Connect with us

Genel

Hasan Saim Öztürk: Geleceğin Türkiye’sinden beklentiler

Published

on

blank

Misakı Milli Hudutları içinde yaşayan Türkiye Halkına Türk Milleti denir tanımlaması Kuruluş ve Ulus Devlet felsefesinintemelidir. Tam Bağımsız Laik ve Üniter Devletin kişi ya da zümre hakimiyetine değil, Millet Egemenliğine dayalı oluşunun 102. yılını birkaç gün önce kutladık. Jean Jaques Rousseau’nun toplumsal sözleşme ana fikrinden hareket eden ve Egemenliği kendisi almak yerine padişah ve halifeden alarak Millete teslim eden Büyük Önderimiz Mustafa Kemal Atatürk, sonuçta kurduğu yepyeni bir Devletle Çağdaş bir toplumun üretim ilişkilerini sosyal temellerini inşa ederek Devrimleriyle Topluma yön tayin etmiştir.

***

Yaklaşık bir asra yakındır bu Cumhuriyeti aşındırmaya ve kurumlarını dağıtmaya çalışan Uluslararası destekli siyasal islam bir terör örgütüyle yanılarakta olsa işbirliği yaparak maalesef düşük demokrasi ve hukuk standartlarında bir yönetimin kapısını aralamışlar ve vasıfsız bir üçüncü Dünya devlet anlayışına yönelmişlerdir.

***

Düşük standartlı Hukuk Devletinin ve Kuvvetler birliğinin, Egemenliğin bir kişiye tevdi edilmesinin ciddi sancılarını ve felaketle biten sonuçlarını yaşıyoruz bu günlerde…. Dahil olduğumuz Avrupa Topluluğunun en büyük genç nüfusuna sahip bir Devleti olarak ekonomik çöküntü ile beraber Batı ile ilişkilerimiz iyice sarsılmış, komşularımız Yunanistanve Bulgaristan halkları paramızın değer kaybetmesiyle fakirleştiğimizi görüp pazarlarımıza hücum etmiştir. Bizim ise istisnalar dışında gerek turist olarak, gerekse öğrenciler olarak yurt dışına gitmemiz hayal olmuştur.

***

Geleceğin Türkiye’sinde özellikle Genç nüfus olarak önce insanca yaşamanın asgari koşullarını sağlayacak bir yönetim anlayışıyla Demokrasinin hissedildiği, özgürlüklerin doyasıya yaşandığı, gelecek kaygısının akla gelmediği eğitimle sosyal ve sağlık güvencesinin olduğu bir toplumun özlemini duyar oldu halkımız…

***

Evet. Demokrasi Sosyal Hukuk Devleti, Adalet, hava gibi, su gibi, güneş gibi yaşamsaldır. Olmadıkları zaman yaşamakta zorlanırsınız. Her zaman ifade ettiğim gibi bunları ısrarla talep etmek, bunları kazanmak içindedayanışma göstermek ve temsilcileri iyi seçip işi şansa bırakmamak görüşündeyim.

***

Büyük değişim ve dönüşümler yeterince ders alınırsa büyük felaketlerden sonra gelir…