Connect with us

Çetin Ali Aytaç yazdı

ÇETİN ALİ AYTAÇ YAZDI: CHP VE ÖN SEÇİM

Published

on

blank

30 Mart 2014 yerel seçimleri öncesiydi. Türkiye tarihinin en büyük ayaklanması olan Gezi olayları yaşanmıştı. AKP’nin baskısına karşı milyonlar sokağa dökülmüştü. Muhalefet partilerinin yapamadığını adeta halk yapmıştı. Daha sonrasında 17-25 Aralık olayları yaşandı. AKP, tarihe bu kara lekeli yolsuzluklarla geçti. Her gün bir yolsuzluk tapesi çıkıyordu. Üst üste yaşanan bu sıcak gelişmelerle Türkiye yerel seçimlere gitti. Herkes, “AKP bu kez yıkılacak” diyordu. CHP ise kendi içindeki aday tartışmalarıyla seçime gitti. Halkın yaşadığı heyacanı geçte olsa yakaladı; ama fırsatı değerlendiremedi.

***

30 Mart seçimlerinde AKP, bir önceki yerel seçime göre oylarını beş puan arttırdı. Hatta CHP’nin kalesi olan İzmir’de altı ilçe belediyesi kazandı. Gezi’ye, yolsuzluk operasyonlarına rağmen AKP, Türkiye genelinde yüzde 43’lük bir oy oranını yakalamıştı. Bu, AKP için büyük bir zaferdi. 2014 Ağustos’unda yapılacak olan Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde aday olacak Erdoğan için tatmin edici bir sonuçtu. Eğer oyları yüzde 40’ın altına inseydi, Erdoğan adına çok daha sancılı bir süreç yaşanacaktı. Artık Cumhurbaşkanlığı için yapılacak ittifaklarla beraber sadece yüzde 8’lik bir oya daha ihtiyacı vardı. İmdadına ittifaklar değil, Ekmeleddin yetişti. CHP ve MHP, kimsenin adını sanını duymadığı, bilmediği Mısırlı Ekmeleddin İhsanoğlu’nu, Recep Tayyip Erdoğan’ın karşısında Cumhurbaşkanı adayı olarak gösterdi. Erdoğan, belki de siyasi tarihinin en rahat seçimlerinden birini geçirdi ve ilk turda yüzde 52’ye yakın bir oy alarak Cumhurbaşkanı oldu.

***

CHP, Gezi’ye, AKP’nin yolsuzluk tapelerine rağmen yerel seçimde hüsran yaşamıştı. Örgütünün ve de tabanın artık en büyük umudu Cumhurbaşkanlığı seçimleriydi. Erdoğan, o seçimde mutlaka kaybetmeliydi. Yılmaz Büyükerşen’in ve Deniz Baykal’ın isimleri adaylık için tartışılıyordu. Kılıçdaroğlu kendisinin aday olmayacağını belirtmişti. MHP’de ise Meral Akşener ismi telaffuz ediliyordu. Ancak her iki partide tüm Türkiye’ye ters köşe yaptı ve ithal aday Mısırlı Ekmeleddin İhsanoğlu’nu Erdoğan’ın karşısına aday yaptılar.

***

Ekmeleddin İhsanoğlu’nun çatı aday olduğunun açıklanmasının ardından, daha seçimler yapılmadan AKP kanadından zafer çığlıkları duyulmaya başlamıştı. Çatı adayı büyük merakla bekleyen Erdoğan, çatının baştan çöktüğünü ifade etmişti.

***

Ekmeleddin İhsanoğlu’nun Cumhurbaşkanı adayı olarak açıklanması, daha seçimler yapılmadan CHP örgütünde ve tabanında büyük hayal kırıklığına yol açmıştı. Herkes seçimin bu tercihle baştan kaybedildiğini söylüyordu. Ama genel merkez aynı görüşte değildi. Sokağın, tabanının sesini duymuyordu. Henüz beş ay önce büyük bir coşkuyla, güçlü örgütle yerel seçimlere hazırlanan CHP, Cumhurbaşkanı adayı için sokakta çalışacak partilisini bulamaz hale gelmişti. Birçok seçmen memleketinden, tatilinden gelme zahmetinde bile bulunmadı. Her ilçede parmakla sayılacak kişiler, ancak anons yaparak çalışma yürütebiliyordu.

