Connect with us

Genel

Sarıyer’de bir tarih canlanıyor…

Published

on

blank

İBB; Atatürk’ün isteği ile 1928 yılında kurulan, 1936’da kurulan Türkiye’nin ilk Bahçıvan Okulu’na ev sahipliği yapan ve 1997 yılında faaliyetleri duran Büyükdere Fidanlığı’nın eski günlerine döndürecek projeyi başlattı. Fidanlık bölgesinin 2000’li yıllardan bu yana İBB Yol ve Bakım Onarım Müdürlüğü’nün saha garajı olarak kullanıldığı ve metruk bir halde olduğu bilgisini paylaşan İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, tarihi bir mirası canlandırma hedefiyle yola çıktıklarının altını çizdi. “Çok değerli bir adım bu, ama bununla sınırlı kalmayacağız” diyen İmamoğlu, “Burada, bir de tohum merkezi kuracağız. Tarihi bir adım atıyoruz. Bu merkezde yerel tohumlar, soğutmalı depolarda uzun süreli olarak muhafaza edilecek bir gen merkezi gibi. Merkeze gelen bu tohumlar, yine aynı alanda üretim parselleri ve seralarda ekilerek üretimleri sağlanarak, çoğaltılacak. Sebze grubundan edilen fideler ve diğer tohumlar, buradan halkımıza ve çiftçilerimize de ayrıca ücretsiz olarak dağıtılacak” dedi.

İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB), 1928 yılında Atatürk’ün emriyle kurulan, içinde Türkiye’nin ilk Bahçıvanlık Okulu’nu barındıran tarihi Büyükdere Fidanlığı’nı yeniden canlandıracak projeyi başlattı. Fidanlık için, “150 Günde 150 Proje” maratonu kapsamında temel atma töreni düzenlendi. Törende; İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, Sarıyer Belediye Başkanı Şükrü Genç ve İBB Park Bahçe ve Yeşil Alanlar Daire Başkanı Prof. Dr. Yasin Çağatay Seçkin birer konuşma yaptı.

“CUMHURİYET’İN DEĞERLERİNE SAHİP ÇIKMAK SORUMLULUĞUMUZ VAR”

Konuşmasında, Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluşunun ikinci yüzyılına yaklaştığımızı hatırlatan İmamoğlu, Mustafa Kemal Atatürk’ün, “Cumhuriyet değerlerine, kazanımlarına elbette sahip çıkmak sorumluluğumuz var. Bu yüzyılda neleri başardık, neleri başaramadık noktasında değerlendirme yapma sorumluluğumuz var. Cumhuriyet’imizin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk’ü anlayabilmek, hatta onun gibi bu Cumhuriyet’i yüceltebilmek, daha da yukarıya taşımak… Ki Atatürk bunu defalarca ifade etmiştir. Yani aslında, ‘Sizler daha iyisini yapacaksınız’ noktasında bize sorumluluk yüklemiştir. O bakımdan bütün bunları sorgulayıp, neleri yapabildik, neleri yapamadık kısmına bakmak lazım. Sorgulamalıyız. Büyüklere Fidanlığı da aslında sorgulama açısından çok anlamlı bir yerde, çok anlamlı bir noktada duruyor. Buraya bakıp; acaba başımızı öne eğmeli miyiz? Utanmalı mıyız? Gurur mu duymalıyız? Ne yapmalıyız? Türkiye’nin ilk meyve bahçesi ve fidanlığının garaj ve açık otopark haline gelmesine yol açan, tabiri caizse bir depolama alanı gibi karanlık bir hale getirilmesini sağlayan süreci iyi tahlil etmeliyiz” dedi.

“GEÇMİŞİMİZE, MİRASIMIZA NASIL SAHİP ÇIKMIŞIZ?”

