Connect with us

Genel

Kamu çalışanları bordro yaktı

Published

on

blank

BASK, Anadolu Sen, Birleşik Kamu-İş, Çalışan-Sen, Hak-Sen, Şehit Gazi-Sen ve Yurt-Sen\’in yer aldığı Kamu Konfederasyonlar Platformu, kamu çalışanlarının haklı talepleri için alanlardaydı.

BASK İstanbul İl Temsilcisi Derya Avcı, “Gerçeklerle uyuşmayan TÜİK rakamlarını değil, kamu çalışanlarının yoksulluk sınırı üzerinde ücret alması için bugün 13:00’te Ankara Ulus Meydanından hep birlikte haykırdık.” dedi.

İşte BASK İstanbul İl Temsilcisi Derya Avcı’nın basın açıklaması:

Ülkemizde gıdadan ulaşıma, giyimden konuta, enerjiden kırtasiye ürünlerine kadar her şey en az %150 artmışken; hatta çoğunda %200’ün üzerinde artış gerçekleşmiş iken memur ve emeklilere lütuf gibi verilen %30’luk artış kabul edilemez!

%30’luk artışı birileri alkışlamış olabilir, bu artış birilerinin beklentilerini karşılamış olabilir. Ancak bilinmelidir ki geçim derdiyle dertlenen memur ve emeklilerinin beklentilerini karşılamamıştır.

TÜİK enflasyonu sahadaki gerçek enflasyon ile uyuşmazken memur ve emeklilere TÜİK enflasyon verilerine göre artış vermek alım gücümüzü artırmamıştır.

Talebimiz çok açık ve nettir! En düşük memur maaşı yoksulluk sınırına getirilmeli, en düşük emekli aylığı ise asgari ücret seviyesine getirilmelidir.

Bilinmelidir ki kamu çalışanları ve emeklilerin alım gücü yükseltilene dek, haklarını alana dek mücadele etmeye, birlikte olmaya devam edeceğiz.

blank

Basına ve Kamuoyuna

Hepinizin bildiği gibi asgari ücret geçtiğimiz günlerde 8500 TL olarak açıklanmıştır. Ülkenin bu ekonomik şartlarında asgari ücretin alım gücü açısından yüksek olmadığını hepimiz bilmekteyiz.

Asgari ücrete yapılan artış sonrası ortalama memur maaşlarına baktığımızda, asgari ücret ile memur maaşlarının neredeyse eşitlendiğini görmekteyiz.

2010 yılında asgari ücret 576 TL iken, ortalama memur maaşı asgari ücretin 3 katıydı. Günümüzde ise yeni açıklanan asgari ücret ile ortalama memur maaşları eşit seviyeye gelmiş, emeklilerin ücretleri ise asgari ücretin dahi altında kalmıştır.

2002 yılında en düşük emekli aylığı asgari ücretin 53 Türk lirası üzerindeyken, yapılan son zamlarla birlikte asgari ücret en düşük emekli aylığının 3 bin Türk lirası üzerine çıkmıştır.

Sorun asgari ücretin çok artırılması değil, kamu çalışanları ve emeklilerinin ücretlerinin komik ve acınacak artışlara maruz kalmasıdır.

Cumhurbaşkanı’nın önce yüzde 25 olarak açıkladığı sonra danışıklı bir şekilde yandaş sendikanın talebiymiş gibi önceden belirlenmiş yüzde 30 oranı bahşiş dağıtır gibi kamu çalışanlarına müjde olarak sunulmuştur.

Yandaş sendikalar her ne kadar ülke şartlarını ve ekonomik krizi görmezden gelip her toplu sözleşme döneminde kamu çalışanlarını masada sattığı gibi bugün yine kuruluş amaçlarına göre hareket ederek verilen bu bahşişi ayakta alkışlamıştır.

Kamu çalışanları ve emekliler olarak; ülke şartlarına ve ekonomik krize bakılmaksızın açıklanan sefalet artışını kabul etmiyoruz.

