımda olmamalıyız. 4-6 ay önce aşı gelişiminin olacağını söylemek zor.

VİRÜS MUTASYONA MI UĞRUYOR?

*Şu ana kadar somut, bilimsel mutasyon olduğuna dair bilgi yok. Farklı virüs çeşitlerinin olduğunu biliyoruz. 2 ay önce de söylemiştim. Virüs izolasyonunun bakanlığımızca yapıldığı dönemde Ortadoğu, Amerika’dan gelen virüsün farklılığını söylemiştim.

*Ama virüsün virülansında herhangi bir değişikliğin göstermediğini söylemiştim. Mutasyon her zaman olabilir ama şu an somut bilgi yok.

SOKAĞA ÇIKMA YASAĞI AÇIKLAMASI

*Vaka sayılarının binin üzerinde olduğunu görüyoruz. Vefat sayılarımızın eskiye göre düşük olduğunu görüyoruz. Hastane yükümüzün ve yoğun bakım yükümüzün az olduğunu görüyoruz. Önümüzdeki dönemde yeni bir kısıtlamayı Bilim Kurulu’nda gündemimize almadık, doğrusu şu an düşünmüyoruz. Bu döneme kontrollü sosyal hayat dönemi demiştik.

Özellikle bu hayatın tedbirlerle devamını önemsiyoruz. Tedbirlere uyduğumuz oranda tehdit ortadan kalkar. Bu dönemde normal hayatımıza devam ederken virüsle karşılaşmamanın yolu maske, mesafe ve el temizliğine özellikle dikkat ederek, eskiden olduğu gibi yasaklı dönemlerin olmaması ki, düşünmüyoruz. Belki iller, ilçeler, köyler bazında bu anlamda birtakım benze kısıtlamalar il hıfzısıhha kurulları alabilirler. Ama şu anda kısıtlama gündemimizde olmadı.

KURBAN BAYRAMINDA KISITLAMA OLACAK MI?

*Bilim Kurulu’nda Kurban Bayramı’nda bir kısıtlılık olması gibi bir durum gündeme gelmedi. Kurban Bayramı’nda kısıtlama olup olmayacağını şimdiden söylemem zor.

*Ramazan Bayramı’nda olduğu gibi bir kısıtlama olmayacağını düşünüyorum. Önemli olan önümüzdeki haftalarda pandeminin seyrini görmemiz olacak. Belirleyici olan bu olacak.