1928’de kurulan, 1936’da içerisinde Bahçıvanlık Okulu kurulan alanın, 2000’li yıllarda İBB Yol ve Bakım Onarım Müdürlüğü’nün saha garajı ve açık otopark haline getirildiği bilgilerini paylaşan İmamoğlu, “Geçmişe dönük, ‘Biz maneviyatımızı hassasiyetle korunuz, geliştiririz ve bugünün nesline, geleceğe de iz bırakacak bir şekilde taşırız’ yerli ve milli duygusunun nasıl taşındığına dair bir aynadır Büyükdere’deki bu fidanlık. Ve biz bunu, tarihi yarımadanın her noktasında yaşıyoruz. Fetih yapılmadan önce orada kurulmuş bir dergahı gün yüzüne çıkartırken halini gördüğümüzde, çok affedersiniz çöplük halindeki türbeleri temizlerken -daha niceleri var ortaya çıkaracağımız- bu bağlamda aslında maneviyata, geçmişimize, mirasımıza nasıl sahip çıkmışız? Bence Atatürk emriyle kurulan bu fidanlığın, mutlaka o anlamda değerlendirilmesi, röntgeninin çekilmesi lazım” ifadelerini kullandı.

“İSTANBUL’A ÇOK DEĞERLİ BİR YEŞİL ALANI KAZANDIRACAĞIZ”

“Sadece Büyükdere Fidanlığı bile bir ihmalin ve görmezden gelmenin hikayesini bize sunuyor” diyen İmamoğlu, “Biz; Atatürk’ün mirası, Cumhuriyet’imizin mirası noktasında, Büyükdere Fidanlığı’nın hikayesinde çok güçlü, pırıl pırıl yeni bir sayfanın açıldığını bütün Sarıyer’e, İstanbul’umuza ve hatta Türkiye’mize müjdelemek isterim. Temelini atıp, başlatacağımız bu alan, aynı zamanda pırıl pırıl bir yeşil alan, yeniden aktif üretim yapılan bir alan, bahçıvan yetiştirilen bir merkez haline gelecek. İstanbul’a, içerisinde kentsel üretim fonksiyonlarını da barındıran çok değerli bir yeşil alanı kazandıracağız” şeklinde konuştu. Önceki İBB yönetimi tarafından aktif olarak kullanılmayan Hacıosman’daki Atatürk Kent Ormanı, yenilenecek Büyükdere Fidanlığı ve yapımına başlanan Baltalimanı Yaşam Vadisi ile birlikte, yaklaşık 1 milyon 550 bin metrekarelik bir alanı Sarıyer’e kazandırmış olacaklarının altını çizen İmamoğlu, “2023 yılında tümden aktif bir yeşil alan olarak sunulduğunda, bu dört buçuk yıl içerisinde, neredeyse kişi başı beş metrekareye yakın aktif kullanmayan alanları kullanılır hale getirerek, Sarıyer’e sunmanın keyfini ve onurunu yaşayacağız” dedi.

“TOHUM MERKEZİ KURACAĞIZ”

Büyükdere Fidanlığı’nı, tarihi bir mirası canlandırma hedefiyle yenileyeceklerine dikkat çeken İmamoğlu, şunları söyledi:“Çok değerli bir adım bu. Ama bununla sınırlı kalmayacağız. Bugünün çok ihtiyacı olan burada, bir de tohum merkezi kuracağız. Bu çok önemli bir şey. Tarihi bir adım atıyoruz aslında. Burada, bu merkezde; yerel tohumlar, soğutmalı depolarda uzun süreli olarak muhafaza edilecek. Bir gen merkezi gibi. Merkeze gelen bu tohumlar, yine aynı alanda üretim parselleri ve seralarda ekilerek üretimleri sağlanarak, çoğaltılacak. Sebze grubundan edilen fideler ve diğer tohumlar, buradan halkımıza ve çiftçilerimize de ayrıca ücretsiz olarak dağıtılacak. Büyükdere Fidanlığı’na gelen herkes hem aktif hem kaliteli bir yeşil alandan yararlanma imkanına sahip olacak. Hem de Cumhuriyet’in doğanın, yaşamın, insanlarımızın bu ülke için ne kadar anlamlı ne kadar önemli olduğunu bir kez daha burada hissedecek. Buradaki bahçıvanlık okulu da bu alanda eğitim almak isteyen her vatandaşımıza, çok özel bir eğitim de veriyor olacak. Kütüphanesiyle, etkinlik, spor alanlarıyla, bisiklet ve yaya yollarıyla, kafeteryasıyla, restoranıyla, otoparkıyla, kaykay pistiyle her yaştan İstanbullunun, aynı zamanda buraya gelip çok özel, çok yeşil ve çok tarihi bir alanı yaşamalarına fırsat vermiş olacağız.”