Kamu çalışanlarının görüşleri ve talepleri dinlenmeden kapalı kapılar ardında verilen bahşişleri kabul etmiyoruz.

Kamu çalışanlarının ve emeklilerinin maaşları olağanüstü dönemden geçtiğimiz bu süreçteki artış oranları açılan yarayı derinleştirmekten başka bir işe yaramayacaktır.

Kamu çalışanları ve emeklilerin maaşları tüm kamu sendikalarının talepleri doğrultusunda yeniden belirlenmelidir.

Kamu Konfederasyonları platformu olarak; kamu çalışanlarının en düşük maaşının yoksulluk sınırı olan 26 bin 124 liraya yükseltilerek enflasyon oranının da her ay seyyanen maaşlara yansıtılmasını talep ediyoruz.

Kamu emekçileri düşük emekli maaşlarına mahkûm edilmekte, emekli olmamıza rağmen ölene kadar çalışmak zorunda bırakılmaktayız. Bu şartlarda bizler emekli hayatı yaşayamaz durumda kalırken torunlarımız ve çocuklarımızla da vakit geçirme hakkımızdan yoksun bırakılmaktayız.

Emekli olduğumuz zaman maaşlarımızdan yapılan yüksek kesintilerle maaşlarımızın yarısından fazlası elimizden alınarak bizler açlığa mahkûm edilmekteyiz.

En düşük kamu emekçisi maaşı ise asgari ücrete eşitlenerek her ay enflasyon farkı seyyanen eklenmeli ve emekli olduğumuz zamanki hayat standartlarımızı kaybetmemek adına emekli olduğumuz zamanki maaşlarımıza yakın bir maaş talep etmekteyiz.

“GELİR VERGİSİ KAMU ÇALIŞANLARI İÇİN %15’TE SABİTLENMELİDİR”

Yıllardır enflasyon altında maaş zammı alan memurların en büyük sorunlarından biri de vergi yükünün ağır olmasıdır. Tüm memur ve diğer çalışanların maaşlarından gelir vergisi oranında kesintiler peşin yapılmaktadır.

Her ne kadar vergi dilimleri yükseltilse de yılın ikinci altı ayında vergi dilimine girilmesine engel olmayacaktır. İkinci altı ayda yüzde 20 vergi dilimine girilmesi nedeniyle yapılacak artış kepçeyle geri alınmaktadır.

Bu nedenledir ki vergi dilim oranları kamu görevlileri için %15’te sabitlenmelidir.

“SENDİKA SEÇME ÖZGÜRLÜĞÜNE DARBE VURAN YÜZDE 2 BARAJI DERHAL GERİ ÇEKİLMELİDİR”

Yandaş sendikalar ve konfederasyonların hızla artan üye kayıplarının önüne geçmek adına iktidar ve ortağının oyları ile getirilen yüzde 2 üye barajı bir sonuç vermeyecek ve yandaş sendikaların üye kayıpları her geçen gün hızla artacaktır.

İktidara geldiklerinde yandaş sendikaların üye sayılarını arttırmak adına kanunda yer alan yüzde 5 üye barajını kaldıranlar bu defa da kanunu kendi çıkarları adına hukuksuz bir şekilde kullanarak sendikalara dayatmışlardır.

Kamu sendikaları ve konfederasyonlarının çabaları sonucu daha önce getirilmeye çalışılan yüzde 1 üye barajının Danıştay tarafından Anayasa’ya aykırı bulunarak yürütmenin durdurulmasına karar verilmişken, iktidarının bu sefer yüzde 2 barajı ile anayasaya aykırı hareket etmesi yasanın gerekçesinde geçen sendikal hayatı güçlendirme amacını yansıtmamaktadır.

Söz konusu düzenleme ülkemizdeki demokratik yaşamın ayrılmaz bir parçası olan, sendika seçme özgürlüğüne aykırıdır. Sendikalar arasında yasa eli ile eşitsizlik yaratacak yüzde 2 üye barajı ve tekel sendikacılık yaratma hayalinden derhal vazgeçilmelidir.

