Genel
Kimya Çiftçi Dumlu: Her şey olması gerektiği gibi olsun
Published
2 sene agoon

“Ben yetersizim, sevilmeye değer birisi değilim, bir daha beni kimse sevmeyecek, ben çirkinim ondan böyle oldu, hiçbir zaman mutlu olamayacağım..”
***
(Bu düşünceler ayrılık sonrasında uzun bir süre devam ediyorsa, bir terapiste danışmalısınız. Çünkü yıllar sonraki ilişkinizi bile etkileyecek olumsuz fikirlere kapılabilirsiniz.) Bazı bireyler ayrılığı daha sağlıklı bir şekilde atlatırken, bazı bireylerin ayrılığı atlatma süreci oldukça zorluk yaşar ve bu süreç uzun sürer. Çünkü ani ayrılıklar ( aldatılma, terk edilme gibi beklenmedik olaylar) kişilerde şok ve yetersizlik hisleri uyandırarak neden bu benim başıma geldi gibi kendi içine yönelme ile beraber çözümsüz sorular ortaya çıkarmaktadır. Kişi kabullenemediği ve hazır olmadığı bir ayrılıktan sonra sürekli düşünceler içerisinde nedenler aramaya başlar. Beyin artık ayrılığa bağlı olarak kişinin kendiyle ilgili olarak negatif düşünceler üretmesine neden olur. Bunu yapmasaydım, şunu da söylemeseydim ya da bu noktaya gelmesi benim hatam gibi sürekli keşke ve pişmanlıklar üzerinden ayrılık anında takılı takalarak günlük hayatının rutinini göremeyerek depresyon sürecini yaşamaya başlar. Evet, bu yapılan ruh sağlığı ve geleceğe dair beklentiler açısından olumsuzluk oluşturan bir durum fakat beyin ayrılık sonrası gereğinden fazla çalıştığından, uykunuzda bile bir çözüm yolu aramaktadır ve tekrar tekrar aynı nokta üzerinden; ayrılığa neden olduğunu düşündüğü nedenler üzerinden çözüm üretmeye çalışır.
***
Ayrılık sonrası biten bir ilişkinin ardından ne yapılmalıdır?
Öncelikle, bunun doğal bir süreç olduğunu kabullenmelisiniz. Doğal olmayan şey ise, insanların sizden bir an önce kendinize gelmenizi istemesidir! Boşver.. diye başlayıp; yaşadığınız ilişkiyi küçümseyen ve sizi bu şekilde konuşmalarla kötü hissettiren herkesten uzak durun ve yasınızı doğal bir süreç ile atlatmaya odaklanmalısınız. Her biten ilişkinin sağlıklı olarak atlatılması için buna ihtiyacı vardır.
***
Fakat bazen de tam biten ilişkinin kabulleniş aşamasında sağlıklı bir ayrılık süreci yaşarken; vicdan ve kalbiniz akıldan üstün gelebilir. Bir zamanlar sevdiğiniz kişinin yokluğuna tahammül etmek de zorluk yaşayabilirsiniz. Güzel
günlerin özlemi ve bir daha yaşanamayacakmış hissi sizi derinden üzüntü ve çözüm bulma yoluna yöneltebilir. Tam unutmuş derken yeniden bir araya gelmek için çeşitli kendinize göre haklı bahaneler bulabilirsiniz. Sık sık başvurulan dört bahaneyle yüzleşme ve kendinizi değerlendirerek yola devam etmek ister misiniz?
***
Tehdit
Siz ilişkiyi bitirdiniz ama karşı taraf bunu kabul etmiyor ve sizi tehdit mi ediyor? Hatta en kötüsü, sizsiz yaşamanın bir anlamı olmadığını ve kendi hayatına son vereceğini mi söylüyor?
