Connect with us

Genel

Boğaziçili öğrenciden İmamoğlu’na yurt teşekkürü: Bizi tarikat yurtlarına mecbur bıraktılar

Published

on

blank

İBB, “150 Günde 150 Proje” maratonu kapsamında kente kazandırdığı Ümraniye, Esenyurt ve Şişli erkek öğrenci yurtları için TBMM CHP Grup Başkanvekili Engin Altay, CHP Genel Başkan Yardımcıları Seyit Torun, Onursal Adıgüzel ve İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun katılımlarıyla resmi açılış töreni düzenledi. Tören sonrasında öğrencilerle bir araya gelen heyet, renkli sohbetler gerçekleştirdi. Sohbetin en ilginç anı, Boğaziçi Üniversitesi’nde öğrenim gören bir öğrencinin, “Okulumuzun çok büyük bir yurt sorunu vardı. Bizi tarikat yurtlarına mecbur bıraktılar. Ancak sizin sayenizde, oralara gitmeden çok rahat imkanlarla barınabiliyoruz. Teşekkür ediyoruz” sözleri oldu. İmamoğlu, İBB yurdunda kalan öğrenciye “Sağ ol kardeşim, sağ ol” karşılığını verdi.

İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB), “150 Günde 150 Proje” maratonu kapsamında kente kazandırdığı 10 yurttan 3’ünü daha resmi törenle hizmete aldı. Ümraniye, Esenyurt ve Şişli Erkek Öğrenci Yurtları; TBMM CHP Grup Başkanvekili Engin Altay, CHP Genel Başkan Yardımcıları Seyit Torun ve Onursal Adıgüzel, İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu ve Kartal Belediye Başkanı Gökhan Yüksel’in katıldığı törenle öğrencilerin hizmetine sunuldu. Ümraniye’deki yurt binasında gerçekleştirilen törende sırasıyla; İBB Genel Sekreter Yardımcısı Murat Yazıcı ile İmamoğlu, Adıgüzel, Torun ve Altay birer konuşma yaptı.

 

İMAMOĞLU: “YOLCULUK GENÇLERE SAYGI DUYMAKLA BAŞLADI”

Kamu kurumu olarak gençlere sahip çıkma sorumlulukları olduğunu vurgulayan İmamoğlu, “Ama yöntem, bugün sahaya düşen modelde değil. Yani akıl vererek değil. Hayat tarzı dayatarak hiç değil. Etkinliklerine yasak koyarak, gençlere sahip çıkamazsınız. Önce gençlere mutlak saygı duymamız gerekir. Ve gençlere saygı duymakla başladığınız yolculukta, emin olun ki, gençlerin size kattıkları ve katacakları çok üst seviyede olur. Bunun ne anlama geldiğini idrak edebilmek adına, kesinlikle ve kesinlikle özenli bir davranışı, saygıyla bir bakışı ortaya koyduğunuzda, gençlerin nasıl bir diyalog becerisine sahip olduğunu ve nasıl katkı sunduğunu görebilirsiniz” dedi.

“İSTANBUL, YURTLA İLGİLİ EN UFAK DÜŞÜNCESİ OLMAYAN BİR YÖNETİMLE BAŞ BAŞAYDI”

Öğrenci yurtlarını bu anlayışla açtıklarını kaydeden İmamoğlu, “Aslında İstanbul, gençlere yurt imkanı sunmakla ilgili en ufak bir düşüncesi olmayan yönetimle baş başaydı. Biz, bunun çok büyük bir ihtiyaç olduğunu, seçimden önce görmüştük. Vaatlerimizin içerisinde, aynen kreş imkanı gibi öne çıkan unsurlardan birisi de gençlere yurt imkanı sunmaktı. Geçtiğimiz yıl 3 öğrenci yurdu açtık. Bu sene buna 7 tane daha ekledik. Tamamı kendimize ait binalarla, seneye bunun sayısını belki 15, belki 16’ya çıkartacağız. Bu sayı, seneye 5 bini geçecek yatak sayısına ulaşacak. Bilgisayar odası, çalışma odaları, spor salonları, jeneratörüyle, 24 saat sıcak suyuyla ve internet imkanlarıyla, gençlerin yurtlarda gerçekten çağdaş bütün ihtiyaçlarının sağlandığı bir ortam sunuyoruz” şeklinde konuştu.