“3600 EK GÖSTERGE HERKESİ KAPSAMALIDIR”

Kamu çalışanları arasında ayrım yapılmış, birçok meslek grubu 3600 ek göstergeden yararlanırken 1.derecedeki kamu personeli 3600 ek göstergeden yararlanamamıştır. Bu durum adalet terazisini şaşırtmış, kamu çalışanlarının büyük bir bölümü bu düzenlemeden yararlanırken geriye kalan kesim yararlanamamıştır. Talebimiz bu konuda açık ve nettir! 1. Dereceye düşen her kamu çalışanı 3600 ek göstergeden yararlanmalıdır.

“MEMURUN İKRAMİYE HAKKI ARTIK VERİLMELİDİR”

Kamuda çalışan işçilere 1956 yılından itibaren her yıl ikramiye ödenmektedir. İkramiye ödemesi sendikalı olup olmamakla veya toplu sözleşme ile ilgili olmayıp, doğrudan doğruya kamu kurum ve kuruluşlarında işçi olarak istihdam edilmekle ilgili bir düzenlemedir.

Kamu kurum ve kuruluşlarında işçilerle birlikte çalışan, çoğu kez aynı odayı paylaşan memurlara ise şimdiye kadar 1 kuruş dahi ikramiye verilmemiştir.

1956 yılından itibaren yani 67 yıldır kamudaki tüm işçiler yılda altı kez, 2018 yılından itibaren SSK,

BAĞ-KUR, Emekli Sandığı fark etmeksizin tüm emekliler yılda iki kez ikramiye alırken ikramiye almayan tek kesim memurlardır. Kamudaki bu ayrımcılık artık son bulmalı memurlar da ikramiyeden faydalanmalıdır.

Bununla birlikte ücretsiz kreş, ulaşım, yol, yemek, ek mesai ve kira yardımlarının tüm kamu çalışanlarına kapsayacak şekilde verilmesini talep ediyoruz.

Kamu kurumlarında çalışan sözleşmeli kamu emekçilerine koşul, şart ve yıl dayatılmadan bir an önce tüm sözleşmeliler kadroya geçirilmeli. Sözleşmeli personel çalıştırma uygulaması ise artık ortadan kaldırılmalıdır.

1965 yılı şartlarına göre tanımlanan “Yardımcı Hizmetler Sınıfı” aradan 58 yıl geçtikten sonra anlamını yitirmiştir, söz konusu ihtiyaç ortadan kalkmıştır. Artık anlamını yitiren “yardımcı hizmetler sınıfı” kaldırılmalıdır. Bu kapsamdaki personelin, yasa ile öğrenim durumlarına uygun memur kadrolarına geçirilmelidir.

Bugün yedi konfederasyon olarak tüm bu taleplerimizin karşılanması için hükümeti uyarmak adına bir günlük iş bıraktık.

Tek gücümüz; emeğimiz ve oylarımızdır. Bugün iş bırakan ve iş bırakma kararımıza destek veren milyonlarca yurttaşımız bulunmaktadır.

İktidara buradan tekrar sesleniyoruz. İş bırakan, bizleri destekleyen, haksızlığa uğrayan milyonlarca kamu çalışanı, emekli, işçi, ev kadını, öğrenci ve toplumun tüm kesimlerinden aldığımız güçle bugün karşınızdayız.

Kamu Konfederasyonlar Platformu olarak; milyonlarca yurttaşımızın elinden aldığınız hayat standartlarını ve yıllardır uğradığımız hak kayıplarını iade edene kadar mücadele etmekten vazgeçmeyeceğimizi buradan bir kez daha ilan ediyoruz.

blank blank blank blank

Genel

Sarıyer’de okuma yazma kursu öğrencilerinin mezuniyet heyecanı

Published

on

blank

Sarıyer Belediyesi’nin çalışanlarına yönelik açtığı İlkokul Bitirme Kursu’nu tamamlayan öğrenciler mezuniyet heyecanı yaşadı. Yaşar Kemal Kültür Merkezi’nde düzenlenen törende bir araya gelen mezunlar diplomalarını Sarıyer Belediye Başkanı Şükrü Genç, Başkan Yardımcısı Hüseyin Coşkun, Eğitim Danışmanı Selçuk Dereci, Meclis Üyesi Hayrettin Dereli ve birim müdürlerinin elinden aldılar.

