Sarıyer Belediyesi ve JMO Rumeli Feneri’ndeki 2 bin yıllık mirasa sahip çıktı

Sarıyer Belediyesi ve Jeoloji Mühendisleri Odası İstanbul Şubesi Rumeli Feneri’nde bulunan Pompei Sütunu için harekete geçti. Hem bölge halkı hem de turistlerin 2 bin yıllık tarihi kalıntı hakkında bilgilendirilmesi için köyde bulunan seyir terasına Türkçe ve İngilizce tabelalar koyuldu.

Sarıyer’in balıkçı kasabası Rumelifeneri İstanbul’un pek de bilinmeyen hazinelerinden biri olan 65 milyon yaşındaki ‘çarpışan kayalar’ın üzerinde Pompei Sütunu’na da ev sahipliği yapıyor. Jeoloji Mühendisleri Odası İstanbul Şubesi Kültürel Jeoloji ve Jeolojik Miras Çalışma Grubu da Sarıyer Belediyesi ile bir araya geldi hem yerli hem de yabancı turistleri bilgilendirmek amacıyla Pompei sütununun arkeolojik, mitolojik ve jeolojik hikayelerinin yer aldığı bir bilgilendirme panosu hazırladı. Türkçe ve İngilizce olarak hazırlanan panolar köyde bulunan seyir terasında yerini alarak açılışı yapıldı. Açılışa; Sarıyer Belediye Başkanı Şükrü Genç, TMMOB Jeoloji Mühendisleri Odası İstanbul Şube Başkanı Selahattin Sami Teymurtaş ve yönetimi ile bölge halkı katıldı.

BU BİR JOLOJİK MİRAS

Açılışta konuşan İstanbul Üniversitesi, Mühendislik Fakültesi, Jeoloji Mühendisliği Bölümü’nden Prof. Dr. Namık Yalçın, “ Tüm dünyanın gündemine son günlerde jeolojik miras diye adlandırılan kavram geldi. Giderek önem kazanarak çeşitli uygulamalarla topluma jeolojik miraslar konusunda neler yapılması gerektiğiyle alakalı örnek olmaya çalışıyoruz. Herhangi bir jeolojik önemli olayın belgesi olan oluşumlara biz jeolojik miras diyoruz. İstanbul’da önemli jeolojik miras ögelerine sahip. Bunlardan biri de Pompei sütunu. Biz de bu sütunun hem arkeolojik hem mitolojik hem de jeolojik hikayesini bu panolar vasıtasıyla paylaştık. Jeoloji Mühendisleri Odası İstanbul Şubesi Kültürel Jeoloji ve Jeolojik Miras Çalışma Grubu’na ve Sarıyer Belediyesi’ne çok teşekkür ediyorum” dedi.

HER TÜRLÜ DESTEĞE HAZIRIZ

Sarıyer Belediye Başkanı Şükrü Genç ise “ İnsanlar artık buraya geldiğinde sadece balık olmadığını, tarihi hazinelerin de olduğunu görecekler. Türkiye’nin her yeri bu konuda çok zengin. Fakat asıl önemli olan bunların doğru metotlarla korunması ve vatandaşların bilgi sahibi olması. Bu nedenle Jeoloji Mühendisleri Odası’na ve emeği geçen herkese çok teşekkür ediyorum. Bu tür çalışmalar artırılmalı. Tarihi mirasımızın korunması için yapılan bu çalışmalara her türlü desteği vermemiz gerektiğinin bilincindeyiz” diye konuştu.