“SORGULANMASI GEREKEN SORULAR VAR”

“Bu ülkenin, bütün kamu yurtlarında bu imkanları sunuyor olmasının aslında normal bir hizmet olması gerektiğini de ifade edeyim” diyen İmamoğlu, “Ama maalesef şu anda böyle bir ortam, yurt imkanı sunulan yerlerde dahi devletimiz tarafından sunulamıyor. Herkesi aslında bunun neden böyle olduğunu düşünmeye de davet ediyorum. Neden biz üniversiteli gençlerin tamamına bu en üst seviyede imkanları sunabilen bir devlet değiliz. Ya da bu ülkenin bütçesinden çocuklara, gençlere niçin yeterli bir pay ayırmıyoruz? Ayıramıyor muyuz? Ayırmıyor muyuz? Bunların sorgulanması lazım. Bu soruların cevabını herkesin kendi aklında, vicdanında günü geldiğinde vereceğine inanıyorum. Milletimiz de bu vicdanıyla sorguladığı sorulara en güzel cevabı nerede verecek? Sandıkta verecek” ifadelerini kullandı.

“DERNEKMİŞ, VAKIFMIŞ, PARTİYMİŞ…”

Yaklaşık 75 üniversite öğrencisine yıllık ve karşılıksız 4 bin 500 lira eğitim desteği sağladıklarını hatırlatan İmamoğlu, şunları söyledi:

“Bunu en iyi yine milletvekillerimiz, Genel Başkan Yardımcılarımız biliyorlar. En fazla bunun üstünden propaganda yaptılar. Neymiş efendim: ‘Anayasa Mahkemesi’ne, Cumhuriyet Halk Partisi iptal ettirdi ve öğrencilere burs veremiyoruz.’ Tıkır tıkır veriyoruz değil mi Seyit Başkanım. Bütçemiz el verdikçe, daha da fazla vereceğiz. Allah aşkına, bizim bütçemiz kimin? Milletimizin. Peki milletimize sorsak,  buradaki bütün herkese sorsak, ‘Hayattaki en öncelikli şey ne desek, ne cevap alırız? Çocuğu, evladı, genci… Dolayısıyla bizim onlara ayırdığımız bütçe, direkt ya da dolaylı, kesinlikle milletimizin doğru kabul edeceği, ‘Vicdanlı bir karar’ diye tespit edip onay vereceği bir süreçtir. O bakımdan biz, bu sınırlı bütçemize rağmen, tüm bunları yapıyoruz ve yapmaya devam ediyoruz. ‘Bütün bunları nasıl yapıyoruz’ dediğimizde; bütçemizi el değmeden namusla, vicdanla, ahlakla yönettiğimiz için yapabiliyoruz. Onun da altını çizelim. Örneğin üniversite öğrencilerine, gençlere eğitim katkılarını hiçbir vakıf veya dernek üzerinden yapmıyoruz. Ya da parti ilişkisi kurup, şuradan bir gidiver bakalım, oradan bir dolaş da oradan geçiver, oradan giriver, demiyoruz. Yani hiçbir çocuğumuzun, hiçbir gencimizin ismini bilgisayarda takip etmiyoruz ama yurtta, ama bursta. Bu memleketin genci ve bu şekilde yönetiyoruz. Sadece neye bakıyoruz? İhtiyaca bakıyoruz. Kimin ihtiyacı varsa, direkt ona veriyoruz. Öğrencilerimizi de aynen yurtlara yerleştirirken hiçbir ayrımcılık yapmadık. Yurtlarda olan gençlerimize, ‘Buraya siz, hak ettiğiniz için girdiniz’ diyoruz. Dolayısıyla ‘Buradaki süreçlerin sahibi olun. Gelin buralarda farklı bir süreci siz var edin’ diyoruz. Dernekmiş, vakıfmış, partiymiş böyle bir ilişkiyi gençlerimize asla bir zorlama olarak yürütmüyoruz.”

