Connect with us

Siyaset

İrfan Sandıkçı: “Koltuk Sevdalısı Bir İnsan Değilim”

Published

on

blank

Gazetemizin Genel Yayın Yönetmeni Çetin Ali Aytaç’ın sorularını yanıtlayan CHP Sarıyer Belediye Meclis Üyesi İrfan Sandıkçı, koltuk sevdalısı olmadığını, Şükrü Genç’e elinden gelen her türlü desteği vereceğini söyledi.

Sandıkçı, “Şükrü başkanın Sarıyer’deki hizmetlerini 10 yıldan beri yakından takip ediyoruz. Şükrü başkanın en büyük ve en olumlu projesi, insanların gönlüne girmesidir. Seçim zamanı başkanımızla Sarıyer’in hemen hemen her mahallesinde dolaştık. Gittiğimiz yerlerde insanlarımızın başkana samimi olarak sarıldığını gördüm. İnsanlar, bir ağabey, ya da bir kardeş gibi başkana derdini anlatabiliyor. Şükrü başkanın farkındalığı budur. Bazı partiler de, “Belediyecilik gönül işidir” diyor; ama onu sadece afişe asmakla kalıyorlar. Önemli olan, sokaktaki insanın sana sarılabilmesi, derdini anlatabilmesidir. Sarıyer halkı, Şükrü başkanına her zaman kolayca ulaşabilmektedir. Seçim çalışmasında da bunu canlı olarak gördük.” dedi.

İşte CHP Sarıyer Belediye Meclis Üyesi İrfan Sandıkçı ile gerçekleştirdiğimiz röportajın tamamı:

  • CHP Sarıyer Belediye Meclis Üyesi İrfan Sandıkçı olarak öncelikle bize kendinizi tanıtır mısınız?

Aslen Rize Kalkandereliyim. 50 yıldır İstinye’de yaşıyorum. Hemen hemen İstinye’nin yerlilerinden sayılırız. 12-13 yıldır İstinye Park taksi durağı, İstanbul Akvaryum ve 1453’ün taksi durağı işletmesini yapıyorum. 200’e yakın araçla hizmet sektöründe faaliyet gösteriyorum.

– Meclis üyeliği adaylığınız sürecinden bize biraz bahseder misiniz?

Şükrü başkanın Sarıyer’deki hizmetlerini 10 yıldan beri yakından takip ediyoruz. Ayrıca sektör olarak bizim ne zaman bir sorunumuz olursa hep yanımızda olmuştur. Bu konuda, İstanbul’da tektir. Taksicilere ramazanda iftar ve sahur programları düzenlemiştir. Yine buradan Üsküdar’a taksicilerle beraber gidip program hazırlamıştır. Biz bu anlamda başkanımızı kendimize hep yakın hissettik. Başkanımız bu dönem için de çok farklı bir meclis listesi yaptığını ve her meslek grubundan insanların olacağını söyledi. İşte fırıncısı, taksicisi, müteahhidi, balıkçısı, mimarı… Değişik her meslek grubundan oluşan bir meclis üyesi listesi, sanırsam İstanbul’da tektir. Meclis üyeliği teklifi gelince de, zaten Şükrü başkanımızla yıllardır beraberiz. Neticesinde teklifi kabul ettik.

– Taksi durağı başkanlığı görevini yapmaktasınız. Sarıyer’in en önemli sorunlarından biri ise trafiktir. Artık İBB’nin de CHP’ye geçmesiyle birlikte trafik ile ilgili bir meclis üyesi olarak çözüm önerileriniz olacak mıdır?

