Connect with us

Genel

Mehmet Deniz: Ah Eylül Vah Eylül

Published

on

blank

Bir ay daha gitti. Ancak o da diğer aylar gibi tasını tarağını toplayarak gitmedi.
Bir çok şey bıraktı arkasında,
Öyle şeyler bıraktı ki, hüznü bir tarafa
Bıraktığı şeylerin eskiden acısı tatlısı birbirini dengeliyordu.
Ya şimdi öyle mi, geriye bıraktıklarının acısı daha fazla derdi tasası eksi(-) bakiyesi, ekime devriyesi önce ki yıllara göre her bakımdan artmış olarak gözüküyor.

***

Yaz ayları biter ekonomik durumu iyi olanlar tatil yörelerinde tatillerini tamamlar, ekonomik durumu biraz daha zayıf olanlar varsa köyüne gider, köyü olmayanlarda oturdukları illerin çevresindeki denizlere hafta sonları günü birlik gider, bazıları bir kaç günlük çadır kurar, kimileri bölgedeki yakın akrabalarının evlerine birkaç günlük misafirliğe gider denize girer,
Çalışan emekçiler yıllık izinlerini kullanırlardı.
Artık bunların bittiği geriye dönüşün başladığı aydır eylül ayı! Yukardaki saydıklarımızı zengini fakiri hiçbirimiz gönlümüzce yapamadık.
Üstelik, düğünlerinizi yapamadık,
Askerlerimizi uğurlayamadık.

***

Yakınının, komşunun cenazesine bile gidemedik.

***

YAZ GÜZEL GEÇMEDİ

Yaz güzel geçmeyince güzünde tadını çıkaramıyoruz.
Üstelik artık işler güçler ve çocuklar okula gidecek.
Bir heyecan başlayacaktı.
İlkokula yeni başlayan çocukların heyecanı yok.
Ortaokul, lise öğrencilerinin okul kayıtları,
Üniversite öğrencilerinin Şehir dışında ailesinden uzakta özgür yaşamları, öğrenci evi arama telâşları, yurtlara yerleşme hazırlıkları da yok artık. Yazlıkçılarda imkanı olanlar yazlıklarında kışlayacaklar, geriye dönmeyecekler anlaşılan!

***

KURU BİR HAYAT

Salgın gitti mi? Gidecek mi? Ne zaman gidecek?
Sosyal mesafe diye diye sosyalleşmeyi unuttuk.15 dakikadan fazla aynı ortamda duramıyoruz.
Spor müsabakaları da başlayacaktı bu ayın ortalarında, Eylül de transferler yapılarak yeni sezona şampiyonluk hayalleri ile giren takımları, 100 binlerce sporsever statlarda doyasıya maçları izleyemeyecek, stres atamayacak artık.

***

Sadece bunlar değil tabiki, daha birçok belirsizdik bırakarak gidiyorsun eylül!
Vefasızlık sadece bireyler arasında değil ülkelere de sıçradı. Suudi Arabistan Türk mallarına amborgo uyguluyor, düşünebiliyor musun Müslüman kardeşim.
Bir de, üstelik salgın hastalık nedeni ile Kredi kullananların ödemeleri başlayacak ekim de,
Üretmemiş, çalışamamış taksitlerini nasıl ödeyecek insanlar kara kara düşünüyor.

***

SALGIN BAŞLARKEN DAHA HÜMANİST DÜNYA BEKLİYORDUK

İşin en kötüsü bütün bunlar olurken Dünya iyi yönde değişecek diye bir umut taşıyorduk. İnsanlar bu virüsten etkilenip, daha hümanist, daha sevecen daha da insancıl olabileceğini düşünmüştük bir an; oysa öyle olmadı.
İçimizdeki kargaşa daha da arttı, dış dünyada her tarafımız ateş çemberi ile sarılmış,
İçte, dışta her alanda bir ruhsuzluk ve acımasızlık almış başını gidiyor.
Ah keşke hiç bu kadar karamsar olmayıp, keşke çok güzel şeyler yazabilseydim.

***

VİCDANLARDA MASKE OLMASIN

Ancak yine de bir kurtuluş var, maskelerimizi yüzümüze takalım.
Varsa gönlümüzdeki, kalbimizdeki ve vicdanımızdaki maskeleri çıkaralım. Ayrıca vicdanında maske olanlara prim vermeyelim.

Click to comment

Bir Cevap Yazın