 

ADIGÜZEL: “950 TL’YE YURT İNANILMAZ BİR İMKAN”

Kendisinin de İstanbul’a üniversite öğrencisi olarak geldiğini ve yurtlarda kalmanın önemini bildiğini belirten Adıgüzel, “İPA’nın yaptığı araştırmaya göre, İstanbul’da 30 öğrenciye 1 yurt yatağı düşüyor. Bugün İstanbul Büyükşehir Belediyesi, üç yurdu bir arada açtı. Ve 2019’da iyi ki İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ni Ekrem İmamoğlu kazanmış. Cumhuriyet Halk Partisi kazanmış. Bugün yurtlar açılabiliyor ve öğrencilerimize gerçekten kaliteli, insanca yaşayabilecekleri hizmetler sunuluyor. Çünkü KYK yurtlarında kapasite artırılmak için maalesef yeni ranzalar konuluyor. Tam tersi İBB, Ekrem İmamoğlu Başkanımız öğrencilerimize çok önemli bir hizmet sunuyor. Düşünün ki, bir öğrencinin maliyeti, iki öğün yemekle birlikte 950 lira. Bu inanılmaz bir imkan. 75 bin öğrenciye burs demek, dile kolay bir söz demek. Bir de Başkan’ımıza tekrar teşekkür ediyorum. Kent lokantaları açıldı. Kent lokantalarıyla da öğrencilerimiz yine besin değeri yüksek yemeklere ulaşabiliyorlar. Çok değil, 8 ay sonra Türkiye’deki bütün öğrenciler, Cumhuriyet Halk Partisi belediyelerinde aldıkları bu hizmeti, bu kaliteli, insanca yaşayabilecekleri ortamı tüm Türkiye’de yaşayacaklar” dedi.

TORUN: “HAKKIYLA GİRECEK, HAK ETTİYSE GİRECEK”

Geçmişte İBB’nin tek bir öğrenciyi dahi barındırma imkanı olmadığını aktaran Torun ise, şu ifadeleri kullandı:

“Tek bir kreşi yoktu. Ama Büyükşehir Belediye Başkanı’mızın eğitime ve gençlere verdiği önem bir kez daha burada da ortaya çıkıyor. Yurtlarımız hizmete giriyor. İstanbul, bir üniversite kenti aynı zamanda. Ama maalesef barınma ihtiyacı had safhada. Diğer milletvekillerimizi, hepimizi Türkiye’nin dört bir yanından vatandaşlarımız arıyor, yardımcı olmamız için, destek istiyor. Gerçekten bu konuda ciddi bir sorun var. Bu soruna çok önemli bir katkıda bulunduğu için Büyükşehir Belediye Başkanı’mıza çok teşekkür ediyoruz. Bizi arayan bütün vatandaşlarımıza şunu söyledik: ‘Başvurusunu yapsın öğrencimiz. Eğer o yurtta barınma kriterlerine uygunsa, barınır. Bizim sözümüzle veya ricamızda olacak bir şey değil. Çünkü, orada bir liyakat söz konusu, ihtiyaç sahibi öğrencilerimiz veyahut da bu kriterlere sahip öğrencilerimiz ancak barınır. Biz de arasak, başkası da ararsa hiçbir şekilde yardımcı olmamız mümkün değil. Başvursun. Hakkıyla girecek. Hak ettiyse girecek’ dedik. Gerçekten Türkiye’de, liyakatı ve hakkı hukuku gözeteceksek, bu şu andan itibaren başlamış durumda. Ve inanıyorum ki iktidarımıza da bunu hep beraber sağlayacağız. Genel Başkan’ımızın da ifade ettiği gibi, 1 yılda üniversitelerimizde barınma sorununu ortadan kaldıracağız. Bunu yapabilecek gücümüz var. Hep birlikte bunu başaracağız.”

ALTAY: “EKREM İMAMOĞLU’NUN KARŞISINDA, HARAMİLER VE ZALİMLER OLABİLİR…”

