Genel
Sarıyer’de bir tarih canlanıyor…
Published
4 ay agoon

İBB; Atatürk’ün isteği ile 1928 yılında kurulan, 1936’da kurulan Türkiye’nin ilk Bahçıvan Okulu’na ev sahipliği yapan ve 1997 yılında faaliyetleri duran Büyükdere Fidanlığı’nın eski günlerine döndürecek projeyi başlattı. Fidanlık bölgesinin 2000’li yıllardan bu yana İBB Yol ve Bakım Onarım Müdürlüğü’nün saha garajı olarak kullanıldığı ve metruk bir halde olduğu bilgisini paylaşan İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, tarihi bir mirası canlandırma hedefiyle yola çıktıklarının altını çizdi. “Çok değerli bir adım bu, ama bununla sınırlı kalmayacağız” diyen İmamoğlu, “Burada, bir de tohum merkezi kuracağız. Tarihi bir adım atıyoruz. Bu merkezde yerel tohumlar, soğutmalı depolarda uzun süreli olarak muhafaza edilecek bir gen merkezi gibi. Merkeze gelen bu tohumlar, yine aynı alanda üretim parselleri ve seralarda ekilerek üretimleri sağlanarak, çoğaltılacak. Sebze grubundan edilen fideler ve diğer tohumlar, buradan halkımıza ve çiftçilerimize de ayrıca ücretsiz olarak dağıtılacak” dedi.
İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB), 1928 yılında Atatürk’ün emriyle kurulan, içinde Türkiye’nin ilk Bahçıvanlık Okulu’nu barındıran tarihi Büyükdere Fidanlığı’nı yeniden canlandıracak projeyi başlattı. Fidanlık için, “150 Günde 150 Proje” maratonu kapsamında temel atma töreni düzenlendi. Törende; İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, Sarıyer Belediye Başkanı Şükrü Genç ve İBB Park Bahçe ve Yeşil Alanlar Daire Başkanı Prof. Dr. Yasin Çağatay Seçkin birer konuşma yaptı.
“CUMHURİYET’İN DEĞERLERİNE SAHİP ÇIKMAK SORUMLULUĞUMUZ VAR”
Konuşmasında, Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluşunun ikinci yüzyılına yaklaştığımızı hatırlatan İmamoğlu, Mustafa Kemal Atatürk’ün, “Cumhuriyet değerlerine, kazanımlarına elbette sahip çıkmak sorumluluğumuz var. Bu yüzyılda neleri başardık, neleri başaramadık noktasında değerlendirme yapma sorumluluğumuz var. Cumhuriyet’imizin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk’ü anlayabilmek, hatta onun gibi bu Cumhuriyet’i yüceltebilmek, daha da yukarıya taşımak… Ki Atatürk bunu defalarca ifade etmiştir. Yani aslında, ‘Sizler daha iyisini yapacaksınız’ noktasında bize sorumluluk yüklemiştir. O bakımdan bütün bunları sorgulayıp, neleri yapabildik, neleri yapamadık kısmına bakmak lazım. Sorgulamalıyız. Büyüklere Fidanlığı da aslında sorgulama açısından çok anlamlı bir yerde, çok anlamlı bir noktada duruyor. Buraya bakıp; acaba başımızı öne eğmeli miyiz? Utanmalı mıyız? Gurur mu duymalıyız? Ne yapmalıyız? Türkiye’nin ilk meyve bahçesi ve fidanlığının garaj ve açık otopark haline gelmesine yol açan, tabiri caizse bir depolama alanı gibi karanlık bir hale getirilmesini sağlayan süreci iyi tahlil etmeliyiz” dedi.
“GEÇMİŞİMİZE, MİRASIMIZA NASIL SAHİP ÇIKMIŞIZ?”
1928’de kurulan, 1936’da içerisinde Bahçıvanlık Okulu kurulan alanın, 2000’li yıllarda İBB Yol ve Bakım Onarım Müdürlüğü’nün saha garajı ve açık otopark haline getirildiği bilgilerini paylaşan İmamoğlu, “Geçmişe dönük, ‘Biz maneviyatımızı hassasiyetle korunuz, geliştiririz ve bugünün nesline, geleceğe de iz bırakacak bir şekilde taşırız’ yerli ve milli duygusunun nasıl taşındığına dair bir aynadır Büyükdere’deki bu fidanlık. Ve biz bunu, tarihi yarımadanın her noktasında yaşıyoruz. Fetih yapılmadan önce orada kurulmuş bir dergahı gün yüzüne çıkartırken halini gördüğümüzde, çok affedersiniz çöplük halindeki türbeleri temizlerken -daha niceleri var ortaya çıkaracağımız- bu bağlamda aslında maneviyata, geçmişimize, mirasımıza nasıl sahip çıkmışız? Bence Atatürk emriyle kurulan bu fidanlığın, mutlaka o anlamda değerlendirilmesi, röntgeninin çekilmesi lazım” ifadelerini kullandı.
