Connect with us

Genel

İSKİ Melen’in kalbinde hizmet verecek

Published

on

blank

İBB’nin köklü kurumu İSKİ, kentin su sorunu için en önemli kaynak olan Melen Havzası’nda etkin hizmet yürütmek amacıyla, Düzce’nin Çilimli ilçesinde idari bina açtı. TBMM CHP Grup Başkanvekili Engin Özkoç, CHP Genel Başkan Yardımcısı Seyit Torun ve İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu tarafından açılan tesis ile Cumayeri İleri Biyolojik Atıksu Artıma Tesisi, Gölyaka Atıksu Terfi İstasyonu ve Melen kuşaklama kolektörlerinin bakım, onarım gibi ihtiyaçlarını tek merkezden yürütülecek.

İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin (İBB) köklü kurumu İSKİ, kentin suyunun sağlandığı Melen Suyu’nu sınırlarında barındıran Düzce’nin Çilimli ilçesinde idari bina açtı. TBMM CHP Grup Başkanvekili Engin Özkoç, CHP Genel Başkan Yardımcısı Seyit Torun, İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu ve İSKİ Genel Müdürü Şafak Başa’nın katılımlarıyla açılışı yapılan yerleşke ile Cumayeri İleri Biyolojik Atıksu Artıma Tesisi, Gölyaka Atıksu Terfi İstasyonu ve Melen kuşaklama kolektörlerinin bakım, onarım gibi ihtiyaçlarını tek merkezden yürütülecek. “150 Günde 150 Proje” maratonu kapsamında açılan tesis için düzenlenen törende, sırasıyla Başa, İmamoğlu, Özkoç ve Torun birer konuşma yaptı.

ÖZKOÇ: “MİLLET İTTİFAKI İKTİDARINDA BELEDİYE BAŞKANLARIMIZIN ÖNÜNDEKİ TÜM ENGELLER KALKACAK

Özkoç, konuşmasına, “Sayın Genel Müdürümüz, burada konuşmasını ifade ederken, ‘Hem yazı yazdım hem de kendim gittim, sordum. Bu Melen Barajı ne zaman biter, ne zaman milletin hizmetine girer? Bunu bir an önce öğrenmek istiyorum’ demişti. Ben, buradan kendisine söyleyeyim: Çok yakın zamanda, Cumhuriyet Halk Partisi ve Millet İttifakı iktidara gelecek. O gün bitecek ve milletimizin hizmetine girecek. Hiç kimsenin kuşkusu olmasın” sözleriyle başladı. İktidarın, İBB Başkanı İmamoğlu’nun ayrım yapmayan, kucaklayıcı tarzına karşılık, hizmetleri engelleyici şekilde davranışlar içinde olduğunu vurgulayan Özkoç, şunları söyledi:

“O, Büyükşehir Belediye Başkanı olduğu andan itibaren, bütün İstanbulluları kucakladı. Yetmedi; İstanbul’a misafir ettiği herkesi kucakladı. Ve temiz gıdanın, suyun, temiz bir çevrenin, hizmetin, sağlıklı bir şekilde herkese ulaşması için elinden geleni yaptı. Bunun tüm Türkiye’ye yansıması için önümüzde tek bir engel var: Ucube Cumhurbaşkanlığı Sistemi. Bunu milletçe bize yakışmadığının, bizim onurumuza yakışmadığının tespitini yaptık. Nasıl bir Türkiye istediğimizi, Millet Masası’nın değerli genel başkanları, Anayasa’da yapacakları değişikliklerle ve parlamenter sistemin nasıl güçlendireceklerini anlatarak tüm kamuoyuna duyurdular. Sıra, milletimizin iradesine geldi. Eğer bu irade tecil eder, Allah’ın izniyle hem Cumhuriyet Halk Partisi hem de Millet İttifakı iktidar olursa, belediye başkanlarımızın önündeki tüm engeller kalkacak.”

