Connect with us

Genel

Kireçburnu Gümrükçü İshak Ağa Camii’nde neler oluyor? Sarıyer Müftülüğü’ne tepki!

Published

on

blank

Sarıyer’in Kireçburnu Mahallesi’nde bulunan Gümrükçü İshak Ağa Camii’nin yıkılacağı haberleri Kireçburnuluları ayağa kaldırdı. Yıkılma kararı için başvuruyu, Vakıflar Müdürlüğü ve Sarıyer Müftülüğü’nün birlikte yaptığı öğrenildi. Bazı mahalle sakinleri ise cami yıkıldıktan sonra yerine bir restoran yapılacağını iddia etti.

1 ay önce Vakıflar Müdürlüğü ile Sarıyer Müftülüğü, caminin depreme karşı dayanıksız olduğunu belirten yıkım kararı ile ilgili bir yazı hazırladı. Yazı hazırladıktan sonra cami cemaatine 1 hafta sonra duyuruldu. (İtiraz sürecini engellemek için yapıldığı söyleniyor) Bu kararın Vakıflar Müdürlüğü üzerinden Sarıyer Kaymakamlı’ğına, Sarıyer Müftülüğü’ne ve usülen Sarıyer Belediyesi’ne bildirimi yapıldığı öğrenildi.

Cami 1951 yılında yığma tuğla ve taş karışımı ile minare ise betonarme olarak 1975 yılında yapılıyor. (Her iki yapının da resmi projeleri Vakıflar Müdürlüğü’nde mevcut) 1999 ve daha sonra İstanbul’da olan depremler sonucu caminin hiçbir noktasında deprem ile ilgili olumsuz bir belirti oluşmuyor. Bu depremler sonrası Diyanet İşleri Başkanlığı, Vakıflar Genel Müdürlüğü’ne bir yazı göndererek kuruma ait camilerde deprem dayanıklılığı testi içeren bir raporlama istiyor. İshak Ağa Camii’ni 2001 yılında Vakıflar Müdürlüğü’nün ihalesini kazanan bir firma aracılığı ile Fatih Belediyesi sorumluluğunda cami binasından ve minaresinden numuneler alınarak rapor hazırlanıyor. Raporda minarenin risk arz ettiği belirtiliyor. Yine Diyanet İşleri Başkanlığı son İzmir depremi sonrası Vakıflar Genel Müdürlüğü’ne yine böyle bir bildirim yaparak test raporu istiyor. Vakıflar Müdürlüğü’nce yetkilendirilen bir firma aracılığı ile yapılan test sonucu sadece minarenin riskli olduğunu değil, binanın da risk taşıdığını içerir bir rapor hazırlanıyor ve yıkım kararı çıkıyor.

Oysaki cami ana binasının duvarları 1,5 metre genişliğinde yapılmış. Ana bina sağlam bir mimari uygulama sonucu yığma tuğla ve kaya ile minare ise betonarme olarak yapılmış. Yani cami herhangi bir yüksek şiddetli bir depreme karşı dayanıklı yapılmış. Caminin bulunduğu noktada en yakın cami alternatifi Tarabya, Çayırbaşı ve Ömürtepe olarak görülüyor. Yani o noktada yaşayan cami cemaatine diğer cami alternatifleri uzak yerlerde bulunuyor.

Yaklaşık 20 yıl önce minare ile ilgili riskli rapor verilmesine rağmen bugüne kadar ne Vakıflar Müdürlüğü’nden ne de Sarıyer Müftülüğü’nden onarım ile ilgili hiçbir müdahale olmamış, 20 yıl boyunca cami cemaati risk altında ibadetini yapmak durumunda kalmış.

Bu yıkım kararı üzerine cami cemaati, Kireçburnu Muhtarlığı, esnaf, mahalle sakinleri, Sarıyer Belediyesi’nin ve Sarıyer Kaymakamlığı’nın desteği ile yaklaşık (özellikle çevre esnaf ve sakinlerden) 200 imza toplanarak itiraz dilekçesi, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı İstanbul Şubesi’ne, Vakıflar Müdürlüğü’ne, Sarıyer Müftülüğü’ne ve usülen Sarıyer Belediyesi’ne verildi.

Cami cemaati ve mahalle sakinleri Vakıflar Müdürlüğü’ne ve Sarıyer Müftülüğü’ne soruyor;

  • Cami varsayalım yıkılacaksa, Vakıflar Müdürlüğü tarafından yeni cami yapımı için bütçe ayrılmış mı?
  • Ayrıldı ise cami cemaatine ve mahalle sakinlerine, yeni cami ne zaman ibadete açılacak?
  • Ayrıca deprem riski taşıyan rapor için, kanunen 4 bilirkişi ve 3 denetleyicinin imzasını içeren bir rapor var mı?

Cami cemaati ve mahalle sakinleri bu yıkıma karşı olduklarını ve bu alanı kimseye peşkeş çektirmeyeceklerini belirten bir mesaj verdiler.

blank