Connect with us

Genel

İstanbul, 30 yeni metrobüsle buluştu

Published

on

blank

“İstanbul’un tek bir imzayla yönetilmesini, tek bir anlayışla yönetilme riskini bir insafa dayalı olarak bırakmayacağımızı dile getirmiştik. Bu insafa bu süreci bırakmayacağımızı dile getirdiğimizin bir örneğidir bugünkü burada gördüğünüz manzara. Yeter mi? Yetmez. Bizi engellemez iseler veya bazı bulduğumuz kaynakların önüne set kurmazlarsa, daha hızlı hallederiz. Olmadı, seneye seçimde değişecek, ondan sonra hallederiz. Bir sene sonra her şey daha güzel olacak” diyen İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, İBB’nin kendi öz kaynaklarıyla alımını yaptığı 160 yeni metrobüsten 30’una İstanbullularla buluşturdu. Metrobüs filosunu yenilemek için 300 araç almak üzere, 90 milyon Euro’luk dış kredi bulan İBB kurumu İETT, Cumhurbaşkanlığı’ndan onay çıkmayınca, öz kaynakları ile otobüs almak için harekete geçmişti. 5 Ağustos 2021 tarihinde düzenlenen ve canlı yayınlanan ihale sonucunda 21 metre uzunluğunda 100, 25 metrelik 60 otobüs alımı için 2 farklı yerli firmayla anlaşma sağlanmıştı.

İstanbul, İBB’nin kendi öz kaynaklarıyla alımını yaptığı 160 yeni metrobüsten 30’una kavuştu. 30 yeni metrobüsün sahaya çıkış töreni, Edirnekapı Metrobüs Garajı’nda, İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun katılımıyla gerçekleştirildi. İstanbul’un otobüs ihtiyacının elzem olduğuna dikkat çeken İmamoğlu, filodaki araçların kilometresinin ve yaş ortalamasının oldukça yüksek olduğunun altını çizdi. Bu anlamda kentin otobüs filosunun yenilenmesinin mecburi olduğunu vurgulayan İmamoğlu, “Yaklaşık 2 yıl önce, 300 otobüs alımıyla ilgili, finansmanını da hazırladığımız 90 milyon Euro’luk bir bütçeyle Meclis’ten de oy birliğiyle çıkarttığımız bir yetki almıştık ve bu kararı, Ankara’da ilgili kurumlara göndermiştik. Fakat Cumhurbaşkanlığımız, 1,5 yıl onayda bekleyen bu kararla ilgili ne 2021 yılı için ne de 2022 yılı için yatırım planına bu süreci katmadı ve bu önerimizi yatırım planına almadı” hatırlatmasında bulundu.

“İBB KASASINI NEREDEYSE BOŞ BULDUK”

“Biz, İstanbul’u her zaman şöyle bir bakış açısıyla uyarmıştık” diyen İmamoğlu, “İstanbul’un tek bir imzayla yönetilmesini, tek bir anlayışla yönetilme riskini bir insafa dayalı olarak bırakmayacağımızı ve bu yönde de her şeye rağmen, sıkıntılara rağmen, engellemelere rağmen çözüm bulacağımızı, bu konuda da kararlı olduğumuzu, İstanbul’un her şeye rağmen kaynak üretebilme becerisi olduğunu dile getirmiştik” ifadelerini kullandı. 2019 yılının Haziran ayında göreve geldiklerinde, İBB kasasını neredeyse boş buldukları bilgisini paylaşan İmamoğlu, şunları söyledi:

“Aylardan Haziran, 2019’un son günü. Temmuz’un ilk günü Hazine payı yatar kasaya. Bir baktık kasada para yok. Niye? Tarihinden 15 gün gün önce Hazine payını kasaya yatırıyorlar. 1 milyardan daha fazla bir kaynak o zaman; 1 milyar 100 milyon lira civarında bir paraydı. Yetmiyor; becayişten dolayı 5 milyon civarında Maliye’den bir para yatıyor. 1 milyar 600 milyon lira civarında bir parayı yatıyor. Kasada, maaşı ödeyecek parayı bırakın, onun 20’de 1’i kadar bir para dahi yok. 6-7 milyon liralık bir para var. Koca İBB’de bu parayı bırakıyorlar, diğeri 10-15 gün içerisinde, sağa sola, istedikleri kuruma aktarılıyor, dağıtılıyor ve biz görevimizin başına geliyoruz. 6 milyon lira; koca İBB’nin kasasındaki para.”

“SET KURMAZLARSA DAHA HIZLI HALEDERİZ”

Kasayı boş bulmalarının yanı sıra, devlet bankalarından kredi almalarının da talimatla engellendiğini belirten İmamoğlu, “Biz, bu koşullarda dahi, ilk günden itibaren belediyenin bütün çarklarını tıkır tıkır işlettiğimiz gibi, birçok kurum ve kuruluşun da heba olmuş, ne yazık ki işlemez hale gelen çarklarını da yeniden döndürmeye ve çalışmaya başladık. O bakımdan bu insafa bu süreci bırakmayacağımızı dile getirdiğimizin bir örneğidir bugünkü burada gördüğünüz manzara. Yeter mi? Yetmez. İhtiyacımız var. Bizi engellemez iseler veya bazı bulduğumuz kaynakların önüne set kurmazlarsa, daha hızlı hallederiz. Olmadı, seneye seçimde değişecek, ondan sonra hallederiz. Bir sene sonra her şey daha güzel olacak” diye konuştu.