Bizim daha önce bununla ilgili çözüm önerilerimiz oldu. Bizi bu alanda, mezarlıklar müdürlüğünden bir kişi temsil etmektedir. İstanbul’da zaten yolların durumu belli, trafik her zaman kilitlidir. İstanbul’da trafiğin ana sorunları; okullar, iş yerleri, bankalardır. Bu sektörde çalışan servis araçlarının aynı saatte yola çıkması, trafiğin İstanbul’da durma noktasına gelmesine neden olmuştur. Özellikle bizim Maslak’ta trafik çok yoğundur. Akşam üzeri saat 17:00’den sonra servis araçları yolun bir şeridine araçlarını park ederek, üç şeritli yolu iki şeride düşürmektedirler. Bu da, trafiğin iş çıkış saatinde daha da yoğunlaşmasına sebep olmaktadır. Bu yüzden de, Maslak’tan çıkamıyorsun, Ayazağa’ya inemiyorsun. Biz buna bir çözüm önerisi getirdik. Bu farklı sektörlerin giriş ve çıkış saatlerinin aynı olmaması, trafik yoğunluğunun azalmasını sağlayacaktır. İşte okul saatlerinin iş çıkış saatlerinden yarım saat, kırk dakika erken olması, trafikte biraz olsun rahatlamayı sağlatacaktır. Ayrıca ana arterlerde de yine şerit sayısı, servislerden ötürü iş çıkış saatlerinde ikiye düşmektedir. Yani servislere bir toplanma alanı yapılmalıdır. İşinden çıkan kişiler, trafiğin çözümü adına yüz metre yürümelidir. Servislerin ana yol kenarında beklemesine gerek yoktur. Öyle olduğu zaman insanlar işinden çıkıyor; ama bir saatte Maslak’tan çıkamıyor. Ana arter açık olduğunda, trafikteki sıkışıklıkta son bulmuş oluyor. Trafikteki bu sorunu, bu dönemde büyükşehir ile çözeceğimize inanıyorum. Bunu çözmenin de zaten kolay olduğunu düşünüyorum. Maslak’ın yol alanı 1 kilometre kadar bir yerdir.

blank

“ÇOK GÜZEL FARKLI PROJELER HAYATA GEÇECEK”

– Önümüzdeki süreçte Sarıyer’de gerçekleştirmek istediğiniz projeleriniz var mıdır?

Bir meclis üyesi olarak, öncelikle başkanımızın yapmış olduğu projelere destek vermek istiyorum. Bu alanda başkanımızın, Mustafa Balcı ağabeyimizin de konuya hakim olduğu balıkçılıkla ilgili güzel bir projesi vardır. Proje, ilk olarak bizlere dosya halinde verildi. Gerçekten projeyi çok beğendim. Sarıyer, balıkçılıkla anılan bir ilçe; fakat balıkçısı, balıkçılar çarşısı yok. Bu dönemde Sarıyer için büyük önem arz eden bu projenin hayata geçmesini sağlayacağız. Bundan önceki 10 yıl boyunca, hep göz önünde olmayan, çok değerli projeler hayata geçirilmişti. Bu dönem artık daha çok göz önünde olan projeler hayata geçirilecektir. Yine bu dönemde yurtlar olsun, spor tesisleri olsun çok güzel farklı farklı projeler hayata geçecektir.

  • Meslektaşlarınızın sizden beklentileri nelerdir?

Meslektaşlarımızın çok büyük beklentileri vardır. İstanbul’da 18 bin taksi, 200 bine yakın ise taksi çalışanı bulunmaktadır. Yani, İstanbul’da seçim sonucunu belirleyebilecek etkiye sahiptir. Bu çalışanlarımız, 23 aydır taksimetreye zam alamamaktadırlar. Bu 23 aylık zam alamamanın karşılığında, benzine ve mazota 7 defa zam geldi. İnsanlar artık ekonomik olarak çok zor durumdadır. Her geçen sene, aranır hale gelmiştir. Trafik, her geçen sene daha da zorlaşır, daha da yoğun hale gelmiştir. İş yok, benzin ve yakıt pahalı ve bir de belediye turkuaz taksi uygulamasını başlattı. Tamamen kuralsız bir hale dönüldü. Kimin ne yaptığının bir standartı kalmadı. Daha önce büyükşehir bize 200 liraya taksi kullanma kartı veriyordu. Taksi kullanmanın belgesine bu süreçte 500-600 lira para harcıyorsunuz. Yani anlayacağınız, herşey paraya endekslidir. En büyük sorunlardan biri de, denetlemenin olmamasıdır. Ehliyetin varsa eğer, istediğin gibi taksicilik yapabiliyorsun. Bu işe kimin elverişli olup olmadığıyla ilgili bir standart getirilmedi. Bu da, büyükşehirle taksiciler odasının entegre olamamasından kaynaklanmaktadır. Oda başkanı, İBB Başkanımız İmamoğlu’nun taksicilerle yaptığı bir toplantıya katılmadı. 18 bin taksicinin başkanı olan bir odanın siyasi tarafı olmamalıdır. Bu dönemde İmamoğlu ile bu sorunları aşacağımıza inanıyorum.

