Connect with us

Siyaset

ZEKERİYAKÖY MUHTAR ADAYI NUR ALTUNKÖSE: MUHTARLARIN SİYASİ GÖRÜŞLERİ DEĞİL, İNSANİ DURUŞLARI ÖNEMLİDİR

Published

on

blank

Gazetemizin sorularını yanıtlayan Zekeriyaköy Muhtar Adayı Nur Altunköse, “Muhtarların siyasi görüşleri değil, insani duruşları önemlidir.” diye konuştu.

Zekeriyaköy Muhtar Adayı Nur Altunköse, Zekeriyaköy’de bir lisenin yapılması gerektiğini, yaşlılarla ilgili önemli projelerinin olduğunu ve milli bayram coşkusunu Zekeriyaköy’de, Zekeriyaköylü vatandaşlarla hep birlikte yaşamaları gerektiğini anlattı.

İşte Zekeriyaköy Muhtar Adayı Nur Altunköse ile gerçekleştirdiğimiz röportajın tamamı:

– Aday olmaya kendiniz mi karar verdiniz? Yoksa çevrenizden gelen tepkiler doğrultusunda mı aday oldunuz?

Aday olmaya önce kendim karar verdim. Sonrasında arkadaşlarıma, dostlarıma danışarak, böyle bir yola çıktığımı söyledim. Onlarda bana arkamda olduklarını, beni desteklediklerini söylediler. Ben de, onların desteğiyle bu yola çıktım.

– Seçimler öncesinde nasıl bir çalışma yürütmeyi düşünüyorsunuz?

Öncelikle kendi arkadaşlarımdan, dostlarımdan, burada yaşayan akrabalarımdan destek istiyorum. Bire bir görüşmelerim oluyor. Site yöneticileriyle görüşmeler gerçekleştiriyorum. Böyle küçük küçük adımlarla 31 Mart’a hazırlanıyorum.

– Zekeriyaköy’ün en büyük sorununun ne olduğunu düşünüyorsunuz?

Köyümüzün çok güzel olduğunu düşünüyorum. Aşırı derecede bir yapılanma var. Böyle güzel bir yerde şu anda en büyük sorunun, sokakta gezen başıboş hayvanlar olduğunu düşünüyorum. Beni gerçekten çok korkutuyorlar. Birkaç kez de, oğlumla beraber saldırılarına uğradım. Öncelik olarak buna kesin bir çözüm bulmamız gerekiyor. O da, benim gerçekleştirdiğim projeye, herkesin taşın altına elini koyarak vereceği destekle gerçekleşecektir. Projeme gelecek olursak; bu hayvanlara bir yer yapılmasını, onlara orada en iyi şekilde bakılması gerektiğini düşünüyorum. Bu yapılacak yerde toplanan hayvanlara da çocuklar baksın, sevsin. Hatta öyle bir şey yapalım ki, seyahate giden insanların hayvanları da buraya bırakılsın. Neticede o insanlar, seyahatlerine gitmeden önce hayvanlarını bırakacak yer konusunda türlü sıkıntılar yaşamaktadır. Böyle bizim yapacağımız yerle, hatta ben buna hayvanların otelide diyebilirim. Burada en iyi koşullarda bakılsınlar. Buranın ekonomisi de, hayvanlarını teslim edecek olan insanların desteğiyle sağlanmalıdır.

– Muhtar adayı olarak yaşlılarla ilgili özel bir çalışmanız olacak mı?

Elbette olacak. Ama onun öncesinde yaşlılarla ilgili yaşadığım bir olayı paylaşmak istiyorum; bir gün kapım çaldı. Baktım, yaşlı teyze karşımda titriyor. Kış ayındayız, üstü ince ve tanıdığım çevreden biri de değil. Bizden onu evine götürmemizi istedi. Daha sonra uzun bir araştırma yaptım ve neticesinde Zekeriyaköy Acıbadem Hastanesi’nin orada bulunan bir evde yaşayan ağabey ile bir kardeşin annesi olduğunu öğrendim. Bahsettiğim teyze, çocukları markete gittikten sonra evden kaçmış. Kendisi alzheimer hastasıymış. Bizim kapımıza gelmiş. Çocuklarıda tabi, saatlerdir annelerini aramış. Yani bu gibi durumlarda muhtarlığın down sendromu, otizm, alzheimer gibi hastalarla ilgili bir sistemi olmalı. Bu hastalar kaybolduğunda çevreden bizlere fotoğrafları gelmeli. Bunlar tabi ki gizlilik içerisinde olacaktır. Böyle bir kayıp yaşandığı zaman, bu insanların bulunması daha kolay olacaktır. Aslında bu proje çocuklar içinde geçerli olabilir.

– Bazı muhtarlar, kendi yaptıkları çalışmalardan bölgedeki vatandaşların haberdar olabilmesi adına mesaj sistemini aktif olarak kullanıyor. Siz de, böyle bir uygulamayı hayata geçirmeyi düşünüyor musunuz?

Tabi ki. Böyle bir uygulamayı hayata geçirmeyi düşünüyorum. Muhtarlığın, iyi ve kötü hallerde herkese ulaşması gerekir. İyi haller nedir? Güzel bir açılış olur. Adresini, tarihini belirten bir mesaj atarız ve böylecelikle Zekeriyaköylü vatandaşlarımızda birbirlerinden, çevresinde açılan yeni yerlerden haberdar olmuş olur. Mesela Panaroma’nın oraya yeni bir klinik açılıyor. Kötü olaylarda ise Allah korusun bir cenaze haberi falan olduğunda yine vatandaşlarımızı mesaj yoluyla bilgilendirmeliyiz. Bazen insanın karşı komşusunun öldüğünden bile haberi olmuyor.