“İLK ETAP 19 MAYIS 2023’TE, TAMAMI 29 EKİM 2023’TE HİZMETE GİRECEK”

Fidanlığı ilk etabının 19 Mayıs 2023’te, tamamının ise 29 Ekim 2023’te halkın kullanımına açılmasının planlandığını belirten İmamoğlu, şöyle konuştu: “Cumhuriyet, bizim için önemli. Yokluktan varlık üretme ve bu ülkeye değer katma davasıdır, Cumhuriyet. Onun için Büyükdere Fidanlığı, aslında bunun bir eğitimi de aynı zamanda. Cumhuriyet’in bu mirasını hep birlikte koruyacağız. Biz, 85 milyon insanımızla Cumhuriyet’in, Atatürk’ün maddi manevi bütün mirasına sahip çıkarak, koruyarak genişletip, ilerleteceğiz. Cumhuriyet’in eşit ve onurlu vatandaşlarımızın, yurttaşlarımızın huzur içerisinde yaşadığı, yöneticilerin de yerini ve haddini bildiği bir mekanizma olduğunu, bir yönetim idaresi olduğunu bütün Türkiye’ye ispat edeceğiz. Haklar ve özgürlükler rejimi olduğunu herkese hatırlatacağız. Çocuklarımızın çok güçlü olmalarını, çok yürekli olmalarını, özgür iradeleriyle seslerini istediği yerde, fikirlerini en yüksek biçimde dile getirmelerinin rejimi olduğunu Cumhuriyet’in onlara hep anlatıp, öğreteceğiz, hatırlatacağız. Bu tür alanlar, onların özgürlük alanları olacak. Yani Cumhuriyet’in ‘hayırsız mirasyedileri’ asla olmayacağız biz. Biz, bu Cumhuriyet’in hayrına, bereketine inanan insanlarız.”

“BEREKET SÖZÜ, 2023’E DAMGA VURACAK”

“Kimsenin bu güzel Cumhuriyet’i farklı yönlere saptırmaya dönük çalışmalarına fırsat vermeyeceğiz” diyen İmamoğlu, “Türkiye’nin ilk fidanlığı ve bahçıvan okulunun harabeden, garajdan, yeşil alana, üretim yerine bir tohum merkezine dönüşmesinin Cumhuriyet’imizin yüzüncü yılına denk gelmesini de yeniden orada topraktan bereket fışkırmasını önemli bir mesaj olarak hissediyorum ve görüyorum. Ve buna inanıyorum. Ben, ülkemizin bereketine inanan bir insanım. Bu ‘bereket’ sözünü unutmayın. Bereket sözü, 2023’e damga vuracak. Çünkü, toprağından da bereket fışkıracak, zihinlerinden de bereket fışkıracak, teknolojide de bereketli üretimler olacak. Sofralarımıza bereket gelecek, hanelerimize bereket gelecek. Bereket sözünü, unutmayın. Tabii ki bereketin yanına; israfı kovan, tasarrufu önceleyen ve yenilikçi olmayı, ilerleyen insanlar olmayı, asla gerilemeyen insanlar olmayı da hep birlikte başardığımız bir dönemi yaşayacağız” diye konuştu.

