Connect with us

Siyaset

Özlem Can yazdı: Sokaklar Kör Ebe

Published

on

blank
Son günler de, “sokağa çıkarsın, çıkamazsın” sözleri almış başını gidiyor…
***
Fatih Portakal canlı yayında Fransa’daki Sarı Yelekliler haberine dayanarak “Hadi bakalım barışçıl bir eylemle zamları, doğalgaz zamlarını protesto edelim. Hadi bakalım, yapalım. Yapabilecek miyiz? Kaç kişi çıkacak korkudan endişeden sokağa? Kaç kişi çıkar sokağa Allah aşkına söyler misiniz? Bireysel ve toplumsal muhalefeti baskı altına almaya ve yıldırmaya çalışıyorlar. En doğal hak ama uygulanamıyor. Fransa olmuş, Türkiye olmuş çok da farketmiyor açıkçası” demişti.
***
Yaptığı haklı eleştiri iktidar cephesinde büyük bir coşku ile karşılandı. Hemen suç duyurusu, gerekli üslupsuz açıklamalar ardı ardına geldi. Peki neden? Cevap çok basit. Ülke düştüğü çukurda son yaşanan ekonomik sorunlar neticesinde ivme aldı. Ve bu durumun yaklaşan yerel seçimlere yansıması mutlaktır. Artık ezberledik. Her seçim öncesi bir mağduriyet senaryosu hazırlanıyor. Ve Fatih Portakal’ın söylediği birilerinin kafasında ampul yakmış olması gerekir. Meydanlarda halka seslenirken “hadi bakalım cesaretiniz varsa çıkın sokağa” tarzında konuşmanın çok da makul bir açıklaması olamaz.
***
Ya muhalefet partisine ne demeli, aldı gazı gidiyor. Yapılmak isteneni anlamak bu kadar zor olmasa gerek. Metin Akpınar ve Müjdat Gezen’de ileri demokrasiden bir işaretle nasibini aldı. Vazifesinin gereğini en iyi şekilde yapan savcı, değerli sanatçıları hemen ifadeye çağırdı. Demokrasinin tanımını bile yapmak ne yazık ki suç unsuru teşkil eder hale gelmiştir. “Sanat sanat için mi, sanat halk için mi?” tartışması çoktan geride kaldı. “Sanat yaranmak için mi, sanat yaraları sarmak için mi?” olarak değiştirilmesi gerektiriyor. Ama gerçek sanatçılar asla unutulmayacaktır. Diğerlerine sanatçı demek zaten yersiz olur.
***
Peki daha ne kadar daha böyle devam edecektir? Diyelim ki halk sokağa döküldü, neler olacak? Ülkenin gündemi hop diye jet hızıyla değişecek. Dolar yükselecek, ekonominin nedeni olarak gösterilecek. Ülkeyi bölmek istiyorlar diye angarya kopacak. Geziden çok daha şiddetli olacağını tahmin ediyorum. Birde bakmışsın ki ülkede kötü giden herşeyin sorumlusu sokağa çıkan halk ve CHP olacak. Buna alet olmayın. Sokaklar elbette bizim. Ama sokaklar, meydanlar kadar seçim sandığı da bizim. Ekmeğimize kan doğrayanların ekmeğine yağ sürmeyin. Oyununa gelmeyelim. Bıçak kemikte biliyorum. Değişim istiyorsan önce komşunla başla. Belki senden duyacağı bir tek kelimeyi bekliyordur. İnancını kaybetme yol uzun ama zafer çok daha uzun olacak.

Click to comment

Bir Cevap Yazın