Hasan Saim Öztürk: Liderin savaş kazanmadaki rolü

Ülkenin zor zamanlarında hep kurtarıcımız Mustafa Kemal Atatürk’ün yaptıklarını ve ülkeden düşmanı nasıl temizleyip devrimleri inşa ettiğini düşünürüz. Çoğumuzda bunu bir mucize olarak niteleriz. Hatta
Mustafa Kemal Atatürk’ün emperyalizmle savaşıp Cumhuriyeti kurma gerçeğini 20. Yüzyılın en büyük mucizesi olarak niteleriz. Mustafa Kemal Atatürk emsalleri gibi orta sınıf bir ailede ve sınırlı maddi koşullarda büyümüş erken
yaşta Askeri Okullara başlamış ortalamanın üstünde bir zekaya gözlem ve muhakeme yeteneğine sahip bir insan olarak dönemin bazı öğretmenlerinden etkilenerek hayata bir Osmanlı Subayı olarak başlamış bir liderdi. Erken yaşta girdiği Osmanlı’yı kurtarma amaçlı savaşlarda yokluk içinde halkının, ulusunun yok olup giden evlatlarıyla mücadele etmiş ve onları tanıma fırsatı bulmuştur. Hiçbir zaman halkın çocuklarını ezmemiş, en ön saflarda savaşarak şarapnel parçasıyla yaralanmış ve Gazilik ünvanını almıştır. Yalnız savaşmamış, okumuş okumuş  ve düşmanın medeniyetini tanıyarak onların gücüne ait sırları yakalamıştır.

***

Büyük Önder Mustafa Kemal Atatürk’ün günümüzde ders almamız gereken bazı özelliklerine değinmek için bu yazıyı tasarladım. Bilgi açısından dönemini kavrayacak her türlü bilgiye sahip olan sosyal siyaset ve siyaset psikolojisini pratikte çok iyi bilen Batı Emperyalizmini, aydınlanma çağını, sanayileşmeyi ve Batı toplumlarındaki sosyal
değişimi kavrayan özelliklere sahipti. Bilgiye dayalı müthiş bir analiz ve ileri görüş yeteneğine sahipti. Gerek askeri, gerek siyasal alanda uygun zamanda uygun hamleleri planlayan ve hedefe elverişli kadroları seçerek hazırlayarak ilerleyen, düşmanını ve hasmını tanıyan, her zaman bilim ve akılla dersini çalışan bir liderdi. Büyük Önderimizin
kazanılan bağımsızlık savaşı sonunda 1938’de vefatına kadar yapmış olduğu devrim hamleleri gerek öncelikler, gerekse zamanlama açısından müthiş bir planın ve projenin parçasıydı.

***

Günümüz liderleri ve devlet adamlarının hemen hiçbirinde ona ait özelliklerin onda birini dahi bulabilmek ve halkını ileriye taşıyacak hamleleri görmek maalesef mümkün olmamıştır. Bilgi açısından donanımlı liderler olsa bile bu kez de örgütlenme ve kadro kurma açısında onun eline su dökebilecek hiçbir lider henüz gelmemiştir. 15-20 kişilik bir
kadro ile Samsun’a çıkan Müdafaayı Hukuk, Kuvayı Milliye ve düzenli orduyla verdiği savaşın sonunda kurulan Cumhuriyetin yıkılması için onca çaba bugüne kadar etkisiz kalmıştır. Kurulan Cumhuriyet’in Anayasasının ilk dört maddesine dil uzatıp değiştirmek için salyalarını akıtanlar, bunca karşı devrimci desteğe rağmen bu çabalarla
duvarlara çarpıp geri dönmektedir.

***

Cumhuriyet’in yüzüncü yılında durum pek parlak olmamasına ve onca aşınmaya rağmen Cumhuriyet hala ayaktadır. Karşı devrimciler parti devleti kurmuş buna mukabil devleti kuran parti kendisini yenileyememiştir. Üzücü olan Cumhuriyetçi kadroların karşı devrimcilere karşı hala etkin olmakta zorlanmaları ve örgütlenme konusundaki yetersizliğin devam etmesidir.