MİLLİ BAYRAMLARDA BÜYÜK BİR COŞKU İSTİYORUM

Zekeriyaköy’de milli bayramların büyük bir coşkuyla kutlanmasını istiyorum. Mesela, köyümüzde 1925 yılında kurulmuş bir tanecik okulumuz var. Orada öyle bir milli bayram kutlamalıyız ki, insanlar okuldan dışarı taşmalıdır. Burada yaşayan insanlar oraya gelmelidir. Gelmeleri içinde bazı olanaklar sağlamayı düşünüyorum. Bu anlamda belediyemizden otobüste isteyeceğim.

– İki dönemdir Zekeriyaköy muhtarı olan Semra Özkaya’yı başarılı buluyor musunuz?

Eminim elinden gelen herşeyi yapıyordur. İki dönemdir bu işin başındadır. Kendisine teşekkür ediyorum. Ben yeni adayım. Kendisi çalışmaları için elinden geleni yapmıştır. Bundan şüphe duymuyorum; ama yeni aday benim.

– Semra Özkaya’nın eksik bulduğunuz bir yönü var mıdır?

Kendisinin daha halkla iç içe, sıkı ilişkiler halinde olması gerektiğini düşünüyorum. Mesela Zekeriyaköy’ün içinde bir Atatürk büstü var. Milli bayramlarda herkesin orada toplanması gerekir. Bunu sağlamalıyız. Ayrıca sadece milli bayramları kutlamak için harekete geçmemeliyiz. Köyümüzde okumaya muhtaç, okula gidemeyecek çocuklar var. Onlara da sahip çıkmalıyız. Önce eğitimimize, ona muhtaç olanlara sahip çıkmalıyız.

– Zekeriyaköy’de maddi imkanları yüksek olan çokça insan yaşamaktadır. Az öncede, Zekeriyaköy’de maddi imkanlar neticesinde okula dahi gidemeyen çocukların da olduğunu söylediniz. Maddi imkanı yüksek olan ailelerin, maddi sıkıntı çeken ailelerin çocuklarına burs vermesini sağlamayı düşünüyor musunuz?

Kesinlikle. Bununla ilgili de bir dernek kurmamız gerekiyor. Ve burada para, asla muhtarlığın elinde bulunmayacak. Yani birisi bana para verip, “ihtiyacı olan çocuğu bu parayla okutursunuz” demeyecek. Herşey kayıt altında olacak. Paranın nereye yattığından ve de nasıl kullanıldığından herkesin haberi olacak. Böyle bir sistem kuracağız. Çünkü benim oğlum Zekeriyaköy ilkokulunda okurken gerçekten dibi ve tavanı gördüm. Yemek yiyemeyen, pijamayla okula gelen çocukları gördüm. Hem de Zekeriyaköy gibi bir yerde… Ve burası 1925’te kurulmuş. 7 yıl sonra okulumuzun 100. yılı kutlanacak. Bence bu çalışmayı iyi bir hareketle tüm Sarıyer’e göstermemiz gerekiyor. Ayrıca bu çalışmayı hukukçulara ve sosyologlara danışarak gerçekleştireceğiz.

OKUL EKSİKLİĞİMİZİN OLDUĞUNU DÜŞÜNÜYORUM

– Muhtarlık seçimini kazanırsanız eğer, ilk gerçekleştirmek istediğiniz projeniz ne olacak?

Okul eksikliğimizin olduğunu düşünüyorum. Bir lisemiz yok. Burada bir Atatürk lisesi olsa fena mı olur. Herkesin bu konuda maddi manevi destek olacağına inanıyorum. Hem kurmayı düşündüğümüz dernekle bunu daha iyi yapabiliriz. Destek sağlayanlar için de, okulun kapısına “Bu işleri Zekeriyaköylüler yapmıştır” diye yazsak kötü mü olur.

– Peki, bu okulu nasıl yapmayı planlıyorsunuz? Yani Zekeriyaköy’de maddi imkanları yüksek olan kişilerden destek alarak mı yapmayı düşünüyorsunuz?

Okul yapmak çok büyük bir maliyet ister. Tek başına Zekeriyaköylüler olarak bunu yapmamız zor. Bunu devlet-vatandaş işbirliği ile yapacağız.

– Şu anda mevcut muhtarla birlikte Zekeriyaköy’de siz dahil 3 aday bulunmaktadır. Seçimdeki şansınızı nasıl görüyorsunuz? CHP’nin kalesi olarak adlandırılan Zekeriyaköy Mahallesi’nde, partinin muhtarlık seçimleri üzerinde bir etkisinin olacağını düşünüyor musunuz?

Ben kazanacağıma inanıyorum. İnanmasam, zaten aday olmazdım. Beni destekleyenleri de mahçup etmeyeceğim. İnsanların beni tanıdıktan sonra, röportajımı okuduktan sonra beni destekleyeceklerine inanıyorum. Ayrıca muhtarların siyasi görüşleri değil, insani duruşları önemlidir.

NUR ALTUNKÖSE KİMDİR?

1966 İstanbul doğumlu olan Nur Altunköse, İstanbul Hasköy lisesini bitirmiştir. Açıköğretim Fakültesi Çalışma Ekonomisi ve Endüstriyel İlişkiler bölümünde okumakta olan Altunköse, evli ve bir erkek çocuk annesidir. 12 yıldır Zekeriyaköy’de yaşamaktadır.

 

 

Click to comment

Bir Cevap Yazın