“İSTANBUL’A ÇOK DEĞERLİ BİR YEŞİL ALANI KAZANDIRACAĞIZ”
“Sadece Büyükdere Fidanlığı bile bir ihmalin ve görmezden gelmenin hikayesini bize sunuyor” diyen İmamoğlu, “Biz; Atatürk’ün mirası, Cumhuriyet’imizin mirası noktasında, Büyükdere Fidanlığı’nın hikayesinde çok güçlü, pırıl pırıl yeni bir sayfanın açıldığını bütün Sarıyer’e, İstanbul’umuza ve hatta Türkiye’mize müjdelemek isterim. Temelini atıp, başlatacağımız bu alan, aynı zamanda pırıl pırıl bir yeşil alan, yeniden aktif üretim yapılan bir alan, bahçıvan yetiştirilen bir merkez haline gelecek. İstanbul’a, içerisinde kentsel üretim fonksiyonlarını da barındıran çok değerli bir yeşil alanı kazandıracağız” şeklinde konuştu. Önceki İBB yönetimi tarafından aktif olarak kullanılmayan Hacıosman’daki Atatürk Kent Ormanı, yenilenecek Büyükdere Fidanlığı ve yapımına başlanan Baltalimanı Yaşam Vadisi ile birlikte, yaklaşık 1 milyon 550 bin metrekarelik bir alanı Sarıyer’e kazandırmış olacaklarının altını çizen İmamoğlu, “2023 yılında tümden aktif bir yeşil alan olarak sunulduğunda, bu dört buçuk yıl içerisinde, neredeyse kişi başı beş metrekareye yakın aktif kullanmayan alanları kullanılır hale getirerek, Sarıyer’e sunmanın keyfini ve onurunu yaşayacağız” dedi.
“TOHUM MERKEZİ KURACAĞIZ”
Büyükdere Fidanlığı’nı, tarihi bir mirası canlandırma hedefiyle yenileyeceklerine dikkat çeken İmamoğlu, şunları söyledi:“Çok değerli bir adım bu. Ama bununla sınırlı kalmayacağız. Bugünün çok ihtiyacı olan burada, bir de tohum merkezi kuracağız. Bu çok önemli bir şey. Tarihi bir adım atıyoruz aslında. Burada, bu merkezde; yerel tohumlar, soğutmalı depolarda uzun süreli olarak muhafaza edilecek. Bir gen merkezi gibi. Merkeze gelen bu tohumlar, yine aynı alanda üretim parselleri ve seralarda ekilerek üretimleri sağlanarak, çoğaltılacak. Sebze grubundan edilen fideler ve diğer tohumlar, buradan halkımıza ve çiftçilerimize de ayrıca ücretsiz olarak dağıtılacak. Büyükdere Fidanlığı’na gelen herkes hem aktif hem kaliteli bir yeşil alandan yararlanma imkanına sahip olacak. Hem de Cumhuriyet’in doğanın, yaşamın, insanlarımızın bu ülke için ne kadar anlamlı ne kadar önemli olduğunu bir kez daha burada hissedecek. Buradaki bahçıvanlık okulu da bu alanda eğitim almak isteyen her vatandaşımıza, çok özel bir eğitim de veriyor olacak. Kütüphanesiyle, etkinlik, spor alanlarıyla, bisiklet ve yaya yollarıyla, kafeteryasıyla, restoranıyla, otoparkıyla, kaykay pistiyle her yaştan İstanbullunun, aynı zamanda buraya gelip çok özel, çok yeşil ve çok tarihi bir alanı yaşamalarına fırsat vermiş olacağız.”
“İLK ETAP 19 MAYIS 2023’TE, TAMAMI 29 EKİM 2023’TE HİZMETE GİRECEK”
Fidanlığı ilk etabının 19 Mayıs 2023’te, tamamının ise 29 Ekim 2023’te halkın kullanımına açılmasının planlandığını belirten İmamoğlu, şöyle konuştu: “Cumhuriyet, bizim için önemli. Yokluktan varlık üretme ve bu ülkeye değer katma davasıdır, Cumhuriyet. Onun için Büyükdere Fidanlığı, aslında bunun bir eğitimi de aynı zamanda. Cumhuriyet’in bu mirasını hep birlikte koruyacağız. Biz, 85 milyon insanımızla Cumhuriyet’in, Atatürk’ün maddi manevi bütün mirasına sahip çıkarak, koruyarak genişletip, ilerleteceğiz. Cumhuriyet’in eşit ve onurlu vatandaşlarımızın, yurttaşlarımızın huzur içerisinde yaşadığı, yöneticilerin de yerini ve haddini bildiği bir mekanizma olduğunu, bir yönetim idaresi olduğunu bütün Türkiye’ye ispat edeceğiz. Haklar ve özgürlükler rejimi olduğunu herkese hatırlatacağız. Çocuklarımızın çok güçlü olmalarını, çok yürekli olmalarını, özgür iradeleriyle seslerini istediği yerde, fikirlerini en yüksek biçimde dile getirmelerinin rejimi olduğunu Cumhuriyet’in onlara hep anlatıp, öğreteceğiz, hatırlatacağız. Bu tür alanlar, onların özgürlük alanları olacak. Yani Cumhuriyet’in ‘hayırsız mirasyedileri’ asla olmayacağız biz. Biz, bu Cumhuriyet’in hayrına, bereketine inanan insanlarız.”
