Connect with us

Genel

Sarıyer’in genç siyasetçisi Eylül Demirel: İstanbul Sözleşmesi önceliğimizdir

Published

on

blank

CHP Kadın Kolları MYK seçiminde Aylin Nazlıaka’nın yedek listesinden seçilen CHP Sarıyer’in genç siyasetçisi Eylül Demirel, gazetemizin sorularını yanıtladı. 

CHP Kadın Kolları MYK’sında Aylin Nazlıaka’nın yedek listesinde yer alan ve Sarıyer’in tek ve de genç temsilcisi olan Eylül Demirel, hazır ve heyacanlı olduğunu, siyasal birikimiyle kadın mücadelesine katkı sunacağını ifade etti. Demirel ayrıca İstanbul Sözleşmesi’nin uygulanmasının da önceliği olduğunu belirtti.

İşte CHP Kadın Kolları MYK yedek listesinde yer alan Eylül Demirel ile gerçekleştirdiğimiz çok özel röportaj:

– CHP’nin genç kadın siyasetçisi olarak Kadın Kolları yedek MYK üyesi seçildiniz. Öncelikle seçilmenizle ilgili duygularınızı alabilir miyiz?

Duygularımı şöyle özetleyebilirim; heyecanlıyım. Üniversite yıllarından beridir siyasetin ve kadın mücadelesinin içindeyim. Kendimi hazır ve heyecanlı olarak tanımlayabilirim.

– Sarıyer’i temsilen bu göreve seçildiniz. Bu başarınızın CHP Bahçeköy mahalle birimi olarak yapmış olduğunuz çalışmalar sayesinde olduğunu mu düşünüyorsunuz?

Chp Bahçeköy birimimin emeği ve alınteri çok. Bahçeköy’de yerel seçim sürecinde kalabalık bir ekip ile aktif bir çalışma yürüttük. Sürekli sokakta faaliyetler yaptık. Görünür olmayı seçtik. 23 nisanı kendi olanaklarımızla meydanda kutladık. Belgrad Ormanı girişinde kendi bulduğumuz suları Ekrem İmamoğlu basılı
yapışkanlar ile kaplayıp binlerce su dağıttık piknikçilere. Pandemi sürecinde kendi olanaklarımızla yardımlar organize ettik. İnsanların birbiriyle dayanışmasını sağlamak için pazarda stant kurduk. Bu çalışmalar, bu emek elbette birilerinin dikkatini çekmiştir. Emeğe değer verilmiştir. Seçilmem de emeği olan Yeşim Ağırman’a, Sunay Sevinç’e bu yolla bir kere daha teşekkür etmiş olayım.

– Partinize bulunduğunuz alanda nasıl bir katkı sunmayı düşünüyorsunuz?

Ben siyasetin normalleşmesi taraftarıyım. Yıllardır gergin bir siyaset iklimi var Türkiye’de. Bu da sokağa, mahalleye dahi yansıyor. Kutuplaşmadan her kesiminde içinde olduğu siyaseti savunuyorum. Bu kutuplaşmanın içinde Mustafa Kemal Atatürk tarafından kendilerine verilen haklara sahip çıkan, savunmada mücadele veren, siyasi alanları sürekli daraltılmaya çalışan kadınlar var ki; onların mücadelesi belki de Türkiye’de son zamanlarda verilen en önemli ve en ses getiren mücadele. Kız kardeşlerinin tacize, tecavüze uğramamasını, ölmemesini isteyen kadınların ÖZELLİKLE son 10 yıldaki mücadeleleri takdire şayan. İnanıyorum ki hiçbir kadının öldürülmediği, zorla evlendirilmediği, meta olarak görülmediği, siyasette en az %50 temsil gücüyle var olduğu kız kardeşliğin memleketini kuracağız. Parti içinde, partim için bugüne emek vererek, yaptığım siyasal çalışmalara devam edeceğim. Partimde geçmiş siyasal birikimimle, gelecek hayalimle iktidar hedefi doğrultusunda özellikle kadın mücadelesi, kadın özgürlüğü temelli projelerle katkı sunmayı düşünüyorum. Kadın Kolları Başkanımız Aylin Nazlıaka ve diğer yoldaşlarla beraber bu mücadeleyi ileri noktaya taşıyacağımıza inanıyorum.

“İSTANBUL SÖZLEŞMESİNİN UYGULANMASI ÖNCELİĞİMİZDİR”

İstanbul Sözleşmesinden de bahsetmek istiyorum. İstanbul Sözleşmesi’nin kadınlar ve kız çocukları için çok önemi var. İstanbul sözleşmesi’nin ilk imzacısı Türkiye iken şimdi çıkma kararı biz kadınların canını acıtıyor. İstanbul Sözleşmesi’nin uygulanması önceliğimizdir. Yaşamın kutsallığına inancımız ve saygımız sonsuzdur.

– Buradan, özellikle genç siyasetçi adaylarına bir mesaj yollamak ister misiniz?

Kendileri gibi öfkeleri de genç olan arkadaşlarım, siyaset bizsiz olmaz. Çünkü biz geleceğiz ve Başkomutan Mustafa Kemal Atatürk’ün dediği gibi “vazifeye atılmak için içinde bulunacağın vaziyetin imkân ve şeraitini düşünmeyeceksin. “Sözlerim bu kadar. Teşekkür ederim…