***
Karşınızdaki kişinin ciddi bir çöküş yaşaması sizi korkutabilir. Ve hatta tekrar denenebilir düşüncesi içerisine sizi yönlendirebilir. Fakat dikkat etmelisiniz ki; tehlikeli olabilecek bu acıma duygunuza dikkat edin!
***
“Romantik bir ilişkiyi ayakta tutan nedenin suçluluk duygusu ya da karşı tarafın duygusal çöküşü olmaması gerekir. Kimse bu duygularla isağlıklı bir ilerleme kaydedemez. O yüzden onları kalıcı bir şekilde hikâyenin içine dahil etmemek gerekir” diyor psikanalist Fabienne Kraemer. Birlikte olduğunuz kişiye acımak, ilişkiye geri dönme sebebiniz olmamalı, çünkü her şeyden önce karşı tarafın bizsiz de iyi bir hayat sürdürebileceği gerçeğini yok saymış olursunuz. Ayrıca, yerinizin doldurulamaz olduğunu düşünmenizde gizli bir kibir ve üstünlük kurma isteği saklı olabilir. Eski
ilişkinize dönmek istemenizin bir diğer sebebi de aşktan çok sahip olma içgüdüsüne dayanan kıskançlık olabilir. Fabienne Kraemer, “Çoğu zaman ayrılığın bireyleri özgürleştirdiğini ve aslında çok kırılgan olduğunu düşündüğümüz birinin bile bir ayrılıkla baş edebileceğini düşünürüm. Onun bizsiz yapamayacağını düşünmek onun özgürlüğünden bir parça çalmaktır” diyor. İlişkiniz acıma duygusu üzerine ve belki de bensiz yapamaz egosu üzerine kurulmayacağının farkında olmalısınız.
***
İnatçılık
Bazı ilişkiler zehirli olabiliyor. Örneğin empatiden yoksun partnerinizin tutumlarından hoşlanmıyorsunuz ama yine de o kişiye geri dönüyorsunuz. Peki ama neden bu acıyı tekrar yaşamayı tercih ediyorsunuz? Psikanalist Fabienne Kraemer, “Tıpkı bozuk plak gibi sürekli aynı şeyleri yaşamak, yeniden kurban pozisyonuna bürünmek, kişinin kendi içindeki inatçılığa gönderme yapar. Daha önceden yaşanmış olan bir şeyin yansımasıdır. Bu durumun içinden çıkamamanızın nedeni bu bağda size hitap eden bir şeylerin olmasıdır” diyor. Bu bir çok bireyin sıkça başvurduğu
klasik bir yoldur, fakat bu yoldan çıkmayıda bilmek gerekir. “Bazen anlayışlı olmayan bir insana âşık olunabilir. Gönül bu denir ya.. Fakat böyle durumlarda danışanlarıma bu ilişkiden kaçınmalarının daha sağlıklı olacağını belirtiyorum.Çünkü böyle bir ilişki yıkıcı olabilir ve gelecek vadetmez.”
***
Toplum baskısı
Tekrardan bir araya gelmek, ailenizin ayrılıkla ilgili tepkilerine ya da “Gerçekten mi!! Çok kötü bu! Oysa ne kadar da mutlu görünüyordunuz,yazık olmuş bu güzel ilişkiye..” gibi ilişkinizi sadece dışarıdan tanıyan kişilerin sözlerine maruz kalmanıza bir çözüm gibi görünebilir. Ailenizi seçimlerinizle hayal kırıklığına uğratmak ve toplumun olumsuz bakışlarını üstünüze çekmek istemediğiniz için geri dönme düşüncesi içerisine girebilirsiniz; fakat geri dönmenin sonuçları tüm bunlardan daha ağır olabilir. Tabii ki ayrılık sosyal çevrenizle kurduğunuz ilişkileri ve alışkanlıklarınızı etkiler. Fabienne Kraemer bu konuda şöyle bir öneride bulunuyor: “Onları kaybetme korkunuza rağmen bu ayrılık kararını çevrenizdekilerle paylaşmanız çok daha iyi olacaktır. Ayrıca ilişkiye devam etme nedenlerinizden biri de çift olarak görüştüğünüz arkadaşlarınızla seyahat etmenin verdiği zevk olmamalıdır, özellikle de bu ilişkide acı
