ÇETİN ALİ AYTAÇ YAZDI: İNSAN DÜŞÜNEN BİR HAYVANDIR

İnsanı hayvandan ayıran bazı özellikler vardır. Örneğin; hayvan geçmişini bilemez, insan bilir. Hayvan geleceğini tasarlayamaz, insan tasarlar. Hayvan başkalarının deneyimlerinden yararlanamaz, insan yararlanır. Eğitilmiş bir hayvan başka bir hayvanı eğitemez, insan eğitir. Düşünürler, bunları ve benzerlerini göz önüne alarak insanı değişik şekillerde tanımlamışlar­dır. Kimilerine göre insan, düşünüp söyleyen ya da gülen bir yaratıktır.”Aristoteles” için ise insan, düşünen bir hayvandır.

“Hayvan” kelimesi, Arapça’da “canlı/hayat sahibi/ruh sahibi” demektir. “Düşünen” kelimesi ise, “akıl-mantık sahibi varlık” anlamına gelir. Bu manada, Aristo mantığında, insana “düşünen hayvan” yani “düşünen ve akıl sahibi olan canlı” denilmiştir.

Bu bilgilerden sonra gelelim günümüz düşünürlerine; TRT’deki ramazana özel bir programa katılan hocamız Prof. Dr. Mustafa Aşkar, “Namaz kılmayan hayvandır.” sözlerini sarfetmiş.Bu sözlere Aristo mantığından yola çıkarak anlam yüklersek eğer, Aşkar hoca burada namaz kılanlara hakaret etmiştir.Namaz kılmayan insan hayvandır diyerek, namaz kılmayan insanları düşünen birer varlık olarak gösterip öven Aşkar hoca, namaz kılan insanları ise hayvan kategorisine bile sokmayıp, adeta düşünmeyen insanlar olarak niteleyerek büyük bir hakaret etmiştir.

Buradan tüm namaz kılan Müslüman kardeşlerime sesleniyorum: Size hakaret eden bu hocamız hakkında suç duyurusunda bulunmanız gerekir.Namaz kılan insanları düşünememekle suçlamak, kimsenin haddine değildir.Akit gazetesi de burada görevini yapmalıdır.Aşkar hocayı dine saygısızlık yapmakla, hakaret etmekle suçlayarak manşetine taşımalıdır.Dindar grupların bu sözler karşısında sokağa çıkıp yürüyüş yapması bile gerekir.Aşkar hocanın bu sözlerine karşılık elbette TRT’ye de tepkiler gelecektir.Daha önceki senelerde TRT’deki bir ramazan özel programında Avukat Ömer Tuğrul İnançer’in sarfettiği “Hamilelerin sokağa çıkması terbiyesizliktir.” sözünden sonra TRT, “Bu kurumu bağlayan bir görüş değildir.” açıklamasında bulunmuştu.Bu olaydan da bence böyle sıyrılabilir.

Şimdi belkide diyeceksiniz ki, bunu söyleyen şahıs böyle bir şey kastetmedi.Aristo’nun sözleriyle ne alakası var..Ben de herkesin her şeyi istediği gibi yorumlayabildiği, hatta dinimizi bile kendi çıkarları doğrultusunda topluma dayattığı bir ülkede olaya bu yönden, farklı bir bakış açısından bakmak istedim.

Profesörlük ünvanını almış bir kişinin böyle her yanı cehaletle kaplı bir açıklama yapması, beni o kişi hakkında değil; ama o kişiye bu ünvanı veren kişiler hakkında bir hayli düşündürdü..Yoksa böyle şahsiyetler muhattaba bile alınmaz..

Gerçi diyeceksiniz ki, böyle şahsiyetleri ciddiye alanlarda var..

Ee siz de haklısınız.Kendisine dindar deyip, din hakkında hiçbir bilgiye sahip olmayan insanlar, böyle kişilerin anlatımlarına göre inançlarını yaşayıp, ibadetlerini yerine getiriyorlar.

Yıllarca kutsal kitabımız Kur’an-ı Kerim’den dinimizin tüm gerçeklerini bizlere anlatan hocaları Yahudi lobisi diye suçlayan, kutsal kitabımızdaki dini bilgilerden uzak, tamamen kendince veya birilerinin isteklerine göre dini yorumlayıp topluma empoze eden kişileri gerçek alim diye yutturanların olduğu bir ülkede, böyle daha çok hayvan görürüz..