Connect with us

Genel

Ersin Özer’den AKP’nin yeni eğitim modeline sert eleştiri

Published

on

blank

Sarıyer Belediyesi CHP Grup Başkan Vekili Ersin Özer, Sarıyer Belediye Meclisi Eylül Ayı oturumunda AKP’nin yeni eğitim modelini eleştirdi. Özer, “Öğrencilerimizin ve öğretmenlerimizin vakti ve emeği Ak Parti’nin siyasi hırsları yüzünden daha fazla ziyan edilmeden, bir an önce eski programlara dönülmesine ihtiyaç vardır.” ifadelerini kullandı.

Yeni eğitim öğretim yılı öncesinde Sarıyer Belediyesi Meclisi’nin Eylül Ayı oturumunda konuşan ve AKP’nin yeni eğitim modeli, “Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli”ni eleştiren Özer, “Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli değildir. Türkiye Cumhuriyeti eğitim modelidir. İhtiyaç analizi ve pilot çalışması yapılmamış. Hazırlanma ve katılım süreci şeffaf yönetilmemiş. Kaynakçası, bilimsel yazarları ve dayanakçısı belli olmayan, tüm uzmanların karşı çıkmasına rağmen onaylanan bu modele karşı Cumhuriyet Halk Partisi olarak idari işlemin iptali ve yürütmenin durdurulması talebiyle danıştayda dava açtık.

“BİR AN ÖNCE ESKİ PROGRAMLARA DÖNÜLMELİDİR”

Öğrencilerimizin ve öğretmenlerimizin vakti ve emeği Ak Parti’nin siyasi hırsları yüzünden daha fazla ziyan edilmeden bir an önce eski programlara dönülmesine ihtiyaç vardır. Öğretmenlerimiz bir yandan Ak Parti iktidarının eğitimde yarattığı tahribatla uğraşmaya çalışırken, bir yandan da kendi haklarına yapılan saldırıyla karşı karşıya kalmışlardır. Öğretmenlik mesleği kanunu geçtiğimiz dönem meclise sunulmuş, CHP milletvekillerimizin gösterdiği başarılı muhalefet sonucunda görüşmeler Ekim ayına ertelenmiştir. Kaldırılmış, ya da iptal edilmiş değildir. Sadece Ekim ayına ertelenebilmiştir.

“OKULLARIMIZ ÖĞRETMEN ATAMASI YAPILMADAN AÇILIYOR”

Teklif, öğretmenlik mesleğini, öğretmenlik haklarını tanımlamamış, diğer eğitim çalışanlarıyla ilgili bir düzenleme yapılmamış, özel sektörde çalışan öğretmenlere yer verilmemiş, basamaklandırma sistemine çözüm sunulmamıştır. Amaç, öğretmenlik mesleğinin itibarını yükseltmek, öğretmenlerimizin ve eğitim bileşenlerinin haklarını tanımlamak değil, öğretmenlerimizin diplomalarını, gayretlerini ve emeklerini çalmaktır. Üstelik bu yıl okullarımız öğretmen ataması yapılmadan açılıyor. Danıştaya açılan davayı bahane gösteren bakanlık, mülakat sonuçlarını açıklamayarak ve öğretmenlerin atamasını gerçekleştirmeyerek yalnızca öğretmenleri değil, öğrencilerimizi de mağdur etmektedir. Öğretmen açığı, ücretli öğretmenlik adı altında emek sömürüsüyle kapatılmaya çalışılmaktadır.

“OKULLARIMIZIN DURUMU İÇLER ACISIDIR”

Öğrencilerimizin nitelikli eğitim hakkı ve öğretmenlerimizin özlük haklarının dışında okullarımızın durumu da, ne yazık ki içler acısıdır. 22 yıllık Ak Parti iktidarı çocuklarımıza okullarımızda bir öğün yemek vermediği gibi bir bardak temiz su içme hakkını da sağlayamamıştır. Okullarımız, çocuklarımız için sağlıklı ve güvenli yer olmanın çok uzağındadır. Kamusal, parasız ve eşit eğitim bitirilmiş, devlet okulları, ailelerden alınan katkı payları sayesinde ayakta kalmaya çalışan özel okullara dönüşmüştür. Devlet; yalnızca okulun binasını sağlayan, öğretmen maaşlarını veren, elektrik, su ve ısınma masrafını karşılayan konumdadır. Temizlik ve güvenlik görevlisinin maaşından, boya badana, çatı tamiri ve sınıf bakımına, kırtasiye malzemelerinden temizlik ve hijyen malzemelerinin alımına dek diğer tüm konularda okullar özelleştirilmiş durumdadır.

Ailelerin katkı payı veremediği yoksul bölgelerde okullarımız ve çocuklarımız güvensiz, sağlıksız, hijyenden yoksun okul binalarında eğitim almak zorunda bırakılmıştır. Ak Parti iktidarının eğitim sistemini getirdiği noktada nitelikli eğitim her bir çocuk için hak olmak yerine, ailesinin imkanlarının el veren çocuklarının erişebildiği bir imtiyaz haline dönüşmüştür.” diye konuştu.