Connect with us

Genel

Hasan Saim Öztürk: Cumhuriyet ile nasıl buluştuk

Published

on

blank
Hiç kimse ulusunun imkan ve kabiliyetlerini Mustafa Kemal Atatürk kadar iyi bilemez. Belkide, onun ulusunu tanıması ve onunla başarıya koşması, sahip olduğu tarih bilinci ve bilgisinden kaynaklanıyor. Büyük
liderler yola çıktıklarında hedefe kiminle, nasıl, ne zaman ve hangi yöntemlerle ulaşabileceklerini iyi bilen insanlardır…
***
Mustafa Kemal Atatürk’ün Samsun’a çıkmadan yaptığı ve günlük yaşamda ya da askeri literatürde durum muhakemesi olarak nitelediğimiz değerlendirmesi onun Büyük Nutkunun ilk satırlarında yer
alır.
***
Tam bir strateji dehası olan Mustafa Kemal Atatürk, hedefini ne yolun başında, ne ortasında ve ne de sonunda asla açıklamamış, zamanı gelince uygulamıştır. Kadrosunu her zaman iyi seçmiş, ayak uyduramayanları kenara almıştır. Ülkesinin insanlarının kaderini basiretsiz ve beceriksiz ellere bırakmamıştır. Ulusal Kurtuluş Savaşı’nın bitiminden sonra Lozan Barış Antlaşması’nın imzalanmasına kadar savaşı birlikte yürüttüğü Büyük Millet Meclisi’nin katkısını sağlayarak hasımlarına Cumhuriyeti kabul ettirmiş, Saltanat mensuplarının  kendiliklerinden çekilmelerine zemin hazırlamış, kendisi için idam fermanı çıkaran ihanet içindeki Padişahı tehdit dahi etmemiştir. Padişah ise tahtı ve iktidarı bırakarak ülkeyi  terk etmiş ve düşmana iltica etmiştir.
***
Osmanlı Hanedanının 624 yıl yönettiği İmparatorluk, 1699’danitibaren, önce sömürgeci sonra sanayi devrimini yapmış olan zengin Batılı Emperyalistler karşısında erimiş ve 1815 Viyana Kongresi’nde de Napolyon ile beraber HASTA ADAM kategorisine sokularak bitirilmesi projesi uygulanmaya başlamıştır. Mustafa Kemaş Atatürk  19. yüzyılda Dünya’daki değişime ayak uydurma çabası içinde bocalayan, ancak toplumuna Arap kültürünü İslam diye uygulatarak gerilere düşen Asya tipi üretim ilişkilerine sahip İmparatorluğun Emperyaller arasındaki paylaşım kavgasını çok iyi analiz etmiş ve İmparatorluk bakiyesi topraklardan bir vatan çıkararak Türk  Ulusunun Dirilişini sağlamıştır.
***
Lozan’la bağımsızlık statüsü kazanan ve o ana kadar bir Meclisle onun hükümeti tarafından yönetilen ülke 29 Ekim 1923’te yine Atamızın stratejik dehası sayesinde Padişah yanlılarına rağmen Cumhuriyetin İlanını sağlayarak Uluslararası saygınlığı olan yepyeni bir Devleti Türk Ulusuna hediye etmiştir. Kısaca bu Cumhuriyet Mustafa Kemal Atatürk tarafından Türk  Ulusunu, stratejik dehaya sahip bir Devlet adamı olarak siyasi
tarihini, siyaseti, mensubu olduğu Padişahlık yönetimini ve düşmanlarını kısaca imkan ve kabiliyetlerini bilerek
kurulmuştur ve kısa bir süre sonra onu Laiklikle buluşturmuştur. Ülkenin geleceğini ve egemenliği tek adam yönetiminden alarak Halka(CUMHURA) teslim etmiştir. Bendeniz de, ona ve kurduğu Cumhuriyet’e olan saygım nedeniyle tek erkek evladımın adını Cumhur olarak koydum ve hep onu yaşatma sevdasıyla uzun yıllar askerleri arasında yaşadım…