Connect with us

Genel

Kimya Çiftçi Dumlu: Karantina günlerinde aile içi iletişim

Published

on

blank

Ailemle beraber evdeyim..

Ailemizle beraber geçirdiğimiz bu süreci; krize de / fırsata da çevirmek aslında bizim elimizde.. Sadece birkaç önemli noktaya dikkat edersek eğer; hayatımızı eve sığdırdığımız şu günlerde fiziksel sağlığımızı korumanın yanı sıra hem ailemizin hem de kendi ruh sağlığımızı da korumayı başarmış oluruz.

***

Süreç içerisinde belirsizliğin vermiş olduğu stres, evden çıkamıyor olmanın verdiği sıkıntı, sürecin ne zaman biteceği konusunda yaşanılan kaygı gibi olumsuz duygular bizi bu süreçte gerilmiş, bunalmış, tahammülsüz bir insana dönüşmüş, öfke kontrolümüzü sağlamada zorlanmış ve haliyle iletişim konusunda sıkıntı çekmeye başlamış bireyler yapabilir. Fakat bilmelisiniz ki, bu olumsuz duygu durumu tamamen normal ve geçicidir. Sadece sizin durumu iyi yönetiyor olmanız bu sıkıntılı sürecin kolay atlatılmasına yardımcı olacaktır.

***

Bu nokta da doğru ve etkili iletişimin ne kadar değerli olduğu hatırlanıyor. Etkili ve doğru iletişim için size önereceğim birkaç noktayla kriz anını fırsata çevirerek aile içi yaşanabilecek olası krizleri önceden engelleyebilirsiniz. Bunun için;

*Açık Ve Doğrudan İletişim Kurun. Ne istediğinizi, ne beklediğinizi, sizi üzen ya da sevindiren durumları aile üyelerinizin anlamasını beklemek yerine açık ve anlaşılır bir dil ile ifade edin. İfade ederken de ‘BEN DİLİ’ kullanmaya özen gösterin. Örnek; ev işlerinde üzerine düşen sorumluluğu almadığını düşünüyorum ve bana daha çok yardımcı olmanı istiyorum.

* Tek Taraflı İletişim Yapmayın. Aile üyelerinize sadece kendi istek ve beklentilerinizi anlatmayın, aile fertlerinin de ilettiği mesajları dikkatli bir şekilde dinleyin. Size aktarılan mesajı doğru bir şekilde anladığınızdan emin olun. Eğer yanlış anladığınızı düşünüyorsanız; Seni doğru anladıysam……….? Burada kastettiğin……………….? gibi ifadeler kullanarak anlamadığınız noktalarda düşüncelerinizi yansıtın.

* İletişim kurduğunuz aile üyenizin yaşı ve olgunluk düzeyini asla unutmayın. Geniş aile veya çekirdek aile yapısına sahip iseniz; iletişim kurduğunuz aile üyenizin yaşı ve olgunluk düzeyini asla unutmayın. Mesela; çocuğunuzla bir şeyler konuşuyorsanız, bunu mutlaka onun anlayabileceği anlaşılır bir dille ve göz temasını kullanarak iletişim sürecini yürütün.

* Beden Dilinizi Kullanın. İletişim de beden dili, ses tonu ve kullanılan sözcüklerin bir bütün halinde olması etkili iletişimin en önemli noktasıdır. İletişim kurarken bu üç kritere dikkat ederek beden dilinizin ve söylemek istediklerinizin tutarlı olmasına dikkat edin. Fakat bazen söylenenlerle beden dili ile iletilenler birbirini tutmayabilir. Bu daha çok sorunu ben söyleyemem sen anla tavrıdır. Örneğin; sözel olarak “problem yok” derken tavır ve davranışlarından, yüz ifadesinden bir şeylerin yolunda gitmediğini fark edebilirsiniz. Bunun yerine açık ve anlaşılır olun.

* Amacınız Çözüm Olsun Olası bir problem karşısında amacınız haklıyı haksızı ayırt etmek değil, sorunu çözmek olmalıdır. Bu hem taraf tutmak durumunu ortadan kaldırır hem de aile içerisinde ki olumsuz havanın uzun süreli olmasını engeller.

* Bütün Çocukların İlgi Çekmek İstediğini Unutmayın. Çocuklar yaptıkları olumlu davranışları ile ebeveynleri tarafından ilgiyi üzerlerine çekemezlerse, olumsuz davranışlarla bu ilgiyi çekmeye çalışırlar. Bu nedenle hem çocuğunuzun gelişimi açısından hem de bu süreç içerisinde kriz anlarını en aza indirmeniz açısından çocuğunuzun ilgi çekmek istediğini unutmayın.

* Kendi kızgınlığınızı kontrol edin. Bu stresli günlerde öfke kontrolü sağlamak etkili iletişimi kolaylaştıracaktır. Sinirlendiğiniz zamanlarda içinizden 10’a kadar sayıp ellerinizi yıkamaya giderek hem korona virüsten korunmanın 14 kuralından birini yerine getirmiş olur, hem de ortamdan uzaklaşarak sakinleşebilirsiniz. Bu sayede kriz anında kırıcı olmadan, kendinizi doğru ifade edebilmeniz için bir zaman aralığı oluşmuş olur.

*Hepsinden Önemlisi Olumlu Düşünün. Düşüncelerimizin hayatımıza yön verdiğini bilseydiniz her zaman dikkatli düşünürdünüz. Bu sürecin geçici olduğunu ve alacağımız önlemlerle daha kolay bir şekilde atlatacağımıza inanarak ruhsal olarak denge sağlayabilirsiniz. Ayrıca gerekli olmadıkça dışarı çıkmayarak, evde kalarak ailenizle beraber vakit geçirmenin ve ev içi ertelediğiniz konuların tam zamanı olduğunu düşünerek bu süreci daha keyifli bir hale getirebilirsiniz. Eğer olumsuz düşünceler sizi sarmaya başlıyorsa, ruh sağlığınızı korumak ve ailenizi de olumsuz etkilememek adına dikkatinizi başka şeylere yönlendirebilirsiniz. Her gününüzü planlayarak işe başlayabilirsiniz. Ayrıca kitap okumak, müzik dinlemek ve resim yapmak gibi zihni dinlendiren aktivitelerle ilgilenebilirsiniz.

Çocuklar inanın inanın çocuklar

Güzel günler göreceğiz güneşli günler

Motorları maviliklere süreceğiz

Güzel günler göreceğiz güneşli günler

Sağlıcakla kalınız, evde kalınız..