“BEREKET SÖZÜ, 2023’E DAMGA VURACAK”
“Kimsenin bu güzel Cumhuriyet’i farklı yönlere saptırmaya dönük çalışmalarına fırsat vermeyeceğiz” diyen İmamoğlu, “Türkiye’nin ilk fidanlığı ve bahçıvan okulunun harabeden, garajdan, yeşil alana, üretim yerine bir tohum merkezine dönüşmesinin Cumhuriyet’imizin yüzüncü yılına denk gelmesini de yeniden orada topraktan bereket fışkırmasını önemli bir mesaj olarak hissediyorum ve görüyorum. Ve buna inanıyorum. Ben, ülkemizin bereketine inanan bir insanım. Bu ‘bereket’ sözünü unutmayın. Bereket sözü, 2023’e damga vuracak. Çünkü, toprağından da bereket fışkıracak, zihinlerinden de bereket fışkıracak, teknolojide de bereketli üretimler olacak. Sofralarımıza bereket gelecek, hanelerimize bereket gelecek. Bereket sözünü, unutmayın. Tabii ki bereketin yanına; israfı kovan, tasarrufu önceleyen ve yenilikçi olmayı, ilerleyen insanlar olmayı, asla gerilemeyen insanlar olmayı da hep birlikte başardığımız bir dönemi yaşayacağız” diye konuştu.
GENÇ: “BU PROJE, BİZE UMUDUN HER ZAMAN VAR OLDUĞUNU ANLATIYOR”
Geçmiş dönemde Büyükdere Fidanlığı’nın, İl Özel İdaresi tarafından Sarıyer Belediyesi yerine İBB’ye verildiği bilgisini paylaşan Genç, “İsabet olmuş; iyi ki vermişler. Gerçekten başka bir şey de yapabilirlermiş. Şimdi bunun mutluluğunu yaşıyoruz tabii” ifadelerini kullandı. Sarıyer’in hizmet anlamında, Ekrem İmamoğlu ile birlikte İBB ile tanıştığını kaydeden Genç, “Bugün temeli atılan bu proje, bize umudun her zaman var olduğunu, yeşereceğini anlatıyor. O nedenle umutsuz olmaya hiç gerek yoktur. Proje, aynı zamanda İstanbul’un kişi başına düşen yeşil alan miktarını artıran çok önemli bir proje. Atatürk Kent Ormanı alanı gibi, yıllarca atıl bırakılan, Sarıyer ve İstanbullu vatandaşlara ihanetin sonunu getirdik. Emeği geçen herkese ve İBB Başkanı sevgili Ekrem İmamoğlu kardeşime çok teşekkür ediyorum” ifadelerini kullandı.
ATATÜRK’TEN MİRAS
Prof. Seçkin de konuşmasında, projeyle ilgili detaylı bilgiler verdi. Prof. Seçkin’in paylaştığı bilgilere göre; Atatürk’ün isteği ile 1928 yılında kurulan ve 1997 yılında faaliyetleri duran Büyükdere Fidanlığı ve Bahçıvanlık Okulu, yıllar içinde büyük tahribatlara uğradı ve kullanılamayan bir vaziyete büründü. 2001 yılında İstanbul İl Özel İdaresi tarafından kapatılan, 2013 yılında İBB mülkiyetine geçen Büyükdere Fidanlığı; 2022 yılında bahçıvanlık okulu işlevinin yanı sıra farklı fonksiyonlar da eklenerek projelendirildi. 180.000 metrekare alanda tasarlanmış proje kapsamında, Büyükdere Fidanlığı’nın tarihi değerleri korundu ve İstanbullulara, kentsel üretim fonksiyonlarının da içinde bulunduğu yeni yeşil alan kazandıracak bir tasarım projesi hazırlandı. Doğal yapının korunduğu proje içeriğinde alacak tasarımlar, şunlar olacak:
• Bahçıvanlık Okulu
• Kütüphane
• Tohum Merkezi
• Kafeterya, Restoran
• Çocuk Oyun Alanı
• Etkinlik Alanı
• Kaykay Pisti
• Basketbol Sahası
• Bisiklet- Yaya Yolları
• Otopark
• WC
You may like
-
İBB’den 681 üreticiye, 1152 torba yağlık ayçiçeği tohumu dağıtılacak
-
Sarıyer Halk Kart dağıtımı başladı
-
Sarıyer Belediyesi’nden ibadethanelere Ramazan temizliği
-
İBB Miras ile Tarihi Camiler Ramazan’a hazır
-
Sarıyer’de hak sahipleri en düşük rayiç bedelle tapularına kavuşuyor
-
Sarıyer’de Cumhuriyet’in yüzüncü yılına yüz fidan
Genel
İBB’den 681 üreticiye, 1152 torba yağlık ayçiçeği tohumu dağıtılacak
Published
8 saat agoon
27 Mart 2023
İBB; Başakşehir, Arnavutköy ve Çatalcalı çiftçilere ücretsiz verilmek üzere, toplam bin 152 torba yağlık ayçiçeği tohumu dağıtımını başlattı. Millet İttifakı’nın tarımsal üretime destek olacak projeleri hazırladığını belirten İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, dağıtım töreninde yaptığı konuşmada, “Benim sizlerden tek ricam; siyasetçilerin, yöneticilerin, sizlere verdiği her sözü takip edin. Sözünü tutmayanı da derhal sandıkta cezasını kesin, evine yollayın. Sözünde durmayan biz isek de günü geldiğinde bizi de gönderin” ifadelerini kullandı.
İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB), İstanbullu çiftçilere yaptığı tarım desteğini, yağlık ayçiçeği tohumu dağıtımıyla devam ettiriyor. İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, kuruma başvuru yapan 681 üreticiye, toplam bin 152 torba tohum dağıtımını, “300 Günde 300 Proje” maratonu kapsamında Çatalca’dan başlattı. İmamoğlu; Başakşehir, Arnavutköy ve Çatalcalı çiftçilerin yararlanacağı tohum dağıtım kampanyası için düzenlenen törendeki konuşmasına, Türkiye’nin geçmişte tarımsal üretimde kendi kendine yeten ülkelerden biri olduğunu hatırlatarak başladı. “Ama acı bir biçimde dışarıya, tahmin edilemez şekilde bağımlıyız” diyen İmamoğlu, bunun temel sebeplerini, “Üretime değer vermezseniz, ithalatı ana bir hat haline getirirseniz, ister istemez böylesi bir duruma düşürürsünüz milletinizi” şeklinde sıraladı.
“BU GİDİŞ, GİDİŞ DEĞİL”
Yaşananların, daha fazla yapılaşma ve daha fazla rant uğruna tarım alanlarını gözden çıkaran anlayıştan kaynakladığına vurgu yapan İmamoğlu, “Bu gidişin gidiş olmadığını ve gerçekten bizi sıkıntıya sokacağını hepimizin görmesi lazım. Bu ülkeyi tarımın gücüyle, tarımın bereketiyle yeniden buluşturmak, hepimiz için, geleceğimiz için önemli bir karardır” diye konuştu. Dünyanın gelişmiş ülkelerinin tarıma yaptığını, Türkiye’nin ise kendi hataları nedeniyle bu alanda gerilediğini kaydeden İmamoğlu, “İstanbul’da, Türkiye’nin en büyük şehrinde, dört yıldır tam da bunun için çalışıyoruz. Yani bu yanlış gidişi tersine döndürme noktasında öncü adımlar atıyor, Türkiye’ye örnek uygulamaları harekete geçiriyoruz. 4 yıl önce, ‘İstanbul’da Tarım’ diye bir başlığı Belediye Başkanı olarak açtığımızda ve insanlara bahsettiğimizde, yüzümüze şaşkınlıkla bakılır, ‘Bu konuya hiç girmesen de olur’ diye tavsiyelerde bulunanlar olurdu. İstanbul ve tarım, sanki yan yana gelmeyecek iki kavram, iki kelime gibiydi. Ama bugün her şey çok farklı. İnanın güzel memleketimizin neresine gitsem; doğusuna, güneydoğusuna, İç Anadolu’suna, Karadeniz’ine, ‘İstanbul’da sizin yaptıklarınızı keşke bize burada da yerel yönetim ya da devletimizin kurumları yapsa’ diye anlatanlar, sorgulayanlar ve bize teşekkür edenler oluyor” ifadelerini kullandı.
“BÜYÜK BİR ZİHİNSEL DEVRİME İHTİYACIMIZ VAR”
Yakın dönemde meydana deprem felaketinde yaşanan can ve mal kayıplarının yüksekliğinin ana nedenlerinden birinin de tarım alanlarının imara açılması olduğunu belirten İmamoğlu, “Meseleye, ülke ölçeğinde bakarak, şehrimizden başlayıp, bütün ülkenin bu yanlışlardan dönmesini sağlamak konusunda büyük bir yolculuğa, büyük bir dönüşüme, büyük bir zihinsel devrime ihtiyacımız var” ifadelerini kullandı. İstanbul özelinde tarım, hayvancılık, balıkçılık ve arıcılık alanlarında üreticilere verdikleri desteklerden örnekler veren İmamoğlu, “Üreticilerimize, bizim için ne kadar değerli olduklarını en güçlü bir şekilde onlara hissettirmek, onları morallendirmek, onları cesaretlendirmek ve kabiliyetlerinin farkına varmalarını sağlamayı çok istemiştik. Aslında bunu da başardık. Ne oldu biliyor musunuz sonuçta? 2019 yılı sonuna doğru yola çıktığımız ve 2021 yılında İstanbul’da ilk uygulamalarına destek uygulamalarına başladığımızda, 693 üretici olduğunu tespit edip, onlara katkı sunduk. Bugün üretici sayımız, İstanbul’da 8 bin 226 kişiye ulaştı” bilgilerini paylaştı.