TORUN: “ÜLKE KAYNAKLARI YERİNDE KULLANILMIŞ OLSA BİRÇOK SORUNDAN SÖZ ETMEMİŞ OLACAKTIK”

Melen Barajı özelinde yaklaşık 15 milyar liralık bir kaynağın heba edildiğinin altını çizen Torun, son 20 yılda buna benzer zararların oluştuğuna vurgu yaptı. “Eğer o kaynaklar yerinde kullanılmış olsaydı, biz, bugün birçok sorunumuzdan bahsetmeyecektik. Satın alma gücümüzden bahsetmeyecektik. Elektrikten veya diğer ihtiyaçlarımızın eksikliğinden bahsetmeyecektik. Maalesef ‘3 Y’ ile geldiler; ‘yoksulluk’ dediler, ‘yasaklar’ dediler, ‘yolsuzluk’ dediler. Hepsinin alasını yaptılar. Ama bir ‘Y’ daha eklediler: Yalanlar. Ama o yalanlarda oldukça başarılılar. İftirada, karalamada oldukça başarılılar. Diğer üçünü çözemediler ama yalan işini çok iyi yaptılar” dedi. İmamoğlu başkanlığındaki İBB’nin, sadece İstanbul’a hizmet etmekle kalmadığını, Türkiye’nin 400’e yakın noktasındaki yerel yönetimlere destek verdiğine dikkat çeken Torun, “Biz, kendisine sizlerin huzurunda da çok teşekkür ediyoruz. Ayrımcılık yapmamayı, nerede bir dert varsa derman olmayı ve bizim anlayışımızı, başarılı bir şekilde de ortaya koyuyor. Ki bugün su en önemli sorun. Gerçekten dünyanın sorunu hepimiz farkındayız ki, her geçen gün dünyada bununla ilgili ciddi problemler ortaya çıkıyor. Bu soruna da şimdiden çözümü buluyor. ‘Aman olduğu kadar olur’ demeden İstanbullunun sorununu çözmek adına da büyük bir çaba içerisinde. Tekrar kendisini kutluyoruz” ifadelerini kullandı.

İMAMOĞLU’NDAN DEPREM UYARISI: “BİLİMDEN UZAKSANIZ BU İŞLERİN SONUCA ERMESİ MÜMKÜN DEĞİL”

Konuşmasının başında, geçtiğimiz günlerde Düzce’de yaşanan 5.9 büyüklüğündeki depreme değinen İmamoğlu, “Aynı bölgede, fazla değil 20 yıl önce yaşanan şiddetli depremden sonra, hepimizin güle oynaya, işine, evine gitmesi gerekirdi. Biz, eğer milletimize hala bu kaygıyı bu tereddüdü yaşatıyorsak, burada hep birlikte çok büyük sorumluluğumuz var demektir. Tabii ki baş sorumluluk, bu işin yönetenlerindedir, iktidarındadır, belediyelerindedir. Ama bizlerde de sorumluluk vardır; ‘Acaba neyi denetleyemedik, neyi uyaramadık, neyi söyleyemedik’ diye. Dolayısıyla, üzerinden 22-23 yıl geçmiş bir depremin etkilerini bu şekilde yaşıyor, yaşatıyor ve hissediyorsak, gerçekten acı durumdayız. Tek sebebi var: Bilimden uzak iseniz, teknikten uzak iseniz, sağlıklı bir süreç planlaması, sağlıklı bir gelecek planlamasını tasarlayamamış ya da ona uyum sağlayamamış iseniz, gerçekten bu işlerin sonuca ermesi mümkün değil” dedi.

“BİLMEDİĞİMİZ BİR DARPHANE VAR İSE…”