“İETT’NİN GEÇMİŞE DÖNÜK ARTAN BİR ARIZA ORANI YOK”

İETT araçlarının yaşına bağlı olarak bazı olumsuzluklar yaşandığını kaydeden İmamoğlu, “Bazı bozulmalar, arızalar yaşanıyor. Gençleşen filomuzla, bunu daha da azaltacağız. Arıza demişken, şuna değinmek istiyorum: Araçların bir arıza yapma oranı vardır. Yani sıfır arıza diye bir şey, dünyanın hiçbir yerinde yok. Bizde de yok. Bizim de araçlarımızda bir arıza yapma oranı var. Ve bu oranın yıllar içerisindeki seyri, sistematik olarak, matematiksel olarak İETT’nin verilerinde de var. Yani geçmişe dönük, bugünlerde var olan bazı çok eskimiş filolardan ötürü kaynaklanan artışlar olsa da genelinde İETT’nin geçmişe dönük artan bir arıza oranı yok. Bazen dönem dönem, ufak tefek artan olsa da daha çok, daha az arıza verir duruma geldiğini ifade etmek isterim. Ama bir fark var. Muhalefete düşmüş aklın bu işi deşifre etme ve buradan 150 yıllık bir kurumu çürütme pahasına, adını lekeleme pahasına, ne yazık ki vazgeçmeden kültür propaganda ve karalama yapma üzerine kurdukları sistemin kamuoyuna dönük bir algısı var. Yoksa bu arızalar her zaman var. 10 sene önce de vardı, 5 sene önce de vardı, bugün de var” şeklinde konuştu.

“DAHA ÇOK YOLUMUZ VAR”

Bugün hizmete aldıkları 30 yeni otobüsün ihtiyacı karşılamayacağını bildiklerini ifade eden İmamoğlu, “Bu kadar büyük filoya göre, ihtiyaç açısından çok daha yolumuz olduğunun da altını çizmek isterim. Amacımız; İstanbul’da, bu güzel kadim kentte, bu şehrin güzel insanlarına yakışır, hızlı, güvenli, konforlu bir hizmeti sunabilmek. Tabi akaryakıt fiyatlarının çok büyük artış gösterdiği bu dönemde, yeni araçlarımızın mevcut araçlarımıza göre de yolcu başına birim yakıt tüketiminin daha düşük olması, tasarruflu olması da ayrı bir kazanım olacak. Ne acı ki akaryakıt fiyatları, ham madde fiyatları çok ciddi artış içerisinde. Ayrıca daha da belimizi büken, ülkemizdeki kur artışları. Kur artışlarıyla beraber bunun çarpan etkisi, çok daha da yükseliyor. Geçen yıl konuştuğumuz rakamlarla bu yıl otursak masaya, otobüs konuşmaya başlasak bambaşka rakamları konuşuyor olacağız. Bunun ne üretici firmalar sebebi ne de İBB. Bunun sebebi, ekonomiyi yöneten kişiler” dedi.

“VATANDAŞA HİZMET HER ŞEYİN ÖNÜNDEDİR”

İBB ve İstanbul’un bütün kurumlarının itibarlı olduğunu vurgulayan İmamoğlu, şöyle konuştu:

“Her şeyin önündedir halka hizmet, vatandaşımıza hizmet. Siyasi partiler, siyasi kimlikler hizmet için bir araçtır, asla amaç değildir. Ben bu aklın, bu felsefenin Cumhuriyet Halk Partili bir ferdi olarak, hiçbir siyasi ortamda, bireysel kibir ve bireysel çıkar uğruna adım atmak isteyenlere fırsat vermeyen bir kimlik olmaya devam edeceğim. Halka hizmet konusunda hiç kimse işimize, gücümüze, hizmet üretmemize engel olma girişimine bulunsa da bunda başarılı olamayacak. Çünkü İstanbul halkının topyekun bizim arkamızda olduğunu, hizmet yaptığımızda bizimle beraber olduğunu biliyorum. Bu duygularla yeni metrobüslerimizin şehrimize, halkımıza hayırlı olmasını diliyorum.”

İHALE VE ALIM SÜRECİ

İBB’nin bağlı kuruluşlarından İETT’nin metrobüs hattında görev yapan 670 aracın yaş ortalaması 10’a yükseldi. Yoğun şikayetlere neden olan metrobüsleri yenilemek için 300 araç almak üzere, 90 milyon Euro’luk dış krediye Cumhurbaşkanlığı’ndan aylarca onay çıkmayınca, İETT öz kaynakları ile otobüs almak için harekete geçti. 5 Ağustos 2021 tarihinde düzenlenen ve canlı yayınlanan ihalenin sonucunda 21 metre uzunluğunda 100 otobüs için Otokar firmasının teklifi, 25 metrelik 60 otobüs için de Akia firmasının teklifleri uygun görüldü. Alınacak 21 metre uzunluğundaki Otokar otobüsler, 200 yolcu kapasiteli olacak. Mevcutta kullanılan araçlar, 18,5 metre ve 185 yolcu aynı anda yolculuk yapabiliyor. 25 metre uzunluğundaki 60 Akia otobüs de 280 yolcu kapasiteli. Mevcutta kullanılan otobüsler de 26 metre ama 225 yolcu taşıyabiliyor. Yüzde 15’i peşin, kalanı 72 ay vade ile alınan otobüslerin teslimatları, 30 yeni aracın hizmete girmesiyle başlamış oldu.