Sözlerine, “Demişti ki ‘Kimsenin hakkını yemem, hakkımı da yedirmem. Bu yurt içinde de öyle oldu” şeklinde başlayan Altay da “Kimsenin hakkını yedirmedi. Tebrik ediyorum. Teşekkür ediyorum. Gelirken düşündüm, ‘Ekrem İmamoğlu. İstanbul’da toplumun hangi kesimine ulaşmadı’ diye; ben bulamadım. En kıymetli varlığımız çocuklar sütle buluştu, kreşle buluştu. O çocukların anneleri İSMEK üzerinden işle buluştu. Gençler; yurtla, bursla buluştu. Daha uygun koşullarda, yaşam standartları yüksek yurtlarla buluştu. Baktım emekliler yaşam vaadileriyle, esnaf belediye lokantalarıyla. Ulaşım konusunda bütün İstanbullular, ilk meyvelerini yavaş yavaş alacağımız devasa metrolarla buluşuyor. İstanbul’un tarihi gün yüzüne çıkıyor. Bütün engellemelere rağmen bunlar oluyorsa, Ekrem İmamoğlu’nun da avantajı yanları vardır. O çocukların, o annelerin duası, bu gençlerin Ekrem abilerine olan manevi, moral desteği hepsi çok önemli. Hep birlikte bütün bunlarla birlikte İstanbul gerçekten çok daha güzel. Sözün özü şu: Çok önemli bir hizmet, çok kıymetli bir hizmet. Hakkaniyet içerisinde bu yerleştirmelerin yapılması da çok daha kıymetli. Türkiye’de, Türkiye ikincisi olup da mülakatta elenen gençleri biliyoruz. Bu yurtlarda okuyan çocuklar, girdikleri yazılı sınavlarda başarıyı elde ettikleri anda ne Ekrem İmamoğlu’na, ne Seyit Torun’a, ne Onursal Adıgüzel’e, ne Bay Kemal’e başvurmadan devlette işe yerleşecekler. Bunu da herkes böyle bilsin. Ekrem İmamoğlu’nun karşısında, haramiler ve zalimler olabilir. Ama yanında Allah ve 16 milyon İstanbullu var” ifadelerini kullandı.

ÖĞRENCİLERDEN SEVGİ GÖSTERİSİ

İBB Genel Sekreter Yardımcısı Murat Yazıcı da konuşmasında, “Bu sene yurt sayımızı 6’sı kız, 4’ü erkek olmak üzere toplamda 10’a; 622 olan öğrenci kapasitemizi de 2 bin 800 yüze çıkardık. Önümüzdeki yıl kapasitemizi 5000 çıkaracağız. Bugün burada 328 yatak kapasiteli Ümraniye, 495 yatak kapasiteli Esenyurt ve 78 yatak kapasiteli Şişli erkek yurtlarımızın açılışını gerçekleştiriyoruz” bilgilerini paylaştı. Konuşmaların ardından Altay, Torun, Adıgüzel, İmamoğlu, CHP milletvekilleri İbrahim Kaboğlu, Turan Aydoğan, Gökan Zeybek, Özgür Karabat ve beraberlerindeki heyet tarafından kurdele kesimi gerçekleştirildi. Daha sonra yurt binasına geçen heyet, öğrencilerin sevgi gösterileriyle karşılandı.

GÜLDÜREN “FENERBAHÇE” DİYALOGU

Yurtta incelemelerde bulunan İmamoğlu, öğrencilerle de renkli sohbetler gerçekleştirdi. İmamoğlu, bir Fenerbahçe taraftarı olduğunu söyleyen bir öğrencinin, “Çoğu erkeğin olduğu gibi, benim de şöyle bir isteğim var. Avrupa kupası maçları, genellikle olduğu gibi sadece Kadıköy’de. Maçın bitmesi 23.45 civarı. Yurda giriş 00.00 olduğu için, bu konuda sizden bir destek istiyoruz” sözlerine, “Neyse Fener grubu yapın buradan, biz sizi getirir, götürürüz; ayıp ediyorsun” yanıtını verdi. İmamoğlu, aynı öğrencinin, “Başkanım sözü aldık mı” sorusunu da “Tamam, ben söz veriyorum kardeşim. Şöyle yaparız: Bizim bazı statlarda özel alanlarımız var. Kulüplerle konuşup, çekilişle ya da bir şeyle misafir edebiliriz bazı maçlarda. Ama Galatasaray, ama Fenerbahçe ama Beşiktaş; bazı maçlarda misafir de edebiliriz. Ama tabii hepinizi demiyorum yani şanslı arkadaşlara. İsimlerini yazdırırlar” şeklinde yanıtladı. İmamoğlu, bir başka öğrencinin, “Öncelikle size buraya hoş geldiniz diyorum. Ben Boğaziçi öğrencisiyim. Okulumuzun çok büyük bir yurt sorunu vardı. Bizi tarikat yurtlarına mecbur bıraktılar. Ancak sizin sayenizde, oralara gitmeden çok rahat imkanlarla barınabiliyoruz. Teşekkür ediyoruz” sözlerine de “Sağ ol kardeşim, sağ ol” karşılığını verdi.