Açılışını yaptıkları işletmenin de benzer bir sorunun yaşandığı Melen Barajı yakınında olduğunu hatırlatan İmamoğlu, şunları söyledi: “Melen meselesi, 1989 yıllarına gider. Devletimizin bütünlüğü içerisinde, devamlılığı içerisinde meseleleri bu şekilde ele almaz isek, zaten kopukluk orada başlar ve süreci toparlayamazsınız. Son İBB Meclis bütçe görüşmelerinde, iki gün önce konuşma yapan İstanbul’daki muhalefet partisinin üyeleri, çok yakın zamandaki Türkiye’de de muhalefet olacak olan AK Parti’nin üyeleri, ‘AK Parti projesi, AK Parti projesi, AK Parti…’ deyince, ‘Ya arkadaş’ dedim, ‘Bu parti projesi olur mu?’ Şimdi ben burada konuşma yapacağım, diyeceğim ki; ‘CHP projesi.’ Benim partim, beni kınar. Devletin, milletin olduğu yerde bir parti projesi olmaz. Bilmediğimiz bir darphane var ise, partilerin altında ve oradan bir kaynak üretiyorlarsa; eyvallah. Böyle bir şey olmaz. Böyle bir aklı yerleştirme çabası içerisindeler. Bakın 89 yılında, Bakanlar Kurulu kararı ile Melen Barajı’nın yapılması, Melen Havzası’ndan suyun İstanbul’a taşınmasımın, İstanbul’un su problemini kalıcı bir şekilde çözeceğine dair bir altlık oluşturuldu. Bunun ANAP’ı geldi geçti, SHP’si geldi geçti, Doğruyol’u geldi geçti vesaire vesaire… Bugüne kadar birçok partinin iktidar olduğu dönemlerde, bu işler çalışılmış, konuşulmuş, düşünülmüş ve bir strateji ortaya konmuş.”

“MELEN’DE 12-13 MİLYAR ÇÖP OLDU”

Melen Barajı’nda yaşanan ekonomik kaybı hesaplamaya çalışan arkadaşlarına, “Ticaret kabiliyetime güvenirim. Arkadaş, hiç hesapla uğraşmayın. Burada en az 12-23 milyar liralık zarar var bugüne kadar” dediğini aktaran İmamoğlu, “Çöp oldu, gitti; yapılamamasından, bitirilememesinden kaynaklı. O zaman denmiş ki, ‘Buraya betonarme gövde olamaz. Zemin sorunları var. Zemin kaynaklı problemlerin giderilmesi ve daha sonra yığma taş modeliyle baraj gövdesinin yapılması gerekir.’ Raporları var. Ama bir inat, bir kibir üzerinden, ‘Hayır, burası böyle yapılacak’ diye bir karar alınıyor kim alıyorsa bu kararı. Bunun da hesabı sorulmuyor. Ve çok enteresandır; müteahhit uyarıyor, diyor ki, ‘Bana burayı yap diyorsunuz ama bu yanlış, bunun böyle yapılmaması gerekir.’ ‘Hayır’ diyor, ‘Sen yap kardeşim. Sana talimat veriyoruz.’ Müteahhit de yapıyor. Dolayısıyla müteahhidin de bir suçu yok” ifadelerini kullandı.

“SAYIN CUMHURBAŞKANI, ‘İSTANBUL’UN 100 YILLIK SU SORUNUNU ÇÖZDÜM’ DEMİŞTİ”

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın, 31 Mart ve tekrarlanan 23 Haziran 2019 yerel seçimleri öncesinde İstanbul’da 50’nin üzerinde miting yaptığını hatırlatan İmamoğlu, “Sayın Cumhurbaşkanı, biraz da bize nispet yaparak, İstanbul’da bir mitinginde, ‘Sen ne diyorsun? Ben, İstanbul’un 100 yıllık su sorununu çözdüm’ dedi. ‘Melen Barajı bitti’ dedi. Demek ki bittiğini biliyor Sayın Cumhurbaşkanı. Sonra bilgiyi alınca, raporu alınca hemen atladım, 3-4 ay sonrasında Melen’e gittim. Oradan yayın yaptık. Kamuoyunu bilgilendirdik. Kıyamet koptu bakanlıkta. Baktılar ki, ortada baraj maraj yok. Var olanın çatlakları var. İhaleye çıkıldı. Dendi ki, ‘Kardeşim, tamam bir eksiklik oldu, hata oldu; 2023’ün Ocak’ında, Şubat’ında açılışını yapıyoruz.’ Bu arada bu, son verilen tarih. 2016’da açılacaktı. 2017’de açılacak. 2028’de açılacaktı. Şu anda bırakın açılmayı, nasıl yapabileceklerini dahi henüz kesinleştirmiş değiller. Bu kötü bir durum. Bu, işte akıldan, bilimden uzak olmanın durumu” diye konuştu.