Çeşitli nedenlerle okulunu bitirememiş veya hiç okuma şansı yakalayamamış çalışanlara yönelik açılan İlkokul Bitirme Kursu öğrencilerinin diploma töreninde konuşma yapan Sarıyer Belediye Başkanı Şükrü Genç, “Bir toplumun kalkınmışlığı okur- yazar oranının artmasıyla ölçülür. Bu bağlamdan yola çıkarak 2009 yılında göreve geldiğimde açtığımız okuma yazma kursuna katılan bir annemizin sözünü hiç unutamam.  Yanıma gelerek kendisine okuma yazmanın dışında ikinci bir kimlik kazandırdığımızı söyledi. Bu o kadar kıymetli ki. Okuma yazma bilmeyen ama yıllar sonra kendine sunulan imkanlarla üniversiteye girmeyi başaran öğrencilerimiz var. Yaşadığımız her anın, her bir noktasında sorumluluklarımız var. Bunları yerine getirmek en büyük görevimiz” dedi.

Kurum içi eğitim çalışmaları kapsamında açılan ve 10 ay süren kursu tamamlayan Temizlik, Veteriner ve Destek Hizmetleri müdürlüklerinde çalışan 22 öğrenci ailelerinin de katıldığı törende diplomalarını alırlarken, duygularını Belediye Başkanı Şükrü Genç’e yazdıkları mektuplarla dile getirdiler.

Continue Reading

Genel

Pınar Mahallesi’nde duman kavgası: 1 yaralı

Published

on

blank

Sarıyer’in Pınar Mahallesi‘nde iki esnaf arasında “duman” kavgası yaşandı. Kavgaya iki esnafın yakınları da dahil olunca ortalık savaş alanına döndü. Polisin güçlükle ayırdığı kavgada 1 kişi yaralandı.

Kavga, Sarıyer’in Pınar Mahallesi Balabandere Caddesi‘nde dün akşam saatlerinde meydana geldi. İddialara göre cadde üzerinde bulunan tatlı dükkanına, arka duvarıyla bitişik olan kahvehaneden duman geldi. Tatlıcı, kahvehane sahibine dumandan rahatsız olduğunu ve engellemesini söyledi. İki esnaf arasında çıkan tartışma giderek büyüdü ve taraflar birbirlerini darbetmeye başladı. Kahvehane sahibinin kavga ettiğini gören aile bireyleri de kavgaya dahil oldu. Caddeye taşan kavgada kahvehane sahibinin yakınları, tatlı dükkanında bulunan masa ve sandalyeleri birbirlerine fırlattı.

BİR KADIN SOPA DARBESİYLE YARALANDI

İhbar üzerine olay yerine polis ve sağlık ekipleri sevk edildi. Olay yerine gelen polisler kalabalık grubun kavgasını güçlükle ayırdı. Kavgada bir kadın başına aldığı sopa darbesi ile yaralandı. Sağlık ekipleri yaralı kadına ilk müdahaleyi olay yerinde yaptıktan sonra ambulansla hastaneye kaldırdı.

Polis ekipleri kavgaya karışan tarafları gözaltına alarak emniyete götürdü.

