Genel
Normalleşme sonrası iş yerlerinde ekip yönetimi ve liderlik nasıl olmalı?
Published
3 yıl agoon
Küresel salgın ile mücadele döneminde alınan önlemler kapsamında işyerleri uzun süre kapalı kaldı. Uzaktan çalışma uygulamaları ile birçok kurum kültürü etkilendi, ekip yönetimi zorlaştı. Sayıca küçülen ekipleri, değişen maliyetleri, öngörülemeyen krizleri yönetmek durumunda kalan şirket yöneticilerini şimdi ise normalleşme ile birlikte yeni görevler bekliyor. İş hazırlama, motivasyon sağlama gibi liderlik becerilerinin de gerektiği normale dönüş döneminde Yönetici Koçu Pelin Narin Tekinsoy etkili liderlik ve ekip yönetimi üzerine önerilerde bulundu.
İçinden geçtiğimiz pandemi dönemi ve yeni geçilen normalleşme uygulamaları günlük hayatta olduğu kadar iş hayatında da birçok etki oluşturuyor. İşyerlerinde bireysel başarı ve ekip başarısı için iyi liderlik vasıfları olan yöneticilere her zamankinden daha çok ihtiyaç var. Yönetici Koçu, Yazar Pelin Narin Tekinsoy yöneticilikte ve şirket politikalarında Covid-19’dan önceki dünya düzenine dönmenin başarısızlık olacağını, bu süreçte yapılması gerekeni deneyimleyerek öğrendiğimiz yeni kriz yönetimi anlayışıyla hareket etmek, dayanıklı liderlik gibi özelliklerin geliştirilerek eskisinden çok daha iyi bir noktanın hedeflenmesi gerektiğini belirtti. İyi liderlik yapmak isteyen kişilere şu önerilerde bulundu:
Dayanıklı liderlik edebilenler kazanacak
Günlük hayatta, ailede, iş hayatında geçtiğimiz aylar boyunca öğrendiğimiz kısıtlı imkânlar ile çalışmak, kısıtlı iletişim, kaynakların doğru kullanılması, daha fazla tolere edebilme becerisi gibi özellikleri şimdi yeni düzende uygulama şansımız var. Bunlar şirketleri, ekipleri eskisinden de ileriye götürecek beceriler. Güven ise, paydaşlar arasında dört farklı boyutta; fiziksel, duygusal, finansal ve dijital olarak, beslenir ve inşa edilir. Salgınla mücadele süreci, güven oluşturmak veya kaybetmek için daha fazla fırsat sunan bu dört boyutta paydaş duyarlılığını da arttırdı. Şimdi dayanıklı liderlik yapabilmek için dışarıya bakmak, başarılı bir gelecek hayal etmek, güveni de benimseyerek ekiplere enerji verme zamanıdır.
Yeni yöneticilik trendi: uzmanlaşma değil çoklu gelişim ve çapraz eğitim
Son 30 yılda bir konuda uzmanlaşmak popüler ve önerilen olsa da pandemi ile birlikte birden fazla uzmanlaşma alanları doğdu. Farklı konularda bilgi ve tecrübe sahibi olan yöneticilere daha çok ihtiyaç duyuldu. Bir konuda uzmanlaşmak işyerlerinde güvenli görünse de bundan sonraki süreçte şirket geleceği ve rakiplerden ayrılmak için farklı konularda bilgi sahibi olmak önemli. Yönetici Koçu Pelin Narin Tekinsoy, Rönesans döneminde öne çıkan Leonardo Da Vinci’yi örnek göstererek kendisinin yalnızca ressam değil, o dönemin zorlu şartlarında aynı zamanda bir filozof, mimar, mühendis, anatomist, matematikçi, heykeltraş gibi farklı alanlarda da uzmanlığı bulunan bir başarı timsali olduğunun altını çizdi. Şimdiki dönemin koşullarında iyi liderlik becerileri olan ve kendini farklı alanlarda da geliştirmiş kişilerin ekiplerini, şirketi ve bağlı oldukları kurumları çok daha ileriye taşıyacağını belirtti.
Sahip olunması gereken liderlik becerileri
Lider, doğal ilişki kurucu ve organizasyonel yapıdaki dinamiği kolaylıkla sağlayacak kişidir. Ekip ruhu denilen o görünmez enerji tam da buradan başlar. Bu kişi olayları tek bir yönden değil, bütünü görecek büyük pencereden ya da yukarıdan bakan bir dış gözle değerlendirme yetisine sahiptir. Olabilecek riskleri daha önceden görür ve önlem alır. Tüm ekibi içinde bulunduğu duruma, zihinsel ve ruhsal olarak hazırlar. Her zaman bir B planı olsa da duruma göre C ve D planları da geliştirebilir. Ekibin koordineli ve uyumlu çalışması için olası anlaşmazlıkları anlar ve bunların üstesinden gelmesini bilir. İyi bir gözlemcidir. Dedikodulara takılı kalmaz, kendi tespit yeteneği yüksektir ve hedef doğrultusunda hareket eder. Bu yüzden ekip motivasyonunun yüksek tutulmasının yanı sıra işlerin sürdürülebilirliğini sağlama noktasında da en büyük görev onundur. Buradaki en önemli liderlik becerisi ise liderlerin çalışanlarla kurdukları ilişkilerdir. Bireysel olarak kişinin kendisi ile ve diğerleri ile olan ilişkileri her zaman süreç yönetiminde en önemli püf noktasıdır.
Yeni normalleşme sürecini liderler nasıl yürütecekler?
Kapalı kalınan sürenin uzaması ve giderek azalan çalışan sayısı ile iş tamamlamaya çalışmak stres ve içsel öfke oluşturur. Liderler bu sebeple stres yönetimi ve öfke kontrolü için çalışmalar yapmalı. Bu süreçte sadece anı kurtaran değil sürdürülebilirliği olan çalışmalar yapmak önemlidir. Bu da akıl, mantık, şuur üçgenini çalıştırmakla mümkündür. Bu kısım liderleri eleştiriye açık tutar ve onlara gelişim alanı sağlar.
Liderler gücün, kendi doğal olan halleri olduğunu göstermeliler. Bir şey yapmadan dahi güçlü görünmek kabul getirir ve bu karizmatik liderlere hastır. Her zaman verilecek bir cevabın olması gerekliliği yerine ekibe güvenerek, en doğru cevabı birlikte bulunan çözümlerden yola çıkarak vermek daha doğal bir güç getirir.
Yeni liderlik anlayışı üzerine yapılan çalışmalar gösteriyor ki;
Dünyanın önde gelen yönetim danışmanlık şirketlerinden The Boston Consulting Group’un (BCG) Kıdemli Ortağı ve Genel Müdürü Rainer Strack ve ekibi tarafından kaleme alınan bir makalede baş, kalp ve ellerin üç temel unsurunu bir araya getirerek, empati ve uyarlanabilirliği birleştiren liderliğe odaklanılıyor. Yönetici Koçu Pelin Narin Tekinsoy, bu araştırmada geçen “baş” geleceği hayal etmeyi ve başarılı olmak için gereken öncelikleri belirlemeyi, “kalp” çalışanlara ilham vermeyi ve güçlendirmeyi, “eller” ise yenilikçi olmayı ve çevik yetenek yönetimini temsil ettiğine değinildiğini belirtirken; yeni dönemde liderlere hayal güçlerini çalıştırmalarını, önceliklerini belirlemeyi, ilham kaynağı olmalarını, yenilikleri takip etmelerini hatta öncü olmalarını ve yetenekleri iyi yönetmelerini öneriyor.