Siyaset
Avukat Öztürk: “Parti Örgütü Sarıyer’de Çok Başarılı Bir Sınav Vermiştir”
Published
5 yıl agoon
Emekli Genelkurmay Başsavcısı Avukat Hasan Saim Öztürk, gazetemizin Genel Yayın Yönetmeni Çetin Ali Aytaç’ın sorularını yanıtladı. Öztürk, “Demokrasi talebinde ve iddiasında bulunan siyasi partilerin, özellikle Ana Muhalefetin sadece örgütsel açıdan güçlü olduğu yerlerde değil, ülkenin her yerinde ve sandıkta, sandık güvenliği açısından gerekli önlemleri alması gerekir.” diye konuştu.
İşte Avukat Hasan Saim Öztürk ile gerçekleştirdiğimiz çok özel röportaj:
– Bir Emekli Genelkurmay Başsavcısı olarak, bir avukat olarak CHP Sarıyer’e hangi seçimlerde destek oldunuz?
2014 seçimlerinden bu yana genel seçimler, Cumhurbaşkanlığı seçimleri, yerel yönetim seçimleri, referandumlar ve parti içi seçimlerde sandık güvenliği için hukukçu arkadaşlarımla beraber görev aldım. Bu görev, kimi seçim komisyonu, kimi ilçe seçim kurulu ve hukuk komisyonu gibi görevlerle devam etti.
– “En önemli tecrübem” dediğiniz bir seçim var mıdır?
Aslında her seçim kendine özgü siyasal koşullardan etkilenen ve tecrübe oluşturan ayrı bir deneydir. Seçim mevzuatında kısmi değişiklikler olmasına rağmen seçim hukukunun esasları ve mantığı genellikle aynıdır.
– Seçim hukukunun öneminden biraz bahseder misiniz?
Seçim hukuku, anayasa ve yasalarla yapılan düzenlemelerin YSK tarafından pratiğe indirgenmesiyle hayata geçer ve uygulama bulur. Bu nedenle Yüksek Mahkeme yargıçlarıyla yerel yargıçların oluşturduğu kurulların mevcut siyasal iktidardan etkilenme olasılığı ve kuşkusuz yurttaşların sisteme olan güveni açısından çok önemlidir.
– Türkiye’de vatandaşların seçim sonuçlarına olan güvensizliği hakkında ne düşünüyorsunuz?
48 yıllık bir hukukçu olarak gözlemim şudur: Seçimlerin icrasına özellikle son birkaç seçimde yargıçlardan oluşan kurulların seçim güvenliği ve pratiği konusundaki verdiği kararlardan anlaşıldığı üzere, siyasi iktidarlardan olabildiğince etkilendiğini, sandık güvenliği konusunda kuşkuların ötesinde masa başında verilen kararlarla sonuçlara etki edildiği görülmektedir. Bu görünüm ve algı, yurttaşların seçim sonuçlarına olan güvensizliğini arttırmış ve kuşkular doğurmuştur. 31 Mart İstanbul Büyükşehir Belediyesi seçimlerinin inandırıcı olmayan gerekçelerle iptali tipik bir örnektir.
– Muhalefet partilerinin sandık güvenliği çalışmaları için neler söylemek istersiniz?
Demokrasi talebinde ve iddiasında bulunan siyasi partilerin, özellikle Ana Muhalefetin sadece örgütsel açıdan güçlü olduğu yerlerde değil, ülkenin her yerinde ve sandıkta, sandık güvenliği açısından gerekli önlemleri alması, bilinçli, eğitimli ve deneyimli parti üyelerini ve gönüllülerini görevlendirmesi, bu konuda ciddi bir arşive sahip olması zorunlu, zaruri ve gereklidir.
– CHP Sarıyer Hukuk Komisyonu Başkanı olarak, son 23 Haziran seçimlerinde örgütsel olarak başarılı olduğunuzu söyleyebilir misiniz?
Son seçimlerde ve özellikle 23 Haziran seçiminde 150’den fazla avukat, sandık görevlisi, üyeler, müşahitler, gönüllüler ve ilçe yönetimiyle ana muhalefet parti örgütü Sarıyer’de çok başarılı ve ciddi bir sınav vermiştir. Bu başarının yurt sathına yayılması ve siyasi örgütlenmenin güçlenmesiyle doğru orantılı olarak partinin başarı ve iktidara gelme ihtimali artabilecektir.