ÇETİN ALİ AYTAÇ YAZDI: YIKILMADI AMA ENKAZA ÇEVRİLDİ

Cumhuriyet’in ayarlarıyla 16 senedir oynanmaktadır. 16 Nisan’daki halk oylamasıyla birlikte de bu durum yasal hale getirilmiştir. Herkes 24 Haziran’daki sonuçlara hayıflanıp isyan ederken, bu yaşananların, 16 Nisan gecesi kazanılan hakkın kolayca teslim edilmesi sırasında yaşandığını çabuk unutmuştur. O gün halkın iradesini savunamayanların 24 Haziran’da dik durmasını beklemek, hayalperestlikten öteye gitmemektedir.

***

16 Nisan’daki halk oylamasından sonra hep, erken bir genel seçimin olacağını ifade ettim. Bu sistemi getirenlerin hazırlığı buydu ve kısa sürede istediklerini aldılar. Öngörüden uzak siyasetçiler ise bu duruma hazırlıksız yakalandı ve sonucunu “İnce” umutlara bağlayan halka ödettiler.

***

Şimdi ahlanıp vahlanmanın zamanı değildir. Değişimin gerekliliği bağıra bağıra kendini göstermektedir. Değişimin önüne koyulacak set, halkın sandıktan umudunu tamamen kesmesine neden olacaktır. Sokağın sesiyle siyasetçinin sesi farklıysa orada başarısızlıktan kaçınmak mümkün değildir. Değişim mutlak suretle olmalıdır. Ama tekli haliyle kalmamalıdır. Başarıyı çoklu değişim getirecektir. Bu çoklu değişimde niteliğe önem verilmelidir. Öngörü, azim ve inanç bu yola çıkanların önceliği olmalıdır.

***

“Cumhuriyet yıkıldı” diyenlere ise şunu belirtmek istiyorum: Cumhuriyet 16 sene boyunca büyük hasarlar aldı. AKP iktidarında çokça ayarlarıyla oynandı. Fakat “yıkıldı” kelimesini kabul etmiyorum. Şu anda daha da büyük bir hasar aldı. Büyük sorunların ve sıkıntıların yaşanacağı aşikardır. Ekonomik darboğazın sıkışmış sistemin içinde daha da boğucu bir hale geleceği yakın zamanımız için çok açık olarak gözükmektedir.

***

“Cumhuriyet yıkıldı” diyerek karalara bağlamış bir şekilde kenara çekilirsek, o zaman Cumhuriyeti yıkıma sürüklemiş oluruz. Bu zamanlara gelinirken elimizden gelenin değil fazlasını, elimizden geleni bile yapmadık. Herkes kendine pay biçerek davrandı. Bencilliğimizin bedelini ise bugünkü yaşananlarla ödüyoruz.

***

Şu anda Cumhuriyet yıkılmadı belki ama büyük bir enkaza çevrildiği gerçeğini de görmezden gelemeyiz elbette. Cumhuriyet, yeni sistemle 150 yıl geriye götürülmüştür. O hep eleştirilen 90’lı yılların koalisyon hükümetleri döneminden daha da sıkışık bir sistemle yönetilir hale getirilmiştir. Kısa bir süre sonra bunu daha iyi yaşayıp, göreceğiz. Bu sistem öyle sanıldığı gibi uzun sürmeyecek ve yakın zamanda iflas edecektir.

***

Biliyorum, herkes bir şeyleri beklemekten artık çok sıkıldı. Herşeyin bir an evvel yoluna girmesini istiyor; ama bu coğrafyanın üzerinde o kadar çok devletin eli var ki, o sebeple bir şeyler hemen yoluna giremiyor. O kirli eller, Cumhuriyet’in huzursuz kalmasını sağlıyor.

***

O kirli ellerden kurtulmanın, Cumhuriyet’i yeniden ayağa kaldırmanın en öncü yolu, Kemalizm’den geçmektedir. Kemalist anlayışı yeniden hakim kılmaya başlayacak olan bir muhalefetin kıvılcımları, Anadolu’da yeniden büyük bir hareketlenmeyi sağlayacaktır. 1919 ruhunu günümüz şartlarına uygun bir halde toplumun genlerine yeniden aşılamayı başarabilirsek, kaybettiğimiz tüm çağdaş kazanımlarımızı yeniden geri alabiliriz. Yoksa Cumhuriyet kazanımlarını 45 gün boyunca sokaklarda dağıttığımız broşür çalışmalarıyla asla geri alamayız.

***

Uzun yıllardır siyasetin her karesinde Atatürk’ün düşünce ve kazanımlarından uzaklaşmamız, bugünkü baskıcı döneme gelmemizin yegane sebebidir. İktidarından muhalefetine… Sadece son 16 yıldan bahsetmiyorum. Önceside var. Atatürk’ün sadece adını anmakla yetinmeyelim. Fikirlerini daha ileriye taşıyalım. Daha iyisini, daha çağa uygun olanını bulalım. Verdiğimiz tavizler, Cumhuriyet’in bugünkü büyük bir enkazı devralmasına neden olmuştur.

***

Yaşananları sonuna kadar takip edeceğiz. Kimler Cumhuriyeti bu enkazdan gerçekten kurtarmak istiyor, tüm gerçekliğiyle göreceğiz; ama tabi ki kolay olmayacak… Bir süre, biraz daha zorlu günleri yaşayacağız…