“TARIMIN, ÇİFTÇİNİN KIYMETİNİ BİLMEYEN YÖNETİCİLERDEN KURTULMAK ZORUNDAYIZ”
“Siz imkan ve fırsat verirseniz, inanın bu memleketin boşta, açıkta, kullanılmayan, ekilmeyen hiçbir köşesi kalmaz” diyen İmamoğlu, “Bitkisel üretimde, hayvansal üretimde, arıcılıkta, balıkçılıkta faaliyet gösteren 8 bin 226 İstanbul İstanbul’da yaşayan hemşehrimle, -az önce hanım çiftçimizin dediği gibi- biz de ‘16 milyon İstanbullu için üretiyoruz’ diyen çiftçilerimizle gurur duyuyorum. Hepinizin emeğine sağlık” şeklinde konuştu. İstanbul’un dışındaki bazı kentlere de tarımsal anlamda katkı sunduklarını aktaran İmamoğlu, “Tarımın, çiftçinin kıymetini bilmeyen yöneticilerden kurtulmak zorundayız. Bu çok net. Bu cennet vatanın en önemli kalemlerinden birisi olmalıdır. Tarımın, çiftçinin kıymetini bilmeyen muhtarsa bile, adı siyasi partinin ilçe başkanı bile olsa, belediye başkanı da olsa, büyükşehir belediye başkanı da olsa, bakan da milletvekili de olsa, cumhurbaşkanı da olsa; tarımın kıymetini bilmiyorsa, ona güle güle demek lazım. Çok net” şeklinde konuştu.
“BU İŞİN ŞAKASI YOK; SİZLERDEN DESTEK İSTİYORUZ”
“Tarımda dışa bağımlılıkla mücadele etmeli ve buna son vermeliyiz” diyen İmamoğlu, “Bu işin şakası yok. Bu iş, ‘beka sorunu’ dediğimiz meselelerden birisidir. Temennimiz, isteğimiz, memleketimizde tarıma hak ettiği değeri verecek kadrolar olarak, başta Cumhurbaşkanı adayımız Sayın Kemal Kılıçdaroğlu’nu cumhurbaşkanı seçtirerek ve onun yol arkadaşları olarak bizleri, özellikle atılı masanın kıymetli liderleriyle beraber, kocaman bir ekibi bu devrimi başlatmak, demokrasiyi, hak, hukuk, adalet düzenini tekrar ülkemizin her sathına yaymak adına, elbette ki sizlerden destek istiyoruz” ifadelerini kullandı. Tarıma destek miktarının Anayasa’nın 21. maddesinde, ‘gayrisafi milli hasılanın yüzde 1’inden az olmaması gerektiği’ şeklinde güvence altına alındığının altını çizen İmamoğlu, “Ne yazık ki, bugüne kadar çiftçilerimize hiçbir zaman bu kaynak verilmedi. Hatta bu kaynağın seviyesinin yanına bile yaklaşılmadı. Ben, açıkçası bunu içime sindiremiyorum. Ve çiftçinin hakkını ona vermeyip, bir avuç insana aktarılan bir düzenin varlığına, artık ben tahammül edemiyorum” dedi.
“SÖZÜNDE DURMAYAN BİZ İSEK, GÜNÜ GELDİĞİNDE BİZİ DE GÖNDERİN”
Kendisinin de çiftçi çocuğu olduğunu kaydeden İmamoğlu, konuşmasını şu sözlerle sürdürdü:
“Bu tür desteklerin, hak ettiği şekliyle çiftçilerimizle buluşturulması önemli. Birçok husus var. Mazotta ÖTV yükünü indirmekten, çiftçilere kullandığı gübre ve tohum maliyetine dönük yüzde 50’sini destek olarak geri vermeye kadar birçok hususu, siz kıymetli çiftçilerimize Millet İttifakı hükümeti hazırlıyor. Benim sizlerden tek ricam; siyasetçilerin, yöneticilerin, sizlere verdiği her sözü takip edin. Sözünü tutmayanı da derhal sandıkta cezasını kesin, evine yollayın. Verdiği sözleri tutmayanı, gönderin. Biz, 4 yılda ne diyoruz? ‘Yaptık. Yanınızda durduk. Tarımı destekledik. Her hususta örnek verebilirim. Ben değil sadece. Ankara’da Mansur Yavaş Başkanım da verir, diğer şehirlerdeki bütün belediye başkanlarımız da verir. Sözünde durmayan biz isek de günü geldiğinde bizi de gönderin. Bu kadar net. Siyaset yapan insanların, hizmet yapan insanların, hele hele bizler gibi belediye başkanı, bakan, cumhurbaşkanı gibi, inşallah yarınlarda başbakan gibi, birtakım hususları yerine getirmekle mükellef, devletin yöneticileri, mutlaka sizlere hesap vermek zorundadır. Ne olur, hakkınıza bu anlamda sahip çıkın. Bu ülkenin sahibinin siz olduğunuzu unutmayın. Bu ülkenin sahibi, 86 milyon insanımız.”