çekiyorsanız.”
***
Çocuklar
Çocuklar birleşmek için kabul edilebilir haklı bir sebep gibi görünse de aslında hem çocuk gelişimi için hem de ilişkiniz için sağlıksız bir düşüncedir. “Elbette onlar sizin bireysel veya bir çift olarak mutlu olmanızı isterler, fakat bu, onlar için bir araya gelmek ve mutsuz olmak anlamına gelmez” diyor Fabienne Kraemer. Bu fedakârlık taşıması ağır bir yüktür.Çünkü bir çocuğu sevgi dolu bir aile tablosu çok mutlu eder. İşte önemli olan o tablodur. Ebeveynlerin ayrılması onlar üzerinde bir korku yaratır ve gerçekten de zor bir dönem olabilir fakat çocuklar için sağlıksız bir ilişki yürütme fedakârlığınız onları mutlu etmeye yetmez aksine çocuğunuzu suçluluk duygusuna yöneltir.
***
Günümüzde, ayrılık yaşansa bile ebeveyn olarak kalabilmek mümkün. “Ayrılık sürecinin iyi yönetilmesi çocuklar üzerinde olumlu etkiler yaratır. Düşünülenin aksine çocukların sevgi dolu bir ortamda yetişmeleri için illa ebeveynleriyle aynı çatı altında yaşamalarına gerek yoktur.”
***
Her şey olması gerektiği gibi olsun hayatınızda..Aldığınız kararlarda kararlılık ve yeni bir hayata başlama cesaretini içinizde hissedin. Ayrılık süreci küçümsenmeyecek kadar önemli ve yaşanması gereken bir dönemdir. Sağlıklı bir şekilde bu sürecin yaşanması en doğrusudur. Bir bahane ile biten ilişkiye geri dönme düşüncesi sadece bir zaman sonra yeniden hayal kırıklığına uğrama ihtimalini göze almaktır. Fakat biten ilişkinin tekrar başlama ihtimali varsa bu bahanelere sığınarak değil reel nedenler/ kalbi duygularla ve eşlerin karşılıklı problemlerini çözümleyerek karar vermesi gereken bir durumdur. Her ilişki de problemler yaşanması muhtemeldir; önemli olan problemleri çözümlemeden rafa kaldırmak değil; çözümleyerek bir sonuca ulaştırmaktır.
Genel
Sarıyer’de son on yılın en görkemli Edebiyat Günleri yaşandı
Published
13 saat agoon
29 Eylül 2023
İstanbul boğazına karşı yeşilin kıyısında kurulan stantlardan kitap kokusunun yayıldığı Uluslararası 10. Sarıyer Edebiyat Günleri sona erdi. Yaklaşık 125 bin edebiyatseverin katıldığı etkinlik, son 10 yılın en görkemli Edebiyat Günleri oldu. Haydar Aliyev Parkı’nda gerçekleştirilen, 300 yazar ve 32 yayınevinin katıldığı etkinlik 5 gün sürdü.
Sadece Sarıyerlilerin değil, tüm İstanbulluların yakından takip ettiği Uluslararası 10. Sarıyer Edebiyat Günleri 5 günde; 300 yazar ve 32 yayınevinin yanı sıra 125 bin kişiyi Kireçburnu Haydar Aliyev Park’ında misafir etti. Usta yazarlarla okurları bir araya getiren etkinlik; boğaz turlarında gerçekleştirilen müzik ve şiir dinletileri ile başladı. Müzik ile sözün, şiirle öykünün, romanla oyunun buluşmasına tanıklık eden edebiyatseverler, etkinlik alanında yine birbirinden değerli isimlerin söyleşilerine de konuk olma fırsatı yakaladı.
