Connect with us

Çetin Ali Aytaç yazdı

ÇETİN ALİ AYTAÇ YAZDI: NE ÇABUK UNUTTUNUZ ALİ TATAR’I!

Published

on

blank

Şu fotoğrafa iyi bakın! Ergenekon ve Balyoz kumpaslarının mağdurlarından olan Ali Tatar’dır kendisi. Birçoğunuz iyi tanır. Hakkında atılan iftiralar sonucu maalesef intihar etmişti.

blank

İlhan Selçuklar, Türkan Saylanlar, Kuddusi Okkırlar ve daha niceleri bu kurulan kumpas sürecinde haksızca bedel ödeyerek hayatını kaybetti. Birçoğuda cezaevinden birçok rahatsızlıkla çıktı. O dönemlerde 2. Cumhuriyetçiler, FETÖ’nün bu operasyonlarına alkışlayarak destek veriyorlardı. Cumhuriyet’in darbeci zihniyetlerden kurtulduğunu iddia ederek, Kemalistlere, Cumhuriyet’e savaş açmışlardı. Cumhuriyet’in yılmaz savunucusu Kemalistleri hiçbir zaman sindiremedikleri gibi, onlara hep darbecilikle itham ettiler. Çünkü suçlayacakları öyle hiçbir şey yoktu ki, en iyi iftira onlar için bu olabilirdi!

Peki, bu süreçte FETÖ kumpaslarına sadece destek mi verdiler, elbette hayır! Onlarda yaşananların üzerine gittiler. Televizyon ekranlarında adeta Ergenekon ve Balyoz kumpası mağdurlarını linç etmeye kalktılar. Her gün ekranlarda, öldüğünde cenazesini dahi kaldıracak parası olmayan Kuddusi Okkır için Ergenekon’un kasası iftiralarını attılar. Şimdilerde ise pişmiş kelle gibi sırıtıyorlar. Hep mağduru oynamaya çalışıyorlar.

O dönemlerde bizler halk olarak neler yaptık? Bu davaları elimizden geldiğince savunduk, takip ettik. Bu operasyonlar, Türkiye Cumhuriyeti Devleti’ne yapılan operasyonlardır dedik. 8 Nisan’daki, 5 Ağustos’taki o büyük davalarda da kumpas mağduru olan Atatürkçü subaylarımızın, gazetecilerimizin, yazarlarımızın, aydınlarımızın yanında olduk.

Haliyle o dönemlerde yandaş medya bizleri karalama kampanyasıyla linç etmeye kalkarken, Türkiye’nin dönüm noktası olan 12 Eylül 2010 yılındaki halk oylamasında, “Yetmez ama Evet” diye ortaya çıkan 2. Cumhuriyetçiler ya da liberal solcular diye de kendilerini adlandırabiliriz, halk oylamasında cunta rejimine güya son vereceklerini zannederek AKP’nin destekçisi oldular. Yandaş kalemşörlerden daha çok bağırdılar. Sonucunda Türkiye, baskıcı bir tek adam rejiminin etkisi altına girmeye doğru yol aldı. Peki, onlar o dönemde kandırıldı mı, yoksa bilerek mi sürece katkı sundular!

Eğer onlarda istediklerini tam olarak alsaydılar, bu süreçte mağdur rollerine girmeyeceklerdi. Sürece katkı sunmalarının nedeni apaçık belli; Atatürk’ün Türkiye’sini sindirmek, parçalamak…

Ergenekon ve Balyoz davalarının takipçisi halka o dönemlerde cuntacı yaftası yapıştıranlar, şimdilerde onların bulunduğu alanlarda, siyasi partilerde söz sahibi olmaya çalışıyor. Bazı koltukları ele geçirmeye çalışıyor.

O zaman sizlere soruyorum: Hepimiz bu bedelleri öderken, kumpas süreçlerinde Cumhuriyetçi, Atatürkçü aydınlarımızı savunurken bize cephe açan, AKP ile FETÖ ile iş tutan bu yapıları içimizde barındırmamıza yüreğiniz el verir mi! Nasıl içiniz rahat eder. Ne çabuk unutur oldunuz yaşananları…

Türkiye Cumhuriyeti Devleti bugün baskı rejiminin tehdidi altına girdiyse, bundaki en büyük suçlulardan birileri de, bu 2. Cumhuriyetçilerdir. Son yıllarda maalesef beş dakika önce yediğimiz yemeği unutturulur hale getirildik. Gündem artık her saat bile değil, her dakika değiştiği için yaşadığımız o karanlık günleri unutur olduk.

Sizlere bu kumpas kuranları, kumpasa ortak olanları, linç etmeye kalkanları hayatınızın her anında hatırlayın ki, Cumhuriyet’imizi kaybetmeyelim.

Sizlere bu yaşananları hatırlatmaya devam edeceğim…

Click to comment

Bir Cevap Yazın