Connect with us

Genel

İmamoğlu Oflularla buluştu

Published

on

blank

İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, Of-Hayrat Kültür ve Yardımlaşma Derneği üyeleriyle akşam yemeğinde bir araya geldi. 

İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu, Of-Hayrat Kültür ve Yardımlaşma Derneği üyeleriyle akşam yemeğinde bir araya geldi. 17 Ocak’taki buluşma, derneğin Fatih’teki genel merkez binasında gerçekleşti. Derneğin, 15 Ocak’ta düzenlenen 26. Seçimli Olağan Kongresi’ni kazanarak ikinci kez Başkan seçilen Emrullah Tellioğlu ve ekibine başarılar dileklerini ileten İmamoğlu, yemek sonrasında bir konuşma yaptı. “İnsanın en büyük sermayesi, biriktirdiği dostluklarıdır, itibarıdır” diyen İmamoğlu, “Her zaman derim; yaptığım işle dostlarımı, beni tanıyan insanları mahcup etmiyorsam, aile meselesi hep birinci sıradadır ama, kesinlikle beni tanıyan bir insan, tanıyor ve bugün devletine, milletine hizmet ederken kalbinden geçen şu ise çok mutlu oluyorum: ‘Ya helal olsun. Tanıyoruz. Gurur da duyuyoruz.’ Bundan inanılmaz haz alıyorum” şeklinde konuştu. İBB Başkanlığı’nın çok önemli bir sorumluluk olduğuna vurgu yapan İmamoğlu, “Bu sorumluluğu taşımama vesile olan halkımıza, milletimize gerçekten çok şey borçluyum. Seçen insanlar, seçilen insanı görevini iyi yapsın diye seçer, sırf yakını olduğu için seçmez. Bu bakış açısıyla görevimi yapmaya gayret ediyorum” dedi.

“VERDİĞİMİZ MÜCADELE MUZAFFER OLURSA, EMİN OLUN Kİ ONLARIN ÇOCUKLARI BİLE MUTLU OLACAKLAR”

“Ben her yerde söylüyorum: Bugün ülkemizin bu duygusuna, bu birikimine yanlış yapanların dahi çocukları için, evlatları için, torunları için güçlü bir mücadele veriyorum” diyen İmamoğlu, şunları söyledi: “Çünkü, yanlış yapabilirler. Onun yeri yargıdır. Yarın onu yargı, yargılar. Adalet gerekeni yapar. Ama günün sonunda, bu verdiğimiz mücadele muzaffer olursa, emin olun ki onların çocukları bile mutlu olacaklar. Başı dik gezecekler bu toplumun içerisinde. İnanınız ki bunu kalben söylüyorum. Allah şahit, hayatımda kini ve nefreti bünyeme sokmadım. İnşallah hiç girmesin. Ruh halimde hiç yoktur. Mücadeleciyimdir. Asla vazgeçmem. Ama kin ve nefretle ilişkim olmadı. Hiç de olmasın. Bazen şunu yapabiliyorum: Üzülebiliyorum, yanlış yapan insanlar adına. Onlara bazen set kurabiliyorum, yani biraz mesafe koyabiliyorum. Bu da benim hakkım, o rezervi koymak diye düşünüyorum. Ama kin ve nefret, asla duymadım. Ülkemizin bence bu duyguya ihtiyacı var. Yani bugün yapılanlardan nefret etmeden, nefret dilini kullanmadan, kin duymadan ülkemizi adil bir zemine, adil bir ortama kavuşturup, meselenin varsa bir sorumlusu ya da sorunu üreten tarafı, kurumları, onu bağımsız yargıya emanet edip, bu ülkeye huzuru getirmek çok önemli bir şey.”

KONYA’DA İRANLI BİR KADININ KENDİSİNE VERDİĞİ MEKTUBU PAYLAŞTI: “İRAN’IN CESUR KADINLARI SİZLERDEN ÇOK ŞEY BEKLİYOR”

Bir araya geldiği Avrupa şehirlerinin bazı belediye başkanlarının, Türkiye demokrasisinin güçlenmesinin kendileri için de bir iyileşme sağlayacağını dile getirdiklerini aktaran İmamoğlu, geçtiğimiz günlerde gerçekleştirdikleri Konya ziyaretinde yaşadığı bir anısını da hemşehrileriyle paylaştı: “Konya’da, Hazreti Mevlana’nın türbesini ziyaret ettik. Kalabalık. İnsanlar gelmiş, duymuş. İçeri girdik, yine kalabalık. Yani doğru dürüst de gezemiyoruz. Milletin arasından sıyrılmaya çalışıyoruz. İçeride en fazla 10-15 dakika geçirebildim. Mecburen tekrar böyle bir tur atıp, kapıya geldik. Ayakkabımı giyiyorum. Kalabalığın arasında genç bir hanımefendi, bir kağıdı elime uzattı. İngilizce olarak, ‘Lütfen okuyun’ dedi. Ben de kağıdı cebime koydum. Sonra akşam okudum. Özetini söylüyorum: ‘Ben, İranlıyım. Bir kadınım. İran’ın cesur kadınları sizlerden çok şey bekliyor. Muktedir insanlarsınız. Lütfen bizim için bir şeyler yapın. Bizi kurtarın.’ Genç bir İranlı kadın. Anı olarak saklıyorum. Muhteşem bir şey bu. O kadar sorumluyuz ki. Bu ülkenin böyle bir sorumluluğu var.”

