Genel
Hasan Saim Öztürk: Sosyal İslam, sosyal devlet ve sosyal adalet
Published
5 yıl agoon
Sanırım bu yazı başlığını görenler ne demek istediğimi hızlı bir şekilde kavrayabilirler. İslam Dünyasında Ramazan ayında oruç tutma günde iki kez yemek yenilerek yirmi dört saatin büyük bir bölümünde aç kalınarak nefsi korumak, nefsi terbiye etmek anlamında Allah rızası için yapılan bir ibadet şeklidir. İslam Dinine mensup olanlar sağlıklı bir bünyeye sahiplerse bir kronik rahatsızlıkları da yoksa ibadetlerini yerine getirmeye özen gösterirler. Hani halk arasında tok açın halinden anlamaz deyişi vardır ya, açın halinden ancak aç anlar görüşünden hareketle bu ay içinde yapılan ibadetin sosyal bir amacı vardır. Yoksulları, açları ve muhtaçları gözetir Müslümanlar. Belkide İslam Dini, sosyal Devlet ve sosyal adaleti bireyden başlayarak topluma yayma anlamında ele alan ve son Peygamberin insanlığa tebliğ ettiği en Devrimci dindir.
***
Maalesef İslam Dininin açın halinden anlamayı emrettiği kurallar ve hayat pratiği insanoğlunu yüksek egosu, yetişme tarzı karşısında sadece Allah korkusuna dayalı olarak sosyal adaleti sağlamakta tek başına yeterli olamıyor. Çünkü insanoğlunun Mülkün sadece Allah’a ait olduğunu vazeden Din kurallarına rağmen, aşırı zenginleşmeyi tercih ettiğini, dünya nimetleri karşısında nefsine yenilerek, başka bir yaşam tarzına ve tercihine yönelmekte olduğunu görüyoruz.
***
Bendeniz bir din bilimci falan değilim. Ancak yaşarken gördüklerim ve karşılaştıklarım sosyal adalet konusunda Din kurallarına rağmen insan ilişkilerinde aşırı servet edinme hissinin dayanışmaya ve yardımlaşmaya engel olduğunu ve din kurallarının egosu yüksek bireyci insanı frenleyemediğini gösteriyor bize…
***
Yüzyıllardır devam eden insanoğlunun dini yaşamı ve din anlayışı oruç tutsa da tutmasa da sömürüyü maalesef tamamen engelleyemiyor, onu bireycilikten kurtaramıyor. İşte tamda burada çağımız Sosyal Devletinin üretim ilişkilerini düzenleyerek ekonomiye müdahale etmesi, gerçek anlamda adil paylaşım ve sosyal güvenceyi devreye sokarak Dinin ideal biçimde gerçekleştirmeye çalıştığı hakça paylaşımı sağlaması gerekiyor. Çünkü birilerinin görüş olarak yaymaya çalıştığı gibi “Fakirlik bir kader değil bir dayatma ve sömürüyü kadere bağlayan aldatmacadır.”
***
Yaşadığımız toplumda dahil tüm toplumlarda insanca yaşamanın önündeki engeller kaldırılmalıdır.
You may like
Click to comment