Connect with us

Genel

Çetin Aktaş: CHP Sarıyer’de Profili Yükseltmemiz Gerekir

Published

on

blank

CHP Sarıyer’in önemli siyasetçilerinden, Sarıyer Belediyesi eski meclis üyesi Çetin Aktaş, gazetemizin Genel Yayın Yönetmeni Çetin Ali Aytaç’ın sorularını yanıtladı. CHP Sarıyer İlçe Kongresi’ne yönelik gerçekleştirdiğimiz röportajda Aktaş, “Ortaya çıkan bu delege yapısı, geçen döneme oranla ciddi bir değişim göstermiştir. Kadınların ve gençlerin sürece daha fazla müdahil olduğu bir delege yapısı ortaya çıkmıştır.” ifadelerini kullandı.

Bu dönem daha fazla duyarlı bir delege yapısının ortaya çıktığını ifade eden Çetin Aktaş, “Delegasyon geçmiş dönemlerde daha pragmatistti. Yani daha bireyselci, kendine özgü bir çalışması vardı. Ama şimdi daha müzakereci bir delegasyon yapısının oluştuğunu belirtebilirim. Yani 30 yıldır siyasetin içinde biri olarak, toplumsal sorunlara daha duyarlı bir delegasyon yapısı var, diyebiliriz. Önümüzdeki süreçte ise çok adaylı bir seçim olacağını düşünmüyorum. Muhtemelen mevcut ilçe başkanımızın aday olacağını tahmin ediyorum. Karşısına da, bir adayın çıkacağını düşünüyorum. İkili bir yarışın olacağı konusunda bir öngörüm var. ” dedi.

İşte CHP Sarıyer’in önemli isimlerinden Çetin Aktaş ile gerçekleştirdiğimiz röportajın tamamı:

CHP Sarıyer’de delegasyon seçimleri sona erdi. Sizce nasıl bir tablo ortaya çıktı? Örgütün beklentileri gerçekleşti mi?

Bu süreç, geçen döneme göre daha demokratik bir olgunluk içerisinde geçti. Geçen dönemki süreci hatırlıyorum. Çok ciddi çekişmeler, mücadeleler ve de kavgalar meydana gelmişti. Bu dönemki süreçte ise örgüt daha duyarlı, daha barışık ve daha demokratik bir ortamda delege seçimlerini gerçekleştirdi. Hatta çift liste çıkan yerlerde bile seçimler bir şölen havasında gerçekleşti. Kaybeden arkadaşlarımız, kazanan arkadaşlarımızı kutladı. Buna bizzat gittiğim mahallelerde de şahit oldum.

“KADIN VE GENÇ DELEGE SAYISINDA CİDDİ BİR ARTIŞ VAR”

Ortaya çıkan bu delege yapısı ile ilgili neler söylemek istersiniz?

Geçen dönemki delege yapısı ile bu dönemki delege yapısı arasında ciddi bir değişim gerçekleşmiştir. Bir önceki dönemden sadece 137 kişi bu dönemde yine delege seçilmiş. Bu da, yüzde 32.8’lik bir oranı yansıtmaktadır. Bu dönemde yeni delege sayısı oldukça fazladır. Geçen dönemden farklı olarak bu dönem, 281 yeni delege vardır. Bu rakam, değişen delege sayısının yüzde 67.2’sine tekabül etmektedir. Yani bu rakam, çok ciddi bir rakamdır, ciddi bir değişimin göstergesidir. Yine kadın ve genç delege sayısında ciddi bir artış vardır. Hatta daha net açıklamak gerekirse; bir önceki dönem 111 kadın delege varken, bu dönem kadın delege sayısı 145’e çıkmıştır. Yani bu artış, bu dönem kadınların kota aynı olmasına rağmen sürece ne kadar fazla müdahil olduğunu göstermektedir. Yine genç delege sayısı da geçen dönem 38 iken, bu dönem 59’a çıkmıştır. Yani oransal olarak bakarsak, geçen dönem genç delege sayısı yüzde 9.1 iken, bu dönem bu oran yüzde 14.3’e çıkmıştır.

“DELEGE YAŞ ORTALAMASI DÜŞMÜŞTÜR”

Ortaya çıkan bu delege yapısı, geçen döneme oranla ciddi bir değişim göstermiştir. Kadınların ve gençlerin sürece daha fazla müdahil olduğu bir delege yapısı ortaya çıkmıştır. Ayrıca delege yaş ortalaması da, geçen döneme oranla önemli bir düşüş yaşamıştır. Geçen dönem toplam 418 delegenin yaş ortalaması yüzde 51.3 iken, bu dönem bu oran yüzde 47.6’ya düşmüştür. Yani bu dönem delege yaş ortalaması, daha da gençleşmiştir. Bu değişim, bu gençleşme, CHP siyasetinin geleceği açısından çok büyük bir önem arz etmektedir.