“B40 ÜYESİ ŞEHİRLERİN YÖNETİCİLERİNDEN DE BENZER SÖZLER DUYUYORUM”

2021 yılının Kasım ayında kurucu Başkanlığını yaptığı, 25 şehirle başlayıp, bugün 60 kente ulaşan Balkan Şehirleri Ağı’na (B40) üye ülkelerin yerel yöneticilerinden de benzer sözler duyduğunu belirten İmamoğlu, “Bu kadar etkili bir coğrafyadayız. O bakımdan Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olmak, bu kadim topraklarda yaşamak, hele hele İstanbul’da yaşamak, ayrı bir sorumluluk duygusuna sahip birey olmak demektir. Ben, bu duyguyla hareket eden bir kardeşinizim, hemşehrinizim. Ve bu duyguyu, korunması gereken, güçlendirilmesi gereken bir miras gibi Atatürk’ten aldığımı düşünüyorum. O bakımdan bunu her çocuğumuz hissetmeli, bu milletin her evladı hissetmeli, benim Kürt vatandaşım da benim Alevi vatandaşım da benim Ermeni vatandaşım da, Rum vatandaşım da bu duyguyu, bu topraklarda hissederek yaşamalı. Ve asla ayrımcılığın olmadığı bir mevcudiyetle yaşamalı. Bunu var etmeliyiz. Bunu var edebiliriz. Bu çağda bunu kolaylaştıracak, bunu olgunlaştıracak nice anılara, nice geçmiş duygularına sahibiz. Ki inanın, kötü şey konuşacak bir şeye sıra bile gelmez. Bu şekilde hareket etme bilinci, umuyorum bütün siyasi partilere, siyasi bireylere, kişilere geçiş yapar ve ülkede hizmet yarışı olur” ifadelerini kullandı.

 

“GENÇLERİN YÜZDE 86’SI ‘TANIDIĞIM OLMADAN BU ÜLKEDE İŞE GİREMEM’ DİYOR”

 

Ayrıştırmanın, kutuplaştırmanın yerine, hak edenin başarılı olduğu, hukuka güvenin tesis edildiği bir ülke olmanın önemine dikkat çeken İmamoğlu, İstanbul Planlama Ajansı’nın yaptığı bazı araştırmalardan örnekler verdi. “İstanbul’daki gençlerle ilgili yaptığımız araştırmalarda, yüzde 86’sı, ‘Tanıdığım olmadan ben bu ülkede işe giremem’ inancında. Yüzde 46-56 demiyorum bakın; yüzde 86. Bunu bu gence dedirtiyorsak, bir arızamız var gidermemiz gereken. Mesela yüzde 75’e yakın vatandaşımız adaletin, yargının bağımsız olduğuna inanmıyor. Bunları düzeltmemiz lazım. Bunları düzeltmeden enflasyonu düşüremeyiz. Bunları düzeltmeden kişi başı milli geliri yükseltemeyiz” dedi. Türkiye’nin bu tabloyu tersine çevirmek için doğa ve insan kaynağına sahip olduğunun altını çizen İmamoğlu, “Sadece tek şey istiyor: Bizim var olan nimetlerimiz, biraz emek istiyor. O emeği kattığımızda, bilinçli bir emeği kattığımızda, inanılmaz katma değeri yüksek, gelire sahip bir toplum olma şansı önümüzde duruyor” şeklinde konuştu.