“BU REJİMDEN KURTULAMADIĞIMIZ TAKDİRDE BU TÜR TRAVMALARI YAŞARIZ”

Sorunların kaynağında, “Her konunun bir kişinin elinden geçmesi meselesi” olduğuna vurgu yapan İmamoğlu, “Bugün verilen siyasi mücadele, -benim hem Genel Başkan Yardımcım hem Grup Başkanvekilim burada- saygıdeğer Genel Başkanımın ve bütün o altılı masadaki diğer liderlerin ortaya koyduğu siyasi mücadele, aslında her şeyin başı. Yani biz, bu rejimden kurtulamadığımız takdirde -gerisi boş- bu tür travmaları yaşarız. O bakımdan, tekrar milletine güvenen bir rejim, ‘Egemenlik; kayıtsız, şartsız milletindir’ diyen ahlak, 86 milyon insanını değerli kılan bir anlayış, şu genç delikanlının evindeki anne-babası, ‘Ben bu delikanlıyı yetiştiriyorum; hakkı yenmez. Bu delikanlı yarın hak ettiği makama gelir, kendi özgün fikrini ortaya koyar ve bu uygulanır’ dediği bir ülke var etmek istiyorsak; işte onun adı, şu anda altılı masanın mücadelesini verdiği, Genel Başkan’ımızın da liderliğini yaptığı sürecin, ‘Güçlendirilmiş Parlamenter Sistem’ diye tariflediğimiz daha demokratik, daha güzel, 21. yüzyıla Türkiye’yi hazırlayan düzen…” ifadelerini kullandı.

“TEK BİR ‘KAHRAMAN’ YOK…”

Süreci düzeltecek tek bir “kahraman” olamayacağının altını çizen İmamoğlu, “86 bin çalışanı var belediyemizin. Kadim bir İSKİ kurumu var. Genel Müdürümüz var. Önceki dönem Genel Müdürümüz var. Genel müdür yardımcılarımız var. Kıymetli hocalarımız var. Ben onları dinlerken, her gün en iyi öğrenci gibi oturuyorum o sandalyeye. Benden daha iyi öğrenci yok o sandalyede. Her şeyi bilmem mümkün değil. Bu insanlar ömürlerini vermişler; kimisi su işine, kimisi mühendislik işine… Ben, ekonomi okumuşum. Ben, ticaret yapmışım; hayata başka yönleriyle bakmışım, ama onlar başka. Dolayısıyla bizim amacımız ne o sürece liderlik yaparken? Karma akılla, doğru aklı masanın üstünde pişirip, hizmet olarak vatandaşımıza sunmak. Sunarken de ‘O partili, bu partili’ demeden sunmak. İşi yaparken, yaptırırken de ahlaklı yapmak. En uygun fiyata, en güzel işi yapmak; gördüğünüz gibi” şeklinde konuştu.

“16 MİLYON İNSANINA SORUMLU BİR YÖNETİCİYİM”

“Ben, Cumhuriyet Halk Partisi’nin bir evladıyım, Büyükşehir Belediye Başkanıyım, dolayısıyla 16 milyon insanına sorumlu bir yöneticiyim” diyen İmamoğlu, konuşmasını, “Hiç kimseye ben parmak gösteremem. Hiç kimseye ben saygısızlık yapamam. O bakımdan siyaseten de hiçbir arkadaşımız, bir tek kişiyi bile ötekileştirmeden, halkın tamamını kucaklayıcı bir siyaset yapar ise, hep birlikte bu sorumluluğu alırsak, 16 milyon insanımızı, hep birlikte 86 milyon Türkiye’mizi mutlu ederiz. Bugün o mutluluğun bir parçasını Düzce’yle paylaşmaya geldik. Ve hep birlikte, inşallah çok güzel işler yapan yöneticiler olalım. Vatandaşın karşısında yerini ve haddini bilen yöneticiler olalım. Bunu istiyorum. Türkiye’nin adaletli, bereketli, mutlu bir geleceğe kavuşmasını sağlayalım. İnşallah Melen’in de geleceğini hızlıca planlayan, hızlıca açılmasını sağlayan, hızlıca tüm eksikliklerini gideren yeni yönetimin göreve geldiği 2023’ten sonra, hep birlikte o güzel açılışlarda buluşmak dileğiyle” sözleriyle noktaladı.

