Genel
ÇYDD: HALK ÇOCUKLARI “DİNİ EĞİTİM” ALTINDA TACİZ VE TECAVÜZE UĞRADI
Published
8 yıl agoon
Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği (ÇYD) Genel Merkezi tarafından yapılan yazılı açıklamada şu ifadelere yer verdi: “2015- 2016 Eğitim – Öğretim yılı biterken bilim dışı, akıl dışı, çağ dışı uygulamalarıyla Milli Eğitim Bakanlığı ve siyasi iktidar sınıfta kaldı. İktidar, ne yazık ki, bu karneyi düzeltmenin yollarını aramak, ilgili bütün tarafların düşüncesini almak, beklentilerini öğrenmek yerine eğitim sistemini toptan alabora edecek yasa tasarılarını, uygulamaları, sözde reform paketlerini hayata geçirmeye çalışıyor. 2012’de Meclis’te ve kamuoyundaki büyük tartışmalara, karşı çıkmalara rağmen kavga dövüşle kabul ettirilen, “4+4+4” olarak bilinen 12 Yıllık Zorunlu Eğitim Sistemi’yle, değil 12 yıllık zorunlu eğitime erişimi sağlamak, var olan durumu korumak bile mümkün olamadı. Geçen yıl ilkokul öğrencilerinin yüzde beşi, ortaokul öğrencilerinin yüzde yirmi biri eğitim sisteminin dışındayken, 20 günden fazla okula devam edemeyen ilk ve ortaokul öğrencilerinin sayısı üç milyonken bu yıl hiç okula gidemeyenlerin sayısına en az beş yüz bin çocuk eklendi. Devamsızlık o kadar ürkütücü ve saklanamaz boyutta ki Milli Eğitim Bakanlığı dört il ve dokuz ilçenin müdürlüklerine öğrencilerin devamsızlığını yok saydığını resmi bir yazıyla bildirmek zorunda kaldı; “terör mağduru” olarak adlandırdığı bu çocukların telafi eğitiminin yaz tatilinde ya da gelecek yıl yapılacağını söyleyerek inandırıcılıktan uzak bir kandırmacaya sığındı.
SİYASİ İKTİDAR “DİNDAR VE KİNDAR NESİLLER” YETİŞTİRME AMACI DOĞRULTUSUNDA DÜZ LİSELERİ YOK ETTİ
“Dindar ve kindar nesil yetiştirme” projesi ters tepti.Bugün aralarında imam hatip liselerinin de olduğu pek çok lisenin öğrencisi “Sırtımızı karanlığa, yüzümüzü aydınlığa döndük” diyor. Liselilerin bu çığlığını duyuyoruz. Onları desteklemek, korumak; hakları olan laik, demokratik, bilimsel, çağdaş bir eğitime kavuşmalarını sağlamak için mücadele etmek baş görevimizdir. 13 yılda 6 Bakan değiştirerek eğitimi yapboza çeviren, daha doğrusu bozan ama yapmayan iktidar, Maarif Vakfı Kanunu tasarısıyla bu kez de devlete ait yetkileri, kuracağı bir vakfa devretmeye hazırlanıyor. Türkiye ve yurt dışında örgün ve yaygın eğitim hizmetleri vermek, geliştirmek; okul öncesi eğitimden üniversiteye kadar burs vermek, okul yurt gibi tesisler açmak; bu kurumlarda görev alacak eğitmenleri yetiştirmek, araştırmalar ve toplantılar yapmak, yayınlar ve metotlar geliştirmek… gibi akıl almaz yetkilerle donatılacak Vakıf’a devletin yurt içinde ve dışındaki taşınmazları bedelsiz devredilebilecek, üstüne bir de devlet hazinesinden para verilecek. Mütevelli Heyetinin çoğunluğu Cumhurbaşkanı ve Bakanlar Kurulu tarafından seçilecek; bu kişiler, iktidar değişse de görevlerinden alınamayacak. Bu tasarı, eğitim fakültelerinin kapatılacağı, yerlerine “muallim mektepleri” açılacağı; “3+3+3+4” diye adlandırılan yeni bir sözde reform paketiyle okul öncesi eğitiminin yok edilerek ilk üç yılın özel kurumlar aracılığıyla “sıbyan mektepleri” adı altında yapılandırılacağı söylentilerini doğrular niteliktedir. Çocuklarımızın, gençlerimizin, ülkemizin geleceğini karartacak bu uygulamalar karşısında sessiz kalırsak tarih bizi bağışlamaz. Tüm toplumu, sesimizi liseli gençlerimizin sesine katarak yükseltmeye, birlikte hareket etmeye çağırıyoruz.”