Connect with us

Çetin Ali Aytaç yazdı

Çetin Ali Aytaç yazdı: TÜRKİYE’NİN ŞANLI TARİHİ: 1 MART 2003

Published

on

blank

Türkiye, Cumhuriyet tarihinin en kritik virajlarından birini bundan 14 yıl önce 1 Mart 2003’te yaşadı.3 Kasım 2002’de ABD’nin desteğiyle yüzde 34’lük oyla iktidar olan AKP’nin, iktidarındaki ilk icraatlarından biri Irak tezkeresi oldu.

25 Şubat 2003’te TBMM’ye sunulan başbakanlık tezkeresinde, “Türk Silahlı Kuvvetleri’nin yabancı ülkelere gönderilmesi ve yabancı silahlı kuvvetlerin Türkiye’de bulunması için Hükümet’e yetki verilmesi” yer alıyordu.

Tezkerenin meclisten geçmesi halinde, en fazla 62 bin yabancı askeri personel Türkiye’de bulunacaktı.Yabancı kuvvetlerin hava unsurları ise 255 uçak ile 65 helikopteri aşmayacaktı.

O dönemde CHP Genel Sekreri olan Önder Sav, yaptığı konuşmada tezkereye karşı çıktığını ve Amerikan gemilerinin düşman gemileri olduğunu söylemişti.Recep Tayyip Erdoğan ise tezkerenin meclisten mutlaka geçmesi gerektiğini vurguluyordu.

Tezkere 1 Mart’ta oylandı.Tezkereye şiddetle karşı çıkan CHP ile CHP’nin yaklaşımının yanında olan bir grup AKP’linin desteği ile tezkere meclisten geçemedi.533 milletvekilinin katılım sağladığı oylamada 250 ret, 264 kabul ve 19 çekimser oyu kullanıldı.Anayasa’nın 96. maddesinde öngörülen 267 salt çoğunluğa ulaşılamamıştı.

AKP’nin içinde tezkereye destek vermeyenlerin arasında Bülent Arınç, Ertuğrul Yalçınbayır ve Beşir Atalay gibi önemli isimlerin de bulunduğu konuşuluyordu.

Tezkerenin meclisten geçmemesinin ardından CHP 1 Mart 2003’ü adeta önemli bir zafer günü olarak ilan ederken, AKP’de, Erdoğan’da ve ABD’de bu durum büyük bir hayal kırıklığına yol açmıştı.ABD’nin amacı Irak’ı işgal etmekti; ancak gizli hedeflerin arasında Türkiye’de konuşlandıracağı askerlerle birlikte, Türkiye’yi işgal etmek de vardı.O gün tezkere geçmiş olsaydı, belkide bugün Türkiye Cumhuriyeti diye bir şey de kalmayacaktı.

 

O dönemde 62 bin ABD askeri Türkiye’de konuşlanmış olsaydı, Irak’ta yaşatılan acı durum Türkiye’ye de yaşatılmış olacaktı.Her gün patlayan bombalar, katliamlar, tecavüzler…

Türkiye, kendisinin sonunu hazırlayacak bir emperyalist projeyi, o dönemdeki meclisin onurlu, vatansever vekilleri sayesinde çöpe attı.Şimdi ise ikinci  1 Mart zaferine ihtiyacımız var.O da, 16 Nisan’da anayasa değişikliği için yapılacak olan referandumda olacak.

Bu kez oylamayı halkın seçtiği vekiller değil, halkın bizzat kendisi gerçekleştirecek.Referandumdan “Evet” kararı çıkması hem rejim değişikliğine, hem de 1 Mart öncesinde olduğu gibi ellerini ovuşturarak Türkiye’yi parçalama hayalinde olan işgal güçlerinin hedefine ulaşmasına neden olacak.

Türkiye, tüm kaderini bir kişiye emanet etmiş olacak.Eğer o kişi ABD yanlısı biriyse, ABD’nin Türkiye’yi parçalama projesine kendi yetkisiyle onay verebilecek.Böylecelikle BOP’un hayalleride gerçekleşmiş olacak.Büyük İsrail Devleti’nin ilk adımları atılmış olacak.

Dün 1 Mart’ın tezkerecileri olanlar, bugünün evetçileridir.Referandumda “Hayır” oyu kullanmak, ikinci kez Türkiye’yi yıkma planında olan bir emperyalist projeyi daha çöpe atmak demektir.

Click to comment

Bir Cevap Yazın