Connect with us

Genel

Kimya Çiftçi Dumlu: Bir istek, iki yol: Çocuk sahibi olma kararı üzerine

Published

on

blank

Son dönemlerde aile içi çatışmaları ve boşanmalar üzerine yaşanan birçok olaydan biri, çiftlerden birinin çocuk istemesi ve diğerinin istememesi üzerine gelişiyor. Özellikle kadının çocuk isteğine bağlı olarak hamile kalması ve erkeğin istememesi nedeniyle boşanma sürecine kadar varan durumlarla karşılaşıyorum. Sonuç olarak, babası tarafından istenmeyen bir çocuğun dünyaya gelmesi söz konusu olabiliyor. Bu karmaşık durumda sorumluluğu kim üstlenmelidir? İstemeden hamile kaldığını söyleyerek eşine güven verip hamile kalan kadın mı, yoksa çocuğu istemediğini açıkça belirtmesine rağmen doğum öncesi ve sonrası çocuğu kabullenmeyen baba mı? Bu durumda unutulmaması gereken tek gerçek, hiçbir kusuru olmayan masum bir çocuktur. İşte bu yazıda, bu zorlu ve duygusal konuya derinlemesine eğilmeyi amaçlıyorum.

***

Yaşam, çoğu zaman, zıt istek ve arzuların kesiştiği bir yol ağında ilerler. Elif ile Mehmet, evliliklerinin beşinci yılına adım attıklarında bu kesişme noktalarından biriyle yüz yüze geldiler. Elif, bir çocuk sahibi olmanın zamanının geldiğini düşünüyordu; oysa Mehmet, hayatını daha özgür ve bağlantısız yaşamak istediğini belirtiyordu.

***

Bir gün, Elif’in beklenmedik bir şekilde hamile kaldığını öğrenmeleriyle, bu karşıtlık daha da belirginleşti. İlk tepkileri oldukça farklıydı: Elif mutlu ve heyecanlı, Mehmet ise kaygılı ve endişeli. Ancak zamanla Mehmet, Elif’in hamilelik sürecine destek olmaya başladı ve bebekle ilgili planlar yapmaya katıldı. Bu süreç, Mehmet’in, bir çocuğun hayatına katacağı renk ve anlamı yeniden değerlendirmesine neden oldu.Beklenen sonla biten bir hikaye mi yoksa hüsranla biten bir hikaye mi sizin ki..

***

Çocuk sahibi olma konusu, evlilikler üzerinde derin etkilere sahip olabilir. Uyumlu bir karar süreci yaşanmazsa, bu durum ilişkide çatışmalara yol açabilir. İletişim eksikliği, anlaşmazlıklar ve hayal kırıklıkları, çiftlerin birbirinden uzaklaşmasına neden olabilir. Elif ve Mehmet’in hikayesi, bu süreçte sağlıklı iletişimin ve empatinin önemini vurgulayan bir örnektir.

***

Zamanla Değişen Duygular ve İstekler Olabilir

Hamilelik haberi, bazen çocuk istemeyen eşte bile zamanla bir değişime yol açabilir. Mehmet gibi, başlangıçta çocuk sahibi olmaya sıcak bakmayan bir birey, bebeğin gelişiyle birlikte sorumluluklarını kabullenmeye ve bu yeni hayata adapte olmaya başlayabilir. Ancak bu durum herkes için geçerli olmayabilir, bu yüzden her iki tarafın da duyguları ve düşünceleri dikkate alınmalıdır.

***

Çocuk Düşünme Zamanı Çiftler Arasında Konuşulmalıdır

Çiftler çocuk düşünmeye başlamadan önce, ilişkilerindeki istikrarı, mali durumları ve hayat hedeflerini göz önünde bulundurmalıdır. Her iki tarafın da çocuk isteği konusunda hemfikir olması, sürecin sağlıklı ilerlemesi için kritik önem taşır. Elif ve Mehmet’in durumunda olduğu gibi, beklenmedik durumlarla karşılaşıldığında esneklik ve açık iletişim, ilişkiyi güçlendirici etkenler arasındadır.

***

Çocuğun Evlilikteki Yeri

Çocuk sahibi olmanın, her evlilik için zorunlu bir adım olduğu söylenemez. Çiftlerin mutluluğu ve uyumu, çocuk sahibi olup olmamalarından bağımsız olarak değerlendirilebilir. Ancak, çocuk sahibi olmayı tercih eden çiftler için bu, yaşamlarına yeni bir boyut ve derin bir bağlılık katma fırsatı sunar.

***

Sonuç olarak, Elif ve Mehmet’in hikayesi, evlilikteki zorlu kararları, özellikle de çocuk sahibi olma konusundaki farklı istekleri ele alma biçimimizi nasıl şekillendirebileceğimizi göstermektedir. Her çiftin durumu benzersizdir ve kararlarını kendi ilişkilerinin dinamikleri çerçevesinde değerlendirmeleri en sağlıklı yoldur.Her hikayenin sonu böyle mutlu olmayabilir sizde böyle bir durum içindeyseniz uzmanından bir destek alarak ilerlemelisiniz.

Kimya Çiftçi Dumlu

Sosyolog – Aile Danışmanı