Siyaset
DENİZ BAYKAL’DAN MECLİSTE TARİHİ KONUŞMA…
Published
8 yıl agoon
Anayasa değişikliği için TBMM’deki görüşmeler başladı ve kürsüye ilk olarak CHP eski Genel Başkanı ve Antalya milletvekili Deniz Baykal çıktı.Baykal, “Günlük siyaset yapmak için burada değilim. Türkiye’ye sahip çıkmak için geldim.” dedi.
CHP Antalya milletvekili ve eski Genel Başkanı Deniz Baykal konuşmasına, “Türkiye Büyük Millet Meclisinin İstiklal Madalyası’yla onurlandırılmış bir istiklal gazisinin oğlu olarak, babamın helalliğini kazanabilmek için burada konuşmak zorunda olduğumu düşünüyorum.” diyerek başladı.
Meclis Genel Kurulu’nda anayasa değişiklik teklifinin tümü üzerindeki görüşmeler yapılıyor. CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu ile MHP lideri Devlet Bahçeli de Baykal’ın konuşmasını dinledi.
İşte Deniz Baykal’ın tarihi konuşmasından satır başları:
Tarihî bir toplantı yapıyoruz, bir anayasa değişikliği taslağını konuşacağız. Buraya kimseyi suçlamak ya da karalamak için gelmedim. Günlük siyaset yapmak için burada değilim. Türkiye’ye sahip çıkmak için geldim. ‘Buna ihtiyaç mı var?’ derseniz, evet, buna ihtiyaç var. Bu sana mı düşer? derseniz, hepimize düşer, evet, bana da düşer.
Buraya seçilerek gelmiş siz milletvekilleri gibi ben de bütün siyasi ömrümü bu kutsal çatı altında geçirmiş bir kişi olarak milletime karşı bu noktada konuşmak zorunda olduğumu düşünüyorum. Ayrıca, Türkiye Büyük Millet Meclisinin İstiklal Madalyası’yla onurlandırılmış bir istiklal gazisinin oğlu olarak, babamın helalliğini kazanabilmek için burada konuşmak zorunda olduğumu düşünüyorum. Belki bir daha böyle bir şans hiçbirimiz için olmayacaktır. Türkiye’mizin tarihle ve gelecekle hesaplaşmasında oyumuzla, duruşumuzla bir rol oynayacağımız bir görev anının, bir sorumluluk ortamının içindeyiz. Ne yazık ki böyle bir tarihî karar anına bizi taşıyan, müellifi bilinmeyen ama daha içeriği belli değilken boş kâğıt imzalatılarak önümüze getirilen bir projedir.
Bu projenin müellifi belli değildir ama arkasındaki siyasi irade bellidir. Bu proje alelacele, telaşla hazırlanmış, hukuki ve siyasal olgunlaşmaktan uzak bir sipariş projedir.
MİLLETİN EGEMENLİĞİNİN YERİNE ŞAHIS HEGEMONYASINI İKAME EDECEK
Milletin egemenliği ve Meclisin üstünlüğü anlayışını temel alan bir asırlık siyasi geleneğimizi tahrip edecek, millî siyasi kültürümüzü çökertecek, millet egemenliğinin yerine şahıs hegemonyasını ikame edecek bu tasarı bugün önümüzde duruyor.
Bu tasarıyı ele almadan önce dikkatinizi çekmek istediğim 3 nokta var. Birisi, bu tasarıdan Türk Halkının haberi yok. Anayasa’mızın, devletimizin en temel dayanaklarıyla oynayan böyle bir tasarıdan milletin haberi olmadan, alelacele komisyonlarda, Genel Kurul’da bu tasarıyı görüşme durumunda kalıyoruz.
ACELE İŞE ŞEYTAN KARIŞIR
Acele işe şeytan karışır. Milletvekillerini boş kağıda imzalattırıp milletin anlayıp öğrenmesine fırsat vermeden Anayasayı değiştiremezsiniz, cumhuriyeti tahrip edemezsiniz. Bu işler böyle olmaz. Eğer oldurmaya çalışıyorsanız bu işin içinde bir çapanoğlu var demektir.
MİLLETİN ARKASINDAN TALİMATLA İŞ ÇEVİRMEK KİMSEYE YAKIŞMAZ
Gümrükten mal mı kaçırıyorsunuz? Milletin arkasından talimatla oyun çevirmek kimseye yakışmaz. Kimsenin haberi yok. Bu ortamda OHAL rejimi adı altında bu Anayasa değişikliğini, referandum yapma düşüncesini nasıl oluyor da aklınızdan geçirebiliyorsunuz diye sormak için söylüyorum? Millet can derdinde birileri et derdinde.
MİLLİ EGEMENLİK ORTADAN KALDIRILACAKTIR
Bu bana kargaşa ortamında ayıplı malını pazarlamaya çalışan kurnaz bir tüccarı hatırlatıyor. Bu tasarı milli egemenlik anlayışını tahrip edecektir. Milli egemenlik ortadan kaldırılacaktır. Bu kadar köklü bir Anayasa değişikliğini zorlayarak geçirmeye çalışmak yapılabilecek en büyük hatadır. Bir telaş var. Bir acele var. Bu parti devletini oluşturmak demek.Nereye gidiyorsunuz arkadaşlar? Cumhurbaşkanının Meclis’i tek başına gerekçesiz fesih yetkisine sahiptir. Esad sahip değildir. Esad Meclis’i gerekçesiz fesih edemez. Güvenoyu yok. Cumhurbaşkanı hiç kimseden güvenoyu almadan kabine kuracak.