FİLİZ COŞKUN İLE SARIYER’DEKİ 7. TİYATRO ODA ŞENLİĞİ’NE DAİR ÇOK ÖZEL RÖPORTAJ…

Sarıyer Belediyesi Kültür ve Sosyal İşler Müdürü Filiz Coşkun, Sarıyer Belediyesi tarafından düzenlenen Sarıyer 7. Tiyatro Oda Şenliği’yle ilgili gazetemizin sorularını yanıtladı.

İşte Filiz Coşkun ile yaptığımız özel röportaj:

Yaklaşık 9 yıldır Sarıyer Belediyesi’nde Kültür ve Sosyal İşler Müdürü olarak görev yapıyorsunuz. O günden bu yana, sizce Sarıyer’de kültür ve sanat anlamında bir şeylerin değiştiğini söyleyebilir misiniz?

Tabi ki. Aslında bir şeyler değil, çok şeyler değişti. Sarıyer’de kurslarımızdan tiyatromuza, konserlerimizden sergimize kadar hem sayı olarak, hem de çeşit olarak artarak devam ettik. Tiyatro oyunlarımız, biz göreve geldiğimizden bu yana sadece Sarıyer’de değil, Sarıyer’in dışında birçok ilçede ve illerde de büyük ses getirdi, tanındı. Kurslarımıza ilgi her geçen sene yoğunlaştı. Bu anlamda, Sarıyer’e kültür ve sanat anlamında önemli şeyler kattığımızı, farkındalık yarattığımızı söyleyebilirim.

Sarıyer Tiyatro Oda Şenliği fikri ilk olarak kim tarafından ortaya atıldı?

Aslında biz ilk olarak, 2009 seçimlerinden sonra Sarıyer Belediye Tiyatrosu topluluğunu oluşturduk. Daha sonra bu grupla zaman zaman yaptığımız toplantılarda fikir ortaya atıldı. Fikrin sahibi ise Genel Sanat Yönetmenimiz Mahmut Gökhan Bulut’tur. Ama biz tabi tiyatroyla ilgili sadece “Tiyatro Oda Şenliği” değil, birçok proje gerçekleştirdik. Karne şenliğimiz, mahallelerde tiyatro şenliğimiz var. Çocuklarla çocuklara tiyatro projemiz oldu. Tiyatro adına aslında Sarıyer’de çok şey yapıldı, diyebilirim. Daha öncede sadece ramazan ayında orta oyunu şeklinde geçiştirilen tiyatro oyunu, Nejat Uygur Sahnesi’ndeki küçük salonumuzda da sezon içinde oynamaya devam etti. O salonda oyunlarımız bir sene içersinde 25 bin seyirciye ulaşıyordu. Bu da, sirkülasyonun ne kadar fazla olduğunu gösteren bir sayıdır. Şimdi ise yeni yapılan Boğaziçi Kültür ve Sanat Merkezi’miz var. Kapasite olarakta büyük olan yeni salonumuzda sayının daha fazla olacağını tahmin ediyorum.

İlk “Tiyatro Oda Şenliği” ile 7.’si düzenlenen “Tiyatro Oda Şenliği”ndeki farklardan biraz bahseder misiniz?

İlk tiyatro şenliklerimizde biraz kısıtlı bütçelerle hareket ediyorduk. Yerimiz sınırlıydı. Dolayısıyla hem tiyatro oyunu sayısı azdı, hem de katılımcı sayımız da azdı. Çünkü tiyatro Sarıyer’de pek fazla bilinmiyordu. Rezervasyon sistemi yoktu. Biz ücretsiz ama bir rezervasyon sistemi getirdik. Şu anda elinde bileti olan herkes oturacağı yeri biliyor, bir kargaşa yok. Sakin bir şekilde yerine gelip oturuyor ve oyununu izliyor. Bu arada oyun sayımız ve de kaliteli oyun sayımız da arttı. Bu açıdan bakarsak hem oyun anlamında, hem de seyirci anlamında çok yol katettiğimizi söyleyebilirim.

Sarıyer’e tiyatroyu sevdirdiğinizi düşünüyor musunuz?

Kesinlikle. Sarıyerliler tiyatroyla tanıştı, tiyatroyu sevdi. Bunda, bizim rezervasyonlarımızı yapan Mehmet Bey’in de çok büyük katkısı var. Onun ikili ilişkileri, okullarla iletişimi bize çok fazla katkı sundu. Ve tabi ki, bizlerin, tiyatro ekibimizin üretkenliği ve çalışmaları da büyük bir etken oldu.