Connect with us

Çetin Ali Aytaç yazdı

ÇETİN ALİ AYTAÇ YAZDI: “BU ÜLKEYE BİR ŞEY OLMAZ” SÖZLERİYLE UYUTULMAYA DEVAM EDECEĞİZ!

Published

on

blank

Ülke olarak zor günler yaşamaya devam ediyoruz. Ve daha da zorunu yaşayacağımız apaçık ortadadır. Bu sebeple hepimizin kendince isyan etme hakkı vardır. Fethullahçıların elini kolunu sallayarak gezdiği, Gezi eylemlerini finanse ettiği iddia edilen profesörlerin tutuklandığı bir ülkede isyan etmemek zaten olmaz; ama bunu bile sessiz yapar hale geldik. Çünkü, “Hep bir yerlere zarar veririz” anlayışını psikolojik baskı olarak üzerimize yüklediler. Ya da, “Sen işini yap, kendine zarar verme” veya “Gençsin, önün açık. Geleceğini yok etme” diyerek isyan etme hakkımızı bizlere farkettirmeden elimizden aldılar. Şimdilerde ise kimse bir şey olmamış gibi hayatına devam ediyor.

***

Evet, bir insan nasıl isterse, nasıl düşünürse ve buna inanırsa o şekilde yaşamına yön verebilir. Ancak herkes, bir şeylerin değiştiğinin farkına varamadığı gibi, pek bir isteksiz ve de inançsız hale gelmiş. Ama yine de o kimseler kontrol mekanizmasını elinden hiçbir zaman bırakmak istemiyorlar.

***

Yakın geçmişte bu ülkenin askerlerine kumpas kurulurken, “Bu ülkeye bir şey olmaz diyen” Cumhuriyetçileri, Kemalistleri cezaevlerine tıkılırken, “Bu ülkeye bir şey olmaz diyen” gazetecileri tutuklanırken, “Bu ülkeye bir şey olmaz diyen” bağımsız yargısı ele geçirilirken, tarafsızlığı yok edilirken, “Bu ülkeye bir şey olmaz diyen” rejimi değiştirilirken, “Bu ülkeye bir şey olmaz diyen” Atatürk’e, milli değerlere hakaretler her geçen gün artarken, “Bu ülkeye bir şey olmaz diyen” anlayış, şimdilerde de bizleri poh pohlamaya çalışıyor. Hayatı sanki hiçbir şey olmamış gibi yaşamamızı, ses çıkarmamamızı ifade ediyorlar.

***

6 ülkeye meydan okuyarak zor şartlar altında kurulan ve de kurulduktan sonra bile birçok zorluk yaşayan ve de üstesinden gelen Cumhuriyeti, egolarıyla, hırslarıyla yıkılma noktasına getirdiler. Sıkıştıklarında da, “Neredesiniz, ülke elden gidiyor” dediler. Ama kendilerini rahatsız eden durumlar olmayınca, “Bu ülkeye bir şey olmaz” diyerek bizleri uyutmaya yine devam ettiler.

***

“Bu ülkeye bir şey olmaz” sözleri, bunu bilerek ya da bilmeyerek söyleyen herkes tarafından bu ülkeye çokça zarar vermiştir. Bu sözlerle hepimizi uyutmuşlardır. Geleceğimizi, gelecek kuşakların geleceğini çalmışlardır.

ŞAHISLAR DEĞİŞİYOR AMA SÖYLEMLER ASLA

Herkes bir misyon üstlenmiş. Belki şahıslar değişiyor ama söylemler asla! Siyasetçi veya gazeteci ya da iş adamı, akademisyen gibi birçok mesleği ele geçirerek toplum mühendisliği yapmaktalar. Toplumu iktidarından muhalefetine her yapılana uyumlu hale getirmekteler ve de getirdiler. Peki, bu anlayıştan, yapıdan nasıl kurtulabiliriz? Cevap çok açık ve net belli aslında…

***

Öyle yerel seçimi şöyle almalıyız veya genel seçimde şu hamleyi yapmalıyız gibi bir söylemlerden bahsetmeyeceğim elbette. Daha gerçekçi yaklaşarak, bu anlayışın verebileceği en büyük zararın toplumun bir kısmına değil, tamamına yakınına yayıldığında, kişi odaklı zarar verir hale geldiğinde, uykudan uyandıracak acının yaşandığı hallerde bu anlayıştan ister istemez kurtulmak isteriz, onun mücadelesini veririz. Ama kurtulmak da öyle kolay değil elbet! İki eylem yapıp, sonra hiçbir şey olmamış gibi yaşamımıza devam etmeye benzemez bu mücadele… Azim ister, kararlılık ister ve de bu yüzden yılmadan mücadele etmek gerekir. İnanmak gerekir. Hemen sonuç alınmasını beklememek gerekir. O yüzden en önemlisi de, sabırdır! Sabretmek, farkında olmak gerekir.

***

İşte Kemalist Cumhuriyet böyle bireyler yetiştirmeye başlamıştı. Sanatçının, siyasetçinin, gazetecinin o dönemdeki azmini, başarısını niye hep tekrar tekrar anlatıyoruz! Çünkü o dönemde her birey, birey olduğunun bilincinde, kendini farketme, farkettirilme bilincinde yetiştiriliyordu. Şimdi ise toplumun içinde kendinden uzaklaşmış bireyler haline getirildi… Adı sadece birey kalan…

***

Gerçek olmayanlarla bir süre daha aldatılmaya, uyutulmaya devam edeceğiz. Uyananlar ise zaten bireysel olarak mücadelesine başladı…

Click to comment

Bir Cevap Yazın