BİRBİRİNDEN DEĞERLİ İSİMLER SAHNE ALDI
Uluslararası 10. Sarıyer Edebiyat Günleri’nde Latife Tekin, Pelin Özer, Kerem Fırtına, Onur Erol, Sunay Akın, Yurdaer Okur, Barış Muslu, Müfitcan Saçıntı, Ayşe Kulin, Buğra Gülsoy, Ahmet Ümit düzenlenen söyleşilerde sanatseverlerle bir araya geldi. Gazeteciler Emre Kongar, Celal Binzet ve Zülal Kalkandelen, moderatörlüğünü Sarıyer Belediye Başkanı Şükrü Genç’in yaptığı “Cumhuriyet’in 100’ünde tarih, sanat, edebiyat” söyleşisinin konuğu oldular. Bu yıl ilk kez uluslararası düzeyde gerçekleştirilen etkinlikte Fransız şair François Çoudray, Bilgi Çengelli, Belçikalı şair Kathleen Tillie, Alman şair Acrilla Zhang, Iraklı şair Kemal Beyatlı, Arnavut şair Roksana Xheka ve Türk şair Leyla Işık barış şiirleri ile Edebiyat Günleri’nin konuğu oldular. Suat Erdem, Şenay Lambaoğlu, Ali ve Aysun Kocatepe, İlyas Yalçıntaş ve Grup Barabar ise şarkılarını hayranları için seslendirdi. Kadıköy ve Beşiktaş’tan alana gelmek isteyen misafirler ise şiir hatlarında Grup Yol’a Düş ve Pelin Birdal’ın şiir ve şarkılarıyla yolculuk ettiler.
ÇOCUKLAR İÇİN MASAL ÇADIRI KURULDU
Etkinlik alanını dolduran binlerce çocuk, kendileri için hazırlanan programlarda doyasıya eğlendi. Kitapları ile çocukların hayal dünyalarını renklendiren Aytül Akal söyleşisiyle, Onur Erol ise eğitici şarkılarıyla edebiyat günlerinde çocuklar için sahne aldı. Her gün 3 ile 9 yaş arası çocuklar için kurulan masal çadırında 25 farklı masal anlatılırken, atölyelerde çocuklar günlerini öğrenip eğlenerek geçirdi.
BEYAZ MARTI ONUR ÖDÜLÜ AYFER TUNÇ’UN
İlki 2003 yılında gerçekleştirilen ve 10 yıldır birbirinden değerli isimlere ev sahipliği yapan Sarıyer Edebiyat Günleri’nde daha önce Yaşar Kemal, Vedat Türkali, Zülfü Livaneli, Ahmet Ümit, Murahtan Mungan, İnci Aral ve Latife Tekin’in aldığı Beyaz Martı Onur Ödülü’nün bu yıl sahibi Yazar Ayfer Tunç oldu. Sahne dünyasının duayen ismi Müjdat Gezen ise Sarıyer Edebiyat Günleri’nin Onur Konuğu ödülünü Sarıyer Belediye Başkanı Şükrü Genç’in elinden aldı.
ÖYKÜ YAZARLARI ÖDÜLLERİNE KAVUŞTU
Uluslararası 10. Sarıyer Edebiyat Günleri’nin final etkinliğinde ise Fakir Baykurt Öykü Yarışması’nın kazananları da ödüllerine kavuştu. 4 dalda 240 öykü ve 71 öykü kitabının değerlendirildiği yarışma sonucunda dereceye girenler, ödüllerini Sarıyer Belediye Başkanı Şükrü Genç ve Işık Baykurt’un elinden aldı. Yarışma kapsamında “Fakir Baykurt Öykü Kitabı Ödülü” Polat Özlüoğlu’nun kaleme aldığı “Annem, Kovboylar ve Sarhoş Atlar” kitabına verildi. Ortaokul kategorisinde “Ay’ın Gölgesi” öyküsüyle Aylin Uçar, lise kategorisinde “Saksıda Teyzem” öyküsüyle Irmak Titiz, yetişkin kategorisinde ise “Turacı Yakmak” öyküsüyle Emrah Kanlıkama birinci oldu.