“ÇOCUKLARA VE GENÇLERE, GÜZEL BİR GELECEĞİ HEDİYE ETMEK ZORUNDAYIZ”
Cumhuriyet’i, yöneticilerin haddini bildiği bir sistem olarak tanımlayan İmamoğlu, konuşmasını şu sözlerle noktaladı:
“Atatürk’ten gördüğümüz şekliyle; memleketine, milletine, amasız, fakatsız hesap vererek ve her zaman vatandaşına karşı sorumlu olduğunun bilincinde olan, çoluğunu, çocuğunu ailesini, akrabasını görev yaptığı alanın içine değil, hayatına terk edecek, orayı bir aile makamı olarak kullanmayacak, ‘Egemenlik kayıtsız şartsız milletindir’ kavramıyla memleketini yönetecek bir düzeni kurmaya az kaldı. Bu ülkede bereketli, şenlikli bir hasat yapar gibi, kardeşçe ve mutlu yaşamak istiyoruz. Gerçekten özlemimiz ve gayretimiz budur. Bunu başarmalıyız. Kim için biliyor musunuz? Burada oldukça deneyimli insanları görüyorum. Ama çocuklarımız da var aramızda gençlerimiz de var. En çok da çocuklarımız ve bu ülkenin enerji kaynağı gençlerimiz için bunu yapmak zorundayız. Onlara çok güzel bir geleceği, hep birlikte hediye etmek zorundayız. Özlemimiz ve gayretimiz bunun için olacak. 14 Mayıs’ta bu yolda çok büyük ve çok güçlü bir adım atacağız. Sonrasında, açıkçası ne olacağını sizler biliyorsunuz. Aynen 2019’da yolladığınız gibi; halkın, milletin iktidarı gelecek ve Allah’ın izniyle o güzel kalbinizdeki dualarınızla, sizlere söz veriyoruz ki, her şey çok güzel olacak bu güzel memlekette. Hepinizi sevgiyle, saygıyla selamlıyorum. Ayçiçeği tohumlarının sizlere bereket, bolluk getirmesini diliyorum. Size şans getirmesini diliyorum. İnşallah bir an önce kuraklığın gittiği ve bu ülkenin üstünden kara bulutların dağıldığı, bolluğu ve bereketi yaşadığımız bir gelecekte buluştuğumuz sürecin var olmasını diliyorum.”
ÇİFTÇİ MERVE ÇAVUŞ: “16 MİLYON İÇİN ÜRETİYORUZ”
Dördüncü kuşaktan çiftçi olduğunu belirten Korkut Arıkan, “Belediye Başkanımız Sayın Ekrem İmamoğlu’na, bizi üretime teşvik ettiği için, gerçekten çok teşekkür ediyoruz. Bu verdikleri tohumlar, gübreler, fideler… Burada en önemli şey, bunun karşılıksız verilmesiydi. Bütün belediyeler için bunun örnek olması lazım” dedi. Kadın üretici Merve Çavuş da duygularını, “İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin bizlere sağladığı fide, mazot, yağlık ayçiçeği tohumu desteklerinden dolayı Ekrem İmamoğlu Başkanımıza çok teşekkür ediyoruz. ’16 Milyon İçin Çalışıyoruz’ diyor Büyükşehir Belediyesi. Bizler de 16 milyon için üretiyoruz, üretmeye de devam edeceğiz diyorum” sözleriyle dile getirdi. Çatalca Ziraat Odası Başkanı Seyit Çetin de konuşmasında, yakın coğrafyamızda yaşanan Rusya-Ukrayna savaşına dikkat çekerek, “Bugünlerde ayçiçeği tohumu, buğday tohumu, gübre, mazot, fide ve benzeri destekleri İstanbul’umuz tarımınaa bir can suyu vermektedir. Bu proje kapsamında, başta Büyükşehir Belediye Başkanımız Ekrem İmamoğlu olmak üzere, emeği geçen herkese şahsım ve Çatalcalı çiftçiler adına çok çok çok teşekkürüm” ifadelerini kullandı.
Konuşmaların ardından; İmamoğlu, Büyükçekmece Belediye Başkanı Hasan Akgün ve Küçükçekmece Belediye Başkanı Kemal Çebi, yağlık ayçiçeği tohumunu başlattı.
İBB, 4 YILDA ÇİFTÇİLER İÇİN NELER YAPTI?
İBB, 2020 yılında başlattığı destek kampanyasıyla; İstanbullu çiftçilerin girdi maliyetlerini azaltmak, tarımsal üretimden çekilen çiftçilerimizi tekrar tarıma teşvik etmek ve böylelikle tarımsal alanların betonlaşmasını önlemek amacı ile yazlık sebze üreticilerine domates, biber, salatalık, patlıcan ve karpuz fidesi desteği verdi. 2021 yılında bu desteklere; kışlık sebze fidesi, silajlık mısır tohumu, biyolojik mücadele amacıyla sarı tuzak, küçük ölçekli balıkçılarımız için tekne bakım malzemesi ve küçükbaş hayvancılık yapan çiftçilerimize kuzu besi yemi destekleri eklendi. 2022 yılında ise, tüm bu desteklere ilave olarak; yağlık ayçiçeği tohumu, ekmeklik buğday tohumu, damla sulama hortumu ve gübre desteği, mazot, çilek fidesi, büyükbaş hayvan yemi ve arı yemi destekleri ilave edildi. 2023 yılında da tarımsal üretimde su sarfiyatını azaltan, yabancı otlarla mücadeleyi en aza indiren, tarımda ilaç kullanımını azaltan malç naylonu desteği de ücretsiz hizmetlere eklendi.
