Connect with us

Genel

DSP İstanbul İl Başkanlığı’ndan Atatürk açıklaması

Published

on

blank

Demokratik Sol Parti İl Başkanlığı, CHP İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu’nun bir programda Atatürk ismini kullanmayı tercih etmemesine tepki gösterdi.

CHP İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu, 9 Eylül’de internet ortamında yapılan Taksim Toplantıları’nda Türk Siyasetinde Örgütün Yeri ve Seçim Güvenliği başlıklı bir sunum yaptı. Yaklaşık 1.5 saatlik konuşmasında Atatürk’e atfen üç kez “Gazi Mustafa Kemal” ifadesini kullandı.

Kaftancıoğlu, katılımcıların “Atatürk adını kullanmamak tercihiniz mi?” sorusuna ise “Kişilerin isimlerinden söz ederken, belirli alışkanlıklarla bunların özel atıflarla kategorize edilmesine karşıyım. Yıllardır kullandığım gibi bu şekilde ifade etmek, kendimi ait hissettiğim bir ifade olduğu için tercih ediyorum” yanıtını verdi.

Kaftancıoğlu’nun bu çıkışı, “Atatürk ismini telaffuz etmek istemiyor” tartışmalarına neden oldu. DSP İstanbul İl Başkanlığı da, Kaftancıoğlu’na bu tutumu nedeniyle tepki gösterdi.

İşte DSP İstanbul İl Başkanlığı’nın açıklaması:

Ne mutlu Mustafa Kemal Atatürk’ün yolundayım diyene!

“Sevgili Demokratik Solcular,

Anımsarsınız; 1980 öncesi merhum Başbakanımız Bülent Ecevit, “Partiler arasında, ekonomik politika konusunda ayrılık ve aykırılıklar olması doğaldır; ancak demokrasi anlayışında bir fark olmamalıdır” diyerek ortak paydanın ne olması gerektiğini veciz şekilde ifade etmişti.

Devletimizin kuruluş felsefesinde de bir ortak paydamız var: ATATÜRKÇÜLÜK!

Neredeyse 70 yıldan bu yana kuruluş felsefemize karşı çıkanlar, gerek aşırı sağ, gerek aşırı sol olsun, Atatürk’ün şahsını ikiye ayırırlar ve kendi siyasal görüşlerine malzeme ederler; onlara göre Kurtuluş Savaşı’nı zaferle bitiren bir tek Mustafa Kemal Paşa vardır; yine onlara göre, Atatürk ya padişaha baş kaldırmış bir asi, ya da bir burjuva önderidir. Asla Mustafa Kemal ATATÜRK ismini olduğu gibi zikredemezler ve bunu marifet sayarlar!

Atatürk CHP’sinin Y-CHP’ye dönüştürülmesi ile birlikte Genel Başkanları düzeyinde başlayan “Biz Atatürk’ün partisi değiliz.” söylemini pekiştiren bir başka söylem Genel Başkan Yardımcısı düzeyinden gelen “Kefere Kemal” yani Kafir Kemal söylemi ile gündemi meşgul etmişti. Dün Mustafa Kemal’in Askerleriyiz, söylemini birey olmanın önüne geçen bir ifade olduğunu savunan kişi, İl Başkanlığı görevine seçilince Atatürk’ün adını söylemekten rahatsız olması şaşırtıcı değildir. Halk bunu görmelidir.

Halkımız şunu artık anladı;

Bu söylemlerde bulunanlar gerçek ATATÜRKÇÜ değiller.

Unutmasınlar ki, Demokratik Solcular Türkiye Cumhuriyeti’nin temel felsefesine, Mustafa Kemal ATATÜRK yoluna canlarını koymuşlardır; buna karşı çıkacak her kişi, kuruluş ve örgütlenmeye karşı canla başla savaşmışlar ve savaşacaklardır. Gücün hakta ve halkta olduğunun bilincindedirler; sayımız az demeden, bu işin üstüne yürürler. Çünkü bilirler ki, Mustafa Kemal ATATÜRK Samsun’a çıktığında yanında sadece 19 kişi vardı; sonra yüzler, binler ve nihayet milyonlar oldular.

Mirasımız ve kuruluşumuzun temel felsefesini çiğnetmemeye bir kez daha kararlılıkla and içeriz!

Ne Mutlu Türküm Diyene!

Ne Mutlu Mustafa Kemal Atatürk’ün Yolundayım Diyene!”