Genel

Sarıyer’de son on yılın en görkemli Edebiyat Günleri yaşandı

Published

on

blank

İstanbul boğazına karşı yeşilin kıyısında kurulan stantlardan kitap kokusunun yayıldığı Uluslararası 10. Sarıyer Edebiyat Günleri sona erdi. Yaklaşık 125 bin edebiyatseverin katıldığı etkinlik, son 10 yılın en görkemli Edebiyat Günleri oldu. Haydar Aliyev Parkı’nda gerçekleştirilen, 300 yazar ve 32 yayınevinin katıldığı etkinlik 5 gün sürdü.

Sadece Sarıyerlilerin değil, tüm İstanbulluların yakından takip ettiği Uluslararası 10. Sarıyer Edebiyat Günleri 5 günde; 300 yazar ve 32 yayınevinin yanı sıra 125 bin kişiyi Kireçburnu Haydar Aliyev Park’ında misafir etti. Usta yazarlarla okurları bir araya getiren etkinlik; boğaz turlarında gerçekleştirilen müzik ve şiir dinletileri ile başladı. Müzik ile sözün, şiirle öykünün, romanla oyunun buluşmasına tanıklık eden edebiyatseverler, etkinlik alanında yine birbirinden değerli isimlerin söyleşilerine de konuk olma fırsatı yakaladı.

BİRBİRİNDEN DEĞERLİ İSİMLER SAHNE ALDI

Uluslararası 10. Sarıyer Edebiyat Günleri’nde Latife Tekin, Pelin Özer, Kerem Fırtına, Onur Erol, Sunay Akın, Yurdaer Okur, Barış Muslu, Müfitcan Saçıntı, Ayşe Kulin, Buğra Gülsoy, Ahmet Ümit düzenlenen söyleşilerde sanatseverlerle bir araya geldi. Gazeteciler Emre Kongar, Celal Binzet ve Zülal Kalkandelen, moderatörlüğünü Sarıyer Belediye Başkanı Şükrü Genç’in yaptığı “Cumhuriyet’in 100’ünde tarih, sanat, edebiyat” söyleşisinin konuğu oldular. Bu yıl ilk kez uluslararası düzeyde gerçekleştirilen etkinlikte Fransız şair François ÇoudrayBilgi Çengelli, Belçikalı şair Kathleen Tillie, Alman şair Acrilla Zhang, Iraklı şair Kemal Beyatlı, Arnavut şair Roksana Xheka ve Türk şair Leyla Işık barış şiirleri ile Edebiyat Günleri’nin konuğu oldular. Suat Erdem, Şenay Lambaoğlu, Ali ve Aysun Kocatepe, İlyas Yalçıntaş ve Grup Barabar ise şarkılarını hayranları için seslendirdi. Kadıköy ve Beşiktaş’tan alana gelmek isteyen misafirler ise şiir hatlarında Grup Yol’a Düş ve Pelin Birdal’ın şiir ve şarkılarıyla yolculuk ettiler.

ÇOCUKLAR İÇİN MASAL ÇADIRI KURULDU

Etkinlik alanını dolduran binlerce çocuk, kendileri için hazırlanan programlarda doyasıya eğlendi. Kitapları ile çocukların hayal dünyalarını renklendiren Aytül Akal söyleşisiyle, Onur Erol ise eğitici şarkılarıyla edebiyat günlerinde çocuklar için sahne aldı. Her gün 3 ile 9 yaş arası çocuklar için kurulan masal çadırında 25 farklı masal anlatılırken, atölyelerde çocuklar günlerini öğrenip eğlenerek geçirdi.