Bu destekler sayesinde; 2020 yılında İBB’ye kayıtlı 693 olan çiftçi sayısı, 2023 yılında bitkisel üretimde 4.506 kişiye ulaştı. İBB’nin 2023 yılı içerisinde İstanbullu çiftçilere vereceği destekler şöyle olacak:
• 2.246 çiftçiye, 6.129.306 adet yazlık sebze fidesi
• 1.266 çiftçiye, 9.863.400 adet kışlık sebze fidesi
• 1.808 çiftçiye, 3.019 torba yağlık ayçiçeği tohumu
• 446 çiftçiye, 1.788 torba silajlık mısır tohumu
• 1.649 çiftçiye, 3.502 torba (175.100 kg) granül gübre
• 525 çiftçiye, 1.902 torba (47.550 kg) damla sulama gübresi
• 190 çiftçiye, 2.989 top malç naylonu
• 489 çiftçiye, 6.500 paket sarı tuzak
• 2.272 çiftçiye, 311.750 litre mazot
• 1.450 küçük ölçekli balıkçıya, tekne bakım malzemesi, balıkçı tulumu ve çizme
• 1.131 çiftçiye, 1.640 ton büyükbaş besi yemi
DESTEKTEN NASIL FAYDALANILIR?
İstanbul sınırları içerisinde ikamet eden ve tarımsal üretim yapanlar, destekten faydalanabilir. Çiftçiler, 2022 ya da 2023 yılı için alınmış Çiftçi Kayıt Sistemi (ÇKS) belgesi veya Ziraat Odası Çiftçi Belgesi, kimlik fotokopisi ile Avrupa Yakası’nda İBB Tarım ve Su Ürünleri Müdürlüğü’ne, Anadolu Yakası’nda ise, İBB Beykoz Koordinasyon Merkezi‘ne veya https://tarimdestekleri.ibb.istanbul/portal üzerinden başvurabilir.

Sanatçı Belma Bozkurt, 27 Nisan-3 Mayıs 2023 tarihlerinde, Caddebostan Kültür Merkezi’nde gerçekleşecek ‘ Shade of Branches’ isimli, yaklaşık 60 eserden oluşan kişisel sergisine tüm sanatseverleri bekliyor.
BELMA BOZKURT KİMDİR?
Sanat terapisi uygulayıcısı ve CTI sertifikalı Co-active profesyonel koç olan Bozkurt, Sanat terapisi koçluğu uygulamalarıyla gönüllü çalışmalarda bulunuyor. Yurtiçi ve yurtdışı pek çok sergi ve fuarda eserleri yer alan sanatçının eserleri en son Tokyo Metropolitan Müzesi’nde ve Türkiye’de IAAF Istanbul, ArtAnkara ve Bodrum’da sergilendi. Anda farkındalık teknikleriyle sanat üretimini birleştiren sanat pratiğiyle “insan” olma değerine temas etmeyi araştırmaktadır. “Mükemmel varılacak bir yol değil, özgün ve otantik olan ise an içinde çok keyifli bir yolculuk” sözleriyle sanata yaklaşımını ifade eden sanatçı, yarattığı zamansız atmosferle izleyiciye ruhsal bir huşu deneyimi yaşatıyor.
Sanat çalışmaları ve eserleriyle katıldığı sanat etkinlikleri
Kişisel Sergi, CKM (Caddebostan Kültür Merkezi), 27 Nisan-3 Mayıs 2023
Barış Manço Kültür Merkezi, Alegori 2,
8-21 Nisan 2023
ARTANKARA, Sanat Hayatı, Mart 2023
Büyük Kulüp, ALEGORİ 1, 28 Ocak 2023
Signature Art Gallery, Dışavurum, Ocak 2023
İAAF 2021, Doart Galeri
ArtAnkara, Galerim Sanat Galerisi, Mart 2022
Japonya- Tokyo Metropolitan Müzesi’ nin 50. Yılı anısına düzenlenen sergi
Uluslararası Resim Sergisi Varna
Bodrum: Karl Ein Art Gallery, MAİ sergisi
Karl Ein Art Gallery- Vuslat, Akaretler
Karl Ein Art Gallery- Queen, Akaretler
La Visione Art Gallery-Four Seasons-Santa Maria Church, Beyoğlu
La Visione Art Gallery- Harmony, Maçka
Next Gallery, Less is More, Nişantaşı
3459 Art Gallery, Uluslararası Resim Sergisi, online
Gallery Punto, online karma sergi
Karşılıksız Aşk, Gallery Next
Networkhan Artpromoter Gallery
Manifesto:
‘Hepimiz bir ağacın dallarıyız ve her halimiz birbirinden’
Kiraz ağacı, çocukluk odamdan içeriye, dallarındaki bembeyaz çiçekleriyle salınırdı. Bu ağaç yazıma, kışıma ve baharıma ortak olurdu. Bilinçaltıma işleyen dallar, sanat terapisi uygulayıcılığı eğitimleriyle derinleşti, zamanla tuvale dökülmeye başladı. Beni ben yapan bilgelik, canlılık, üretkenlik ve yaratıcılık, bir ağacın eşliğinde kök verdi. Bu yaşlarımda hayatıma yüklediğim anlam, kökleriyle maddenin bilgisini alarak, dallarıyla manevi tezahürünü gerçekleştiriyor bu sergide.