“BENİ TANIYORSUNUZ; ÇİRKEFLEŞMEYE ÇALIŞAN  İNSANLARLA, YAPILARLA, GRUPLARLA ÇİRKEFLEŞECEK KADAR SEVİYEMİ AŞAĞI DÜŞÜRMEM, DÜŞÜRMEDİM DE”

“Genel bir bakışla hem bu sürecin özetini hem benim ruh halime yansımasını sizlerin duymasını istedim” diyen İmamoğlu, şöyle konuştu:

“Takdir edersiniz ki, beni tanıyorsunuz. Burada benimle çirkefleşmeye çalışan insanlarla, yapılarla, gruplarla çirkefleşecek kadar seviyemi aşağı düşürmem, düşürmedim de. Benim tek derdim, herkesin iyi olması. Ve bu konuda da sonsuz bir mücadele gücü hissediyorum kalbimde. O sonsuzluk nasıl bir şeydir bilmiyorum. Onu Allah bilir. Öyle hissediyorum. Öyle bir duygum var. Sonu güzel olacak. Şehrimize güzel katkılar sunuyoruz. Bundan emin olabilirsiniz. Şehrin kasasına, gözümüzün nuru gibi bakıyoruz. Bu şehrin nimetlerini, yine bu şehrin hizmetlerine aktarmak için çok özel bir gayret içerisindeyiz. Bu şehrin kasasına, inanınız ki, bereket gelmiştir. Bütün zorluklara rağmen bereket gelmiştir ve daha da bereketlenecektir.”

Genel

İBB’nin “Genç Üniversiteli Desteği” için başvurular başladı

Published

on

blank

İBB’nin ‘Genç Üniversiteli Desteği’ projesinde öğrencilere geri ödemesiz olarak verilecek 6000 TL’lik eğitim desteği için başvurular başladı. Destekten faydalanmak isteyen öğrenciler, 20 Ekim tarihine kadar İBB’nin “İstanbul Senin” mobil uygulaması üzerinden başvuru yapılabilir.

İstanbul Büyükşehir Belediyesi “Genç Üniversiteli Desteği” projesi kapsamında üniversite öğrencilerini ekonomik anlamda desteklemek için 75 bin öğrenciye 6000 TL’lik eğitim yardımında bulunuyor.

Başvurmak isteyen öğrencilerin kendisinin ya da ailesinin İstanbul’da ikamet etmesi, devlet ya da vakıf/özel üniversitelerinde yüzde 100 burslu okuması gerekiyor. Ara sınıf ve son sınıf öğrencilerinin de yılsonu başarı notunun 100 üzerinden en az 53 ya da 4 üzerinden 2,00 olması da istenen kriterler arasında yer alıyor.

“İSTANBUL SENİN” ÜZERİNDEN BAŞVURULACAK

Destekten faydalanmak isteyen öğrencilerin İBB’nin “İstanbul Senin” uygulamasını indirerek, uygulama üzerinden başvuru yapması gerekiyor. Proje ve kriterler hakkında detaylı bilgiler de “İstanbul Senin” mobil uygulamasında yer alıyor. 26 Eylül’de başlayan başvurular 20 Ekim tarihine sonlanacak.

“Genç Üniversiteli Desteği” projesi kapsamında sağlanan destekler geri ödemesiz ve faizsiz olarak veriliyor. “Genç Üniversiteli Desteği” kapsamında, projenin yapıldığı ilk dönem olan 2019-2020 eğitim öğretim döneminde 29 bin 423 öğrenciye destek sağlandı. 2020-2021 eğitim öğretim döneminde 33 bin 763 öğrenciye, 2021-2022 eğitim-öğretim döneminde 51 bin 992 öğrenciye destek verildi. 2022-2023 eğitim-öğretim döneminde ise 75 bin öğrenciye 4 bin 500 TL geri ödemesiz eğitim yardımı sağlandı.

Genç Üniversiteli Başvuru Genel Şartları

    • T.C. vatandaşı olmak
    • Öğrencinin kendisinin veya ailesinin/anne-baba vefat durumunda yakınının İstanbul’da ikamet etmesi
    • Ön lisans, Lisans, Yüksek Lisans veya Doktora öğrencisi olmak
      • Ön lisans – Lisans Öğrencileri için üst yaş sınırı 30
      • Yüksek Lisans – Doktora Öğrencileri için üst yaş sınırı 40
    • Normal öğrenim süresinin içinde eğitimine devam ediyor olmak
    • Devlet üniversitesinde okuyor olmak veya Vakıf / Özel üniversitede yüzde yüz burslu okuyor olmak
    • Ara sınıf ve son sınıf öğrencileri için yılsonu başarı notunun en az 100 üzerinden 53 ya da 4 üzerinden 2,00 olması
    • Gelir durumu açısından maddi desteğe ihtiyacı olmak

 

Genç Üniversiteli İstenilen Evraklar

    • Sabıka kaydı almadığına dair belge
    • Disiplin cezası almadığına dair belge
    • Aile Vukuatlı Nüfus kayıt örneği belgesi
    • Öğrenci belgesi
    • Transkript belgesi
    • Vakıf/özel okullarda okuyan öğrenciler için %100 bursluluk belgesi
    • Ailenin maddi durumunu gösteren belgeler (Gelir belgesi, Maaş bordrosu vb.)
    • Varsa kendisinin ya da aile bireylerinin engelli raporu fotokopisi
    • Varsa okuyan kardeşleri gösteren belgeler
    • Yurtta veya kirada kaldığına dair belge
    • Öğrencinin banka hesap bilgilerini içeren belge