***

Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde beklenen hüsran yaşandı. Erdoğan ilk turda seçimi kazandı ve CHP’de kazan kaynamaya başladı. Muharrem İnce ve Emine Ülker Tarhan, yönetime ilk bayrak açan taraf oldular. Sonrasında da, olağanüstü kurultay çağrısı yaptılar. Muharrem İnce Genel Başkanlığa talip oldu. Koltuğunu kaybetme korkusu yaşayan Kemal Kılıçdaroğlu, on beş gün içinde olağanüstü kurultaya gitme kararı aldı ve kurultayda kazanan taraf oldu. Ancak aldığı imzaların çokça altında kalmıştı. Herkesin umutla beklediği değişimde gerçekleşmemişti.

***

7 Haziran seçimlerine daha aylar varken taban yine umutsuzdu. Artık sokakta çalışacak partili bile bulmak zordu. Tabanı harekete geçirecek tek bir şey vardı: O da ön seçimdi. Ve Kemal Kılıçdaroğlu tabanını harekete geçirecek o hamleyi yaptı. Ön seçim kararı aldı ve hakim huzurunda CHP’de ön seçim yapıldı. Bazı tartışmalarda yaşandı; ama yine de tabanın büyük bölümü memnundu.

***

Ön seçim sonrasında Kartal mitingiyle seçim startı veren Kılıçdaroğlu, mitinge olan ilginin azlığıyla büyük bir şok yaşamıştı. CHP’nin İstanbul mitinginde 15 bin kişi yoktu. Çünkü o büyük coşku ve heyecan artık kalmamıştı. Bir de ön seçimin yapılmamış olduğunu düşünün, 5 bin kişi gelmezdi o mitinge. CHP lideri de çözümü, İstanbul’un birçok ilçesinde miting yapma kararı alarak bulmuştu. Örgütte önceki seçimlerin heyecanı ve coşkusu kalmamıştı. Azınlık ekiplerle çalışmalar yürütülüyordu. CHP, ses getiren dev projelerine rağmen seçimden yüzde 1’e yakın oy kaybıyla ayrılmıştı. Ancak HDP’nin barajı geçmesi ve yüzde 13’lük bir oy alması ve de AKP’nin yüzde 40 bandına inmesiyle birlikte AKP iktidarı son bulmuştu. Halkta bu durum büyük bir sevinç yaratmıştı. Ancak MHP’nin koalisyondan uzak durması ve AKP’nin iktidarını geri almak için yarattığı kaos ortamı, Türkiye’yi 5 ay sonra yeniden seçime götürdü. 1 Kasım’daki seçimde AKP yeniden iktidar oldu.

***

Artık CHP tabanı, partisinin Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’ndan umudunu keser hale gelmişti. Ancak CHP lideri tek adaylı kurultayda koltuğunu korumaya devam etti. Dokunulmazlıklar konusunda AKP’yi desteklemesiyle büyük tepki alan Kılıçdaroğlu önderliğinde CHP, Türkiye’nin adeta rejim değişikliği olarak nitelendirilen ve de önümüzdeki günlerde yıldönümü olacak 16 Nisan referandumuna gitti. Bu kez Kılıçdaroğlu geri planda kaldı. AKP’nin baskı ve tehditleriyle gidilen referandumda “Hayır bloğu” yüzde 49 almıştı. 2 milyon mühürsüz seçmenin oy kullandığı açıklanmıştı. Seçimde şaibe olduğu çokça dile getirildi. Vatandaşlar da referandum sonuçlarındaki şaibe iddialarına isyan ederek 16 Nisan gecesi sokağa dökülürken, Kılıçdaroğlu ise eli sopalı adamların sokakta olduğunu ve kimsenin sokağa çıkmasını istemediğini söyledi. Halkın dilinde, kazanılan referandum YSK’da kaybedilmişti. Ve de bu yaşananlara tepkisiz kalan Kılıçdaroğlu’na çok büyük tepki gösterilmişti.

