CHP İSTİNYE MAHALLE BAŞKANI CAHİT GÜL İLE ÇOK ÖZEL RÖPORTAJ… SARIYER’DE YÜZDE 45 ALIRIZ

CHP Sarıyer’in İstinye Mahalle Başkanlığı görevini yürüten Cahit Gül, gazetemizin sorularını yanıtladı. 

İşte Cahit Gül ile yapılan özel röportaj:

CHP İstinye Mahalle Başkanlığı görevine siz mi talip oldunuz? Yoksa mahalleniz mi sizi önerdi?

Buna iki aşamalı cevap vermek lazım; toplantı yapıldığında herhangi bir isim belirlenmedi. Bizler kendi aramızda Fadime Ay arkadaşımızı önerdik. Fadime Ay arkadaşımız ise yeni ile eski arasında bir rahatsızlık olmasın diye görevi kabul etmedi. İlçe başkanlığı da kendisine müracaatı sonrasında bu durum ortaya çıkınca, ben görevi alıp İstinye’yi birleştirdim. Görevimi fazla uzatmamak kaydıyla, bana verilen süre zarfında görevim bana tebliğ edildi. Direkt olarak benim talebim değil gerçi; ama arkamda büyük bir desteğin olduğunu söyleyebilirim. Özellikle üyelerimizden önemli derecede bir destek var. Yani kariyerimizde buna çok uygun. Ayrıca çalışkanda bir insanım. Partim içinde herşeyi yapmaya hazırım. Herhangi bir görevi kabul etmeme gibi bir lüksümüzün olduğunu da düşünmüyorum.

Çalışma ekibi oluşturmakta zorluk yaşadınız mı?

Hayır, yaşamadım. Zaten çalışmalarımıza ekibimizle başladık. Her noktada çalışabilecek partimizin emektarlarıyla birlikte, burada daha önce kapısı çalınmamış güçlü insanlar var. Bu arkadaşlarımız bir şeyler yapmak için bekliyorlardı. Bizde bu bir şeyler yapmak isteyen arkadaşlarımızın önce gönlünü aldık, sonrasında ise seri toplantılar yaparak birlik ve beraberliği oluşturduk. Bu arkadaşlar hem bürokrasi alanında güçlü insanlar, hem de komşumuz olan Yeniköy’deki Hasan Saim Bey gibi hukuku iyi bilen, gerektiği noktada müdahale edebilecek insanlardır. Böylelikle çok güçlü bir çalışma kadrosu oluşturduk. Ayrıca bayağı bir üye yaptık. Hatta bu üyelerimizden biri, mekanında bulunduğumuz Celal Çınar arkadaşımızdır. Kendisini İYİ Parti’ye gitmekten vazgeçirdik. Ve şu anda da fanatik bir şekilde CHP’ye hizmet etmektedir. Bulunduğumuz seçim irtibat bürosunu da, ücretsiz olarak bizlere tahsis etmiştir. Bu, partimizde önemli bir adımdır.

Göreve gelir gelmez yaptığınız ilk çalışmayı anlatır mısınız?

Göreve gelir gelmez yaptığımız ilk çalışma, işsiz gençlere iş bulmak üzerine oldu. İşverenlerin havuzunda neler yok, yani daha doğrusu nelere ihtiyacı var? Bizde de hangi işçi, neden boş, nasıl bir işe talip? Bu durumun analizini yaptık; ama ben gelir gelmez bir hafta sonra seçim kararı alındı. Bizlerde hemen seçim çalışmalarına başladık. Ama bu projemize yine de devam ettik ve bazı arkadaşlarımıza iş bulduk. Ayrıca hukuk çalışmaları için gerekli yerlerde bildirimlerde bulunduk. Bu konuda Sayın Hasan Saim Öztürk’te bize çok fazla yardımcı oldu. 40 avukat arkadaşta bize teknik olarak destek olacak. Yani hukukun teknik kısmında bize yardımcı olacaklar. Vatandaşlarımıza, buradaki seçmenlerimize birçok konuda yardımcı olup, önerilerde bulunacaklar. Bu sayede vatandaşlarımızda hukuk yolunda gereksiz para harcamamış olacaktır. Ayrıca huzur da bulmalarını sağlamış olacağız. Bu projelerimizin dışında tiyatro, gezi, piknik, sanat etkinlikleri gibi çalışmalarımız da var; ama bunu şu anda yapmamız mümkün gözükmüyor. Çünkü seçim çalışmalarımız başladı. Açılışlara, Cumhurbaşkanı Adayımız Muharrem İnce’nin mitinglerine gidiyoruz. Sandık çalışmalarımızı yapıyoruz. Bu anlamda da gerekli önlemlerimizi aldık. Sandık konusunda herhangi bir problemimiz yok.

