Connect with us

Genel

Kimya Çiftçi Dumlu: Anne Baba Tutumları Çocuğunuzu Nasıl Etkiliyor?

Published

on

blank

Anne-baba tutumu, anne ve babanın iletişim sırasında, çocuklarına yönelttikleri tutum ve davranışlarının bütünüdür. Anne-babaların çocuk yetiştirme tutumları doğal olarak çocukların kişilik özelliklerine ve davranış örüntülerine yansır. Sağlıklı ve mutlu çocuk yetiştirmenin kuralı sağlıklı anne baba tutumuyla doğrudan orantılıdır. Çünkü anne-babanın tutumu, gelişmekte olan çocuğa rol model oluşturarak çocuğun benzer tutumları sergilemesine neden olur.

OTORİTER TUTUM

· Ailede katı bir disiplin anlayışı ve anlayışsız, hoşgörüsüz, katı ve baskıcı bir tutum vardır.

· Çocuk, anne babanın kurallarını yerine getirme çabasında olduğu için kendini ifade edemez. Ailenin belirlediği kurallar ve sınırlar içinde çocukların kendine özgü yapıları adeta yok sayılır.

· Çocuktan ailenin kurallarına koşulsuz uyması beklenir. Bütün kontrol anne ve babadadır.

· Çocuğun en basit hatası dahi cezalandırılır. Bu cezalar genelde çocuğa göre ağır cezalardır. Çocuğun en doğal hakları bile çocuğa uslu olmasının bir ödülü olarak verilir.

Otoriter bir ailede yetişen çocuklarda; çocuğun söz hakkı yoktur, anne ve babanın katı kurallarına uymak zorundadır, uymadığında cezalandırılır. Böyle bir ailede yetişen çocuk; çekingen, kendine güveni olmayan, hırçın, isyankar, kaygılı bir kişilik sahibi olur.

MÜKEMMELİYETÇİ TUTUM

· Bu tutumu benimseyen anne babalar çocuklarını akademik, sosyal, sanatsal, sportif her alanda kusursuz olmasını beklerler. Kendi gerçekleştiremedikleri şeyleri çocuklarının gerçekleştirmesini beklerler.

· Aile beklentilerini karşılaması için çocuğu yoğun bir eğitim sürecine tabi tutar.

· Çocuktan beklentiler yaşının ve kapasitesinin üzerindedir.

· Çocuğun arkadaşlarının seçimi de aileye aittir. Çocuk devamlı anne babanın yarattığı kalıba uymak zorundadır.

Mükemmeliyetçi bir ailede yetişen çocuklarda; çocuğun her yaptığı hoş görülür ve çocuk aşırı özgürdür. Böyle bir ailede yetişen çocuk; aşırı titiz ya da tam tersi dağınıktır, kendilerine güvenleri yoktur, kolayca hayal kırıklığı yaşarlar, yanlış yapmaktan korkarlar, kendi iç güdüleri ve kuralları arasında sıkışıp kalmışlardır ve sürekli iç çatışma halindedirler.

AŞIRI HOŞGÖRÜLÜ TUTUM

· Çocuk merkezli bu tür ailelerde, çocuğun yaptığı her şey hoş görülür ve çocuk aşırı özgür bırakılır.

· Çocuğa neyi yapıp neyi yapmaması gerektiği anlatılmaz. Hiçbir zaman kesin kurallar belirtilmez. Çocuk kendisine zarar verebilecek davranışlarda bile etkili denetimden uzaktır, uyarılmaz.

· Anne babalar sadece çok büyük bir problem olduğunda sert çıkışlarda bulunur, göz dağı verirler. Bazen ceza da verirler ama nedenini açıklamazlar.

Aşırı hoşgörülü bir ailede yetişen çocuklarda; çocuk bir süre sonra anne babasını denetim altına alır, eleştiriye açık olmadıkları için kendilerini geliştiremezler, doyumsuz, bencil, sorumsuz, kırılgan, her dediğinin anında olmasını isteyen, sabırsız, şımarık olabilirler ve kurallara uymada zorluk çeken bir kişilik ortaya çıkar.

İLGİSİZ VE KAYITSIZ TUTUM

· Çocuğun davranışları karşısında ilgisiz ve vurdumduymaz davranışlar sergileyen anne babalardır.

· Bu tip aileler için çocuğun varlığı ile yokluğu belli değildir. Bu gruba giren anne babalar genellikle hoşgörü ile boş vermeyi birbirine karıştırmaktadırlar.

· Çocuk anne babayı rahatsız etmediği müddetçe, çocukla ilgili problem yoktur, eğer çocuk anne babayı rahatsız ederse o zaman çocuk ile ilgili gündem oluşur. Bu gündem daha çok şikayetlerle doludur.