Genel

Sarıyer’de son on yılın en görkemli Edebiyat Günleri yaşandı

Published

on

blank

İstanbul boğazına karşı yeşilin kıyısında kurulan stantlardan kitap kokusunun yayıldığı Uluslararası 10. Sarıyer Edebiyat Günleri sona erdi. Yaklaşık 125 bin edebiyatseverin katıldığı etkinlik, son 10 yılın en görkemli Edebiyat Günleri oldu. Haydar Aliyev Parkı’nda gerçekleştirilen, 300 yazar ve 32 yayınevinin katıldığı etkinlik 5 gün sürdü.

Sadece Sarıyerlilerin değil, tüm İstanbulluların yakından takip ettiği Uluslararası 10. Sarıyer Edebiyat Günleri 5 günde; 300 yazar ve 32 yayınevinin yanı sıra 125 bin kişiyi Kireçburnu Haydar Aliyev Park’ında misafir etti. Usta yazarlarla okurları bir araya getiren etkinlik; boğaz turlarında gerçekleştirilen müzik ve şiir dinletileri ile başladı. Müzik ile sözün, şiirle öykünün, romanla oyunun buluşmasına tanıklık eden edebiyatseverler, etkinlik alanında yine birbirinden değerli isimlerin söyleşilerine de konuk olma fırsatı yakaladı.

BİRBİRİNDEN DEĞERLİ İSİMLER SAHNE ALDI

Uluslararası 10. Sarıyer Edebiyat Günleri’nde Latife Tekin, Pelin Özer, Kerem Fırtına, Onur Erol, Sunay Akın, Yurdaer Okur, Barış Muslu, Müfitcan Saçıntı, Ayşe Kulin, Buğra Gülsoy, Ahmet Ümit düzenlenen söyleşilerde sanatseverlerle bir araya geldi. Gazeteciler Emre Kongar, Celal Binzet ve Zülal Kalkandelen, moderatörlüğünü Sarıyer Belediye Başkanı Şükrü Genç’in yaptığı “Cumhuriyet’in 100’ünde tarih, sanat, edebiyat” söyleşisinin konuğu oldular. Bu yıl ilk kez uluslararası düzeyde gerçekleştirilen etkinlikte Fransız şair François ÇoudrayBilgi Çengelli, Belçikalı şair Kathleen Tillie, Alman şair Acrilla Zhang, Iraklı şair Kemal Beyatlı, Arnavut şair Roksana Xheka ve Türk şair Leyla Işık barış şiirleri ile Edebiyat Günleri’nin konuğu oldular. Suat Erdem, Şenay Lambaoğlu, Ali ve Aysun Kocatepe, İlyas Yalçıntaş ve Grup Barabar ise şarkılarını hayranları için seslendirdi. Kadıköy ve Beşiktaş’tan alana gelmek isteyen misafirler ise şiir hatlarında Grup Yol’a Düş ve Pelin Birdal’ın şiir ve şarkılarıyla yolculuk ettiler.

ÇOCUKLAR İÇİN MASAL ÇADIRI KURULDU

Etkinlik alanını dolduran binlerce çocuk, kendileri için hazırlanan programlarda doyasıya eğlendi. Kitapları ile çocukların hayal dünyalarını renklendiren Aytül Akal söyleşisiyle, Onur Erol ise eğitici şarkılarıyla edebiyat günlerinde çocuklar için sahne aldı. Her gün 3 ile 9 yaş arası çocuklar için kurulan masal çadırında 25 farklı masal anlatılırken, atölyelerde çocuklar günlerini öğrenip eğlenerek geçirdi.

BEYAZ MARTI ONUR ÖDÜLÜ AYFER TUNÇ’UN

İlki 2003 yılında gerçekleştirilen ve 10 yıldır birbirinden değerli isimlere ev sahipliği yapan Sarıyer Edebiyat Günleri’nde daha önce Yaşar Kemal, Vedat Türkali, Zülfü Livaneli, Ahmet Ümit, Murahtan Mungan, İnci Aral ve Latife Tekin’in aldığı Beyaz Martı Onur Ödülü’nün bu yıl sahibi Yazar Ayfer Tunç oldu. Sahne dünyasının duayen ismi Müjdat Gezen ise Sarıyer Edebiyat Günleri’nin Onur Konuğu ödülünü Sarıyer Belediye Başkanı Şükrü Genç’in elinden aldı.