Continue Reading

Genel

İstanbul, UEFA Şampiyonlar Ligi finaline hazır

Published

on

blank

İBB, 10 Haziran’daki UEFA Şampiyonlar Ligi finali için hazırlıklarını tamamladı. Yol yapımı, ulaşım, otopark, aydınlatma ve yeşil alan gibi fiziki çalışmalar ile alan tahsisinden tanıtıma kadar pek çok alanda yürütülen hazırlıklar bitirildi. İstanbul’un devler sahnesinin finaline en iyi şekilde ev sahipliği yapması için maç öncesi, sırası ve sonrasında da İBB ekipleri görev yapacak. 25 İBB birimi, bin 117 personeliyle sahada olacak. Maça erişim için 500 İETT otobüsü tahsis edilecek. Biletli seyirci ve akreditasyon sahipleri toplu taşımayı ücretsiz kullanabilecek.

Dünyanın en prestijli spor organizasyonlarından UEFA Şampiyonlar Ligi’nin final maçı İstanbul’da oynanacak. 2020 ve 2021’de pandemi koşulları nedeniyle İstanbul’da oynanamayan dev maça, Atatürk Olimpiyat Stadı ev sahipliği yapacak. İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB), on binlerce kişinin tribünlerden, 225 ülkede 300 milyondan fazla seyircinin de televizyonlardan canlı izlediği karşılaşmanın en iyi şekilde gerçekleşmesi için bağlı birim ve iştiraklerinden oluşan 25 kurumu ile katkıda bulunuyor.

TARAFTARLARA ÜCRETSİZ TRANSFER

18 yıl aradan sonra yeniden İstanbul’a dönen UEFA Şampiyonlar Ligi Finali için İBB, 500 İETT otobüsü tahsis edilecek. Taraftar transferi noktasında genel ulaşım planlamasını üstlenen İBB, biletli seyircilerin ve akreditasyonlu kişilerin 9-10  Haziran dahil olmak üzere 11 haziran saat 12.00 ye kadar otobüsleri ve metroları ücretsiz kullanmasını sağlayacak.

DEV MAÇA DEV DESTEK

Şampiyonlar Ligi Final hazırlıklarını Gençlik ve Spor Müdürlüğünün koordinesinde yerine getiren İBB, başlattığı çalışmaları karşılaşmadan önce tamamladı. Sahada yaptığı çalışmalar sırasında zemin ıslahı, yol bakımı; ihtiyaç duyulan engelli ve yaya rampalarında eğim azaltılması, iyileştirme, tırabzan eklenmesi; giriş ve çıkış noktalarında genişletme çalışması yapıldı. İBB çevre yollarda drenaj, yol çizgileri ve tretuvar işlemlerini yerine getirdi. Otopark alanındaki çalışmalar da tamamlandı. Yenikapı Etkinlik Alanı organizasyon için tanıtım, transfer merkezi ve festival alanı olarak tahsis edildi.

PEYZAJ, TEMİZLİK VE ÇEVRE DÜZENLEMESİ

Stadyum çevresinde ağaçlandırma ve peyzaj düzenlemesi, gerekli noktalarda ilave aydınlatmaların yerleştirilmesi, diğer alanlarda ise geçici aydınlatma ve elektrik temin edilmesi için de İBB düzenlemeler yaptı. Organizasyon öncesinde, sırasında ve sonrasında temizlik ve atık yönetimi ile ilgili olarak da görevlendirmeler yapıldı.

ACİL DURUM EKİPLERİ GÖREV BAŞINDA

Acil durum ve yardım ekipleri ile zabıta ekipleri de hazırlık çalışmalarından itibaren şantiye ve stadyumda teyakkuz halinde olacak. Stadyum içinde, tribünlerde ve etkinlik alanlarında yangın olaylarına müdahale edilmesi için yeterli sayıda itfaiye aracını ve personelini görevlendirecek.

Çok yönlü süren çalışmalarda; reklam alanlarının ücretsiz olarak tahsis edilmesi, geçici tuvaletlerin temini, ihtiyaç halinde su, vinç, vb. geçici alt yapı hizmetlerinin yapılması, İstanbul Havalimanı ile Sabiha Gökçen Havalimanı’ndan müsabakayı izlemeye gelecek olan taraftarların koordinasyonunun sağlanması gibi pek çok alanda daha sorumluluklar üstleniliyor.

Continue Reading

Popüler