GENÇ: “BU PROJE, BİZE UMUDUN HER ZAMAN VAR OLDUĞUNU ANLATIYOR”

Geçmiş dönemde Büyükdere Fidanlığı’nın, İl Özel İdaresi tarafından Sarıyer Belediyesi yerine İBB’ye verildiği bilgisini paylaşan Genç, “İsabet olmuş; iyi ki vermişler. Gerçekten başka bir şey de yapabilirlermiş. Şimdi bunun mutluluğunu yaşıyoruz tabii” ifadelerini kullandı. Sarıyer’in hizmet anlamında, Ekrem İmamoğlu ile birlikte İBB ile tanıştığını kaydeden Genç, “Bugün temeli atılan bu proje, bize umudun her zaman var olduğunu, yeşereceğini anlatıyor. O nedenle umutsuz olmaya hiç gerek yoktur. Proje, aynı zamanda İstanbul’un kişi başına düşen yeşil alan miktarını artıran çok önemli bir proje. Atatürk Kent Ormanı alanı gibi, yıllarca atıl bırakılan, Sarıyer ve İstanbullu vatandaşlara ihanetin sonunu getirdik. Emeği geçen herkese ve İBB Başkanı sevgili Ekrem İmamoğlu kardeşime çok teşekkür ediyorum” ifadelerini kullandı.

ATATÜRK’TEN MİRAS

Prof. Seçkin de konuşmasında, projeyle ilgili detaylı bilgiler verdi. Prof. Seçkin’in paylaştığı bilgilere göre; Atatürk’ün isteği ile 1928 yılında kurulan ve 1997 yılında faaliyetleri duran Büyükdere Fidanlığı ve Bahçıvanlık Okulu, yıllar içinde büyük tahribatlara uğradı ve kullanılamayan bir vaziyete büründü. 2001 yılında İstanbul İl Özel İdaresi tarafından kapatılan, 2013 yılında İBB mülkiyetine geçen Büyükdere Fidanlığı; 2022 yılında bahçıvanlık okulu işlevinin yanı sıra farklı fonksiyonlar da eklenerek projelendirildi. 180.000 metrekare alanda tasarlanmış proje kapsamında, Büyükdere Fidanlığı’nın tarihi değerleri korundu ve İstanbullulara, kentsel üretim fonksiyonlarının da içinde bulunduğu yeni yeşil alan kazandıracak bir tasarım projesi hazırlandı. Doğal yapının korunduğu proje içeriğinde alacak tasarımlar, şunlar olacak:

•             Bahçıvanlık Okulu

•             Kütüphane

•             Tohum Merkezi

•             Kafeterya, Restoran

•             Çocuk Oyun Alanı

•             Etkinlik Alanı

•             Kaykay Pisti

•             Basketbol Sahası

•             Bisiklet- Yaya Yolları

•             Otopark

•             WC

blank

Genel

Sarıyer’de son on yılın en görkemli Edebiyat Günleri yaşandı

Published

on

blank

İstanbul boğazına karşı yeşilin kıyısında kurulan stantlardan kitap kokusunun yayıldığı Uluslararası 10. Sarıyer Edebiyat Günleri sona erdi. Yaklaşık 125 bin edebiyatseverin katıldığı etkinlik, son 10 yılın en görkemli Edebiyat Günleri oldu. Haydar Aliyev Parkı’nda gerçekleştirilen, 300 yazar ve 32 yayınevinin katıldığı etkinlik 5 gün sürdü.

