Hasan Saim Öztürk: İnsanlığın son sınavı

Son birkaç ay öncesine kadar her şey normaldi yeryüzünde… Çin’de başlayan bir salgın hastalık şimdi insanlığı tehdit eder hale geldi. Doğayla savaşı insanlık tarihi kadar eski olan insanoğluna doğanın sürprizleri hiç bitmiyor. Dünyanın farklı kıtalarındaki ülkeler değişik sosyal ve ekonomik standartlarda birbirlerini sömürerek, kavga dövüş yaşamlarını sürdürürken karşılarına hiç beklemedikleri engellerde çıkıyor. Bilimin sınırları genişleyip, hayatın sırları tek tek çözülürken aynı zamanda yeni bilinmeyenlerle karşılaşıyor insanoğlu…

***

Bütün bu olan bitenler şunu gösteriyor; insanoğlu ne yaparsa yapsın doğanın bilinmeyenlerine tamamen hakim olamıyor. Çünkü insanoğlu tam doğaya hakim olduğunu zannettiğinde yeni bir bilinmeyenle karşılaşıyor. Değişeni yakalamak değişimi ve bilinmeyeni ortadan kaldırmıyor. Sürekli zafer kazanarak gelişimini ve yaşamını binlerce yıldır sürdüren HOMO SAPİENS acaba bir gün tümüyle yenilecek mi… İnsanoğlunun son dönem başarılarına bakıldığında sanki yenilmeyecek gibi düşünebilirsiniz. Ancak İslam Dini kıyamete ve her şeyin sonunun geleceğine inananlardan oluşuyor. Sonra yeniden dirilme ve hesap verme haline…

***

Din ve bilim birbirlerinin alanına girmeyi pekte sevmezler. Kadere inanmakla, sebep sonuç ilişkisiyle açıklama konusu hep kavgalıdır. Bilim yeni mesafeler aldıkça dinle çatışması artar ve dinin alanı biraz daha küçülür; fakat insanları yönetme iddiasından vazgeçmeyenlerin siyaset aracı olarak kötüye kullanılabilir… Buna rağmen her şeyi açıklamayı başaramayan bilim, dinin etkinliğini kesinlikle ortadan kaldıramaz…

***

Bilim kurulunda görev yapan bir bilim insanı komik ama koronavirüsünün Allah tarafından insan nüfusunun artmaması amacıyla gönderildiğini söylemişti birkaç gün önce… Demek ki bazen bilim insanlarının da kafası karışıyor. Demek ki, doğal ölümler yeterli olmuyor bu hocaya göre… Bu mantıktan hareketle trafik kazaları da aynı amaçla organize ediliyor diye düşünebilirsiniz…

***

Kısaca değerli okurlar, insanoğlu ne yaparsa yapsın sonunda galip gelse de, doğaya tamamen hakim olamıyor, onu engelleme ve kendisini koruma savaşına devam etmek zorunda kalıyor. Her zaman yeni sınavlardan geçiyor, sürprizlerle karşılaşıyor. Bana kalırsa insanoğlu da, onu yönetenlerde karşılaşılan son felaketi göz ardı etmeden kendilerine bir çeki düzen vermeli ve bireycilikten uzak, sömürüyü ve savaşı ortadan kaldıran, adaleti ön plana çıkaran, daha fazla dayanışmayı arttıran yeni bir dünya düzenine ve yaşam felsefesine yönelmelidir diye düşünüyorum. Bilmem siz ne dersiniz…