***

CHP lideri Kılıçdaroğlu, partisinin milletvekili Enis Berberoğlu tutuklanınca Ankara’dan İstanbul’a “Adalet Yürüyüşü” başlattı. 16 Nisan’daki halk oylaması sonuçlarını evinde ayaklarını uzatarak takip eden Kılıçdaroğlu, bu kez durum tutuklanmalara doğru gitmeye başlayınca ses getiren bu eylemi gerçekleştirmeye karar vermişti. Her gün on binlerce vatandaş CHP liderine eşlik etti. Yürüyemez denilen Kılıçdaroğlu İstanbul’a kadar yürüdü ve Maltepe’de yaklaşık 4 milyon vatandaşla büyük bir miting gerçekleştirdi. Kaybolan o coşkuyu yıllar sonra yeniden yakalamıştı. Ancak tabandaki değişim isyanını yine de bastıramadı.

***

CHP’de kongre heyecanları yaşanmaya başlandı. Yine beraberinde, parti içinde birçok tartışmayı da getirdi. Ancak durum bu kez geçmiştekilerden farklıydı. Büyük kurultayda CHP Genel Başkanı yuhalanmıştı. Salonun tamamı, dışarda kalan örgüt ve partililerin büyük bölümü, Kılıçdaroğlu’na rakip olan Muharrem İnce’yi CHP Genel Başkanı olarak görmek istiyordu. Aslında herşeyden önce Kılıçdaroğlu’nun artık bırakmasını istiyorlardı. “Adalet Yürüyüşü” tabanı geçici olarak harekete geçirebilmişti. Artık taban değişim istiyordu; fakat delegeler tabanı değil, koltuğunun sesini dinlemişti. Ve Kılıçdaroğlu yeniden Genel Başkan seçildi.

***

Gelelim aylar sonra yapılacak olan yerel seçimlere… Takvim Mart 2019 dese de, yerel seçimlerin Kasım 2018’e alınma ihtimali de şimdilik var gibi gözüküyor. Başkanlık seçimleri öncesinde yapılacak olan bu yerel seçimler, genel seçimlerin bir nevi provası niteliğindedir. Buradan çıkacak sonuç, kazanan tarafa toplum nezdinde büyük bir hava katacaktır. Bu bağlamda CHP adına da, Türkiye adına da kader seçimlerinin ilkidir, diyebiliriz. Tabanı, örgütü umutsuzluğa kapılmış; hatta kimisinin “Bu CHP’ye bir daha oy vermeyeceğim” dediği ortamda CHP tabanını ayağa kaldıracak en önemli unsur, “ÖN SEÇİM” dir. Örgüte, tabana bu hak verilirse, partide yeniden hareketlenme, yeniden umutlanma gerçekleşecektir. Son anketlerde yüzde 20’lerin altına inen CHP, en azından ön seçim sayesinde taban oyunu korumayı başaracaktır. Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde öncü parti olmak, son tura kalmak istiyorsa ve de onun öncesinde yerel seçimlerden olumlu sonuçlarla çıkmak istiyorsa eğer, örgütünü, tabanını bu kez dinleyip ön seçim kararı almalıdır.

***

CHP’ye yerel seçimleri kazandıracak en önemli hamle, adaylardan önce ön seçimdir. Tabanın, sokağın sesinden uzak kalan Genel Merkez, bu kez bu sese kulak vermelidir. Yoksa çok daha büyük hüsrana hazırlanmalıdır. CHP’nin kalesi denilen yerlerde çokça İYİ Parti’ye üye olan ya da oy vereceğini söyleyen CHP’li var. Yani CHP’nin bu kez alternatifi de var. Parti içinde yapılacak ön seçim, CHP’yi tabanıyla yeniden barıştıracaktır. Bu konuda birçok partilinin tavrı nettir. Benden söylemesi…

Click to comment

Bir Cevap Yazın