Sadece Sarıyerlilerin değil, tüm İstanbulluların yakından takip ettiği Uluslararası 10. Sarıyer Edebiyat Günleri 5 günde; 300 yazar ve 32 yayınevinin yanı sıra 125 bin kişiyi Kireçburnu Haydar Aliyev Park’ında misafir etti. Usta yazarlarla okurları bir araya getiren etkinlik; boğaz turlarında gerçekleştirilen müzik ve şiir dinletileri ile başladı. Müzik ile sözün, şiirle öykünün, romanla oyunun buluşmasına tanıklık eden edebiyatseverler, etkinlik alanında yine birbirinden değerli isimlerin söyleşilerine de konuk olma fırsatı yakaladı.

BİRBİRİNDEN DEĞERLİ İSİMLER SAHNE ALDI

Uluslararası 10. Sarıyer Edebiyat Günleri’nde Latife Tekin, Pelin Özer, Kerem Fırtına, Onur Erol, Sunay Akın, Yurdaer Okur, Barış Muslu, Müfitcan Saçıntı, Ayşe Kulin, Buğra Gülsoy, Ahmet Ümit düzenlenen söyleşilerde sanatseverlerle bir araya geldi. Gazeteciler Emre Kongar, Celal Binzet ve Zülal Kalkandelen, moderatörlüğünü Sarıyer Belediye Başkanı Şükrü Genç’in yaptığı “Cumhuriyet’in 100’ünde tarih, sanat, edebiyat” söyleşisinin konuğu oldular. Bu yıl ilk kez uluslararası düzeyde gerçekleştirilen etkinlikte Fransız şair François ÇoudrayBilgi Çengelli, Belçikalı şair Kathleen Tillie, Alman şair Acrilla Zhang, Iraklı şair Kemal Beyatlı, Arnavut şair Roksana Xheka ve Türk şair Leyla Işık barış şiirleri ile Edebiyat Günleri’nin konuğu oldular. Suat Erdem, Şenay Lambaoğlu, Ali ve Aysun Kocatepe, İlyas Yalçıntaş ve Grup Barabar ise şarkılarını hayranları için seslendirdi. Kadıköy ve Beşiktaş’tan alana gelmek isteyen misafirler ise şiir hatlarında Grup Yol’a Düş ve Pelin Birdal’ın şiir ve şarkılarıyla yolculuk ettiler.

ÇOCUKLAR İÇİN MASAL ÇADIRI KURULDU

Etkinlik alanını dolduran binlerce çocuk, kendileri için hazırlanan programlarda doyasıya eğlendi. Kitapları ile çocukların hayal dünyalarını renklendiren Aytül Akal söyleşisiyle, Onur Erol ise eğitici şarkılarıyla edebiyat günlerinde çocuklar için sahne aldı. Her gün 3 ile 9 yaş arası çocuklar için kurulan masal çadırında 25 farklı masal anlatılırken, atölyelerde çocuklar günlerini öğrenip eğlenerek geçirdi.

BEYAZ MARTI ONUR ÖDÜLÜ AYFER TUNÇ’UN

İlki 2003 yılında gerçekleştirilen ve 10 yıldır birbirinden değerli isimlere ev sahipliği yapan Sarıyer Edebiyat Günleri’nde daha önce Yaşar Kemal, Vedat Türkali, Zülfü Livaneli, Ahmet Ümit, Murahtan Mungan, İnci Aral ve Latife Tekin’in aldığı Beyaz Martı Onur Ödülü’nün bu yıl sahibi Yazar Ayfer Tunç oldu. Sahne dünyasının duayen ismi Müjdat Gezen ise Sarıyer Edebiyat Günleri’nin Onur Konuğu ödülünü Sarıyer Belediye Başkanı Şükrü Genç’in elinden aldı.