BEYAZ MARTI ONUR ÖDÜLÜ AYFER TUNÇ’UN

İlki 2003 yılında gerçekleştirilen ve 10 yıldır birbirinden değerli isimlere ev sahipliği yapan Sarıyer Edebiyat Günleri’nde daha önce Yaşar Kemal, Vedat Türkali, Zülfü Livaneli, Ahmet Ümit, Murahtan Mungan, İnci Aral ve Latife Tekin’in aldığı Beyaz Martı Onur Ödülü’nün bu yıl sahibi Yazar Ayfer Tunç oldu. Sahne dünyasının duayen ismi Müjdat Gezen ise Sarıyer Edebiyat Günleri’nin Onur Konuğu ödülünü Sarıyer Belediye Başkanı Şükrü Genç’in elinden aldı.

ÖYKÜ YAZARLARI ÖDÜLLERİNE KAVUŞTU

Uluslararası 10. Sarıyer Edebiyat Günleri’nin final etkinliğinde ise Fakir Baykurt Öykü Yarışması’nın kazananları da ödüllerine kavuştu. 4 dalda 240 öykü ve 71 öykü kitabının değerlendirildiği yarışma sonucunda dereceye girenler, ödüllerini Sarıyer Belediye Başkanı Şükrü Genç ve Işık Baykurt’un elinden aldı. Yarışma kapsamında “Fakir Baykurt Öykü Kitabı Ödülü” Polat Özlüoğlu’nun kaleme aldığı “Annem, Kovboylar ve Sarhoş Atlar” kitabına verildi. Ortaokul kategorisinde “Ay’ın Gölgesi” öyküsüyle Aylin Uçar, lise kategorisinde “Saksıda Teyzem” öyküsüyle Irmak Titiz, yetişkin kategorisinde ise “Turacı Yakmak” öyküsüyle Emrah Kanlıkama birinci oldu.

Continue Reading

Genel

İYİ Parti Sarıyer’den özel günlerde anlamlı ziyaret

Published

on

blank

İYİ Parti Sarıyer, özel günlerde anlamlı ziyaretlerine devam ediyor. İtfaiyeciler Haftası’nda Sarıyer’in emektar itfaiyecilerini ziyaret eden İYİ Parti Sarıyer, Eczacılar Günü’nde de Sarıyer’in eczacılarına karanfil dağıttı.

Bir yandan yerel seçim çalışmalarının startını veren İYİ Parti Sarıyer, bir yandan da özel günlerde anlamlı ziyaretler gerçekleştiriyor. İYİ Parti Sarıyer İlçe Başkanı İbrahim Temur ve ekibi, İtfaiyeciler Haftası’nda Sarıyer’in emektar itfaiyecilerini ziyaret etti. Yaptıkları işin öneminde değinen Temur, itfaiyecilere çalışmalarında kolaylıklar diledi. Ziyaret sonrasında hatıra fotoğrafı çektirildi.

ECZACILARA KARANFİL DAĞITTILAR

İYİ Parti Sarıyer İlçe Başkanı İbrahim Temur ve ekibi, Eczacılar Günü’nde Sarıyer’in eczacı esnafını da unutmadı. Eczacılar için anlamlı olan bugün de eczacılara karanfil dağıtan Temur ve ekibi, eczacı esnafının sorunlarını dinledi. Temur, “İYİ Parti olarak eczacıların sorunlarını çözmek için mücadele etmeye devam edeceğiz. Tüm meslek gruplarının sorunlarına aynı kararlılıkla yaklaşıyoruz. İYİ Parti, Türkiye’deki eczacıların sesi olmaya devam edecektir.” ifadelerini kullandı.

blank

Continue Reading

Genel

İBB, Sarıyer’de Yuvamız İstanbul kreşinin temelini attı

Published

on

blank

İBB, önceki dönemde sıfır (0) olan kreş sayısını, geçtiğimiz 22 Eylül’de hizmete aldığı 8 tesisle 65’e çıkarmıştı. İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, bugün de 5’i Anadolu yakasında olmak üzere, toplam 10 Yuvamız İstanbul kreşinin temelini attı. Toplu temel atma töreninde konuşan İmamoğlu, “Bizim en büyük sorumluluğumuz nedir, diye sorarsanız; Cumhuriyet’in çocuklarını, Cumhuriyet’in evlatlarını, Cumhuriyet’in değerini bilen, onun ilke ve ideallerine sahip çıkan nesiller yetiştirmek. Ancak bu şekilde düşüncelerini açıkça ifade edebilen, inandıklarını savunan, aynı zamanda başkalarının düşüncelerine saygı duyan bir nesle sahip olabiliriz. Çocukların bu anlayışla yetiştiği bir ülke, işte o zaman güçlü, özgür, mutlu ve huzurlu olabilir. Gelecek nesille birlikte; demokrasiye, eşitlik ve adalete dayalı bir ülkeyi hep birlikte var edeceğimize inancımız sonsuz” dedi.

İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB), önceki dönemde sıfır (0) olan kreş sayısını, geçtiğimiz 22 Eylül’de hizmete aldığı 8 tesisle 65’e çıkarmıştı. İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, bugün de 5’i Anadolu yakasında olmak üzere, toplam 10 Yuvamız İstanbul kreşinin (Ümraniye Yukarı Dudullu, Sultangazi Cebeci, Esenler Atışalanı, Maltepe Atışokulu, Maltepe Fındıklı, Pendik Ertuğrul Gazi, Pendik Kurtköy, Sarıyer İstinye, Avcılar Tahtakale, Küçükçekmece Safra) temelini attı. Sultangazi Cebeci Mahallesi’ndeki toplu temel atma töreninde konuşan İmamoğlu, göreve talip oldukları andan itibaren İstanbullu çocukları eşitleme duygusu içerisinde hareket edecekleri sözünü verdiklerini hatırlattı. İmamoğlu, “Bu yüzden çocuklarla ilgili yaptığımız her bir yatırımda, attığımız her bir adımda, İstanbul’un hangi ilçesinde olursa olsun, ‘Ben bu milletin evladıyım, ben bu devletin büyütmek zorunda olduğu bir çocuğum’ diyecek duyguyu yaşayacak ve hayata devletine ve milletine bağlılıkla devam edecek bir ömrü ona sunma gayreti içerisinde olduk, olmaya devam edeceğiz” dedi.

10 KREŞTEN BİN 40 ÇOCUK YARARLANACAK

Temeli atılan 10 kreşten yaklaşık bin 40 çocuğun yararlanacağı bilgisini paylaşan İmamoğlu, “Bin 40 çocuğumuzun okul öncesi eğitim alarak hayata başlamasının bir başka anlamı, hayata 3-0 mağlup başlamak değil, dünya insanı olmak, dünya çocuğu olmak, bu ülkenin bir evladı olma bilinciyle, eksiksiz hayata başlamanın yolunu açmış olacağız. Bin 40 fidanımızın sağlıklı büyümesi için önemli bir adım atmış olacağız. Tam 10 mahallede, temelini birazdan hep birlikte duyurarak atacağımız bu mahallelerde, özellikle gelir seviyesi çocuğunu kreşe vermeye yetmeyecek anneler için, evlatlarının okul öncesi eğitim alarak hayata başlamalarına vesile olacağı gibi, aynı zamanda annelerin de iş imkanı bulma, iş bularak çalışma, ev ekonomisine katkı sunmayla beraber, aslında yaşamın daha sağlıklı, psikolojik açıdan da şehrin içerisinde daha uygun bir ortamda yaşama katılma hususunun da önünü açacaktır” diye konuştu.

“BİZİM EN BÜYÜK SORUMLULUĞUMUZ…”

Açtıkları kreşlerde, anne-baba eğitiminden psikolojik desteklere kadar farklı alanlarda hizmet verdiklerini aktaran İmamoğlu, ‘Bizim en büyük sorumluluğumuz nedir, diye sorarsanız; Cumhuriyet’in çocuklarını, Cumhuriyet’in evlatlarını, Cumhuriyet’in değerini bilen, onun ilke ve ideallerine sahip çıkan nesiller yetiştirmek. Ancak bu şekilde düşüncelerini açıkça ifade edebilen, inandıklarını savunan, aynı zamanda başkalarının düşüncelerine saygı duyan bir nesle sahip olabiliriz. Çocukların bu anlayışla yetiştiği bir ülke, işte o zaman güçlü, özgür, mutlu ve huzurlu olabilir. Gelecek nesille birlikte; demokrasiye, eşitlik ve adalete dayalı bir ülkeyi hep birlikte var edeceğimize inancımız sonsuz. İşte bu umut ve inançla temelini attığımız 10 yeni kreşimizin çocuklarımıza, annelere ve babalara hayırlı ve uğurlu olmasını diliyorum” ifadelerini kullandı.

Continue Reading

Popüler