Connect with us

Genel

Kimya Çiftçi Dumlu: Aşk için fedakarlık

Published

on

blank

Aşk için fedakarlık yapmak bazen duygusal bir borca sebep olur: “Hayatımdaki bazı şeylerden senin için
vazgeçtiysem, sen de benim için aynısını yapmalısın.”

***

Fedakarlık; insanın sahip olduğu, sevdiği, değer verdiği her şeyi gerektiği durumlarda hiç düşünmeden
seve seve karşısındaki kişiye verebilmesidir.

***

Fedakarlık sevginin göstergesidir. İnsan sevdiği için kendi rahatından, zevkinden vs. fedakarlık yapabilir. Sevdiği için fedakarlık yapmakta zorlanan kişi, kendisini karşısındaki kişiden daha çok seviyor demektir. Tabi ki insanın kendisini sevmesi doğal bir duygudur. Çünkü insan,doğumdan itibaren her şeyi benmerkezci olarak algılar. Zamanla benmerkezci yapısı adım adım gelişim göstermeye ve evrilmeye başlar. Kişi sosyal olgunlaşma ile sevgisini çevresine gösterme gelişimi göstermektedir.

***

Her ne kadar, insan olgunlaştıkça kendisi ile başkaları arasında sevgi dengesini kurabilecek yeteneklere sahip olsa da ,bunu çok kolay bir şekilde başaramayabilir. Çocuksu karaktere sahip olan insanlar çoğunlukla benmerkezci olurlar. Benmerkezci kişiler, ‘hoşlandığım, benim açımdan olumlu olan her şey iyidir, diğerleri kötüdür’ gibi bir yaklaşım içerisine girerler. Bu nedenle benmerkezci kişileri övmemek ve sürekli fedalarlık yapmamak gerekir. Çünkü bu durum egolarını daha fazla artacaktır.

***

Fedakarlığın sınırı,fedakarlık yapılan tarafın kişiliğine göre ayarlanmalıdır. Karşımızdaki kişi narsisist ise; ona yapılacak fedakarlık sürekli olması gereken mecburiyet hissini verecektir. Narsisist kişi; fedakarlığı olması gereken ve değersiz bir duygu olarak algılamaktadır. Sürekli fedakarlık yapan kişiler, karşı tarafı yeteri kadar tatmin ve memnun edemediğini hissettikçe daha fazla kendisinden feragat eder ve sürekli başa döner. Süreklilik gösteren fedakârlık ise kişilerde mental ve duygusal yorgunluğa neden olur. Aşırı fedakar kişiler fark edilmedikçe, duyulmadıkça ve görülmedikçe içsel huzuru ve mutluluğu da zarar görür.

***

Gerek eşler arası iletişimde gerek aile içindeki tüm ilişkilerde fedakarlığın sınırlarına dikkat etmek gerekir. Geleneksel yapımızda,kadın daha fazla fedakarlık yapan ve hatta yapması gereken taraf olarak algılanmaktadır. Eşinin isteğine yönelik; fiziksel görünümü ve giyim tarzını değiştirme, eşin ailesiyle olan ilişkilerin sınırlarını belirlemede, eşinin ev içi sorumluluklarını da üstlenmek, evde ve işte sürekli bir sorumlulukların tümünü üstlenmek gibi ilişkideki fedakârlık davranışlarını daha çok kadınlar sergilemektedir. Yerleşim yeri, iş ve kariyer değişikliği, iş hayatına başlamak veyahut sonlandırmak, eğitim hayatına ara verme ya da son verme gibi büyük fedakârlıkların da yine en çok kadınlar tarafından yapıldığı gözlenmektedir.

***

Tüm bunların yanında evlilikte sergilenen fedakârlık davranışının altında iki temel güdü bulunmaktadır. Bunlardan birincisi, eşini daha mutlu etme düşüncesi ve onunla daha yakın ilişki içinde olma çabasıyla ortaya çıkan yaklaşma sevilme benimsenme motivasyonudur. İkincisi ise ‘Aman yapayım da tadımız kaçmasın’ düşüncesinin baskın olduğu olumsuz sonuçlardan kaçınma ve artık çatışmalardan yorulma ve pes etme motivasyonudur. İlişkinin tadı kaçmasın diye yapılan fedakârlık davranışlarında eş, diğer eşin ilgisini kaybetmek istemez ve çoğunlukla da çatışmadan kaçınmak için istemeye istemeye fedakârlıkta bulunur. İçsel olarak tükenmişlik ve ilişkinin sadece sürdürülebilmesi amacı kalmıştır. Fedakarlık sınırı aşılmıştır ve artık bu durum onda zaman zaman kızgınlık yaratır ve eşler arasındaki ilişkinin kalitesini olumsuz etkilemektedir. Zaman zaman bu durum çatışmalara neden olur fakat eşin davranış ve tutumunda değişiklik olmaz.Çünkü artık zamanla yapılan fedakarlıklar olması gereken bir durum gibi kişinin görevi
haline gelir.

***

Fedakarlığı Tetikleyen Bir Korkunuz Var Mı?

***

Genellikle insanlar kendisinin kim olduğuna odaklanmak yerine, başkaları için “bir şey” olmaya odaklanır. Önce kendisini sevmesi ve değer vermesi gerekirken kişi kendini yok sayar ve adanmışlık duygusunu benimser. Sevilmeme korkusu, yalnız kalma korkusu ve terk edilme korkusuyla eşini memnun etmek için uğraşır. Romantik ilişkilerde fedakar eşin motivasyonunu bu korkular oluşturur. Birçok insan kendi duygularını önemsemek ve duymak yerine, karşı tarafın duygularına odaklanmaya çalışır çünkü başkalarının duygularına odaklanmak daha kolaydır. Ancak sevilmek için ekstra fedakarlık yapmamıza ve bir şeyleri kanıtlamamıza ihtiyacımız yoktur. Korku ya da kaygı nedeniyle değil de gerçekten içimizden geldiği için bazı konularda fedakarlık yapılmalıdır. Ayrıca fedakarlık genellikle tek taraflıdır ama tavizler ilişkide eşitleyicidir. Çiftler ilişkilerinin mutlu ve huzurlu ilerlemesi için bazı tavizler vermelidir.

Click to comment

Bir Cevap Yazın