Connect with us

Genel

Sarıyer’de Balıkçılık Çalıştayı Gerçekleştirildi

Published

on

blank

Avlanma sezonunun başlamasına sayılı günler kala balıkçılar, kooperatifler, akademisyenler, yetkili kurumlar ve sivil toplum kuruluşları balıkçılığın bütün sorunlarını masaya yatırmak üzere Sarıyer Belediyesi Yaşar Kemal Kültür Merkezi’nde düzenlenen çalıştayda bir araya geldi. Marmara Denizi dibinin çamurla kaplanmasından dolayı balıkların yaşam alanının tehlikeye girmesinin getirdiği problemler, toplantıda dikkat çeken detaylar arasında yer aldı.

Türkiye ve İstanbul’un önemli oranda balık ihtiyacını karşılayan Sarıyer’in ev sahipliğini yaptığı çalıştayda, balıkçılar sorunlarını ilgililere aktarma imkânı buldu. Av yasaklarından, 24 metre konusuna, gırgır balıkçılığından halka denizi sevdirmek amacıyla düzenlenmek istenen gezilere kadar birçok konunun ele alındığı çalıştayda sektörel sorunlar, su ürünleri kooperatiflerinin sorunları, avlanan su ürünlerinin pazarlama sorunları, denetlemeler konusu toplantının genel başlıklarını oluşturdu. Yoğun katılımla düzenlenen toplantıda kıyı balıkçılığının bitme noktasında olduğu, yasa dışı balıkçılık, Marmara Denizi’nde denetlemelerin artması gerektiği ve büyük teknelerde çalışanların sosyal güvenliği gibi birçok sorun konuşuldu. Çalıştaya katılanlar arasında ise, İstanbul Bölgesi Su Ürünleri Kooperatifleri Birlik Başkanı Erdoğan Kartal, Sahil Güvenlik Marmara Ve Boğazlar Bölge Komutanlığı, İÜ Su Bilimleri Fakültesi’nden Prof. Dr. Saadet Karakulak, Dr. Öğretim Üyesi Benal Gül, Uzman Kadir Doğan, Su Ürünleri Kooperatifi Başkanları ve Balıkçılar yer aldı.

Kaynakların yönetimi konusunda sorunları dile getirmek üzere mikrofonu alan balıkçılar ilk olarak 24 metre konusuna değindi.

“24 metre kanunu ile avlanmanın yasaklanma süresi içerisinde denizlerde bir artış oldu mu? Biz bu konuda çok mağduruz” diyen İstanbul Balık Üreticiler Ve Su Ürünleri Kooperatifinden Mustafa Türkmen’e cevap veren Karakulak, “Bu konuda gırgır ve trol balıkçılığına avlanma izni verilmez. Ülkemizin coğrafi yapısı düşünüldüğünde bu düzenleme 24 metre olarak kesinleşti, çünkü ağın derinlik ve uzunluğu da çok önemli. Bizdeki uygulamada sadece derinlik önemli oluyor. 160 metre derinliğe sahip bir ağ ile önceden 8 metrede avlanma yapılıyordu şimdi ise 24 metre oldu. Bu durumda mağduriyetiniz %15 civarında. 2014 yılından bu yana sürekli bir düşüş var. Balıkçılığa etki eden bir sürü faktör var sadece bu uygulama balıkçılık oranını düşürmüş değil, bunun birçok yönü var” şeklinde konuştu.

GELEN TALEBE CEVAP VEREMİYORUZ

İstinye Kooperatif Başkanı Halil Gram “Sınırlamalardan dolayı balık tutamıyoruz ve tutamayacağımız balığın peşinden giderek mazot da tüketmek istemiyoruz,” diyerek balıkçıların bir sorununa değindi. “İnsanlar bize geliyor ve tekneyle gezmek istiyorlar, ama dediğim gibi balık olmadığı için ve mazot tüketimi yapmak istemediğimiz için onlara da dönüş yapamıyoruz” diyen Gram’a Karakulak’ın cevabı: “Bu konuda can güvenliği sağlandığı takdirde geziler yapılabilir diye düşünüyorum, sizler için bu hem bir ek gelir olacaktır hem de gezilerin yapılması ile halk denizle daha yakın olacaktır” oldu.

KAYNAK YÖNETİMİ GÖZ ARDI EDİLİYOR

İstanbul Balık Üreticiler ve Su Ürünleri Kooperatifinden katılan İlyas Torlak, kaynak yönetiminin göz ardı edildiğine değinerek 40 yılı aşkın süredir bu mesleğin içinde olduğunu ifade etti. Türkiye’de kaynak yönetimlerini incelediğimiz zaman 1 milyon tonlarda olan kaynakların bugün 200 binlere gerilediğini görüyoruz diyen Torlak, “İyi bir kaynak yönetimi yok. Bizler bir yerde yanlış yapıyoruz bunu incelemek lazım çünkü düşen balıkçılığı tekrar ayağa kaldıramıyoruz. Herkes balıkçıyı suçluyor ama bu noktada en son suçlanacak kişiler balıkçılar bence. Kurumlar arasında bir iletişimsizlik söz konusu” diyerek sözlerini noktaladı.

blank

blank

blank

Click to comment

Bir Cevap Yazın