Connect with us

Genel

Kimya Çiftçi Dumlu: En umutsuz olduğun anda

Published

on

blank

Yaşayanlar için umut her zaman vardır. Umutsuzluk, ölüler içindir. THEOKRİTOS “Hiçbir umudum kalmadı, tüm umutlarımı yitirdim, önümde bana ait bir gelecek görmüyorum, güzel bir hayatım asla olmayacak artık,çaresizim ama bir şey elimden gelmedi; gelmiyor; gelmeyecekte.. ” bu türevde bir düşünceyi; düşündünüz veyahut duydunuz mu hiç..

***

Bu cümlelerin kolaylıkla söylenemeyeceğini, insanın geleceğe dair hayallerinden vazgeçtiğini gösteren, baş edilmesi en güç duygulardan olan “umutsuzluk” duygusuna ait olduğunu belirtmek isterim.

***

Gerek umut gerekse umutsuzluk, her ikisi de kişinin gelecekteki hedeflerine ulaşma imkanlarının yansımasıdır. Umut ve umutsuzluk karşıt beklentileri simgelemektedir. Umutta hedefe ulaşmak için uygulamaya konulan planların başarılacağı öngörüsü varken; umutsuzlukta başarısızlık ve karamsarlık önyargısı vardır. Bu iki uç beklenti kişiden kişiye, durumdan duruma bağlı olarak değişiklik göstermektedir.

***

Umut, yaşamak için güçlü bir etkiye sahip evrensel bir kavramken; insanın geleceğe yönelik olumlu beklentileri olduğu gibi, gelecekte karşılaşabileceği sorunlarla başa çıkabileceğine dair inançlarını da kapsamaktadır. Bireysel ve çevresel etkenlere bağlı pozitif gelişmelerle birlikte, zor durumlar için bir çözüm yolunun olduğuna inanma ve geleceğe dair amaçların gerçekleşeceği öngörüsü, umudun en önemli ve belirgin özellikleridir. Bu bağlamda umut kavramı için bireyin hayatını geliştiren, zenginleştiren ve yaşama arzusunu artıran olumlu gelecek algısı ve beklentisi
olduğunu söylemek mümkündür. Umutsuzluk ise, bireyin geleceğine yönelik olumsuz tutumlarını kapsamaktadır. Umutsuzluk, insanın geleceğe karşı olumsuz bir tutum sergilemesi ve geleceğe yönelik motivasyonunu kaybetmesidir.

***

Umutsuzluk, bireyin mevcut koşullar ve durumlara göre geleceğe dair düşüncelerini ve beklentilerini olumsuz değerlendirmesi olarak nitelendirilir. Örneğin, bir bireyin içinde bulunduğu koşullar dikkate alındığında gelecekte olabilecek her şeyin bugünden daha kötü olacağını hissetmesi; geleceğe yönelik beklentilerinin ve bakış açısının
olumsuz olmasına ve buna bağlı olarak umutsuzluğa düşmesine neden olmaktadır. Bu açıdan bakıldığında umutsuzluk, bireyin geleceğe yönelik olumlu beklentileri azaldığında veya tamamen ortadan kalktığında ortaya çıkan olumsuz inançlardır. Aynı zamanda umutsuzluk, geçmiş yaşantıların bir sonucu olarak bugün ile geleceği birbirine bağlayan köprünün yıkılması olarak da betimlenebilir.

***

Umudu olmayan çaresiz insanlar; kendileri için hiçbir şeyin doğru olmadığına, ne olursa olsun asla başarılı olamayacaklarına, hedeflerine kesinlikle ulaşamayacaklarına ve sorunların asla çözülmeyeceğine inanarak kısır bir döngü içine girebilmektedirler.

***

Umutsuzluğun Belirtileri Nelerdir?

Umutsuzluk duygusuna sahip kişiler, düzenli yaşam aktivitelerine olan ilgilerini kaybederler. Yataktan çıkmakta zorlanmak, öğün atlamak, kişisel hijyen ve bakımına özen göstermemek vs. umutsuzluğun yaygın belirtileridir.
İzolasyon, umutsuzluğun bir başka yaygın belirtisidir. Umutsuz hisseden insanlar, yavaş yavaş ailesinden ve çevresinden uzaklaşmaya başlarlar.

***

Umutsuz insanlar kendilerini güçsüz hissederler. Hayatlarındaki tüm faaliyetler üzerinde hiçbir kontrolleri yokmuş gibi hissederler. Hedef ve hayalleri bitmiştir artık. Geçmişte meydana gelen olumsuz deneyimler veya olaylar sebebiyle birey yine başarısız olacağım inancı ile üretimden uzak durmaktadır.

***

Kısacası umutsuzluğun bir kötümserlik hali olduğu ve bireyin geleceğe dair beklentilerinin azalmasıyla birlikte çaresizlik ve karamsarlık duygularının eşlik ettiği bilişsel bir döngü olduğu söylenebilir.

Umutsuz Hissettiğinizde Çözüm Nelerdir?

• Anı yaşayın.. Evet içinde bulunduğunuz güne odaklanın, geleceği öngörmeye çalışmayın ve
geçmişte sürekli olarak takılıp kalmayın.
Her günün yeni bir fırsat olduğunu ve kendinize iyileşmek için “bugün” ne yapabileceğinizi sorun.
Yarın yeni bir gün olacak, bunu hiçbir zaman unutmayın.
•Yalnız değilsiniz.. Emin olun, şu an yaşadığınız tecrübe her ne ise, dışarıda bir yerlerde sizinle aynı
şeyleri yaşayan farklı kültürde; farklı coğrafyada birileri mutlaka var. Dünyanın tüm problemlerini
tek başınıza sırtlamak zorunda değilsiniz.Yanınızda olmak isteyen insanlara izin verin.
Arkadaşlarınıza, ailenize yanınızda olmaları için izin verin. Dayanışma, zor zamanlardan çıkmanın
en önemli yoludur.
•Düşünceleriniz gerçekliğinizdir.. Eğer üzüntülerinizi, öfkenizi, hayatınızda ve çevrenizde yanlış
gidenleri sürekli düşünürseniz, bunlar sizin gerçekliğiniz haline gelin. Zihninize olumsuz düşünceler
süzgeci ekleyin yani sürekli olumsuz düşünceler o süzgeçten geçemeyecek şekilde düşünmeye
çalışın. Düşünceleriniz belki bir günde değişmeyecek, ancak onları bugün kontrol etmeye
başlayabilirsiniz. Günlük olarak kitap okuyun bu zihninizin dinlenmesine ve düşünebilme
potansiyelinizin artmasına etken olacaktır.
•Farklı sonuçlar istiyorsanız, farklı şeyler yapmaya başlayın..Her şeyin aynı kaldığını, hiçbir şeyin
değişmediğini düşünüyorsanız, değişime kendinizden başlayın. Gandhi’nin dediği gibi, görmek
istediğiniz değişimin kendisi olun. Hep aynı şeyleri yaparak farklı sonuçlar elde etmeyi beklemeyin.

***

Çözüm yolunuzu değiştirdiğiniz zaman sonuçların da farklılaştığını göreceksiniz.Denemekten
korkmayın.
Unutmayınız;

Her şey değişir. Değişmeyen tek şey değişimdir.
Heraklitos

***

Sürekli mutlu olamayacağımız gibi, sürekli mutsuz da olamayız. Hayat bir akıştır, her an her şey
değişebilir.Kendi potansiyelinize bir şans verin. Yardıma ihtiyaç duyuyorsanız, profesyonel destek
almaktan çekinmeyin.

Click to comment

Bir Cevap Yazın