Siyaset
Kılıçdaroğlu’ndan Cumhur İttifakıyla İlgili Flaş Açıklama!
Published
5 yıl agoon
CHP lideri Kılıçdaroğlu, AKP-MHP ittifakının Türkiye’yi yönetemedikleri gerçeğiyle yüzleşmek zorunda kalacaklarını ve “Yönetemiyoruz, seçime gidelim” diyeceğini söyledi.
Cumhuriyet’ten Mahmut Lıcalı’ya gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulunan CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, “erken seçim” tartışmaları konusunda kendilerinin bir seçim istemediklerini, ancak AKP’nin Türkiye’yi yönetemediğinin farkına vardıktan sonra “Biz yönetemiyoruz, seçime gitmek zorundayız” diyeceğini ifade etti. İktidarda yaşanan FETÖ borsası tartışmalarını değerlendiren Kılıçdaroğlu, “Erdoğan’ın avukatlarının FETÖ bağlantılı kaç dava aldıklarını ve bu davaların sonuçlarının ne olduğunun izlenmesi lazım. Adalet Bakanlığı izlemeli. O zaman görülecek ki FETÖ borsasında hangi avukatlar yargı üzerine siyasal baskı kurdular ortaya çıkacak” değerlendirmesinde bulundu.
“BİZ YÖNETEMİYORUZ, SEÇİME GİTMEK ZORUNDAYIZ DİYECEKLER”
Kılıçdaroğlu, “Ben, özellikle yerel seçim döneminden bu yana, bir erken seçimi doğru bulmadığımı, parti olarak bizim de bir erken seçim talebimizin söz konusu olmayacağını sıklıkla vurguladım. Biz hâlâ aynı noktada duruyoruz. Bir erken seçim doğru değil. Ancak, erken seçim kararı alacak olan iktidar bloku açısından durumu değerlendirdiğimizde, bir süre sonra bunlar başta ekonomi olmak üzere pek çok konuda Türkiye’yi yönetemedikleri gerçeğiyle yüzleşmek zorunda kalacaklar. Dolayısıyla “Biz yönetemiyoruz, seçime gitmek zorundayız” diyeceklerdir.” dedi.
“DAMAT DIŞINDA TÜM BAKANLAR ETKİSİZ ELEMAN”
Cumhurbaşkanı ile bakanların açıklamalarının çelişkili olması konusuyla ilgili de değerlendirmelerde bulunan Kılıçdaroğlu, “Türkiye’de aslında iki ayrı devlet var şu anda. Bir Saray devleti, bir de Türkiye Cumhuriyeti devleti. Saray devleti “Lale Devri”ni yaşıyor. Orada damatlar, gelinler, kayınpederler var. Bütün Saray kendi içinde ayrı bir dünyada yaşıyor. Onların ayrı dış politikaları var, ayrı ekonomi politikaları var. Damat dışında bakanların hemen hemen tümü etkisiz eleman konumunda. Asıl dominant olan Saray devleti. Dış politikaya baktığınız zaman koskoca Dışişleri Bakanlığı’nın devre dışı bırakıldığını görüyorsunuz. Saray’da üç-beş kişi oturup Türkiye’nin dış politikasını belirliyor. Savunma politikasına bakıyorsunuz; Milli Savunma Bakanlığı, Genelkurmay tümüyle devre dışı bırakılmış. Saray’da üç-beş kişi oturup Türkiye’nin savunma politikasını belirliyor. Ordu, tarihinin en ciddi sorunlarıyla karşı karşıya. Orduda da liyakatin yerini Saray’a sadakatin aldığını görüyoruz. Devletin çağdaş devlet olmaktan çıkıp parti devletine dönüştüğü bir süreci yaşıyoruz.” ifadelerini kullandı.