İYİ Parti Sarıyer, özel günlerde anlamlı ziyaretlerine devam ediyor. İtfaiyeciler Haftası’nda Sarıyer’in emektar itfaiyecilerini ziyaret eden İYİ Parti Sarıyer, Eczacılar Günü’nde de Sarıyer’in eczacılarına karanfil dağıttı.
Bir yandan yerel seçim çalışmalarının startını veren İYİ Parti Sarıyer, bir yandan da özel günlerde anlamlı ziyaretler gerçekleştiriyor. İYİ Parti Sarıyer İlçe Başkanı İbrahim Temur ve ekibi, İtfaiyeciler Haftası’nda Sarıyer’in emektar itfaiyecilerini ziyaret etti. Yaptıkları işin öneminde değinen Temur, itfaiyecilere çalışmalarında kolaylıklar diledi. Ziyaret sonrasında hatıra fotoğrafı çektirildi.
ECZACILARA KARANFİL DAĞITTILAR
İYİ Parti Sarıyer İlçe Başkanı İbrahim Temur ve ekibi, Eczacılar Günü’nde Sarıyer’in eczacı esnafını da unutmadı. Eczacılar için anlamlı olan bugün de eczacılara karanfil dağıtan Temur ve ekibi, eczacı esnafının sorunlarını dinledi. Temur, “İYİ Parti olarak eczacıların sorunlarını çözmek için mücadele etmeye devam edeceğiz. Tüm meslek gruplarının sorunlarına aynı kararlılıkla yaklaşıyoruz. İYİ Parti, Türkiye’deki eczacıların sesi olmaya devam edecektir.” ifadelerini kullandı.
Genel
İBB, Sarıyer’de Yuvamız İstanbul kreşinin temelini attı
Published
15 saat agoon
28 Eylül 2023
İBB, önceki dönemde sıfır (0) olan kreş sayısını, geçtiğimiz 22 Eylül’de hizmete aldığı 8 tesisle 65’e çıkarmıştı. İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, bugün de 5’i Anadolu yakasında olmak üzere, toplam 10 Yuvamız İstanbul kreşinin temelini attı. Toplu temel atma töreninde konuşan İmamoğlu, “Bizim en büyük sorumluluğumuz nedir, diye sorarsanız; Cumhuriyet’in çocuklarını, Cumhuriyet’in evlatlarını, Cumhuriyet’in değerini bilen, onun ilke ve ideallerine sahip çıkan nesiller yetiştirmek. Ancak bu şekilde düşüncelerini açıkça ifade edebilen, inandıklarını savunan, aynı zamanda başkalarının düşüncelerine saygı duyan bir nesle sahip olabiliriz. Çocukların bu anlayışla yetiştiği bir ülke, işte o zaman güçlü, özgür, mutlu ve huzurlu olabilir. Gelecek nesille birlikte; demokrasiye, eşitlik ve adalete dayalı bir ülkeyi hep birlikte var edeceğimize inancımız sonsuz” dedi.
İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB), önceki dönemde sıfır (0) olan kreş sayısını, geçtiğimiz 22 Eylül’de hizmete aldığı 8 tesisle 65’e çıkarmıştı. İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, bugün de 5’i Anadolu yakasında olmak üzere, toplam 10 Yuvamız İstanbul kreşinin (Ümraniye Yukarı Dudullu, Sultangazi Cebeci, Esenler Atışalanı, Maltepe Atışokulu, Maltepe Fındıklı, Pendik Ertuğrul Gazi, Pendik Kurtköy, Sarıyer İstinye, Avcılar Tahtakale, Küçükçekmece Safra) temelini attı. Sultangazi Cebeci Mahallesi’ndeki toplu temel atma töreninde konuşan İmamoğlu, göreve talip oldukları andan itibaren İstanbullu çocukları eşitleme duygusu içerisinde hareket edecekleri sözünü verdiklerini hatırlattı. İmamoğlu, “Bu yüzden çocuklarla ilgili yaptığımız her bir yatırımda, attığımız her bir adımda, İstanbul’un hangi ilçesinde olursa olsun, ‘Ben bu milletin evladıyım, ben bu devletin büyütmek zorunda olduğu bir çocuğum’ diyecek duyguyu yaşayacak ve hayata devletine ve milletine bağlılıkla devam edecek bir ömrü ona sunma gayreti içerisinde olduk, olmaya devam edeceğiz” dedi.
10 KREŞTEN BİN 40 ÇOCUK YARARLANACAK
Temeli atılan 10 kreşten yaklaşık bin 40 çocuğun yararlanacağı bilgisini paylaşan İmamoğlu, “Bin 40 çocuğumuzun okul öncesi eğitim alarak hayata başlamasının bir başka anlamı, hayata 3-0 mağlup başlamak değil, dünya insanı olmak, dünya çocuğu olmak, bu ülkenin bir evladı olma bilinciyle, eksiksiz hayata başlamanın yolunu açmış olacağız. Bin 40 fidanımızın sağlıklı büyümesi için önemli bir adım atmış olacağız. Tam 10 mahallede, temelini birazdan hep birlikte duyurarak atacağımız bu mahallelerde, özellikle gelir seviyesi çocuğunu kreşe vermeye yetmeyecek anneler için, evlatlarının okul öncesi eğitim alarak hayata başlamalarına vesile olacağı gibi, aynı zamanda annelerin de iş imkanı bulma, iş bularak çalışma, ev ekonomisine katkı sunmayla beraber, aslında yaşamın daha sağlıklı, psikolojik açıdan da şehrin içerisinde daha uygun bir ortamda yaşama katılma hususunun da önünü açacaktır” diye konuştu.
“BİZİM EN BÜYÜK SORUMLULUĞUMUZ…”
Açtıkları kreşlerde, anne-baba eğitiminden psikolojik desteklere kadar farklı alanlarda hizmet verdiklerini aktaran İmamoğlu, ‘Bizim en büyük sorumluluğumuz nedir, diye sorarsanız; Cumhuriyet’in çocuklarını, Cumhuriyet’in evlatlarını, Cumhuriyet’in değerini bilen, onun ilke ve ideallerine sahip çıkan nesiller yetiştirmek. Ancak bu şekilde düşüncelerini açıkça ifade edebilen, inandıklarını savunan, aynı zamanda başkalarının düşüncelerine saygı duyan bir nesle sahip olabiliriz. Çocukların bu anlayışla yetiştiği bir ülke, işte o zaman güçlü, özgür, mutlu ve huzurlu olabilir. Gelecek nesille birlikte; demokrasiye, eşitlik ve adalete dayalı bir ülkeyi hep birlikte var edeceğimize inancımız sonsuz. İşte bu umut ve inançla temelini attığımız 10 yeni kreşimizin çocuklarımıza, annelere ve babalara hayırlı ve uğurlu olmasını diliyorum” ifadelerini kullandı.