Değişen delege yapısı ile ilgili bir dipnotta belirtmek gerekir. Geçen dönem delege olup, bu dönemde delege seçilen 137 kişinin dışında, geçen dönem delege olup, bu dönem kendisinin yerine eşini veya çocuğunu delege yapanların sayısı da sadece 14’tür. Yani bu durum, vermiş olduğum rakamlarda çok büyük bir oynama gerçekleştirmemektedir. Bu 14’ü değişmeyen delege olarak da hesaba katarsak, rakam 151’e çıkıyor. Ve değişen delege yapısının oranı yüzde 63.9 oluyor. Burada çok ciddi, köklü bir değişimin olduğunu görmekteyiz.

Peki, bu köklü değişimin sebebi nedir? Örgüt yapısında bir değişim olduğunu söyleyebilir misiniz?

Bir önceki dönemde çok ciddi olaylar meydana geldi. Çok olumsuz şartlar altında bir ilçe kongresi gerçekleştirildi. O süreçte aday olan arkadaşlarımız, sürece müdahale etmeme kararı aldılar. Bu başka kesimler adayları, adaylıktan çekilme gibi lanse etseler de, siyasette şöyle bir durum vardır: Aday olmak nasıl bir hak ise protesto etmekte bir haktır. Kaldı ki, bu aday olan arkadaşlarımız bir deklerasyon yayınlayarak sürece müdahale etmeme kararı aldılar. Bu deklerasyonu da, partinin zarar görmemesi adına, genel seçimler de düşünülerek hiçbir gazetede veya sosyal medyada yayınlamadılar. Sadece kavgayı daha da derinleştirmemek adına sürece müdahale etmediler. Ve böyle bir tablo ortaya çıktı. Örgütümüz bu sürecin faturasını, büyük bir oranda delegeye kesmiştir. Yeni bir tartışmanın fitilini ateşlemek istemem; ama geçen dönemki delege yapısıyla bu dönemki delege yapısını incelediğimiz de, bu durumu çok daha net görebiliyoruz. Artık önümüzde yeni bir süreç var. Önümüzdeki dönemden de ciddi dersler çıkartarak, bu yeni sürece hazırlanmalıyız. Ancak onun üzerinden hesaplaşmayı da doğru bulmadığımı ifade etmek istiyorum.

“ÇOK ADAYLI BİR SEÇİMİN OLACAĞINI DÜŞÜNMÜYORUM”

Sarıyer’de ilçe kongresi sürecinin nasıl ilerleyeceğini düşünüyorsunuz? Yani geçen dönemki gibi aday sayısı fazla mı olur? Yoksa, iki adayın yarışacağı bir seçim mi olur?

Sarıyer’deki siyasi paradigma, bugünkü delegasyonla çok fazla değişti. Delegasyon geçmiş dönemlerde daha pragmatistti. Yani daha bireyselci, kendine özgü bir çalışması vardı. Ama şimdi daha müzakereci bir delegasyon yapısının oluştuğunu belirtebilirim. Yani 30 yıldır siyasetin içinde biri olarak, toplumsal sorunlara daha duyarlı bir delegasyon yapısı var, diyebiliriz. Önümüzdeki süreçte ise çok adaylı bir seçim olacağını düşünmüyorum. Muhtemelen mevcut ilçe başkanımızın aday olacağını tahmin ediyorum. Karşısına da, bir adayın çıkacağını düşünüyorum. İkili bir yarışın olacağı konusunda bir öngörüm var. Ancak ilçe kongresini şekillendirirken, yaşadığımız ekonomik sorunları, insanlarımızın toplu intiharlarını, dış politikanın berbat bir halde olduğunu da göz önünde bulundurmamız gerekir. Bu yüzden, çıkan bu delegasyonun sadece yerel politikaya yönelik değil, genel politikaya yönelik de bir siyaset yapacağını düşünüyorum. Artık ilçelerimizi, illerimizi daha fazla siyasallaştırmalıyız. Profili daha fazla yükseltmeliyiz.

Daha önceki kongrelerde seçimi kazanan taraf ile kaybeden taraflar arasında büyük bir kutuplaşma meydana geliyordu. Bu kongreden sonra da, aynı kutuplaşmanın yaşanacağını söyleyebilir misiniz?

Ben bu dönem böyle bir kutuplaşmanın yaşanacağını kesinlikle düşünmüyorum. Yani bu döneme baktığınızda, iki listenin yarıştığı mahallelerde bile daha barışçıl bir yaklaşım, hava vardı. Bu dönem seçilen delegelerin ülke sorunlarına daha duyarlı olduğunu düşünüyorum. İlçe kongresinde de, kaybeden tarafın kazananı tebrik edeceği ve kazanan tarafın da, kaybeden tarafla birlikte hareket ederek partinin tüm dinamiklerini harekete geçireceğini düşünüyorum. Kaldı ki, bunu yapmak zorundayız. Olaya sadece yerel siyaset üzerinden değil, genel siyaset üzerinden de bakmak zorundayız. Ve bu dönem, yukarıya doğru daha yüksek profilli bir siyaset anlayışının çıkacağını düşünüyorum.

 

Click to comment

Bir Cevap Yazın