Sarıyer’de AKP’nin güçlü olduğu bir mahallede görev yapmaktasınız. Hedefleriniz nelerdir?

Öncelikli hedefimiz, AKP’nin güçlü olduğu yerleri güçsüz olan bir hale getirmektir. Bununla ilgili çalışmaları önümüzdeki günlerde yapacağız. Önce CHP’ye oy isteyeceğiz. Vatandaşı CHP’ye oy vermeye ikna edemezsek, ittifakta yer alan bir partiye oy vermesi için ikna etmeye çalışacağız. Böylelikle de, AKP’nin oyunuda güçsüz kılmış olacağız. Bu durumu arkadaşlarıma anlatma fırsatım da olmadı. İlk defa sen sordun. Yani temel hedefimiz, insanları bizim partimize üye yapmak. Üye yapamıyorsak, sempatizan bir şekilde oy veren bir hale getirmek istiyoruz.  Bunları da yapamıyorsak, savaşı taktikler kazanır diyerek, Saadet Partisi’ne, İYİ Parti’ye veya Demokrat Parti’ye oy vermesini sağlayarak, en azından AKP’nin gücünün kırılma aşamasına büyük katkı sağlamaya çalışacağız. Arkadaşlarıma da, bu durumun böyle olması gerektiğini aktardım.

İstinye halkı CHP için neler düşünüyor?

Öncelikle üyelik durumundan konuya girersek, daha önce CHP’ye oy vermeyi dahi aklından geçirmeyen, hatta CHP hakkında pekte iyi sözler söylemeyen vatandaşlarımızı, işte Karadenizli arkadaşlarımız olsun, diğer yörelerden arkadaşlarımız olsun hepsini üye yapıyoruz. Partimize kötü sözler dahi kullanan arkadaşlarımızı bile partimize üye yapar hale gelmişsek, sorunuzun cevabını net bir şekilde vermişim, demektir.

24 Haziran’da hem İstinye’de, hem de Sarıyer genelinde CHP’nin nasıl bir sonuç alacağını öngörüyorsunuz? Mesela bir oy tahmini alsak, CHP Sarıyer’de yüzde kaç oy alır?

CHP’yi Sarıyer genelinde değerlendirirsek, yüzde 40’ın üzerinde oy alacağını, hatta 44-45 bandına çıkacağını öngörüyorum. Bunun yanında İYİ Parti iyi mi olur, kötü mü olur diye düşünenlere senin aracılığınla bir şey söyleyeyim; İYİ Parti, daha önce MHP’lileşmiş olan, AKP’ye yakın olan seçmenden oy alacaktır. Sahada ağırlık bunu gösteriyor. Bu sebeple AKP’nin de oyunun azalacağını düşünüyorum.

Peki, sizce AKP’nin Sarıyer’deki oy oranı yüzde kaç olur?

40’ların bayağı altında olacağını düşünüyorum. Abartı olmasın ama 28’lere kadar ineceğini de söyleyebilirim. Belediye seçimlerinde bu durum tabi ki değişebilir; ama milletvekilliği seçimlerinde kendi içindeki MHP’liler de kendi partilerine oy verdiği zaman, AKP 28-32 bandını geçemeyecektir. Verdiğim rakam biraz iddialı gözükebilir ama 7 Haziran öncesinde HDP içinde yüzde 13.5 alır demiştim ve seçimde de yüzde 13 oy aldılar.

Türkiye genelinde durumu nasıl görüyorsunuz? Bu kez Erdoğan kaybedecek diyebilir miyiz?

Bunu rahatlıkla söyleyebilirim ki, Erdoğan bu sefer kaybedecek. Sahada bire bir dolaşan biri olarak söylüyorum, yaşımız da biraz var, sen biliyorsun. Daha önce seçim sonuçları berber, tellak ve şoförlerden öğrenilirdi. İşte Demirel mi, Ecevit mi kazanacak diye. Şimdi berber, tellak ve şoför bizzat düne kadar dostu olarak gördüğü Sayın Erdoğan’dan şimdi nefretle bahsediyor. Ve kesin kaybedecekleriyle ilgili sokaklarda birçok söylemlerin olduğunu görüyoruz. Kesin kaybedecektir.

Bu seçim 24 Haziran’da mı biter? Yoksa 8 Temmuz’a sarkar mı?

24 Haziran’da meclisteki çoğunluğu demokrasi adına kurulmuş olan “Millet İttifakı” alır.  Yani meclisin yüzde 55’ine hakim olurlar, diye düşünüyorum. Bu da, mecliste 340 milletvekiline falan denk düşmektedir. 8 Temmuz’da da, meclisin durumunu da gören Sayın Recep Tayyip Erdoğan, herhalde dinlenmeye gider.