Connect with us

Genel

Hasan Saim Öztürk: Yeni dünya düzeni

Published

on

blank
İnsanlar arasındaki eşitsizlik tartışılırken, ülkeler arasındaki eşitsizlikler gözardı edilir hep. Çünkü günlük ve anlık düşünür, o gün ne yiyeceğimizin hesabını yaparız genellikle. Ancak içinde bulunduğumuz koşulların ülkeler arasındaki sorunlardan, hakimiyet alanlarından, onların gücünden ve tarihsel sürecinden kaynaklandığını pek düşünmeyiz. Atalarımızdan Atilla Roma’yı ele geçirseydi, ya da Kanuni Sultan Süleyman Viyana’yı  fethetseydi neler olurdu acaba… Çünkü İstanbul’u ele geçirince Fatih Sultan Mehmet, dünya ve Türklerin tarihinde çok şey değişmiş.
***
Bugüne gelirsek, tam da ABD, Çin, Rusya, Batılı Ülkeler, Avrupa Birliği kendi hakimiyet alanlarında cirit atarken beklenmedik şeyler oldu. Çinlilerin kedi, köpek, yarasa yeme merakından insanlık kırılıp döküldü.
***
ABD farkına varsaydı bu durumun Çin’i Bifteğe boğar, onları en azından Hamburgerci yapardı. Ne yazık ki fark edemediler, yarasa, kedi, köpek yediklerine kendileri de pişman oldular… Bu arada ABD’nin sağlık sistemi paralıydı, salgına dayanamadı, çöktü iflas etti, ölü sayısı yetmiş binlere dayandı…
***
Etrafımıza şöyle bir baktığımızda yakın gelecekte insanoğlu ve elbetteki Türkler için de epey şey değişecek galiba… Turizm öldü ya da can çekişiyor, lüks tatiller bitti, alışveriş çılgınlığı kalmadı, her yer kapalı, kumarhaneler, meyhaneler, lokantalar yok. Temizlik ve hijyen yaşama için gerekli oldu, aile içi ilişkiler değişti, insanoğlu her an ölümle karşı karşıya olduğunu hissetti. Bütçeler yeniden gözden geçirildi ve müsriflik sona erdi.
***
Kısacası ilk kez hayatın anlamı sorgulanmaya ve düşünülmeye başlandı. Her şeyden öte maske bile dağıtamayanları görünce, Sosyal Devlet ihtiyacı tam olarak kendini hissettirdi. Galiba insanoğlu yeni bir yol bulamazsa yeni bir yol inşa edecek. Bunun sinyalleri şimdiden gelmeye başladı.
***
Son  birkaç günlük içinde 1 Mayıs Emek ve Dayanışma Bayramı ile 3 Mayıs Gazeteciler gününü kutladık… Her zamanki gibi Taksim’e çıkmak yasaktı.
***
1 Mayısta… Emekten bahsedince tüyleri diken diken olanlar, Sol düşmanlığını hatırlayanlar basit bir Çelenk koyma seremonisini bile çok görüp kendi tabanlarına gerekli mesajı vermeye çalıştılar. Birkaç saatte olsa işçi temsilcilerini özgürlüklerinden yoksun bıraktılar.
***
15 Milyon SSK’lının ancak 2 milyonu sendikalı olursa bu sonucun olağan karşılanması gerekir. Basın özgürlüğü bağlamında Dünya Milletleri arasında 180 ülkeden 154’üncüyüz. Onlarca tutuklu gazetecimiz var. Tutuklu olanların ve Basın Emekçisi Gazetecilerimizin 3 Mayıs gününü kutlar, daha demokratik, daha özgür gerçek bir Hukuk Devletinde sansürsüz ve baskı olmadan yazabilecekleri günlere kavuşmaları dileklerimi onlarla paylaşıyorum.

Click to comment

Bir Cevap Yazın