Connect with us

Çetin Ali Aytaç yazdı

Çetin Ali Aytaç yazdı: Ergenekon kumpasından muhalefete…

Published

on

blank

Ergenekon ve Balyoz kumpasları; Kemalist Türkiye’ye, güçlü orduya, bağımsız yargıya yapılan en büyük darbeydi. FETÖ ve AKP, o dönemde güçlü bir işbirliği içindeydi. Şimdi her ne kadar ayrışmış gözükselerde, hedeflerine önemli ölçüde ulaşmış durumdalar. Çünkü ordu eski gücünü kaybetmiş, yargı bağımsızlığını yitirir duruma gelmiştir. Kemalist Türkiye’yi ise Oslo’cu grupla birlik olarak zayıflatır hale getirmişlerdir.

***

Tabi ki bu yapılanlar, ilelebet devam edecek değil; ancak kısa sürede de değişmeyecek! Çünkü uzun soluklu bir plan yapıldı. O planın hamlelerini bozacak yapılar ise bir süredir bertaraf edilmiş durumdadır. Bazı taşların yeniden yerine oturabilmesi adına biraz daha zamanın olduğu apaçık ortadadır. Çünkü değişmesi gereken durumlar vardır.

***

Peki, Ergenekon kumpasında mağdur olan, hayatını kaybeden İlhan Selçukların, Türkan Saylanların, Kuddusi Okkırların ve daha nicelerinin hesabı ne zaman sorulacak!

***

İşte esaslı olarak tüm FETÖ’cülerin, iktidarından muhalefetine o anlayışa hizmet eden tüm herkesin tarafsız yargı aracılığıyla yargılandığı zaman o hesaplar sorulacak! Şimdi, bu iş çok zor diyeniniz olacak. Bende o yüzden biraz daha zaman var diyorum. Lakin burası da Türkiye… Yarına nasıl uyanacağınız belli değil…

MUHALEFET NE KADAR İDDİALI!

Biliyorsunuz ki, 24 Haziran seçimlerinde AKP, MHP’nin desteğini alarak Cumhurbaşkanlığı seçimlerini kazandı; ama mecliste tek başına yetki alamadı. Onun içinde göbek bağı MHP’ye bağlı kaldı. Yerel seçimlerde de, yaşadığı oy kaybını gördüğü için MHP ile yeniden zorunlu ittifak kurmaya mecbur kaldı.

***

Ya muhalefet!

***

CHP ve İYİ Parti, meclis seçimlerinde ağır yara aldı. Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde CHP’nin adayı Muharrem İnce yüzde 31’lere varan bir oy alsa da, mecliste CHP’nin oyu yüzde 22’lere inmişti. Büyük rüzgar estiren İYİ Parti için durum daha da vahim oldu. Seçimler öncesinde ittifaka dahil olmasalardı, kıl payı oranla baraj altında kalacaklardı. Gerçi bazı İYİ Partili vekiller ittifaka girmemeleri halinde daha yüksek oy alacaklarını iddia ettiler. Ama Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde aldıkları oy da, kendileri adına tam bir fiyasko oldu.

***

Değişmeyen muhalefet, makyaj yapıp halkın karşısına çıkan muhalefet yeniden umut olacak mı! Bazı göbeği bağlı köşe yazarları, sanki onca seçim kaybetmemiş bu muhalefeti hala yere göğe sığdıramıyorlar. “AKP şöyle yıkılacak, zaten bittiler” falan bir sürü masal anlatmaya devam ediyorlar…

***

Ben bu yazdıklarımı, CHP’nin Sarıyer’den meclis üyesi aday adayı olarak yazıyorum. Hani belki bana, seninde göbeğin bağlı falan diyebilirsiniz; ama benimki kişilere değil, halka bağlı bir göbek! Şimdi kol kırılır, yen içinde kalır. “Aman ha! Partiyi sakın ama sakın eleştirme, yoksa parti zarar görür” diyen bazıları olur. Sanki partiye verdikleri o kadar zararı halk görmüyor. Aslında görmediklerini zannediyorlar. Çünkü bizim kadar onlarla iç içe değiller. Biz gördüğümüzü söylüyoruz.

***

CHP halkın partisidir. Halkla iç içe olan bir partidir. Ama bazı anlayışlar, bazı yöneticiler halktan o kadar uzak ki, partiye o kadar zarar verdi ki, emin olsunlar, ben bu yazımla zarar değil, yarar sağlıyorum. Ancak bazıları samimiyetsizliğiyle zarar veriyor.

***

Biraz bazı konulara değindik. İttifak meselesini es geçmeyelim. İki umut olmak isteyen; lakin olamayan parti, yeniden halka bu kez yerel seçimlerde umut olmaya çalışıyorlar. Söylemler, eylemler yine aynı. Bazen söylemler ve de eylemler başarısızlık getirebilir ama duruşunla, samimiyetinle önemli bir kitleyi arkana alırsın. Belki iki seçim kaybedersin ama kazanma yolun hep açıktır. Ancak bu iki partinin söylem ve eylemleri sadece başarısızlık değil, umutsuzlukta saçıyor. Kitleleri dağıtır hale getiriyor. Biraz bazı değişimlere açık olmayı deneseler, partilerinin ilkeleri doğrultusunda samimi olmayı deneseler, emin olun ki adaylardan çok bu davranışlarıyla 31 Mart seçimlerine daha iddialı giderler.

***

Beklentileri küçültmeyin. Samimiyetle umut dağıtın. Heyecanınızı tüm halk görsün. Kitleler, yeniden sizinle olsun. Çok zor değil. Daha zaman varken mantıkla çok şey yoluna koyulabilir. Gerçi birilerine göre, ön seçim yapmamak adına seçime 8 ay kala bile zaman yok kavramı işlerken ben, eski tecrübelerin sözlerinden de faydalanarak, siyasette son 24 saatin bile çok önemli olduğu kanısındayım. Sadece biraz samimiyet…

1 Comment

1 Comment

  1. Hasan Saim Öztürk

    4 Aralık 2018 at 11:56

    Röportajını beğendim..Maalesef halkla göbek bağını kesti muhalefet ve partilerinin yönetimi..Popüler aday arama yöntemleri ve hiç bir ilKeye dayanmayan parti yönetimleri dalga geçiyorlar tabanlarıyla ve halkla..BAŞARILAR..

    .

Bir Cevap Yazın