Hasan Saim Öztürk: İnsanlığın zor günleri

Tarih boyunca türlü engelleri aşarak bu günlere gelen insanlık, tam da tansiyon, kalp, kollestrol haplarını bularak ömrünü seksenli yıllara atmış ve yüz yılı hayal ederken bir engelle karşılaştı. Günümüzün vebası CORONA…

***

Bu engelin aşılacağından da kimsenin kuşkusu olmasın. Amaç belki en az zararla bu dönemi atlatmak ve aşabilmek. Yoksa kim bilir her gün diğer hastalıklardan ne kadar insanımızı kaybediyoruz, farkında değiliz. Ama hiçbirimiz o kayıpları bir yakın tehlike hali görüp kendimize konduramadığımız için her şey olağan geliyor. CORONANIN farkı yakın tehlike olarak kapımızın önüne kadar gelmesi ve hatta kapıyı çalması olarak ortaya çıkıyor.

***

Yaşadığımız salgın (pandemi) neden bu kadar sarstı insanlığı, buna bir göz atmakta yarar var. Salgınla beraber ABD gibi dünyanın hakimi ve para babası, silah tüccarı, Orta-doğunun Merkez Komutanı bir ülkenin aslında kağıttan bir kaplan olduğu ve sisteminin hiçte zannedildiği kadar güçlü olmadığı gerçeği çıktı ortaya. Buradan hareketle zengin Kapitalist ve sömürüye dayalı sosyo-ekonomik düzene sahip bireyci toplumların gerçekte şişirilmiş bir balon oldukları anlaşıldı. Karşılıksız Dolar basarak dünyayı yönetenlerin kendi insanı içinde bir hayal dünyası yarattığı, eski Roma İmparatorluğu’nun kölelik düzenine benzer özellikler taşıdığı görüldü…

***

Her neyse, insanlığın yaşadığı bu acı tecrübeden yine insanlığın yönünü değiştirerek, daha çevreci, daha sosyal, daha insan odaklı akıllı ve yaşamın kıymetini bilen bir anlayışa ve boyuta geçeceğini umuyor, ummak istiyor insanoğlu. Aksi halde makyajlı, gösterişli, gururlu, mağrur sarışın delikanlı(Trump) ve onun anlayışındakiler insanlığa kötülük etmeye devam ederler ve bundan hepimiz zarar görürüz…

***

Bizde YETMİŞ YILDIR SÜRDÜRDÜĞÜMÜZ KÜÇÜK AMERİKA HAYALİNİ terk etsek ve bir an önce ULUSAL Kimliğimize, Mustafa Kemal ATATÜRK’ÜN ÇAĞDAŞ MEDENİYET HEDEFLERİNE uygun bir yol izlesek fena olmaz derim.