Siyaset
KILIÇDAROĞLU’NUN “ADALET” İÇİN HAZIRLADIĞI 10 MADDELİK MANİFESTO
Published
7 yıl agoon
CHP lideri Kılıçdaroğlu, Maltepe’de 3 milyonun üzerinde katılımın sağlandığı mitingde, “Kimse bu yürüyüşün son olduğunu düşünmesin.” dedi ve hazırladığı 10 maddelik “adalet” manifestosunu sıraladı.
26 gün önce Ankara Güvenpark’ta başlattığı “adalet” yürüyüşünü dün İstanbul Maltepe’de sonlandıran CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, tüm dünyanın yakından takip ettiği ve milyonların akın ettiği Maltepe mitinginde, “Kimse bu yürüyüşün son olduğunu düşünmesin. Korku duvarlarını yıkacağız. Bu yürüyüş bizim ilk adımımız.” sözlerini söyledi ve “adalet” için hazırladığı 10 maddelik manifestoyu sıraladı. Kılıçdaroğlu’nun sözleri sık sık “Hak, hukuk, adalet” sloganlarıyla kesildi. İşte Kılıçdaroğlu’nun sıraladığı 10 maddelik manifesto:
1- “15 Temmuz darbe girişimini bir kez daha açık ve kesin bir dille lanetliyoruz. 249 şehidimizin aziz hatırası ve 2301 gazimiz için Fetullah Gülen Terör Örgütü’nün siyasi ayağı ortaya çıkarılmalı ve gerçek darbecilerden hesap sorulmalıdır.
2- Bir sivil darbeye dönüşen OHAL uygulamaları yasama, yargı ve yürütme gücünü tek kişide toplamıştır. OHAL derhal kaldırılmalı ve hukuk düzeni evrensel ilkelere uygun olarak yeniden tesis edilmelidir.
3- Demokrasinin, can ve mal güvenliğinin vazgeçilmez kuralı olan yargı bağımsızlığı ve tarafsızlığı sağlanmalıdır. Adil yargılanma hakkı eksiksiz bir şekilde uygulanmalıdır. ‘Kolektif suç’ gibi insan haklarına aykırı uygulamalardan vazgeçilmelidir.
4- OHAL mağdurları adeta ‘sivil ölüme’ terk edilmiştir. Mağdurların yargıya erişim ve sosyal güvenlik haklarını kısıtlayan tüm uygulamalara hukuk devletinin gereği olarak son verilmelidir.
5- 15 Temmuz darbe girişimiyle veya onun arkasındaki örgütle hiçbir ilişkisi bulunmayan, ama sırf hükümete muhalif görüldüğü için bütün haklarından yoksun kılınan akademisyenler ve diğer kamu görevlileri görevlerine iade edilmelidir. Anayasa Mahkemesi’nin içtihatları dikkate alınarak, tutuklu milletvekilleri derhal serbest bırakılmalıdır.
6- 150’nin üzerinde gazetecinin hapiste olduğu bir ülkede demokrasiden söz edilemez. Sadece mesleklerini yaptıkları için tutuklanan gazeteciler derhal serbest bırakılmalı, medya üzerindeki tüm baskılara son verilmelidir. Düşünceyi ifade özgürlüğünün önündeki tüm engeller kaldırılmalıdır.
7- OHAL koşullarında, serbest tartışmanın yapılamadığı bir ortamda ve üstelik ‘devletin bütün imkânları seferber edilerek’ gerçekleştirilen Anayasa değişikliği gayrimeşrudur. Bu bir ‘mühürsüz seçimdir’. Türkiye gayrimeşru bir anayasa ile yönetilemez, yönetilmemelidir
8- Din ve vicdan özgürlüğünün güvencesi olan, insan haklarına dayalı demokratik, laik, sosyal hukuk devleti güçlendirilmeli, liyakat esası kamuda göreve başlama ve yükselmede esas alınmalıdır. Eğitimde laiklik ilkesinin aşındırılmasına son verilmeli ve toplumsal adaletsizliği yeniden üreten eğitim politikaları değiştirilmelidir.
9- Toplumsal barışımızı bozan tüm antidemokratik uygulamalara eşit yurttaşlık temelinde son verilmelidir. Toplumsal adaletsizliğin en vahim görünümlerden biri olan kadınlara karşı ayrımcılığın önüne geçilmeli, kadınların özgürlük alanları korunmalı, kadın hakları toplumsal hayatın her alanında uygulanmalıdır.
10- Adalet uluslararası ilişkilere de hâkim olmalıdır. Türkiye coğrafyasındaki tüm halklara, tüm kimliklere kardeşçe, adilane yaklaşan, barışçıl ve uluslararası hukuka saygılı bir dış politikaya dönüş yapmalıdır.”