Continue Reading

Genel

Sarıyer Gönüllüleri sokak hayvanları için toplandı

Published

on

blank

Sarıyer Gönüllüleri adı altında bir araya gelen hayvanseverler, sokak hayvanlarının farklı bölgelere taşınmasını sağlayan belediyelere karşı önlemler alınması gerektiğini savundu, kontrolsüz üreme sorunu için kısırlaştırma çağrısında bulundu.

Sarıyer’de buluşan bir grup hayvansever, sokak hayvanlarını başka bölgelere nakleden belediyelere karşı yaptırım uygulanmasını talep ederek, kontrolsüz üreme sorununu önlemek amacıyla tüm belediyelere kısırlaştırma seferberliği başlatılması çağrısında bulundu.

Sarıyer Gönüllüleri olarak adlandırdıkları bu grup, Sarıyer Cumhuriyet Meydanı’nda Atatürk heykeli önünde toplandı ve “Kısırlaştır, Aşılat, Yerinde Yaşat. Sokak Hayvanları Sahipsiz Değildir.” yazılı bir pankart açtı.

Hayvanseverler adına hazırlanan basın açıklamasını okuyan Yağmur Üstündağ Türkeli, sokak hayvanlarının toplatılması ve yok edilmesine yönelik söylemleri eleştirdi.

“HAYVANLARIN YAŞAM HAKLARI İÇİN MÜCADELE EDECEĞİZ”

Bazı belediyelerin sokak hayvanlarının kısırlaştırılması gibi görevlerini ihmal ettiğini belirten Türkeli, şöyle devam etti: “Kısırlaştırma görevini yerine getirmeyen, eziyet eden, hayvanları farklı bölgelere atan belediyelere yaptırım uygulanmalı, kontrolsüz üretimin önüne geçilmeli. Konunun çözümü için tüm siyasi partilerin belediyelerine kısırlaştırma seferberliği ve gönüllüler ile beraber koordineli bir şekilde çalışma çağrısında bulunuyoruz. Sonuna kadar hayvanların yaşam hakları için mücadele edeceğimizi gerek kurumlara gerekse sokak hayvanlarının toplatılmasının çözüm olacağına inanan kişilere buradan bir kez daha sesleniyoruz. 2004’te çıkan 5199 Sayılı Hayvanları Koruma Kanunu’nun üzerinden 19 yıl geçmesine rağmen birçok belediye, ilgili kanunun ‘kısırlaştır, aşılat ve yerinde yaşat’ hükmüne uymamıştır. Hatta bazı belediyeler hala kısırlaştırma merkezi kurmamakta, hayvanları toplarken bir kısmını öldürmekte, kalanları da kırsala atarak çoğalmasına sebep olmaktadır.”

Continue Reading

Genel

Sarıyer’de trafik kazası: 2 yaralı

Published

on

blank

Sarıyer’de direksiyon hakimiyetini kaybeden şoför, kullandığı kamyonetle yol çalışması yapan iş makinasına çarptı. Kazada, kamyonet şoförü ile iş makinasının şoförü yaralandı.

Kaza, saat 10.00 sıralarında Kuzey Marmara Otoyolu Ankara istikameti, Yavuz Sultan Selim Köprüsü girişinde meydana geldi. İddiaya göre, Mustafa Güngör kullandığı 46 ADR 933 plakalı kamyonetin direksiyon hakimiyetini kaybetti. Güngör, kullandığı kamyonetle yol çizgisi çalışması yapan Muammer Yıldızbaş’ın kullandığı 34 EYS 522 plakalı iş makinasına yandan çarptı. Kazada her iki şoför de araçta sıkıştı. İhbar üzerine olay yerine itfaiye, sağlık ve jandarma ekipleri sevk edildi. İtfaiye ekipleri araçlarının içinde sıkışan her iki şoförü de kurtararak sağlık ekiplerine teslim etti. Yaralılar, olay yerindeki ilk müdahalenin arından hastaneye kaldırıldı. İki yaralının da hayati tehlikesinin bulunmadığı öğrenildi.

Kaza nedeniyle Kuzey Marmara Otoyolu Ankara istikametinde trafik yoğunluğu yaşandı. Trafik akışı iki şeritten kontrollü olarak sağlandı. Kazaya karışan araçların kaldırılmasının ardından trafik akışı normale döndü.

Kaza ile ilgili inceleme devam ediyor.

Continue Reading

Popüler