Connect with us

Genel

Çetin Ali Aytaç: Sarıyer’de gazetecilik…

Published

on

blank

Türkiye’de gazetecilik, her dönem çeşitli sebeplerle türlü türlü baskılarla karşılaşmıştır. Kimi iktidarlar az, kimi iktidarlar ise kendisini eleştiren, yanlışlarını gösteren basından çok fazlasıyla rahatsız olmuştur. Ancak bu dönem öyle bir dönem ki, Cumhuriyet tarihinin birçok alanda olduğu gibi basın açısından da en kara dönemi olmuştur.

***

Basın açısından yaşanan bu kara, baskıcı, zorba dönem için ulusal basında birçok yazı, makale ve haber bulunmaktadır. Ayrıntılı yazıyı daha sonra kaleme alacağım. Sarıyer’in yerel basını olarak, Sarıyer’deki basın anlayışına değinmek istiyorum. Sarıyer’de yıllardır boş kalan meydanda kimlerin gazetecilik oyunu oynayıp siyasiler üzerinden rant sağladığına biraz değinmek gerekir. Çünkü değinmezsek, bu gazetecilik yaptığını sanan; ama iki cümleyi bile kurmakta zorlanan arkadaşlar gerile gerile, “Ben gazeteciyim” diyerek gezmeye devam edecek.

***

İlk başta şunu belirtmek gerekir; bir gazeteci öngörü sahibi olmak zorundadır. Sarıyer Son Baskı gazetesi olarak, yaklaşık 5 yıldır yayın hayatımızı sürdürmekteyiz. Sizlere en doğru haberleri ulaştırmak, sizleri en doğru şekilde bilgilendirmek için işimizi zor şartlar altında en iyi şekilde yapmak için mücadele etmekteyiz. Sarıyer’de gazeteciliği 30-40 liralık reklamın peşinde koşup, ayağa düşürenler, sadece gazetecilik üzerinden ticaret yapıp seviyesizleşenler, kendilerinin gerçek yüzleri ortaya çıkmaya başladığında çukurun daha da dibine batmaktadırlar.

***

Kendilerini Sarıyer’in önde gelen yerel basını olarak yıllarca lanse eden bu arkadaşlar, daha çok geçmeden son yerel seçimlerde çuvallamadılar mı! Biri, “Salih işi bitirdi” öbürü, “Bu CHP’liler çok havaya girmesin. Seçim kafa kafaya”, bir diğerini hiç saymıyorum; çünkü sabah akşam hakaret ediyordu. Sarıyer’in yereldeki akit versiyonu gibi idi. Bunlar bu seçimde kimden parayı istedikleri gibi aldılarsa, Sarıyer halkını da ona göre yönlendirmeye çalışmadılar mı! Hepsi, tüm yapılanlar gerçekliğiyle ortadadır…

***

Sarıyer’de AKP’nin adayı için Misbah Demircan naraları atan, “Profesyonel yerel basıncık” arkadaşlar karşısında, daha aday olmadan bir ay önce Son Baskı gazetesi olarak Salih Bayraktar’ın aday olacağını yazdık ve oldu. Yerel seçimlerde Sarıyer Belediye Başkanı Şükrü Genç’in 52-55 bandında oy alacağını, hatta 56-57 alabileceğini ifade eden tek gazete olduk ve seçimi yüzde 56 ile rahatça kazandı. İBB seçimlerinin kafa kafaya olduğunu belirten yine tek gazete olduk. Bunu tabi ki, Sarıyer’in yerel basını olarak söylüyorum. Zaten 31 Mart’ta İmamoğlu az bir farkla seçimi kazanmıştı. 23 Haziran’da fark oldu. Tabi, 31 Mart öncesinde “Binali Yıldırım bu işi bitirdi” algısını yaratmaya çalışan bazı arkadaşlar, İBB’den belki de reklam ve ihale sözleri almaya başlamıştı bile… Ama biliyorum ki, çok üzüldüler…

***

Hiçbir öngörüleri yok! Sadece, “Ya tutarsa” mantığıyla hareket ediyorlar. Kırk yılda bir tutturdukları zaman ise “Bakın, biz yazmıştık” diyerek sözde reklam şovu yapıyorlar. Hayatları zaten şovdan ibaret! Hele ki, bir de reklam yarışındaki o mide bulandırıcı yazılar yok mu! Yok efendim, “O onun reklamına salça olmuş. Öbürü o gazetenin de kendilerine ait olduğunu söylemiş.” Halk, sizin iç dünyanızdaki 40-50 liralık reklam kavganızı merak etmiyor. Sadece haber alma özgürlüğünü kullanmak istiyor. Ama derdiniz ne kadar o ki…

***

Biz yazmaya, sizlere gazeteciliğin, mesleğimizin, yaşamın bizlere öğrettikleriyle, öngörülerimizle daha iyisini sunmaya, sizlerin haklarını savunmaya devam edeceğiz. Her zaman daha iyisi için çabalayacağız. Değerli eleştirileriniz, bizim için anlamlıdır.

***

Daha özgür, daha sağlıklı günlerde buluşmak dileğiyle…

Click to comment

Bir Cevap Yazın