“ŞÜKRÜ BAŞKANIN EN BÜYÜK VE EN OLUMLU PROJESİ, İNSANLARIN GÖNLÜNE GİRMESİDİR”

– Sizce, Sarıyer Belediyesi’nin gerçekleştirdiği en olumlu proje hangisidir? 

Geçmiş dönemde Yaşar Kemal Kültür Merkezi ile Belediye Binası en olumlu proje olmuştur. Ama bunların dışında Şükrü başkanın en büyük ve en olumlu projesi, insanların gönlüne girmesidir. Seçim zamanı başkanımızla Sarıyer’in hemen hemen her mahallesinde dolaştık. Gittiğimiz yerlerde insanlarımızın başkana samimi olarak sarıldığını gördüm. İnsanlar, bir ağabey, ya da bir kardeş gibi başkana derdini anlatabiliyor. Şükrü başkanın farkındalığı budur. Bazı partiler de, “Belediyecilik gönül işidir” diyor; ama onu sadece afişe asmakla kalıyorlar. Önemli olan, sokaktaki insanın sana sarılabilmesi, derdini anlatabilmesidir. Sarıyer halkı, Şükrü başkanına her zaman kolayca ulaşabilmektedir. Seçim çalışmasında da bunu canlı olarak gördük. Esnaflarımızı gezerken farklı partilere oy verdiğini söyleyenler, Sarıyer’de Şükrü başkanı destekleyeceğini söylediler. Çünkü kendisi halkın içinden gelmiştir. Kibir, ego yok. 40 tane korumayla gezmiyor. Böylece, insanlara kendini de daha iyi ifade edebiliyor.

– Siyasette devamlılığı düşünüyor musunuz? Yani önümüzdeki dönemlerde meclis üyeliği görevinize devam etmek ya da başka görevlere talip olmak istiyor musunuz?

Ben 20 yıldır Cumhuriyet Halk Partisi’nin üyesiyim. Daha önce il delegesi oldum. İşimin yoğunluğundan ötürü siyasete hiç aktif olarak katılmayı düşünmemiştim. Bu dönem böyle bir karar verdim. Zaman neleri gösterir, bilemeyiz. Zaten geçmiş dönemde elimizden geldiğince destek veriyorduk. Bu dönemde, başkanımızın yönlendirmeleriyle elimizden gelen her türlü desteği vereceğiz. Biz Şükrü başkanın ekibiyiz. Bizi meclis üyesi yapmış, yapmamış hiç önemli değil. Ben meclis üyesi olmadan öncede hep Şükrü başkanla beraberdim. Koltuk sevdalısı bir insan değilimdir. En büyük fedakarlık, dışarda olup destek vermektir. Mesela Şükrü başkan 2009’da ilk aday olduğunda Tarabyaüstü’nde seçim ofisimiz vardı. Kendisiyle orada tanışmıştık. Araçlarımıza broşürlerini koymamızı istemişti. Kendisinden o gün, o elektriği aldım. Arabalarıma broşürlerini koydum. Hiçbir beklentimde olmamıştı ve yıllardır da dostça ağabey-kardeş ilişkisi olarak ilişkimiz devam etmektedir. Zaten böyle ilişkilerde bir beklenti olmamalıdır. O zaman, o ilişkinin samimiyeti kalmaz.

 

Click to comment

Bir Cevap Yazın