ÖYKÜ YAZARLARI ÖDÜLLERİNE KAVUŞTU

Uluslararası 10. Sarıyer Edebiyat Günleri’nin final etkinliğinde ise Fakir Baykurt Öykü Yarışması’nın kazananları da ödüllerine kavuştu. 4 dalda 240 öykü ve 71 öykü kitabının değerlendirildiği yarışma sonucunda dereceye girenler, ödüllerini Sarıyer Belediye Başkanı Şükrü Genç ve Işık Baykurt’un elinden aldı. Yarışma kapsamında “Fakir Baykurt Öykü Kitabı Ödülü” Polat Özlüoğlu’nun kaleme aldığı “Annem, Kovboylar ve Sarhoş Atlar” kitabına verildi. Ortaokul kategorisinde “Ay’ın Gölgesi” öyküsüyle Aylin Uçar, lise kategorisinde “Saksıda Teyzem” öyküsüyle Irmak Titiz, yetişkin kategorisinde ise “Turacı Yakmak” öyküsüyle Emrah Kanlıkama birinci oldu.

Continue Reading

Genel

İYİ Parti Sarıyer’den özel günlerde anlamlı ziyaret

Published

on

blank

İYİ Parti Sarıyer, özel günlerde anlamlı ziyaretlerine devam ediyor. İtfaiyeciler Haftası’nda Sarıyer’in emektar itfaiyecilerini ziyaret eden İYİ Parti Sarıyer, Eczacılar Günü’nde de Sarıyer’in eczacılarına karanfil dağıttı.

Bir yandan yerel seçim çalışmalarının startını veren İYİ Parti Sarıyer, bir yandan da özel günlerde anlamlı ziyaretler gerçekleştiriyor. İYİ Parti Sarıyer İlçe Başkanı İbrahim Temur ve ekibi, İtfaiyeciler Haftası’nda Sarıyer’in emektar itfaiyecilerini ziyaret etti. Yaptıkları işin öneminde değinen Temur, itfaiyecilere çalışmalarında kolaylıklar diledi. Ziyaret sonrasında hatıra fotoğrafı çektirildi.

ECZACILARA KARANFİL DAĞITTILAR

İYİ Parti Sarıyer İlçe Başkanı İbrahim Temur ve ekibi, Eczacılar Günü’nde Sarıyer’in eczacı esnafını da unutmadı. Eczacılar için anlamlı olan bugün de eczacılara karanfil dağıtan Temur ve ekibi, eczacı esnafının sorunlarını dinledi. Temur, “İYİ Parti olarak eczacıların sorunlarını çözmek için mücadele etmeye devam edeceğiz. Tüm meslek gruplarının sorunlarına aynı kararlılıkla yaklaşıyoruz. İYİ Parti, Türkiye’deki eczacıların sesi olmaya devam edecektir.” ifadelerini kullandı.

blank

Continue Reading

Genel

İBB, Sarıyer’de Yuvamız İstanbul kreşinin temelini attı

Published

on

blank

İBB, önceki dönemde sıfır (0) olan kreş sayısını, geçtiğimiz 22 Eylül’de hizmete aldığı 8 tesisle 65’e çıkarmıştı. İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, bugün de 5’i Anadolu yakasında olmak üzere, toplam 10 Yuvamız İstanbul kreşinin temelini attı. Toplu temel atma töreninde konuşan İmamoğlu, “Bizim en büyük sorumluluğumuz nedir, diye sorarsanız; Cumhuriyet’in çocuklarını, Cumhuriyet’in evlatlarını, Cumhuriyet’in değerini bilen, onun ilke ve ideallerine sahip çıkan nesiller yetiştirmek. Ancak bu şekilde düşüncelerini açıkça ifade edebilen, inandıklarını savunan, aynı zamanda başkalarının düşüncelerine saygı duyan bir nesle sahip olabiliriz. Çocukların bu anlayışla yetiştiği bir ülke, işte o zaman güçlü, özgür, mutlu ve huzurlu olabilir. Gelecek nesille birlikte; demokrasiye, eşitlik ve adalete dayalı bir ülkeyi hep birlikte var edeceğimize inancımız sonsuz” dedi.

İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB), önceki dönemde sıfır (0) olan kreş sayısını, geçtiğimiz 22 Eylül’de hizmete aldığı 8 tesisle 65’e çıkarmıştı. İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, bugün de 5’i Anadolu yakasında olmak üzere, toplam 10 Yuvamız İstanbul kreşinin (Ümraniye Yukarı Dudullu, Sultangazi Cebeci, Esenler Atışalanı, Maltepe Atışokulu, Maltepe Fındıklı, Pendik Ertuğrul Gazi, Pendik Kurtköy, Sarıyer İstinye, Avcılar Tahtakale, Küçükçekmece Safra) temelini attı. Sultangazi Cebeci Mahallesi’ndeki toplu temel atma töreninde konuşan İmamoğlu, göreve talip oldukları andan itibaren İstanbullu çocukları eşitleme duygusu içerisinde hareket edecekleri sözünü verdiklerini hatırlattı. İmamoğlu, “Bu yüzden çocuklarla ilgili yaptığımız her bir yatırımda, attığımız her bir adımda, İstanbul’un hangi ilçesinde olursa olsun, ‘Ben bu milletin evladıyım, ben bu devletin büyütmek zorunda olduğu bir çocuğum’ diyecek duyguyu yaşayacak ve hayata devletine ve milletine bağlılıkla devam edecek bir ömrü ona sunma gayreti içerisinde olduk, olmaya devam edeceğiz” dedi.

10 KREŞTEN BİN 40 ÇOCUK YARARLANACAK

Temeli atılan 10 kreşten yaklaşık bin 40 çocuğun yararlanacağı bilgisini paylaşan İmamoğlu, “Bin 40 çocuğumuzun okul öncesi eğitim alarak hayata başlamasının bir başka anlamı, hayata 3-0 mağlup başlamak değil, dünya insanı olmak, dünya çocuğu olmak, bu ülkenin bir evladı olma bilinciyle, eksiksiz hayata başlamanın yolunu açmış olacağız. Bin 40 fidanımızın sağlıklı büyümesi için önemli bir adım atmış olacağız. Tam 10 mahallede, temelini birazdan hep birlikte duyurarak atacağımız bu mahallelerde, özellikle gelir seviyesi çocuğunu kreşe vermeye yetmeyecek anneler için, evlatlarının okul öncesi eğitim alarak hayata başlamalarına vesile olacağı gibi, aynı zamanda annelerin de iş imkanı bulma, iş bularak çalışma, ev ekonomisine katkı sunmayla beraber, aslında yaşamın daha sağlıklı, psikolojik açıdan da şehrin içerisinde daha uygun bir ortamda yaşama katılma hususunun da önünü açacaktır” diye konuştu.

“BİZİM EN BÜYÜK SORUMLULUĞUMUZ…”

Açtıkları kreşlerde, anne-baba eğitiminden psikolojik desteklere kadar farklı alanlarda hizmet verdiklerini aktaran İmamoğlu, ‘Bizim en büyük sorumluluğumuz nedir, diye sorarsanız; Cumhuriyet’in çocuklarını, Cumhuriyet’in evlatlarını, Cumhuriyet’in değerini bilen, onun ilke ve ideallerine sahip çıkan nesiller yetiştirmek. Ancak bu şekilde düşüncelerini açıkça ifade edebilen, inandıklarını savunan, aynı zamanda başkalarının düşüncelerine saygı duyan bir nesle sahip olabiliriz. Çocukların bu anlayışla yetiştiği bir ülke, işte o zaman güçlü, özgür, mutlu ve huzurlu olabilir. Gelecek nesille birlikte; demokrasiye, eşitlik ve adalete dayalı bir ülkeyi hep birlikte var edeceğimize inancımız sonsuz. İşte bu umut ve inançla temelini attığımız 10 yeni kreşimizin çocuklarımıza, annelere ve babalara hayırlı ve uğurlu olmasını diliyorum” ifadelerini kullandı.

Continue Reading

Popüler