· Bu tip ailelerde çocuk fiziksel ve duygusal yalnızlığa itilmektedir. Çocuğun hareketlerinin görmezlikten gelinerek dışlanması söz konusudur. Anne, baba, çocuk arasında iletişim kopukluğu vardır. Ailenin çocuğa tepkileri düşük seviyededir.

İlgisiz ve kayıtsız bir ailede yetişen çocuklarda oldukça tehlikeli sonuçlar doğurur. Çünkü çocuk yalnız bırakılmıştır. İlgi çekmek için yanlış ve tehlikeli şeyler yapabilir. Çevresine zarar verir, dışarıya yönelir, suça yatkınlık ve davranış bozuklukları görülür.

TUTARSIZ TUTUM

· Bu ailelerde çocuğun yaptığı bir davranış bazen çok sert bir tepki alabilirken, bazen de çok olumlu karşılanabilmektedir. Tutarsız anne babanın iki çocuğuna karşı farklı tutumu ya da anne babanın kendi eğitim tarzlarındaki farklı tutumları çocukları olumsuz yönde etkileyebilir.

· Tutarsız tutumlar, çocuğun davranışlarına rehberlik edecek dengeli değer yargılarının oluşumunu güçleştirir.

· Çocuğa konulan sınırların sürdürebilmesi için anne-babanın davranışlarında tutarlı olması gerekir.

Tutarsız bir ailede yetişen çocuklar nerede-nasıl davranması gerektiğini bilemeyen, çabuk sinirlenen, huzursuz, dengesiz yapıya sahip olurlar.

DEMOKRATİK TUTUM

· En sağlıklı anne baba tutumudur. Sevgi, saygı, huzur, güven ve şeffaflık olan ailede çocuk tüm yönleriyle kabul edilir.

· Anne baba davranışları ile çocuğa uygun birer model, çok iyi rehberdir. Çocuğa yol gösterir ama alacağı kararlar konusunda serbest bırakır. Ona bir çok alternatif sunulur ama seçim çocuğa aittir. Problemlere anne baba ile birlikte çözüm arayarak zamanla bu becerisini geliştiren çocuk, seçimlerinin sonuçlarına da kendisi katlanır.

· Aile içinde kurallar ve sınırlar herkes için ve hep birlikte belirlenir ve bu sınırlar içinde çocuk özgürdür. Kuralların mantıklı açıklaması yapılır.

· Aile fertlerinin hepsinin eşit söz ve oy hakkı vardır. Aileyi ilgilendiren kararlar birlikte alınır. Her konuda çocuğun düşünce ve fikirleri dinlenir. Fikirleri mantıksız da olsa saygı gösterilir.

· Anne baba birbirlerine ve çocuklarına karşı olan duygularında net ve açıktır.

Demokratik bir ailede yetişen çocuklarda; evde kabul gören, sevgi teşvik gören birey, özgüveni yüksek, girişimci, sorumluluk sahibi, sosyal iletişimi güçlü, ilgi ve yeteneklerini keşfedebilen mutlu bir birey olur.

AİLELERE ÖNERİLER

Çocuklarımızın içinde bulundukları dönemin gelişim özelliklerini bilmek onları daha iyi tanımamıza ve iletişimimizin kolaylaşmasına katkıda bulunacaktır. Aşağıdaki ipuçlarının sizlere bu konuda yardımcı olacağını düşünmekteyim.

· Çocuklarımızın gerçekçi ve başarabilecekleri amaçlar edinmelerine rehberlik edelim, fırsatlar yaratalım.

· Çocuklarımıza ne yapacaklarını söylemek yerine, onlara mümkün olduğunca seçenekler vermeye ve seçimlerine rehberlik etmeye çalışalım.

· Çocuklarımızın kendi başlarına yapmak için çabaladıkları işlerde ufak tefek hatalarına karşı hoşgörülü olalım.

· Çocuklarımıza cesaret kırıcı değil, destekleyici yaklaşımlarda bulunalım.

· Çocuklarımızın çalışmalarında ve etkinliklerinde iyi birer gözlemci olalım ve sabırlı davranalım.

· Kendi kararlarını vermelerine ve sorumluluk almalarına fırsatlar tanıyalım.

· Çocuklarımızın duygusal gelişimlerine, duygularını dile getirmelerine fırsatlar tanıyarak yardımcı olalım.

· İçine kapanık, kendine güvensiz, sessiz ve alıngan çocuklarımızın bu yönlerini değiştirmelerine fırsat verecek etkinlikleri yapmaları için onları destekleyelim; ancak onlar adına karar vererek girişimlerde bulunmayalım.

· Unutmayalım ; mutlu aile, mutlu çocuk, mutlu toplum birbirinden ayrılamaz bir sarmal yapıdır.