“Kökleri cehenneme kadar uzanmayan bir ağacın, dalları cennete yükselemez” der Jung. Bazen çiçek açar, bazen kuşlar konar, bazen yaprak döker, bazen karları taşır üstünde. Zaman zaman narince kuruyup kırılsa da vakti geldiğinde yeşermek için güven ve umut verir. Anlık vaziyetim, dost ağacımın tanıklığında tuvalime yansır ve gölgemi duygularım aydınlatır.
Hepimiz bir ağacın dallarıyız ve her halimiz birbirinden mesul. Mevlana’nın dediği gibi “Sevgi varsa kuru dal bile çiçek açar.” Kalbimi ve ruhumu tüm çıplaklığıyla sizlere açtığım kişisel sergimde, yolculuğuma tanık olduğunuz için teşekkürler.

CHP Sarıyer İlçe Başkanı Ahmet Güveloğlu ve ekibi, 14 Mayıs’taki genel seçimler için kolları sıvadı. Seçim sürecinde irtibat bürolarını ziyaret eden Güveloğlu ve yönetimi, mahallelerde yapılan çalışmalarla ilgili bilgi aldı.
14 Mayıs 2023 Pazar günü yapılacak olan Cumhurbaşkanlığı ve TBMM seçimleri için çalışmalarını yoğun bir tempoyla sürdüren CHP Sarıyer İlçe Başkanı Ahmet Güveloğlu ve yönetimi, cumartesi günü CHP Sarıyer Kadın Kolları Başkanı Sunay Sevinç’in ve Kireçburnu Mahalle Temsilcisi İlyas Adıgüzel’in de katılımı ile Kireçburnu Spor Kulübü’nü ziyaret etti. Keyifli bir sohbet ortamında gerçekleşen ziyarette Güveloğlu, 14 Mayıs’ta iktidara geldiklerinde ülkenin her bir kurumunda olduğu gibi sporda da liyakata önem vereceklerini söyledi. Ziyaret sonrasında ise CHP Sarıyer İlçe Başkanı Güveloğlu ve ekibi ile Kireçburnu Spor Kulübü yönetimi, kulübün sahasında toplu hatıra fotoğrafı çektirdi.
ESNAFLARIN SORUNLARINI DİNLEDİLER
Kireçburnu Spor Kulübü ziyareti sonrasında Güveloğlu ve ekibi, Kireçburnu’ndaki esnafları ziyaret etti ve esnafların sorunlarını dinledi. Ardından ise Tarabya-Kireçburnu Mahallelerinin irtibat bürosuna uğradı. Kireçburnu Mahalle Temsilcisi İlyas Adıgüzel ve mahalle birimiyle seçim çalışmaları üzerine değerlendirmeler yapıldı.
GÜVELOĞLU, SARIYER’İN SULTANLARINI YALNIZ BIRAKMADI
Kireçburnu’ndaki çalışmalarını tamamlayan Başkan Güveloğlu, daha sonra Sultanlar Ligi’nde mücadele eden Sarıyer Belediyespor Kadın Voleybol Takımı’nın PTT ile oynadığı mücadeleyi tribünden takip etti. Sarıyer’in Sultanlarını yalnız bırakmadı.

İBB’den 681 üreticiye, 1152 torba yağlık ayçiçeği tohumu dağıtılacak

Belma Bozkurt’tan sergiye davet

CHP Sarıyer’den Kireçburnu ziyareti

Sarıyer’in Sultanları PTT’ye set vermedi

Derya Avcı DP’den aday adayı oldu

CHP’li belediye başkanları Ankara’da toplandı

İYİ Parti Sarıyer seçim çalışmalarını hızlandırdı

Sarıyer Halk Kart dağıtımı başladı

Sarıyer Mahalleler Birliği basın açıklaması yapacak

Güveloğlu’ndan Ramazan mesajı
Popüler
- Genel4 hafta ago
AKP’li İBB döneminde yapılan Kağıthane Devlet Hastanesi Sarıyer’e taşınıyor
- Genel4 hafta ago
İbrahim Temur’dan Sarıyer’de depreme karşı alınması gereken tedbirlerle ilgili açıklama
- Genel4 hafta ago
Gümüşdere’deki Hazine’ye ait taşınmazlar özelleştirildi
- Genel4 hafta ago
Baltalimanı Kemik Hastalıkları Hastanesi boşaltılıyor
- Genel4 hafta ago
İBB’den deprem için seferberlik çağrısı
- Genel4 hafta ago
Avcı: Sabit gelirliler için her ay daha da zor geçiyor
- Genel4 hafta ago
Zekeriyaköy Siteler Platformu deprem için toplandı
- Genel4 hafta ago
İBB, Hataylı çocukların yanında