ÖYKÜ YAZARLARI ÖDÜLLERİNE KAVUŞTU

Uluslararası 10. Sarıyer Edebiyat Günleri’nin final etkinliğinde ise Fakir Baykurt Öykü Yarışması’nın kazananları da ödüllerine kavuştu. 4 dalda 240 öykü ve 71 öykü kitabının değerlendirildiği yarışma sonucunda dereceye girenler, ödüllerini Sarıyer Belediye Başkanı Şükrü Genç ve Işık Baykurt’un elinden aldı. Yarışma kapsamında “Fakir Baykurt Öykü Kitabı Ödülü” Polat Özlüoğlu’nun kaleme aldığı “Annem, Kovboylar ve Sarhoş Atlar” kitabına verildi. Ortaokul kategorisinde “Ay’ın Gölgesi” öyküsüyle Aylin Uçar, lise kategorisinde “Saksıda Teyzem” öyküsüyle Irmak Titiz, yetişkin kategorisinde ise “Turacı Yakmak” öyküsüyle Emrah Kanlıkama birinci oldu.

Continue Reading

Genel

İYİ Parti Sarıyer’den özel günlerde anlamlı ziyaret

Published

on

blank

İYİ Parti Sarıyer, özel günlerde anlamlı ziyaretlerine devam ediyor. İtfaiyeciler Haftası’nda Sarıyer’in emektar itfaiyecilerini ziyaret eden İYİ Parti Sarıyer, Eczacılar Günü’nde de Sarıyer’in eczacılarına karanfil dağıttı.

Bir yandan yerel seçim çalışmalarının startını veren İYİ Parti Sarıyer, bir yandan da özel günlerde anlamlı ziyaretler gerçekleştiriyor. İYİ Parti Sarıyer İlçe Başkanı İbrahim Temur ve ekibi, İtfaiyeciler Haftası’nda Sarıyer’in emektar itfaiyecilerini ziyaret etti. Yaptıkları işin öneminde değinen Temur, itfaiyecilere çalışmalarında kolaylıklar diledi. Ziyaret sonrasında hatıra fotoğrafı çektirildi.

ECZACILARA KARANFİL DAĞITTILAR

İYİ Parti Sarıyer İlçe Başkanı İbrahim Temur ve ekibi, Eczacılar Günü’nde Sarıyer’in eczacı esnafını da unutmadı. Eczacılar için anlamlı olan bugün de eczacılara karanfil dağıtan Temur ve ekibi, eczacı esnafının sorunlarını dinledi. Temur, “İYİ Parti olarak eczacıların sorunlarını çözmek için mücadele etmeye devam edeceğiz. Tüm meslek gruplarının sorunlarına aynı kararlılıkla yaklaşıyoruz. İYİ Parti, Türkiye’deki eczacıların sesi olmaya devam edecektir.” ifadelerini kullandı.

blank

Continue Reading

Genel

İBB, Sarıyer’de Yuvamız İstanbul kreşinin temelini attı

Published

on

blank

İBB, önceki dönemde sıfır (0) olan kreş sayısını, geçtiğimiz 22 Eylül’de hizmete aldığı 8 tesisle 65’e çıkarmıştı. İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, bugün de 5’i Anadolu yakasında olmak üzere, toplam 10 Yuvamız İstanbul kreşinin temelini attı. Toplu temel atma töreninde konuşan İmamoğlu, “Bizim en büyük sorumluluğumuz nedir, diye sorarsanız; Cumhuriyet’in çocuklarını, Cumhuriyet’in evlatlarını, Cumhuriyet’in değerini bilen, onun ilke ve ideallerine sahip çıkan nesiller yetiştirmek. Ancak bu şekilde düşüncelerini açıkça ifade edebilen, inandıklarını savunan, aynı zamanda başkalarının düşüncelerine saygı duyan bir nesle sahip olabiliriz. Çocukların bu anlayışla yetiştiği bir ülke, işte o zaman güçlü, özgür, mutlu ve huzurlu olabilir. Gelecek nesille birlikte; demokrasiye, eşitlik ve adalete dayalı bir ülkeyi hep birlikte var edeceğimize inancımız sonsuz” dedi.

İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB), önceki dönemde sıfır (0) olan kreş sayısını, geçtiğimiz 22 Eylül’de hizmete aldığı 8 tesisle 65’e çıkarmıştı. İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, bugün de 5’i Anadolu yakasında olmak üzere, toplam 10 Yuvamız İstanbul kreşinin (Ümraniye Yukarı Dudullu, Sultangazi Cebeci, Esenler Atışalanı, Maltepe Atışokulu, Maltepe Fındıklı, Pendik Ertuğrul Gazi, Pendik Kurtköy, Sarıyer İstinye, Avcılar Tahtakale, Küçükçekmece Safra) temelini attı. Sultangazi Cebeci Mahallesi’ndeki toplu temel atma töreninde konuşan İmamoğlu, göreve talip oldukları andan itibaren İstanbullu çocukları eşitleme duygusu içerisinde hareket edecekleri sözünü verdiklerini hatırlattı. İmamoğlu, “Bu yüzden çocuklarla ilgili yaptığımız her bir yatırımda, attığımız her bir adımda, İstanbul’un hangi ilçesinde olursa olsun, ‘Ben bu milletin evladıyım, ben bu devletin büyütmek zorunda olduğu bir çocuğum’ diyecek duyguyu yaşayacak ve hayata devletine ve milletine bağlılıkla devam edecek bir ömrü ona sunma gayreti içerisinde olduk, olmaya devam edeceğiz” dedi.

10 KREŞTEN BİN 40 ÇOCUK YARARLANACAK

Temeli atılan 10 kreşten yaklaşık bin 40 çocuğun yararlanacağı bilgisini paylaşan İmamoğlu, “Bin 40 çocuğumuzun okul öncesi eğitim alarak hayata başlamasının bir başka anlamı, hayata 3-0 mağlup başlamak değil, dünya insanı olmak, dünya çocuğu olmak, bu ülkenin bir evladı olma bilinciyle, eksiksiz hayata başlamanın yolunu açmış olacağız. Bin 40 fidanımızın sağlıklı büyümesi için önemli bir adım atmış olacağız. Tam 10 mahallede, temelini birazdan hep birlikte duyurarak atacağımız bu mahallelerde, özellikle gelir seviyesi çocuğunu kreşe vermeye yetmeyecek anneler için, evlatlarının okul öncesi eğitim alarak hayata başlamalarına vesile olacağı gibi, aynı zamanda annelerin de iş imkanı bulma, iş bularak çalışma, ev ekonomisine katkı sunmayla beraber, aslında yaşamın daha sağlıklı, psikolojik açıdan da şehrin içerisinde daha uygun bir ortamda yaşama katılma hususunun da önünü açacaktır” diye konuştu.

“BİZİM EN BÜYÜK SORUMLULUĞUMUZ…”

Açtıkları kreşlerde, anne-baba eğitiminden psikolojik desteklere kadar farklı alanlarda hizmet verdiklerini aktaran İmamoğlu, ‘Bizim en büyük sorumluluğumuz nedir, diye sorarsanız; Cumhuriyet’in çocuklarını, Cumhuriyet’in evlatlarını, Cumhuriyet’in değerini bilen, onun ilke ve ideallerine sahip çıkan nesiller yetiştirmek. Ancak bu şekilde düşüncelerini açıkça ifade edebilen, inandıklarını savunan, aynı zamanda başkalarının düşüncelerine saygı duyan bir nesle sahip olabiliriz. Çocukların bu anlayışla yetiştiği bir ülke, işte o zaman güçlü, özgür, mutlu ve huzurlu olabilir. Gelecek nesille birlikte; demokrasiye, eşitlik ve adalete dayalı bir ülkeyi hep birlikte var edeceğimize inancımız sonsuz. İşte bu umut ve inançla temelini attığımız 10 yeni kreşimizin çocuklarımıza, annelere ve babalara hayırlı ve uğurlu olmasını diliyorum” ifadelerini kullandı.

Continue Reading

Popüler