Sarıyer’de son on yılın en görkemli Edebiyat Günleri yaşandı

İYİ Parti Sarıyer’den özel günlerde anlamlı ziyaret

İBB, Sarıyer’de Yuvamız İstanbul kreşinin temelini attı

İBB’nin “Genç Üniversiteli Desteği” için başvurular başladı

Sarıyer Gönüllüleri sokak hayvanları için toplandı

Sarıyer’de trafik kazası: 2 yaralı

İBB Yuvamız İstanbul Kreşlerinin sayısı 65’e yükseldi

Sarıyer’de Edebiyat yolculuğu sona erdi

İYİ Parti Sarıyer, gazilerle kahvaltıda buluştu

10. Sarıyer Edebiyat Günleri’ne ilgi yoğun
Popüler
- Genel4 hafta ago
Nur Altunköse’den 30 Ağustos Zafer Bayramı mesajı
- Genel4 hafta ago
Görevinden alınan Hüseyin Coşkun’dan flaş basın açıklaması
- Genel4 hafta ago
Balıkçılar istedi, Başkan Genç yaptı
- Genel3 hafta ago
İYİ Parti Sarıyer’den balıkçılara ziyaret
- Genel3 hafta ago
Sarıyer Meydanı yenileniyor
- Genel3 hafta ago
Balık Göç Yolu İzleme Projesi Sarıyer’de tanıtıldı
- Genel3 hafta ago
Sarıyer’de Gündüz Bakım Evleri oryantasyona başladı
- Genel3 hafta ago
Hacıosman’daki vakıf arazisine otel yapılacak